AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 09-15-2009, 09:13   #1
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart Değinilmeden geçilmeyecek türden iki konu (Kürşat Bumin)

Kürşat Bumin - Yeni Şafak
[email protected]

Değinilmeden geçilmeyecek türden iki konu


Siz de mutlaka benim gibi, kim olursa olsun bir insanın ömrünün süresi üzerine laf etmeyi sevmiyorsunuzdur.

Bırakalım herkes yazıldığı kadar ömür sürsün…

Bu çerçeveyi Kenan Evren'in –hem de geçenlerde, yani bir 12 Eylül yıldönümünde- sarf ettiği sözler hakkında söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın diye çiziyorum. Evren sağlık problemleriyle ilgili şöyle diyor:

"12 Eylül'den sonra kürsüye çıktığımda, 'Çok yaşayın, Allah bizim ömrümüzden de size versin' derlerdi. İyileşmemde halkın bu dualarının çok büyük payı var. Vatandaşlarıma şükran borçluyum. Zorunluluk karşısında gerçekleştirilen 12 Eylül harekatı, tarihin şaşmaz kantarında ve değerli ulusumuzun vicdanında objektif biçimde değerlendirilecektir."
Dediğim gibi, kim olursa olsun bir insanın ömrünün süresi üzerine laf etmekten sakınırım.

Ama Evren'in bu sözleri de fazla "Evren merkezli" değil mi?

Görüyorsunuz, 12 Eylül'ün "kuvvetli adamı", basbayağı, ima sınırını da aşan bir biçimde, duaların kabulü çerçevesinde, halkın ömründen bir bölümünün kendi ömrüne naklinden söz ediyor!

Bilmem; Evren'in sözleri ve üslubu -münasebetsizliğinin ötesinde- bana fazla "kendini beğenmişlik", hatta bir bakıma "şımarıklık" örneği gibi göründü.
Dikkat ederseniz Evren, sağlığını ve dolayısıyla uzun ömrünü "şükür" sözcüğünü araya sokarak bir "lütufa mazhar olmak" gibi bir çerçevede değil de, basbayağı bir "hak edilmiş hak" çerçevesinde de değerlendiriyor. Bu da çok rahatsız edici doğrusu… "Benim gibi hizmetler yaparsınız, aldığınız dualarla sonuç böyle olur" der gibi sanki…

Kenan Evren'in 12 Eylül'ün değerlendirilmesiyle ilgili olarak gelecekte kurulacak "tarihin şaşmaz kantarı"ndan söz etmesi de dikkat çekici. Demek ki, bir yıldönümü münasebetiyle tekrar önümüze gelen onlarca tanıklığın dünün ve bugünün "kantarında" ne kadar çektiğinin onun için hiç mi hiçbir önemi yok.

Ne diyelim, söylenecek başka söz yok, Allah ömürler versin…

Değinilmeden geçilmeyecek türden ikinci konu İzmir-Buca'da geçen gün hizmete giren dev Atatürk röliyef portresi ("maskı" diyenler de var). 3 yıldır süren bir çalışmanın ürünüymüş (artık ne ise) bu "şey".

Buca eski belediye başkanı, açılışı halefine kısmet olan bu projesini "Başka ülkeler masal kahramanları yaratıyorlar ve bu kahramanları pazarlıyorlar. Bizim bir değer yaratmamıza gerek yok, zaten bu değerimiz var. Bunların tanıtılması gerekir. Atatürk bir dünya lideridir. Bu kadar değerli bir lidere ancak böyle anıtsal projeler yakışır" diyerek savunmuştu.

Ortaya konulan iş ne derece "anıtsal"dır, Atatürk'e ne derece yakışır bilemem ama 3 yıl süren yapım aşamasında epeyce çelik (450 ton) ve çimento harcandığı muhakkak. Ortaya 42 metre boyunda dev bir "röliyef portre" çıkmış. Ne güzel, Buca'nın ortanın altında gelir seviyesine sahip hemşehrilerinin yaşadığı bir bölgede 4.2 milyon TL harcanarak yükseltilen bir anıt…

Anıtın açılış töreninde Buca'nın halihazır belediye başkanının (Ercan Tatı) yaptığı konuşmanın bir bölümü çok dikkat çekici.

Başkan, "Açık söylüyorum, ben olsaydım maskla başlamazdım. Ancak söz konusu Ata'mız olduğu için bir an önce bitirmek istedik" diyor. Ardından da, gönlünün 4.2 milyon TL'nin okul ve yurt yapımında kullanılmasından yana olduğunu belirtiyor.

Belli ki yeni başkan seçilir seçilmez "röliyef/mask?" inşaatını önünde bulmuş. Söylediği gibi, bu inşaatı (bir "sanat eseri"nden "inşaat" diye söz etmek uygunsuz kaçıyor ama) tabii ki bitirmek zorunda kalmış. Harcanan parayı yakıp inşaattan vazgeçsen bir dert, inşaatı dondursan bir başka dert… Ama doğrusu, buradan, Ercan Tatı'yı kutluyorum. Açılış töreninde bile "keşke olmasaydı" (bu adı taşıyan bir tv programı var sanki..) diyebilmesi doğrusu büyük bir cesaret örneği. Bu büyük inşaatın hangi sanatçının elinden çıktığı bilgisi de haberler içinde yer alıyor. 4.2 milyon TL'lik bu inşaatın hangi müteahhit firması tarafından yapıldığı hakkında ise bir bilgi yok.

15 Eylül 2009 Salı

 

Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
atatürk, buca, kenan evren, protre, röliyef, ömür


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi