Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'nde Google iddianamesi suçlamasına yanıt verdi
'Laiklik karşıtı eylemlerin odağı' olduğu gerekçesiyle AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya dün Anayasa Mahkemesine sözlü açıklamalarda bulundu. Yalçınkaya, edinilen bilgilere, mahkemeye sunduğu esasa ilişkin görüşünü tekraladığı açıklamalarında, AKP'nin şeriat düzeni istediğini ileri sürerek "İktidarda olmaları nedeniyle laiklik karşıtı bir rejimi getirme şanları var" dedi. Yalçınkaya, AKP'nin savunmasında delilerin Google'dan alındığı bunun hukuki bir değeri olamayacağı şeklindeki eleştirisine de karşı çıktı.

Anayasa Mahkemesi'ne gelişinde ve çıkışında arka kapıyı kullanan Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi heyetine bir buçuk saat boyunca sözlü açıklamalar yaptı. Önceden hazırladığı metni okuduğu öğrenilen Yalçınkaya, iddianamede ve esas görüşte kullandığı ifadeleri tekrarlayarak "AKP temelli kapatılsın" dedi. Yalçınkaya, Cumhurbaşkan Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 71 kişiye istediği 5 yıl siyaset yasağı talebini yineledi.

Google savunması: Yalçınkaya delil olarak sunulan haberlerin birden fazla gazetede ve farklı görüşlerde basın yayın kurumlarından yayınlandıktan sonra internetten alınmasının çok fazla bir önemi bulunmadığın savunarak "Dolayısıyla delil vasfını kaybetmez" dedi.

Yeni tanıma gerek yok: AKP'nin savunmasında yaptığı laiklik yorumuna da karşı çıkan Yalçınkaya, laikliğin tanımın anayasada ve bugüne kadar verilmiş yargı kararlarında belitildiğini vurgulayarak, "Onun dışında bir yorum yapmak ondan uzaklaşma anlamına gelir. AKP de mevcut tanımı kabul edilmeli. Yorumu belli..." diye konuştu.

Venedik kriterleri uygulanamaz: Venedik kriterlerinin AKP için uygulanamaycağını öne süren Yalçınkaya, ortada bir şeriat tehlikesi bulunduğunu savundu. Yalçınkaya, şeriat tehlikesinin 'açık ve yakın tehlike' haline geldiğini belirterek "Partilerin iktidarda olması özellikle tehlike yaratıyor. Buradaki tehlikenin bir şeriat düzeni tehlikesidir. Bu tehkile açık ve yakın hale gelmiştir. Çünkü iktidarki partinin bizzat bunları yapıyor. Türkiye'de laiklik karşıtı bir rejimi getirme şansı yok. Ama bunların böyle bir imkanı var" dedi.

Yalçınkaya, küçük marjinal bir partinin söz konusu söylemleri dile getirmesinin fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olabileceğini, ancak AKP için bunun söylenmesinin mümkün olmadığına da işaret etti.

Gülen'in desteklenmesi laikliğe aykırı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kamuoyunda "Gülen okulları" olarak bilinen okullara, destek verdiği için hakkında siyasi yasak isteyen Yalçınkaya, bu iddiasını dün de sürdürdü. Yalçınkaya, Fethullah Gülen'in yargılandığı davada beraat etmesinin sonucu değiştirmeyeceğini ifade ederek "Gülen'in beraat etmesi dini bir cemaat lideri olduğu gerçeğini değiştirmez. Dolayısıyla bunun desteklenmesi laikliğe aykırıdır" dedi.

İddianame güçlendi: Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde türban serbestilği sağlayan düzenlemeyi iptal edilmesi ile ilgili olarak, iddianame kapsamında çıkarılması gerektiği görüşlere de karşı çıkan Yalçınkaya "Bilakis yapılan düzenlemenin yanlış ve laikliğe aykırı olduğu kanıtlanmış oldu"dedi.

Fırat'ın "travma"sı gösterge: Edinilen bilgilere göre Yalçınkaya, sözlü açıklamasında ayrıca, AKP'nin BM Güvenlik Konseyi'nin terör örgütlerine destek verenler listesinde yer alan Suudi işadamı Yasin el Kadı ile ilişkili olduğunu da belirtti. Yalçınkaya ayrıca, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, "Atatürk devrimleri Türk toplumunda travma yarattı" şeklindeki sözlerine de sözlü savunmasında yer verdi. Yalçınkaya, Fırat'ın sözlerinin partinin anlayışını göstermesi bakımında önemli olduğuna işaret etti. Ancak Yalçınkaya Fırat'ın bu sözlerini kapatma için ek delil olarak mahkemeye sunmadığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Yalçınkaya'nın sözlü açıklamalarının bugün AKP'ye gönderilmesi bekleniyor.

radikal