![]() |
#1 |
![]() Deccal kelimesi pek çok kişi tarafından duyulmuş olsa da ne anlama geldiği tam olarak bilinmeyebilir. Çünkü insanların büyük bir bölümü bu konuda çok sınırlı bilgiye sahiptir. Oysa Deccal, Peygamberimiz (sav)’in kıyamet gününün yaklaştığına işaret eden hadislerinde, hakkında çok fazla detay verilen son derece önemli bir kavramdır. Bu yazının amacı da Deccal’i hadislerde bildirilen tüm özellikleriyle tarif etmek, Peygamberimiz (sav)'in dikkat çektiği bu şeytani gücün yakından tanınmasına vesile olmaktır.
Son günlerde özellikle Ortadoğu’da yaşanan çatışmalar ve oluşan gerilim ortamı, hadislerde fitnesinin tüm dünyayı saracağı haber verilen Deccal’in çıkışının gerçekleşmiş olabileceğinin bir işaretidir. Peki tüm fitnelerin arkasında sinsice gizlenen Deccal nasıl tanınır? Cevabını 3 bölümlük yazı dizimizde bulacaksınız. 1-Deccal Kelimesinin Anlamı Nedir? Arapça bir kelime olan Deccal, “yalancı, hilekar; zihinlerde, iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran; bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen; her yeri dolaşan kötü ve uğursuz kişi” gibi anlamlara sahiptir. 2-Hadislerde Geçen Deccal Kavramı Neyi İfade Etmektedir? Deccal kavramı, Ahir Zamanda gelecek olan Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin karşısında yer alıp, inkarın insanlar arasında yayılması için mücadele edecek, insanları kötülüğe sürükleyecek en büyük negatif gücü ifade etmektedir. Hadislerde genelde bir kişilik olarak tasvir edilmektedir, ancak bu bir kişi olabileceği gibi, şiddete ve vahşete yönlendiren, şeytani özelliklere sahip ve insanları zulme uğratan bir ideoloji de olabilir. Nitekim Deccal’i anlatan pek çok hadiste çeşitli benzetmelerle tarif edilen özellikler, bir ideolojinin özellikleri olarak değerlendirildiğinde netlik kazanmaktadır. Bu durumda insanları inkara sürükleyen, din ahlakından uzaklaştıran, insanlar arasında fitne ve kargaşa çıkmasını sağlayan her türlü ideoloji ve düşünce sistemi, Deccal’i temsil etmektedir. Deccal'i temsil eden bu sistem genel olarak Deccaliyet olarak isimlendirilmektedir. 3- Deccaliyet Nasıl Bir İdeolojidir? Deccaliyet, din ahlakına karşı olarak ortaya çıkmış tüm batıl felsefeleri ve fikir akımlarını kapsayan bir ideolojik sistemdir. Deccal, insanları din ahlakından uzaklaştırmak için tüm bu felsefeleri kullanacaktır. Bugün yeryüzündeki din karşıtı en büyük fitnelerden biri, materyalizm ve materyalizmden türeyen çeşitli ideoloji ve akımlardır. Bu akımların sözde bilimsel çıkış ve dayanak noktası olan düşünce ise Darwinizm'dir. Darwinizm, ortaya atıldığı tarihten itibaren din karşıtı ideoloji ve akımların temel dayanak noktası haline gelmiş, bu ideolojileri savunanlar tarafından adeta bir din haline getirilmiştir. Bu yönü ile Darwinizm, Deccal'in de en çok kullanacağı ideoloji olacaktır. Darwinizm'in, Ahir Zamanda Deccal'in dini haline geleceğine büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi şu açıklaması ile dikkat çekmiştir: Tabiiyyun (tabiatçılık, Darwinizm), maddiyyun (maddecilik, materyalizm) felsefesinden tevellüd eden (kaynaklanan) bir cereyan-ı Nemrudane (inkarcı akım), gittikçe ahir zamanda felsefe-i maddiye (materyalizm felsefesi) vasıtasıyla intişar ederek (güçlenerek) kuvvet bulup, uluhiyeti (Allah'ın varlığını) inkar edecek bir dereceye gelir... (Mektubat, s. 55) Bu ideoloji, aynı zamanda adeta bir büyü gibi kitlelere etki eden, tüm saçmalığına ve yanlışlığına rağmen takipçileri olan, hatta kendi içinde çeşitli mezhepleri bulunan bir fikir sistemidir. 4-Deccaliyet Konusunun Önemi Nereden Kaynaklanmaktadır? Ahir Zamanın anlatıldığı hadislerde, yeryüzünde kötülüğü organize edecek olan Deccal'in çıkışı, kıyametin büyük alametlerinden biri olarak haber verilmektedir. Bununla birlikte Peygamberimiz (sav) bir hadisinde, "Allah, Hz. Adem'i yaratmış olduğu günden bu yana, Deccal'in fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır." (Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyni el Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, Genişletilmiş 8. Baskı, İstanbul, s.225) sözleriyle Deccal'in fitnesinin büyüklüğüne dikkat çekmiş ve tüm insanları bu tehlikeye karşı uyarmıştır. Bir başka hadiste ise "Allah'ın gönderdiği her peygamber ümmetini Deccal ile uyardı." (Sahih-i Buhari, Fiten 27) sözleriyle Deccal'in fitnesinin yalnızca Müslümanlar için değil tüm insanlar için büyük bir tehlike olduğuna işaret edilmiştir. Yine bazı hadislerde Deccal'in fitnesinin tüm dünyayı saracağı bildirilmektedir. Bunun bir işareti de her dinden, her milletten, her inançtan bu sisteme uyanların olacağıdır. Bu fitne çok büyük ve kapsamlı olduğu için pek çok insan bilerek veya bilmeyerek bu tuzağa düşecektir. 5-Deccal Sisteminin Hedefi Nedir? Bu sistemin ana hedefi, insanları imandan, güzel ahlaktan, sevgiden, şefkatten uzaklaştırıp, onları sevgisiz, saldırgan, vahşetten ve şiddetten zevk alan kişiler haline getirmek, medeniyetleri birbirine düşürmek ve bu şekilde dünyayı kanlı bir savaş alanına çevirebilmektir. Ancak bu planın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği asla unutulmamalıdır. Bu, Allah'ın iman edenlere bir vaadidir: De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." (İsra Suresi, 81) Hadislerde yer alan bilgilere göre, Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne gelmesi, Hz. Mehdi'nin zuhuru ve Deccal'in ortaya çıkması aynı dönem içinde olacaktır. Bu dönem; din ahlakının yaşanmadığı, ahlaksızlığın, karmaşanın, savaşların, çatışmaların çok yaygınlaştığı, terörün, cinayetlerin ve şiddetin günlük hayatın parçası haline geldiği bir dönem olacaktır. Tarih boyunca dünya üzerinde anarşi ve kargaşanın yaşandığı dönemler olmuştur, ancak Deccal’in neden olduğu karmaşa ve kaos ortamı, tarihin hiçbir döneminde eşi görülmemiş büyüklükte olacaktır. Ayrıca Peygamberimiz (sav), bir hadis-i şerifinde Deccal'in bir yüzyıl başında çıkacağını bildirmiştir: Dünya kurulduğundan beri her yüzün başında önemli bir olay olmuştur. Bir yüzün başlarında da Deccal çıkar ve Meryem oğlu İsa nüzul ederek (yeryüzüne inerek) onu yok eder. (Suyuti, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 90) Peygamberimiz (sav) bir başka hadisinde ise şöyle bildirmektedir: Bu ümmetin ömrü bin seneyi geçecek, fakat bin beş yüz seneyi aşmayacaktır... (El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 299) Peygamber Efendimiz (sav), ümmetin ömrünün 1500 seneyi geçmeyeceğini bildirdiğine ve içinde bulunduğumuz yıllar da hicri 1400’lü yıllar (Hicri 1400 = Miladi 1980) olduğuna göre, bu büyük olayların meydana gelişinin içinde bulunduğumuz döneme işaret ediyor olması muhtemeldir. (En doğrusunu Allah bilir)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() 7-Deccal Şu Anda Çıkmış Olabilir mi?
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Deccal'in çıkış alametleri olduğunu bildirdiği olayların birbiri ardınca gerçekleşmiş olması, Mesih Deccal'in ortaya çıktığını işaret eden alametler olarak kabul edilmektedir. Gerek yakın tarihte gerçekleşen alametler gerek içinde bulunduğumuz dönemde Dünya üzerinde yaşanan olaylar, Peygamberimiz (sav)’in ve İslam alimlerinin, Mesih Deccal'in ortaya çıkacağı tarih ve yapacağı faaliyetler hakkında verdikleri bilgilerle tam olarak mutabıktır. Büyük İslam alimi Said Nursi "...Deccal, büyük bir baskı ve büyük bir zulüm ve büyük bir şiddet ve dehşet ile hak ettiklerinden büyük bir iktidar görünür." (Şualar 469) sözleriyle Deccal'in gücünün ve iktidarının şiddete ve baskıya dayalı olduğunu bildirmektedir. Son zamanlarda yeryüzünde iyice artan ve şimdiye kadar benzeri olmamış bir boyuta ulaşan şiddet, anarşi, kargaşa, katliamlar ve terör olayları ise Deccal’in faaliyet halinde olduğuna ve tüm bunları adeta yönettiğine işaret etmektedir. 8-Günümüzde Ortadoğu’da Yaşananlar Deccal’in Fitnesinin Bir Parçası mı? Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Deccal'in tüm kesimlere farklı metodlarla yaklaşacağı ve onları birbirlerine düşürerek yeryüzünde büyük bir fitne ve bozgunculuk çıkarmaya çalışacağına işaret edilmektedir. Deccal'in bazı kesimlere oynamaya çalıştığı oyuna göre, Ahir Zamanda beklenen müjdeli gelişmelerin gerçekleşebilmesi için, bunun öncesinde medeniyetlerin birbirine düşman olup yeryüzünde büyük bir savaş yaşanması gerekmektedir. Bu amaçla Deccal bazı grupları Hz. İsa'nın gelişine kadar pek çok ön şartın oluşması gerektiğine, bunlardan en önemlisinin de dünyada savaş, kargaşa ve anarşi ortamının yaşanması olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Etkisi altına aldığı insanlara, Mesih'in gelişinden önce barışı vaaz etmenin sözde bir delalet, kutsal kitapların sözüne karşı gelmek ve hatta Deccallik olacağına inandırmakta, bu yolla Ortadoğu'da gerilimin düşürülmemesi gerektiğine ikna etmektedir. (Evanjelizm Beyaz Sarayın Gizli Dini, İsmail Vural, s. 23 (Grace Hallsell, Prophecy and Politics: Militant Evangelists on the Road to Nuclear War)) Bu doğrultuda savaş karşıtı ülkeleri ve barış hareketlerini Deccal hareketi olarak göstermekte, Mesih gelene kadar asla barış olmaması için bölgedeki savaş ortamının mutlaka sürmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla günümüzde Ortadoğu topraklarında yaşanan gelişmelerde Deccal'in fitnesinin önemli bir rolü olduğunu söylemek mümkündür. (En doğrusunu Allah bilir) Ancak bununla birlikte unutulmaması gereken bir konu ise, tüm bu gelişmelerin bir kader dahilinde Allah'ın izniyle gerçekleştiğidir. 9-Deccal Ortaya Çıktığında Hemen Tanınacak mı? Günümüz dünyasında yaşananlar her ne kadar Deccal'in sessizce faaliyetlerine başladığını gösteriyor olsa da, Deccal'in bizzat kendisi henüz tanınmamaktadır. Bunun sebebi ise Deccal'in türlü aldatmacalar ve hilelerle kendisini insanlara farklı şekilde tanıtmasıdır. Bu nedenle negatif bir güç olduğu da hemen anlaşılamayacak ve hemen tanınamayacaktır. Ayrıca hadislerde Hz. İsa'nın Deccal'i arayacağı haber verilmekte ve bu da Deccal'in bir süre saklanacağına işaret etmektedir. 10-Deccal Nasıl Saklanacak? Peygamberimiz (sav), Deccal'in gizlilik içinde hareket edeceğine şöyle işaret etmiştir: "Deccal yola çıkıp ilk defa Dımşk şehrinin doğuya bakan kapısının yanına gelecek... Aranacak, fakat yakalanmayacak… Sonra Kisve nehrinin sularının yanında görülecek... Aranacak, ne tarafa gittiği bilinmeyecek..." (Sahabi b. Mutemer'den rivayet edilmiştir; El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 213) Hadis-i şerifte, "Deccal'in aranacağının, ancak bulunamayacağının" bildirilmiş olması, gizli olarak hareket edeceğini göstermektedir. Deccal, açık olarak ortaya çıkacağı dönem gelinceye kadar fazla dikkat çekmeden, yavaş ve derinden faaliyet gösterecektir. Bu dönem boyunca, Deccal ve taraftarları için gizlilik esas olacak, bu amaçla gizli teşkilatların desteğini alacaktır. Bu gizliliğin bir gereği olarak Deccal, derin devletler oluşturup onların başına geçecek, adeta "görünmez bir güç" gibi hareket edecektir. Bu sayede sinsi bir şekilde bozgunculuğu organize edecektir. 11- Deccal Nerede Ortaya Çıkacak? Hadislerde Hz. İsa'nın, Deccal'i Beytü'l Makdis yakınlarında yok edeceği haber verilmektedir: "... Müteakiben Hz. İsa, Deccal’I arar ve nihayet Beytü'l Makdis'e (Mescid-İ Aksa) yakın bir yer olan Bab-ü Lüdd (Lüdd Kapısı) denilen mevkide yetişerek, onu yok eder." (Sahih-i Müslim, c. 4/2251-2255; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi, sf. 491) "İsa (a.s) Deccal ile Lüdd kapısında (Beytü'l Makdis'e yakin bir belde) karşılaşır ve onu yok eder." (Sahih-i Müslim; Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, Pamuk Yayınları, İstanbul, s. 104) Bu hadislere göre, Deccal Beytü'l Makdis yakınlarında bulunacaktır. Beytü'l Makdis, şu anki Mescid-i Aksa'nın da içinde olduğu Harem-i Şerif'in bulunduğu kutsal alana verilen addır. Bu da Deccal'in faaliyet merkezinin Mescid-i Aksa ve çevresinde olacağına işaret etmektedir. Deccal’in Savaşı Hüsranla Sonuçlanacaktır Deccal'in insanları din ahlakından uzaklaştırmak için yürüttüğü savaş, Allah'ın izniyle, samimi olarak iman edenler üzerinde etkili olmayacaktır. Karşısına çıkan her olayı Kuran ahlakı ile değerlendiren, Peygamberimiz (sav)'in sünnetini kendisine rehber edinmiş bir Müslüman, Allah'ın bir nimeti olarak iyiyi kötüden ayırt edecek güçlü bir vicdana ve akla sahip olur. Kuran ayetleri doğrultusunda düşüneceği için, bir olayın neden olabileceği yarar veya zararları, zamanında fark edip gereken tedbirleri en güzel şekilde alabilir. Bu nedenle Deccal çıktığında da salih müminler, Allah'ın izniyle onu hemen tanıyacak ve gerekli tedbirleri alacaklardır. Sevgili Peygamberimiz (sav) hadislerinde, müminlere Deccal'in fitnelerinden ve oyunlarından nasıl korunmaları gerektiğini şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav), Deccal'in çıkışından önceki kıtlıktan ve zorluklardan bahsediyordu. Bu arada ashab: "Ya Resulullah! O gün hangi şey daha hayırlıdır?" diye sordular. "Ehlini sulayan güçlü bir genç. O gün yiyecek bir şey yoktur," buyurdular. Ashab-ı Kiram: "O halde o gün müminlerin yiyeceği nedir?" diye sordular. Cevaben Hz. Peygamber (sav): "Tesbih, tekbir, tehlildir," buyurdular. (Tesbih: En güzel sıfatlarıyla Allah'ın ismini anmak) (Tekbir: Allah'ın en Yüce ve Büyük olduğunu anmak) (Tehlil: Allah'ın bir ve tek olduğunu, O'ndan başka İlah olmadığını anmak.) Peygamberimiz (sav)'in bu hatırlatması müminler için çok önemli bir rehberdir. Nitekim, Kuran'da da Peygamberimiz (sav) döneminde müşrikler ve inkarcılarla mücadele ettikleri bir sırada- iman edenlere kurtuluş bulmaları için "Allah'ı çokça zikretmeleri" bildirilmiştir: Ey iman edenler, bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman, dayanıklılık gösterin ve Allah'ı çokça zikredin. Ki kurtuluş (felah) bulasınız. (Enfal Suresi, 45) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Soru 1- Deccal insanları hangi yöntemlerle kandıracaktır?
Hadislerde verilen bilgilere göre, Deccal'in kullanacağı propaganda taktikleri, tarih boyunca inkarcıların başvurdukları yöntemler ile benzerlik gösterecektir. Kuran'da inkarcıların, çeşitli yalanlarla toplumu Müslümanlar aleyhinde kışkırtmaya çalışmak, sahte deliller oluşturmak, insanları galeyana getirebilecek üsluplar kullanmak ve oluşabilecek infial ortamını şiddetlendirmek için yaygaracı bir üslup kullanmak gibi yöntemlere başvurdukları haber verilmektedir. Ayrıca hadislerde Deccal'in, nefislerine uyabilmek için bahane arayan insanların bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla basın ve yayın araçlarını kullanarak propaganda yapacağına yönelik işaretler de yer almaktadır (En doğrusunu Allah bilir): "Deccal çıktığında müthiş bir şekilde bağırır, nara atar ki, Doğu ve Batı'nın bütün halkı onu duyar." (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96) "Deccal, evlerinize girmiş, çocuklarınızı esir almıştır" diye bir ses duyulacaktır." (Muhyiddin Arabi, El Fütühatül Mekkiye, I-XII, 2:168; Şaban Döğen, Mehdi ve Deccal, Gençlik Yayınları, 2. Baskı) Bu ifadelerde Deccal'in kitle iletişim araçlarını kullanarak tüm evlere gireceği haber verilmektedir. Hadislerdeki işaretlere göre, Deccal televizyon ve basın yolunu kullanarak ahlaksızlığın propagandasını yapıp salih iman sahiplerini karalamayı hedefleyecektir. Soru 2- Deccal nasıl bir karaktere sahiptir? Peygamberimiz (sav)'in Deccal'i tarif eden hadislerindeki tanımlar, Kuran'da anlatılan suçlu-günahkar karakteri ile çok büyük benzerlik göstermektedir. Kuran'da kötü ahlak özellikleri olarak bildirilen yalancılık, adaletsizlik, acımasızlık, zalimlik, insanlar arasında bozgunculuk çıkarmak, şiddet ve karmaşanın yayılması için çaba göstermek, insanları din ahlakından uzaklaştırmak gibi inkarcılarda görülen özellikler, Deccal'in de en belirgin özelliklerindendir. Bunun yanı sıra Deccal'in karakteri temelde nefse uyma üzerine kuruludur. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Soru 3- Deccal'in fitnesinin örnekleri nelerdir?
Yazımızın ilk bölümünde günümüzde Ortadoğu'da yaşanan savaşın, Deccal'in fitnesinin bir parçası olabileceğini söylemiştik. Fakat bu, fitnesinin tüm dünyayı saracağı bildirilen Deccal'in insanlığa vermeye çalıştığı zararın yalnızca bir örneğidir. Deccal'in sisteminin insanlara en büyük zarar veren yönü, bu sistemin yeryüzünde bozgunculuk çıkarma, huzur ve düzen bırakmama üzerine kurulu olmasıdır. Bozgunculuk çıkarmak çok geniş bir kavramdır. İnsanların huzurunu kaçıran, güvenlik ve barış ortamını bozan her unsur bozgunculuktur. Soru 4- Deccal'in bozgunculuk çıkarma yöntemi nedir? Deccal'in temel vasfı, bozgunculuk çıkarabilmek için şiddet, terör ve anarşiyi körüklemesidir. Deccal'in yeryüzünde bozgunculuk ve karışıklık çıkarmak için kullandığı yöntemlerden biri de, insanları aşırılığa, yani fanatizme teşvik etmesidir. Bu sistemde insanlar, inançları, fikirleri ya da idealleri uğrunda aşırılığa gitmelerinin meşru olduğuna inandırılırlar. Uzlaşma ile ulaşılabilecek sonuçları, ancak şiddete ve savaşa başvurarak elde edebilecekleri gibi yanlış bir fikre kapılırlar. Küçük bir olay, yersiz bir öfke, vahşi cinayetlerle, acımasız saldırılarla neticelenebilir. Çünkü aşırılığa kayan insan çoğunlukla itidalden, sağduyudan ve akılcılıktan uzaklaşır. Mantıklı kararlar veremez, muhakemesini kaybeder. Sadece duyguları ile hareket edebilir. Tepkilerine ve üslubuna öfke ve hiddet hakim olur. Böylece şiddetin her türlüsünü hiç sorgulamadan ve vicdani rahatsızlık duymadan gerçekleştirebilecek tehlikeli gruplar ve bireyler ortaya çıkar. Oysa Kuran ahlakı insanları, aşırılığa kaçmaktan ve haddi aşmaktan sakındırır. Allah bir ayetinde insanlara, hevalarına kapılarak işlerinde aşırılığa gidenlere itaat etmemelerini bildirmekte ve iman edenleri Deccal'in bu tuzağına karşı uyarmaktadır: ".. Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme." (Kehf Suresi, 28) Soru 5- Deccal'in gizli ordusu kimlerden oluşuyor? Yeryüzünde sinsice bozgunculuğu organize edecek olan Deccal, bu amaçla gizli teşkilatların da desteğini alacaktır. Bediüzzaman Said Nursi, Deccal'in masonluk gibi gizli teşkilatların desteğini alacağına şöyle dikkat çekmiştir: "... Deccal... masonların komitelerini aldatıp müzaheretlerini (korumasını, desteğini) kazandıklarından dehşetli bir iktidar zannedilir..." (Şualar, s. 469) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Üstad'ın da belirttiği gibi Deccal, dünya masonluğunu bir nevi gizli ordusu olarak kullanacaktır. Bu gizli teşkilatın toplantılarında, Deccal'in önderliğinde Müslümanların aleyhinde gizli kararlar alınıp, uygulamaya konulacaktır. Nitekim, dünyanın farklı köşelerinde Müslümanları hedef alan baskının, zorun ve saldırıların birbiriyle benzerliği herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu, söz konusu eylemlerin tek merkezden yönlendirildiğinin önemli bir delilidir.
Bediüzzaman Said Nursi, Deccal'in İslam dünyasını baskı altına alacağını, salih Müslümanlara zor ve çetin günler yaşatacağını sözlerinde şu şekilde bildirmiştir: <İ>"... Deccal gibi nifak (ikiyüzlülük) ve zındıka (küfür) başına geçecek eşhas-ı müdhişe-i muzırraları (zarar veren müthiş şahısları) ... beşerin hırs ve şikakından (iki yüzlülüğünden) istifade ederek az bir kuvvetle nev-i beşeri (insanları) herc-ü merc (darmadağın) eder ve koca alem-i İslam’ı esaret altına alır." (Hizmet Rehberi, s.86) Üstad'ın açıklamalarından anlaşıldığı üzere, Deccal, iman etmeyenleri ve münafıkları Müslümanların aleyhinde birleştirecek ve onların önderliğini yapacaktır. İnsanları haktan uzaklaştırmak için de, bu tür insanların hırslarından ve iki yüzlülüklerinden faydalanacaktır. Bu yolla kargaşa ve fitnelere neden olacaktır. Soru 6- Deccal neye göre hareket eder? Deccal şeytanın telkinleriyle hareket eder. Deccal'in yardımcısı ve dostu şeytandır. Peygamber Efendimiz (sav), Deccal'in, şeytandan ve dostlarından yardım alacağını bildirmiştir. Kuran'da ise şeytanın hakimiyeti altına girmiş insanların durumu şöyle haber verilir: "Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini görmezlikten gelirse, Biz bir şeytana onun 'üzerini kabukla bağlattırırız', artık bu, onun bir yakın dostudur." (Zuhruf Suresi, 36) Deccal, Allah'tan korkacağına, imansızlığının bir göstergesi olarak şiddetle şeytandan korkarak, onun emirlerini yerine getirir. Ayrıca yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, şiddeti ve terörü teşvik etmek, insanların kanını dökmek, insanları kötülüğe yönlendirmek için de şeytandan emir almaktadır. Soru 7- Deccal'e uyanların ortak özelliği nedir? Deccal'e uyanların ortak özelliği, şeytani mantıkla hareket ediyor olmalarıdır. Deccal'in insanlara iyi olarak tanıttığı değerler, aslında onların kötülüklerine ve hatta felaketlerine neden olacak şeylerdir; onlara kötü gibi gösterdiği değerler ise aslında onların iyiliklerine ve menfaatlerine olan şeylerdir. Ne var ki insanların büyük bir kısmı, olayları Kuran ahlakına ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetine göre değerlendirmedikleri için, Deccal'in kendilerini iyiliğe çağırdığını sanarak ona tabi olacak ve asıl tabi olmaları gerekenlerden de yüz çevireceklerdir. Bu kişiler Deccal'in savaşında, müminlerin karşısında, onun yanında yer alacaklardır. Bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu ise, Deccal'in oluşturduğu zulüm ortamı sayesinde anlayacaklardır. Bu nedenledir ki, Peygamberimiz (sav) insanları uyarmış ve onların Deccal'in kötü olarak gösterdiği şeyin iyi olduğunu bilerek hareket etmeleri gerektiğini şöyle bildirmiştir: "Deccal çıkar. Beraberinde su ve ateş vardır. İnsanların su olarak gördüğü yakıcı bir ateştir. İnsanların ateş olarak gördükleri de soğuk ve tatlı bir sudur." (Müslim, Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, s. 13) Deccal sisteminde insanların kötüyü iyi görmelerine verilebilecek en çarpıcı örneklerden biri, şiddetin, çatışmaların ve kavgaların olağan karşılanmaya başlanmasıdır. İnsanlar, isteklerini elde etmenin güya en etkili yolunun şiddete başvurmak olduğuna kendilerini ve çevrelerini inandırırlar. Masum insanları katleder, hiçbir suçu olmayan insanlara zarar verirken bunları kendilerince hak bir mücadele için yaptıklarını düşünürler. Terör örgütlerinin üyeleri ile ya da dünyanın çeşitli bölgelerinde savaş ve çatışmalara neden olan insanlardan biri ile görüşüldüğünde, hepsi şiddete başvurmakta sözde ne kadar haklı olduklarını anlatacaklardır. Oysa bu büyük bir yanılgı ve zalimliktir. Masum ve savunmasız insanlara karşı şiddete başvuran hiçbir mücadele haklı değildir. Bu yanılgının temelinde ise söz konusu kişilerin şeytana ve onun bir uzantısı olan Deccal'e uyuyor olmaları, diğer bir deyişle şeytanın mantığı ile hareket ediyor olmaları vardır. Oysa herşeyin Yaratıcısı olan Allah insanlara, şeytanın yolunu izlememelerini emretmiştir. Allah bu emrini bir ayette şu şekilde bildirmektedir: "Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır." (Fatır Suresi, 6) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Soru 8- Deccal nerede saklanıyor?
Geçtiğimiz ay, -hadisler ışığında- Deccal'in faaliyet merkezinin Mescid-i Aksa ve çevresi olacağını belirmiştik. Bu bilgiyi destekleyen bir başka hadise göre ise Deccal, kayalık bir mevkiden çıkacaktır: ".... (Deccal) kayalık bir mevkiden çıkacaktır da, sağ tarafa ve sol tarafa (yani her tarafa ordular göndermek suretiyle) en süratli şekilde şiddetli fesatlar yapacaktır." (Sünen-i İbni Mace; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi, s. 493-494) Nitekim Kudüs'teki Harem-i Şerif bölgesinin altı kayalık bir yapıdadır. Peygamberimiz (sav)'in üzerine basarak Miraca yükseldiği, sonradan üzerine Kubbet-üs Sahra'nın inşa edildiği belirtilen kutsal kaya Hacer-i Muallak da burada bulunmaktadır. Hadiste bildirilen kayalık bölgenin, Kubbet-üs Sahra ve Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Harem-i Şerif olması ve Deccal'in burada saklanıyor olması muhtemeldir.(En doğrusunu Allah bilir.) Arazinin kayalık olması, Mescid-i Aksa' nın altında istenilen şekilde alanlar oluşturulmasını sağlamaktadır. Bilindiği gibi, Mescid-i Aksa'nın altında 1990'ların ortasından itibaren sürekli kazı çalışmaları yapılmaktadır. Mescid-i Aksa'nın bulunduğu alan, Yahudilerin de geçmişte Hz. Süleyman'ın sarayının bulunduğunu öne sürdükleri yerdir. Yahudilerin inancına göre, Hz. Süleyman'ın sarayı kıyametten önce Mesih geldiğinde yeniden inşa edilecektir. Deccal'in, bazı Yahudilerin inançlarını suistimal edip Hz. Süleyman'ın mabedini yeniden inşa edeceğini söyleyerek burada gizli bir mabed kurmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Soru 9- Deccal'in yürüttüğü savaşın bir sonraki adımı ne olacak? Daha önce de belirttiğimiz gibi, Deccal, bazı Hıristiyan toplumlarına Mesih’in ortaya çıkışı için suni birtakım kıyamet alametleri oluşturulmasını telkin etmekte ve bu suni alametleri gerçekleştirmeleri için onları teşvik etmektedir. Bu şartlar oluştuğunda ise Deccal, kurduğu sahte düzenin bir gereği olarak bu sefer de Suni Mesih iddiasını ortaya atacaktır. Hz. İsa’nın gelişinden önce pek çok sahte Mesih ortaya çıkacaktır ancak Mesih Deccal bunların en şiddetlisi olacaktır. Hadislerin işaretlerine göre Hıristiyanlar ve Yahudiler arasından etkisi altına aldığı birtakım gruplar bu olayı organize edecek ve Deccal'i insanlara Hz. İsa olarak sunacaklardır. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Deccal'in önce peygamberlik, bunun ardından da sözde ilahlık (Allah'ı tenzih ederiz) iddiasında bulunacağı şöyle haber verilmiştir: "(Deccal) Çıktığı zaman ... herkes onu sahici bir mürşit sanıp peşine takılacak, sonra Küfeye gelince aynı şekilde çalışmalarını sürdürecek, derken peygamberlik iddia edecek... Bunu gören akıl sahibi kişiler ondan ayrılacaklar... Daha sonra uluhiyet (ilahlık) davasında bulunacak... Haşa Ben Allah'ım diyecek.... (Taberani bunu Sahabi olan b. Mutemerden böyle rivayet etmiştir.") (Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 212) İmam Şarani ise Deccal’in sözde ilahlık iddiasıyla milletleri etkisi altına alacağını şöyle haber vermiştir: <İ>"Deccal bir milletin yanına gelerek onları (kendi batıl yoluna) davet eder. O millet de Deccal(in ilah olduğun)a iman edip kendisine icabet ederler." (İmam Şarani, Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 491) Tüm bu bilgilerden Deccal'in insanlara kendisini önce yalnızca bir yol gösterici olarak tanıtacağı, sonrasında ise sözde Mesihliğini ve ardından ilahlığını (Allah’ı tenzih ederiz) ilan edeceği anlaşılmaktadır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Soru 10- Deccal'in fitnesi nasıl yok olacak?
Peygamber Efendimiz (sav), başta Mesih Deccal'in fitnesi olmak üzere, tüm ahir zaman fitnelerinin Hz. İsa vesilesiyle yok edileceğini müjdelemiştir. Hadislerde haber verildiği üzere, Hz. İsa yeniden yeryüzüne dönecek, Hz. Mehdi ile buluşacak ve ardından Beytü'l Makdis'te Deccal'le karşılaşacak ve Deccal, Hz. İsa tarafından ortadan kaldırılacaktır. Hadislerde şu şekilde bildirilmektedir: "İşte o sırada Allah'ın düşmanı olan Deccal Mesih, Hz. İsa’yı görünce tuzun suda erimesi gibi erir gider..." (Sahih-i Müslim, c. 4/2221; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi, s.444) "... Deccal ortalığa fitne saçarken Cenabı Hak, Mesih Meryem oğlu İsa’yı gönderir... Nefesini idrak eden her kafir mutlaka yok olur. İsa (a.s) Deccal ile Lüdd kapısında (Beytül Makdis'e (Mescid-i Aksa) yakın bir belde) karşılaşır ve onu yok eder." (Sahih-i Müslim; Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, s. 104) Bediüzzaman ise Deccal'in hile ve aldatmacalarının, insanları etkisi altına alan yalanlarının, Hz. İsa vesilesiyle nasıl ortadan kaldırılacağını şöyle açıklamaktadır: "Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidraci (hipnoz ve ruhlarla bağlantı tarzındaki sahte mucizeleriyle) harikalarıyla kendini muhafaza eden (koruyan) ve herkesi teshir eden (büyüleyip etkisi altına alan) o dehşetli Deccal'i yok edebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak harika ve mucizatlı ve umumun makbulü (kabul ettiği) bir zat olabilir ki, o zat, en ziyade alakadar ve ekser (tüm) insanların peygamberi olan Hz. İsa Aleyhisselam'dır." (Şualar, s. 592) Üstad'ın da belirttiği gibi, Deccal birtakım yalan mucizelerle insanları kandırdığı, şeytanların desteğiyle hareket ettiği ve bazı olağanüstü işler yaptığı için, Deccal'in yenilmesi ancak Hz. İsa vesilesiyle olacaktır. Hz. İsa'nın Hz. Mehdi ile birlikte Deccal'in fitnesini yok etmesi, Allah'ın izniyle, çok hızlı ve kolay olacaktır. Unutulmaması Gereken Çok Önemli Bir Husus Kuran'da pek çok ayette iman etmeyenlerin kurdukları tüm tuzakların bozulacağı bildirilmiştir. Allah insanları denemek, salih olanları ortaya çıkarmak, onları eğitmek, inkarcıların da küfrünü göstermek gibi pek çok hikmet gereğince, şeytanın yeryüzündeki faaliyetlerini ve dolayısıyla Deccaliyet sistemini de yaratmıştır. Ancak Deccaliyet mutlak mağlup olacak şekilde yaratılmıştır. İnkar edenlerin tuzakları, Allah'ın izni ile, hiçbir zaman başarıya ulaşamayacak tuzaklardır. Bir ayette bu sır şöyle haber verilir: "Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah Katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır." (İbrahim Suresi, 46) Aynı son, Deccal'in kurduğu tuzaklar ve doğrudan Deccal'in fikir sistemi için de geçerlidir. Bu sistem de insanları Allah'ın yolundan alıkoyabilmek için kurulmuş özel bir tuzaktır. Kurulan tuzaklar ne kadar büyük, oluşturulan plan ne kadar kapsamlı ve etkili olursa olsun hepsi Allah'ın kontrolü altındadır. Deccal de, onun kurduğu tuzaklar da yalnızca Allah'ın dilemesi ile vardır. "Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz..." (İnsan Suresi, 30) ayetiyle de buyrulduğu gibi, Allah dilemedikçe hiç kimse, hiçbir güç, hiçbir şer odağı bir şey dileyemeyeceği gibi, ne bir tuzak kurmaya ne de bu tuzağı hayata geçirmeye güç yetirebilir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Deccal dininin mezhepleri nelerdir?
İlk bölümde, Deccaliyetin kendi içinde mezhepleri bulunan bir fikir sistemi olduğundan bahsetmiştik. Nitekim geride bıraktığımız yüzyılı incelediğimizde, Darwinizm'den hayat bulan iki önemli ideolojinin insanlık üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu görürüz: Komünizm ve faşizm. Bu iki ideoloji, Deccal dininin iki ana mezhebi olarak kabul edilebilir. Her iki ideolojinin de kurucuları ve liderleri, günümüzde Deccal'in fikri sisteminin temeli olan Darwinizm'in bağlılarıdır ve iki akım da Darwinizm'in derin etkisi altındadır. İnsanlığın başına sayısız felaketler getiren, dünyayı adeta bir savaş arenasına çeviren bu mezhepler yakından incelendiğinde, ortaya ilginç bir tablo çıkmaktadır: Her ne kadar birbirlerine zıt görüşlere sahiplermiş gibi görünseler de, her iki mezhebin pek çok ortak noktası bulunmakta, ikisinin de aynı kaynaktan, yani Darwinizm'den beslendikleri açıkça anlaşılmaktadır. Deccal kendi savaşında Darwinizm’i nasıl kullanacak? Darwinizm, tüm canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu, yaratılmadığını iddia eden, insanları Allah'a imandan uzaklaştırmaya çalışan bir öğretidir. Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinin biraraya getirildiği ve hadislerin açıklamalarının yer aldığı Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi isimli kitapta, Deccal ile Darwinizm'in ittifakına şöyle dikkat çekilmiştir: Deccal'in yol açtığı Ahir zaman fitnesinin en bariz ve en mühim vasfı, dine karşı olmasıdır. Ahir zamanda ortaya çıkacak bir kısım hümanist görüşler ve değerler, dinin yerini almaya çalışacaktır. Bu yeni din, insan üstünde mevcut her çeşit İlahi hakimiyeti kaldırmak için inkarı kendisine temel alır... Temel ilahı madde ve insan olan din dışı bir dindir. (Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 13. Cilt, Ankara, 1992, ss.457-458) Alıntıda sözü edilen "hümanist görüşler", bugün gerçekten de bir din kimliğine bürünmüş durumdadır. Çağımızda hümanizm, Allah'ın inkar edildiği ve insanın sözde tapılacak kutsal bir varlık olarak gösterildiği ateist bir din durumundadır. Hümanist kurum ve derneklerin yayınlarına bakıldığında ise, tüm dünya görüşlerini evrim teorisine dayandırdıkları görülür. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Harun Yahya, Global Masonluk, İstanbul, 2002) Daha önce de belirttiğimiz üzere Deccaliyet, din ahlakına karşı olarak ortaya çıkmış tüm ideolojileri, batıl felsefeleri ve fikir akımlarını kapsayan bir ideolojik sistemdir. Hümanizm bu batıl felsefelerden yalnızca bir tanesidir. Komünizm ve faşizm gibi kanlı ideolojiler, ırkçılık ve sömürgecilik gibi vahşet dolu uygulamalar, materyalizm, ateizm, postmodernizm, pozitivizm, realizm gibi birçok batıl felsefe de aynen hümanizm gibi, öğretilerini Darwin'in evrim teorisine ve bu teorinin toplumlara uyarlanmış hali olan Sosyal Darwinizm'e dayandırmaktadır. Bununla birlikte günümüzde bu batıl felsefelerin propagandası dünyanın dört bir tarafında yapılmakta ve bu akımlar topluma verdiği zararlara rağmen geniş kitleler tarafından benimsenebilmektedir. Darwinizm'in toplumlara bu denli geniş çapta ve farklı araçlarla tesir edebilme yönü ise Deccal'in kendi savaşı için son derece büyük bir önem taşımaktadır. Din ahlakına uygun olmayan sistemlerin ve ideolojilerin ana savunucusu ve destekleyicisi konumundaki Deccal, söz konusu sapkın fikir akımlarını destekleyecek ve yaygınlaşması için çaba gösterecektir. Deccal bu ortamdan kuvvet bulacak ve insanların büyük çoğunluğunu kendi telkinleri doğrultusunda hareket etmeye yöneltecektir. Darwinist telkinlerin etkisine kapılan bir insanın ise hayata ve insanlığa bakış açısı tamamen materyalist-Darwinist düşünce doğrultusunda şekillenir. Artık o da sadece kendisini ve çıkarlarını korumak için mücadele edecek, çoğu zaman şiddet, zulüm ve hileyi etkili bir yol olarak görecek, dinsizliğin getirdiği kabus içinde bir suçtan bir başka suça koşacaktır. Üstelik bu durumda onu durduracak veya engelleyecek bir sebep kalmayacaktır. Sürekli sorun çıkaran, savunmasız insanlara saldıran, mazlumları ezen ve haklarını yiyen, şiddetten zevk alan, kanı ve gözyaşını eğlence konusu edinen, kısacası tüm insani özelliklerden uzaklaşan insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. İşte bunun en önemli nedeni, Deccal dininin bu ürkütücü telkinlerinin, insanlara hayatın vazgeçilmez bir gerçeğiymiş gibi öğretiliyor olmasıdır. Ancak unutmamak gerekir ki, Darwinizm, günümüzde yalnızca ideolojik bir görüş olarak savunulmaktadır. Gerçekte ise bilimsel delillerin yanı sıra, insanın vicdanına başvurarak da yanlışlığını kolayca fark edebileceği anlamsız bir teoriden ibarettir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Deccal’in göstereceği yalancı mucizeler nelerdir?
Hadislerde Deccal'in sözde ilahlığını iddia ederken şeytanın da yardımıyla bazı aldatıcı yöntemler kullanarak, birtakım olağanüstü güçlere sahip olacağı haber verilmiştir. Bu hadislere göre Deccal, kendisinin ilah olduğunu öne sürerken (Allah’ı tenzih ederiz), kendince bunu delillendirmek için insanlara, kendisini ölüleri diriltme gücüne sahip gibi gösterecektir. Hadislerde, Deccal'in hileleri arasında "ölü develeri diriltmiş gibi göstererek bir topluluğu kendisine inandırdığı", bir başka kişiyi "anne babasını diriltmiş gibi göstererek kandırdığı” ve “testereyle parçalara ayırdığı bir kişiyi yeniden dirilteceği”ni söylediği gibi bilgiler sayılmaktadır. Deccal'in bu eylemleri, taraftar toplamak ve insanları Kuran ahlakından uzaklaştırmak için yaptığı aldatmaca ve fitnelerdendir. Deccal'in bu hileleri, İslam alimleri tarafından "istidrac" yani “Allah'ın insanları denemek için yarattığı ve kafirlerde görülen yalancı mucizeler” olarak nitelendirilmiştir. Ancak bunları Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in hadisleri doğrultusunda değerlendirmeyen insanlar, bunları sözde birer "mucize" zannedebilirler. Oysa mucize, Allah'ın veli kullarına lütfettiği bir nimettir. Deccal'in yaptığı hilelerin tamamı insanların denenmesi için Allah'ın Deccal'e verdiği özelliklerden kaynaklanmaktadır. Dünya hayatı insanların denenmesi için yaratılmış bir mekandır. Ahir zamanda da Deccal'in fitneleri ve hileleri pek çok insan için imtihan konusu olacaktır. Salih müminler, bu hileleri gördüklerinde Deccal'i tanıyıp, onun hadislerde haber verilen Deccal olduğuna kanaat getirirlerken, insanların önemli bir kısmı da bu aldatmacalara kapılacaklardır. İslam alimleri ayrıca, Deccal'in bu ve bunun gibi hileleri hipnotizma ve benzeri yöntemler kullanarak gerçekleştiriyor olabileceğine dikkat çekmişlerdir (En doğrusunu Allah bilir). Bediüzzaman Said Nursi, Deccal'in bu özelliğini şöyle dile getirmiştir: Büyük Deccal'in ispirtizma nevinden teshir edici (hipnotize edici) özellikleri bulunur... Sadece dünyayı maksad edinen bu münkir (inkarcı), mutlak inançsızlıktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata (kutsal değerlere) hücum eder. İşin hakikatini bilmeyen halk, bunu harikulade bir iktidar ve cesaret olarak görür. (Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 74-75) Bediüzzaman, Deccal'in bu yönünü bir başka sözünde de şöyle açıklamıştır: Ve onların başına geçen en büyükleri, ispirtizma ve manyetizmanın hadisatı nev'inden (hipnotizma ve cinlerle bağlantı şeklinde olaylarla) müthiş harikalara mazhar (sahip) olan Deccal ise, daha ileri gidip, cebbarane (zorla) suri (hakiki, ciddi ve samimi olmayan) hükumetini bir nevi rububiyet (Rablik, sahiplik) tasavvur edip Uluhiyetini (ilahlığını -Allah'ı tenzih ederiz-) ilan eder... (Mektubat, s. 55) Üstad'ın da sözünde belirttiği gibi, Deccal hipnotizma ve büyü gösterileri gibi aldatmacalarla yeterince bilgi sahibi olmayan veya imanen zayıf olan pek çok kişiyi kandırabilir. Ancak hiç unutmamak gerekir ki, her ne kadar bazı insanlar bu hilelere aldanıp Deccal'in geçici gücünün etkisi altına girseler de hak muhakkak ortaya çıkacak ve Deccal'in tüm düzenleri -Allah'ın izniyle- yerle bir olacaktır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Deccal’in fitnesine karşı iman edenlerin mücadelesi nasıl olmalıdır?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, deccaliyete karşı sürdürülecek olan mücadele ilmi ve fikri bir mücadele olmalıdır. Çünkü yazının başında da vurguladığımız gibi, Deccal, toplumları din ahlakından uzaklaştırmak için sürdürdüğü savaşında fikri sistemleri kullanmaktadır ve bu yolla büyük kitleleri aldatmaktadır. Deccal'in yalanlarına aldanan insanlar, din ahlakından uzaklaşacak ve toplumlarda büyük çaplı bir ahlaki çöküntü ve dejenerasyon başgösterecektir. Bu nedenle Deccal'in kullandığı fikri sistemlerin çarpık ve çürük temellerinin yıkılması, geçersizliklerinin delilleriyle ortaya konması çok büyük önem taşımaktadır. İnsanlara Allah'ın varlığının apaçık delillerinin gösterilmesi, yaptıklarından sorumlu tutulacaklarının hatırlatılması gerekmektedir. Bu görevi üstlenecek olan iman sahipleri ise tarih boyunca olduğu gibi yine az sayıda olacaktır. Ahir zamanda Deccal'in fitnesine karşı yürütülecek mücadele Hz. Mehdi ve beraberindeki müminler tarafından başlatılacak ve Allah'ın izniyle ikinci kez yeryüzüne gelecek olan Hz. İsa'nın zuhuru ile Deccal'in fitnesi tamamen ortadan kalkacaktır. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi de eserlerinde bu konuya dikkat çekmiş ve bir sözünde bu mücadeleyi yapacak olanların Deccal'in destekçilerine oranla sayıca çok daha az olacağını şöyle ifade etmiştir: Gaybı ancak Allah bilir... İsa Aleyhisselam'ı nur-u iman (imanın ışığı) ile tanıyan ve tabi olan cemaat-i ruhaniye-i mücahidinin kemiyeti (cehd eden ruhani cemaatinin sayısı), Deccal'in mektepçe ve askerce ilmi ve maddi ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir. (Şualar, s. 588-589) "...Deccal'in mektepçe ve askerce ilmi ve maddi ordularına...": Bediüzzaman bu sözüyle Deccal'in destekçisi olan dinsiz güçlerin hem eğitim kadroları hem askeri güç hem de maddi açıdan çok güçlü olacaklarını belirtmektedir. "...cemaat-ı ruhaniye-i mücahidinin...": Bediüzzaman bu ifadeyle Hz. İsa ve ona tabi olan topluluğun Deccal'e karşı fikri bir mücadele içinde olacağını belirtmektedir. Bu topluluk güzel ahlakı yaymak için büyük bir çaba sarf edecek, ihlasla Allah yolunda çalışacaktır. Bediüzzaman'ın burada kullandığı "ruhani" ifadesi ise bu topluluğun samimi iman etmiş, olayların görünen yönlerinin yanı sıra batıni yönlerini de yaşayan bir topluluk olduğunu ifade etmektedir |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|