Davutoğlu: Suriye'ye artık işadamı göndereceğiz - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 05-19-2009, 11:58

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MÜSİAD Konya Şubesi'nindüzenlediği konferansta dış politika ve ekonomi üzerine önemli açıklamalar yaptı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Suriye ile imzalanan anlaşmanın ardından Türkiye'nin, Suriye'ye ihracatı yüzde 40, Suriye'nin Türkiye'ye ihracatı ise yüzde 70 nispetinde arttı. Bizim bundan sonra Suriye'ye öncü olarak göndereceğimiz gruplar iş adamlarıdır" dedi.

Davutoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği(MÜSİAD) Konya Şubesi, Konya Ticaret Borsası, Konya Sanayi Odası ve Konya Ticaret Odası'nın ortaklaşa düzenlediği "Türkiye'nin Küresel Güç Olmasında İşadamlarının Rolü" konulu konferansa katıldı.

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Davutoğlu'nun yerinin MÜSİAD için her zaman ayrı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2000'li yıllarda siyasi, iktisadi ve toplumsal anlamda bir istikrar sürecine girdiğini ve büyük kazanımlar elde ettiğini ifade eden Vardan, "Krizlerin ardından yeni açılımlarla ülkemizin potansiyeli ortaya konmuştur. Yakalanan istikrar Türkiye'nin yalnızca ekonomik alanda değil, dış politikada da idealinin güçlenmesini sağlamıştır" diye konuştu. Ülkenin ekonomik ve diğer alanlarda koyduğu hedefleri gerçekleştireceğine inandığını anlatan Vardan, şöyle konuştu:

"Kararlı, vakarlı duruş ülkemizi küresel arenada söyleyecek sözü olan bir güç haline getirmiştir. Artık bölgesel olduğu kadar, küresel sorunlarda da çözüm getiren ülkemizin, dış politika anlayışı değişmiştir. İşte bu noktada biz iş adamlarına önemli bir rol düşmektedir. Dış politikanın belirlenmesinde toplumsal taleplerin dikkate alınması ve ihracata dayalı bir ekonominin oluşmasında kararlılık önemlidir."

YENİ BİR NESİL ÇIKTI

Dışişleri Bakanı Davutoğlu da şehirleri anlamadan medeniyetleri anlamanın mümkün olmayacağını ifade etti.

Davutoğlu, "Konya, o anlamda sadece Selçuklu ve Osmanlı döneminde değil, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de önemli bir yere sahiptir. 1940'lı yıllarda insanımız okuyamadığı için iş adamlığına, kunduracılıkla nakliyecilikle başlayan bir nesildi. Onlar bizlerin öncüsüydü. Onlar gurbeti yaşadılar. Taşkent'in dağlarından Alanya'ya indiler, Tuz Gölü'nden tuz taşıdılar" dedi.

"Babalarımızın tek tek verdiği iktisadi mücadeleyi şimdi iş adamı topluluklarıyla veren yeni bir nesil çıktı" diyen Davutoğlu, Türkiye'de 1990'lı yıllarda MÜSİAD ile başlayan iş adamı örgütlerinin sayısının hızla arttığını söyledi.

DIŞ POLİTİKA EKONOMİ İLE YAKINDAN İLİŞKİLİ

Davutoğlu, dış politika anlayışının da Türkiye'de değil, bütün dünyada değiştiğini ve farklı bir yaklaşım geldiğini belirterek, artık ülkelerin stratejilerinin elit siyasi kadronun aldığı kararlarla değil ekonomik yaklaşımlarla, iş adamlarıyla belirlendiğini kaydetti.

İş adamlarının kritik bir görevi üstlendiğini anlatan Davutoğlu, "Devletlerin makro stratejilerinin bireylerin mikro stratejileri ile uyumlu hale getirilmesi gerekir. Bu dış politikanın uyumlu hale gelmesini sağlar. Hepimiz tek başına hesaplar yaparız. İktisadi alanda yaptığınız her faaliyet aslında devletin makro stratejisinin bir parçasıdır" diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin bulunduğu kıtanın kalbi durumunda olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hiçbir enerji akışı, mal transferi Türkiye hesap edilmeden verilmez. Bunların hepsi Türkiye'nin üzerinden olur. Türkiye, bunların dışında tutulamaz. Hepimizin bu tarihin, bu coğrafyanın hakkını vermek için birleşmemiz lazım. O nedenle, iş adamları burada öncü bir rol oynuyor.

Endonezya'yı hiçbir kılıç şakırtısı olmadan İslamlaştıranlar oraya giden tüccarlardır. Osmanlı'nın uzun asırlar yaşamasının nedeni sahip olduğu askeri güç değil, bütün Karadeniz ve Akdeniz ekonomisindeki akışın Osmanlı kontrolünde olmasıdır. Bizi de bugün ayakta tutacak güç ekonomidir. Ekonomisi sağlam olmayan ülkeler sorunla karşılaşır."

SURİYE İLE İLİŞKİLER

Davutoğlu, Suriye ile uzun yıllar uğraştıktan sonra serbest ticaret anlaşması imzalandığını anımsatarak, "Bütün komşu ülkelerle bu şekilde anlaşmalar imzalamak istiyoruz. Suriye ile imzalanan anlaşmanın ardından Türkiye'nin, Suriye'ye ihracatı yüzde 40, Suriye'nin Türkiye'ye ihracatı ise yüzde 70 nispetinde arttı. Bizim bundan sonra Suriye'ye öncü olarak göndereceğimiz gruplar iş adamlarıdır" dedi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Komşu ülkelere 'sıfır siyaset' politikası sonrası ticaretimiz yüzde 8'den yüzde 37'ye çıktı. Terör ancak ve ancak toplumlar ekonomik alışverişte bulunduğu ve iç içe geçtiği zaman biter. Eğer komşu ülkelerle siyasetimiz başarıya ulaşmışsa bunda iş adamlarının katkısı büyüktür.

Biz Orta Asya'da, Kafkaslar'da ve Orta Doğu'da etkili olmak istiyoruz. Çevre bölgelerde etkili olmak demek o bölgelerin ekonomik akışlarını etkileyebilme gücü demektir. Son yıllarda yeni açılımlar gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Mesela Afrika açılımı... Bütün bu açılımların gerçekleşmesi için iş adamları ile siyasilerin ortak bir görüşte birleşmesi gerekir."

Dünya Bülteni/Haber Merkezi

05-19-2009, 11:58	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Davutoğlu: Suriye'ye artık işadamı göndereceğiz Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MÜSİAD Konya Şubesi'nindüzenlediği konferansta dış politika ve ekonomi üzerine önemli açıklamalar yaptı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Suriye ile imzalanan anlaşmanın ardından Türkiye'nin, Suriye'ye ihracatı yüzde 40, Suriye'nin Türkiye'ye ihracatı ise yüzde 70 nispetinde arttı. Bizim bundan sonra Suriye'ye öncü olarak göndereceğimiz gruplar iş adamlarıdır" dedi. Davutoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği(MÜSİAD) Konya Şubesi, Konya Ticaret Borsası, Konya Sanayi Odası ve Konya Ticaret Odası'nın ortaklaşa düzenlediği "Türkiye'nin Küresel Güç Olmasında İşadamlarının Rolü" konulu konferansa katıldı. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Davutoğlu'nun yerinin MÜSİAD için her zaman ayrı olduğunu söyledi. Türkiye'nin 2000'li yıllarda siyasi, iktisadi ve toplumsal anlamda bir istikrar sürecine girdiğini ve büyük kazanımlar elde ettiğini ifade eden Vardan, "Krizlerin ardından yeni açılımlarla ülkemizin potansiyeli ortaya konmuştur. Yakalanan istikrar Türkiye'nin yalnızca ekonomik alanda değil, dış politikada da idealinin güçlenmesini sağlamıştır" diye konuştu. Ülkenin ekonomik ve diğer alanlarda koyduğu hedefleri gerçekleştireceğine inandığını anlatan Vardan, şöyle konuştu: "Kararlı, vakarlı duruş ülkemizi küresel arenada söyleyecek sözü olan bir güç haline getirmiştir. Artık bölgesel olduğu kadar, küresel sorunlarda da çözüm getiren ülkemizin, dış politika anlayışı değişmiştir. İşte bu noktada biz iş adamlarına önemli bir rol düşmektedir. Dış politikanın belirlenmesinde toplumsal taleplerin dikkate alınması ve ihracata dayalı bir ekonominin oluşmasında kararlılık önemlidir." YENİ BİR NESİL ÇIKTI Dışişleri Bakanı Davutoğlu da şehirleri anlamadan medeniyetleri anlamanın mümkün olmayacağını ifade etti. Davutoğlu, "Konya, o anlamda sadece Selçuklu ve Osmanlı döneminde değil, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de önemli bir yere sahiptir. 1940'lı yıllarda insanımız okuyamadığı için iş adamlığına, kunduracılıkla nakliyecilikle başlayan bir nesildi. Onlar bizlerin öncüsüydü. Onlar gurbeti yaşadılar. Taşkent'in dağlarından Alanya'ya indiler, Tuz Gölü'nden tuz taşıdılar" dedi. "Babalarımızın tek tek verdiği iktisadi mücadeleyi şimdi iş adamı topluluklarıyla veren yeni bir nesil çıktı" diyen Davutoğlu, Türkiye'de 1990'lı yıllarda MÜSİAD ile başlayan iş adamı örgütlerinin sayısının hızla arttığını söyledi. DIŞ POLİTİKA EKONOMİ İLE YAKINDAN İLİŞKİLİ Davutoğlu, dış politika anlayışının da Türkiye'de değil, bütün dünyada değiştiğini ve farklı bir yaklaşım geldiğini belirterek, artık ülkelerin stratejilerinin elit siyasi kadronun aldığı kararlarla değil ekonomik yaklaşımlarla, iş adamlarıyla belirlendiğini kaydetti. İş adamlarının kritik bir görevi üstlendiğini anlatan Davutoğlu, "Devletlerin makro stratejilerinin bireylerin mikro stratejileri ile uyumlu hale getirilmesi gerekir. Bu dış politikanın uyumlu hale gelmesini sağlar. Hepimiz tek başına hesaplar yaparız. İktisadi alanda yaptığınız her faaliyet aslında devletin makro stratejisinin bir parçasıdır" diye konuştu. Davutoğlu, Türkiye'nin bulunduğu kıtanın kalbi durumunda olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Hiçbir enerji akışı, mal transferi Türkiye hesap edilmeden verilmez. Bunların hepsi Türkiye'nin üzerinden olur. Türkiye, bunların dışında tutulamaz. Hepimizin bu tarihin, bu coğrafyanın hakkını vermek için birleşmemiz lazım. O nedenle, iş adamları burada öncü bir rol oynuyor. Endonezya'yı hiçbir kılıç şakırtısı olmadan İslamlaştıranlar oraya giden tüccarlardır. Osmanlı'nın uzun asırlar yaşamasının nedeni sahip olduğu askeri güç değil, bütün Karadeniz ve Akdeniz ekonomisindeki akışın Osmanlı kontrolünde olmasıdır. Bizi de bugün ayakta tutacak güç ekonomidir. Ekonomisi sağlam olmayan ülkeler sorunla karşılaşır." SURİYE İLE İLİŞKİLER Davutoğlu, Suriye ile uzun yıllar uğraştıktan sonra serbest ticaret anlaşması imzalandığını anımsatarak, "Bütün komşu ülkelerle bu şekilde anlaşmalar imzalamak istiyoruz. Suriye ile imzalanan anlaşmanın ardından Türkiye'nin, Suriye'ye ihracatı yüzde 40, Suriye'nin Türkiye'ye ihracatı ise yüzde 70 nispetinde arttı. Bizim bundan sonra Suriye'ye öncü olarak göndereceğimiz gruplar iş adamlarıdır" dedi. Davutoğlu, şöyle konuştu: "Komşu ülkelere 'sıfır siyaset' politikası sonrası ticaretimiz yüzde 8'den yüzde 37'ye çıktı. Terör ancak ve ancak toplumlar ekonomik alışverişte bulunduğu ve iç içe geçtiği zaman biter. Eğer komşu ülkelerle siyasetimiz başarıya ulaşmışsa bunda iş adamlarının katkısı büyüktür. Biz Orta Asya'da, Kafkaslar'da ve Orta Doğu'da etkili olmak istiyoruz. Çevre bölgelerde etkili olmak demek o bölgelerin ekonomik akışlarını etkileyebilme gücü demektir. Son yıllarda yeni açılımlar gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Mesela Afrika açılımı... Bütün bu açılımların gerçekleşmesi için iş adamları ile siyasilerin ortak bir görüşte birleşmesi gerekir." Dünya Bülteni/Haber Merkezi

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)