|
09-20-2009, 02:29 | #1 |
Âdem Aleyhisselâm'ın Yaratılışı
Hz. Âdem'e Ruh Verilmesi: Cenâb-ı ALLAH, Hz. Adem'i yaratırken, maddesi olan çamuru, çeşitli mertebelerde değişikliğe uğratarak, canın verilmesi ve ruhun nefhedilmesine müsait bir hale getirdi. Nihayet şekil ve sûretinin tesviyesini/düzenlemesini tamamlayınca ona can vermiş ve ruhundan üflemiştir. "Rabbin o zaman meleklere demişti ki: 'Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Artık onu düzenleyerek (hilkatini) tamamlayıp ona da rûhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın.' Bunun üzerine İblis'ten başka bütün melekler secde etmişlerdi. O (İblis) büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. ALLAH: 'Ey İblis, iki elimle (bizzat kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi oldun?' buyurdu. İblis dedi: 'Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın." (Sâd: 38/71-76)[1] Cenab-ı ALLAH, böylece Hz. Adem'i en mükemmel bir şekilde yarattı. Boyunun uzunluğunun altmış "zirâ" olduğu bazı kaynaklarda kaydedilir.[2] Yaratılışı tamamlandıktan sonra ALLAH ona, haydi şu meleklere git, selâm ver ve onların selâmını nasıl karşıladıklarını dinle! Çünkü bu, hem senin, hem de zürriyetinin selâmlaşma örneğidir, buyurdu. Bunun üzerine Hz. Adem meleklere: "Es-selâmü aleyküm" dedi. Onlar da "Es-selâmü aleyke ve rahmetullah" diye karşılık verdiler. Adem, insanların büyük atası olduğu için, Cennete giren her kişi, Âdem'in bu güzel sûretinde girecektir. Hz. Âdem'in torunları, onun güzelliğinden birer parçasını kaybetmeye devam etti. Nihayet bu eksiliş şimdi (Peygamberimiz zamanında) sona erdi.[3] Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem'le ilgili ayetlerde üç nokta dikkatimizi çekmektedir. Öncelikle Adem'in, önemsiz bir madde olan topraktan başlamak üzere bedenî ve ruhî yönleriyle tam ve kâmil bir insan haline gelinceye kadar geçirdiği safhalardan söz edilir ve bu suretle ALLAH'ın kudretinin üstünlüğü vurgulanmış olur. İkinci olarak Adem'in varlık türleri arasındaki mevkiinin yüksekliğine işaret edilir. Bu ayetlerde hem Adem'in hem de onun soyunun yeryüzünün halifeleri olduğu, ALLAH'ın kendilerine verdiği aklî, zihnî, ahlâkî meziyetlerden, dolayısıyla ALLAH'a ibadet hükümlerinin yerine getirilmesini sağlayan, ayrıca diğer birçok varlık türlerini kendi hizmetinde kullanabilen varlık olduğuna dikkat çekilir. Çeşitli ayetlerde ALLAH'ın emri uyarınca meleklerin Adem'e secde ettikleri bildirilmektedir. Buna göre ALLAH, Adem'i meleklerden daha üstün ve onların saygısına lâyık bir mertebede yaratmıştır. Bu meziyet yalnız Adem'e ait olmayıp aynı zamanda bütün insanlığa şâmil bir şereftir. Kur'an'da başka vesilelerle de insanoğlunun bu meziyetine işaret edilmiştir.[4] Kur'an-ı Kerim'in Âdem'le ilgili olarak ele aldığı üçüncü konu onun peygamberliğidir. Hz. Adem'in nebî veya rasül olduğunu açık ve kesin olarak ifade eden âyet yoksa da yine Kur'an'ın açıkladığına göre, Âdem Rabbi'nden vahiy (kelimât) almıştır.[5] ALLAH ona hitap etmiş, yükümlülük ve sorumluluğunu bildirmiştir.[6] Başka bir ayette de ALLAH'ın Nuh, İbrahim hânedanı ve İmran'ın ehli ile birlikte Adem'i de âlemlere üstün kıldığı belirtilmekte,[7] böylece dolaylı olarak onun peygamber olduğuna işaret edilmektedir.[8] -------------------------------------------------------------------------------- [1] Ayrıca bk. el-A'râf, 7/12; el-Hicr, 15/29; es-Secde, 32/8-9. [2] Kurtubî, Tefsir, XX, 45. [3] Buhâri, Halk-ı Âdem: 2 (IV/102); Tecrîd-i Sarih Terc. IX/76, hadis no: 1367. Muhittin Bağçeci, Şamil İslam Ansiklopedisi: 36. [4] bkz. İsrâ: 17/70; Tîn: 95/4. [5] Bakara: 2/37. [6] Bakara: 2/33, 35; A'râf: 7/19; Tâhâ: 20/117. [7] Âl-i İmran: 3/33. [8] Ahmet Kalkan, Kur’an-ı Kerim Kavram Tefsiri. __________________ Yüce ALLAH; Âdem Aleyhisselâmı yaratmak istediği zaman[1], yere: "Ben, sen*den bir halk yaratacağım ki, onlardan, bana itaat edenler de olacak, onlardan, bana isyan edenler de olacaktır. Onlardan, bana itaat eden kimseyi, Cennet'e koyacağım. Bana isyan eden kimseyi ise, Cehennem'e sokacağım!" diye Vahy etti. Sonra da[2], Cebrail Aleyhisselâmı, yerden[3], bir avuç toprak[4], çamur getirmesi için, gönderdi. Yer, Cebrail Aleyhisselâma: "Ben, senin, benden bir şey eksiltmenden, beni, yaramaz hale getirmenden, ALLAH'a sığınırım![5] Ben, senin, beni eksiltmeni, istemiyorum! Çünki, ALLAH, benden bir halk yaratacak, bu halk ta, ALLAH'a âsi olacak. ALLAH, onlardan dolayı, beni, bir ceza ile cezalandırır!" dedi.[6] Bunun üzerine, Cebrail Aleyhisselâm, ondan, bir şey almaksızın[7] geri döndü. "Yâ Rabb! Yer, sana sığınınca, onu, sığındırdım.[8] Onun üzerinde durmayı, kendisini zorlamayı uygun görmedim." dedi.[9] Yüce ALLAH, bundan sonra, Mikâil Aleyhisselâmı gönderdi.[10] Yer, Ona da, Cebrail Aleyhisselâma söylediği gibi söyledi.[11] Onun yapacağı şeyden dolayı da, ALLAH'a sığındı. Mikâil Aleyhisselâm da, onu, sığındırdı.[12] Yer, böyle, kendisinden bir şey alınmasından. ALLAH'a sığınınca[13], Mikâil Aley*hisselâm. ondan bir şey almaksızın[14] dönüp Yüce ALLAH'a, Cebrail Aleyhisselâ-mın söylediği gibi söyledi. Bunun üzerine. Yüce Allan, yere, Ölüm Meleğini gönderdi.[15] Yer. yine. kendisinden alacağı şeyden dolayı[16], ALLAH'a sığınınca[17], ölüm me*leği: "Ben de. ALLAH'ın emrini, yerine getirmemiş olarak dönmemden ALLAH'a sı*ğınırım!" dedi.[18] Yer yüzünden alacağını aldı ve tek yerden almadı.[19] Kırmızı, beyaz ve siyah topraktan aldı.[20] ve karıştırdı.[21] Böyle, yer yüzünden alınan topraktan yaratılmış olduğu için, Âdem Aleyhisse*lâma "Âdem" ismi verilmiştir.[22] Yüce ALLAH, Âdem Aleyhisselâmı, yaratmağa başladığı zaman, Melekler[23]: "ALLAH[24], Yüce Rabb'ımız, varsın, istediğini yaratırsın.[25] ALLAH, bizden daha bilgili ve kendisi katında bizden daha şerefli bir halk ya*ratmaz![26] Biz muhakkak, o yaratılacak olandan daha bilgili ve ondan, daha şerefliyizdir!" diyerek[27], aralarında gizlice konuştular.[28] Yüce ALLAH; Âdem Aleyhisselâmın bedenini Cennet'te yaratarak onu, dilediği kadar, kendi halinde bıraktığı sırada, İblis, onun çevresinde dolaşmağa başlayıp çinin boş ve kendisine mâlik olamayacak bir biçimde yaratılmış olduğunu gördü ve anladı da[29] "Ben, bunu kolayca yenebilir, ona, üstün gelebilirim!" dedi.[30] Melekler, Âdem Aleyhisselâmın, Cennette yerde duran ruhsuz cesedini gör*dükleri zaman korktular. Onların arasında en çok korkan da, İblis (Şeytan) idi. iblis, cesedin yanından geçtikçe "Sen, muhakkak, büyük bir iş için yaratılmış-sındır!" derdi.[31]'Ayağıyla, ona vurur ve vurdukça da, cesed, testi gibi ses çı*karırdı. "Her halde, sen, böyle testi gibi seslenmek için değilsin! Muhakkak yaratıldı*ğın şey içinsin![32] Eğer ben senin üzerine musallat kılınacak, sataştırılacak olur*sam, muhakkak seni, helak edeceğim! Eğer, sen, benim üzerime musallat kılınacak olursan, sana isyan edeceğim!" derdi.[33] İblis, Meleklere de; "Bu, size üstün tutulacak olursa, siz ne yaparsınız?" diye sordu. Melekler "Biz, Rabb'ımıza itaat ederiz!" dediler. İblis ise, içinden "VALLAHi, bu, bana üstün tutulacak olursa, ona, isyan edece*ğim!" dedi.[34] Yüce ALLAH, Âdem Aleyhisselâma, Ruh üfürdüğü zaman, Ruh, Onun cesedi*nin baş tarafından girdi ve cesedin her yerinde eseri ve kan, meydana geldi. Âdem Aleyhisselâm, aksırınca, Melekler, Âdem Aleyhisselâma: "Elhamdü lil-iâh (Hamd olsun ALLAH'a!) de" dediler. Adem Aleyhisselâm da "Elhamdü lillâh!" dedi.[35] Başka rivayete göre: Âdem Aleyhisselâm, aksırınca, hamd etmesini, Ona, Yü*ce ALLAH ilham etti.[36] Âdem Aleyhisselâm da, Rabb'ına hamd etti.[37] "Elhamdü lillâhi Rabb'il'âle-•nîn = Rabb'ül'âlemîn olan ALLAH'a hamd olsun" dedi.[38] Yüce ALLAH da "Rabb'ın, sana rahmet etsin!" buyurdu.[39] Yüce ALLAH; "Ey Âdem! Ben, kim'im?" diye sordu. Âdem Aleyhisselâm: "Sen, senden başka ilâh bulunmayan Allansın!" dedi. Yüce ALLAH: "Doğruyu söyledin!" buyurdu.[40] Âdem Aleyhisselâmın Yaratıldığı Ve Cennet'e Konulduğu Gün: Âdem Aleyhisselâmın yaratıldığı[41] ve Cennet'e konulduğu[42] gün, Cuma gü*nü idi.[43
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |