Demokratikleşme paketi ‘Sessiz Devrim’in eseri



Hükümetin üzerinde çalıştığı demokratikleşme paketi, 11 yıllık reform sürecinin önemli bir halkasını oluşturuyor. Başbakan Erdoğan, “Sessiz Devrim”in bundan sonraki reform süreci için yol haritası niteliğinde olduğunu belirtmişti.

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın Koordinasyonunda Adalet ve İçişleri bakanlıklarının katılımıyla hazırlanan demokratikleşme paketi, Türkiye’nin 11 yıllık dönüşümünü anlatan “Sessiz Devrim”adlı kitap üzerinde çalışılarak hazırlandı.

Demokratikleşme paketinin temelini oluşturan kitap, geçtiğimiz Temmuz ayında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından hazırlanarak yayınlandı. AK Parti’nin 11 yıllık icraatlarının yıllara göre özetlendiği kitabın, Haziran ayından bu yana üzerinde çalışılan “demokratikleşme paketi”nin altyapısını oluşturduğu öğrenildi.

Devrim, 9 başlıktan olşuyor

Yaz döneminde Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın koordinasyonunda yeni paket için yürütülen hazırlık esnasında uzmanlar, kitapta toplanan bugüne kadar hayata geçirilmiş reform başlıklarını tek tek gözden geçirirlerken, pakete dâhil edilebilecek yeni adımlar üzerinde uzun bir çalışma yaptılar. “Sessiz Devrim” adlı kitapta 11 yıllık demokratikleşme adımları; “Güvenlik paradigmasının değiştirilmesi”, “sivil denetim adımları”, “Yargı reformu”, “İnsan haklarının korunması”, “Yargı reformu”, “Kültürel hakların genişletilmesi”, “Eğitim alanının demokratikleştirilmesi”, “Sosyo ekonomik adımlar” ve “Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” başlıkları ile toplam 255 sayfada anlatılmıştı.

Erdoğan ‘yol haritası’ demişti

Ön sözünü Başbakan Erdoğan’ın yazdığı kitap, paket üzerinde çalışan AK Parti kurmaylarının tümüne dağıtıldı. Erdoğan, içeriğini kendisinin açıklayacağı paketin ipuçlarına yönelik olarak ön sözde şunları kaydetmişti:

“Bu devrimler kendi vatandaşını tehdit olarak gören devletçi yaklaşım yerine, farklılıkları zenginlik olarak kabul eden, vatandaşı ve vatandaşa hizmeti esas alan bir anlayışı yürürlüğe koyduk. Bütün bu köklü reformlar, sivilleşme ve demokratikleşme hamleleri neticesinde çok daha güçlü, çok daha zengin, çok daha mamur, çok daha demokratik, çok daha özgür bir Türkiye’yi inşa ettik. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, bölgesinde ve dünyada çok daha etkin, çok daha itibarlı bir konuma yükselmesi, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ için reformlarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Devrimde atılan adımlar

Paketin altyapısını olusturan kitapta kronolojik olarak sayılan reformlardan bazıları şöyle: “Olağanüstü Halin Kaldırılması, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin ve Özel Yetkili Mahkemelerin Kaldırılması, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin Başlatılması, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın Kurulması, Vatandaşlıktan Çıkarılanlara Haklarının İadesi, Yerleşim Birimlerine Eski İsimlerinin İadesi, Cumhurbaşkanı’nın Halk Tarafından Seçilmesi, MGK Genel Sekreterinin Sivil Olmasının önünün Açılması, Askeri Yargının Yetki Alanının Daraltılması, EMASYA Protokolü’nün Kaldırılması, YAŞ Kararlarına Karşı Yargı Yolunun Açılması, 12 Eylül Darbecilerini Yargılama Yolunun Açılması, İşkenceye Sıfır Tolerans Politikası, Azınlıklara Ait Cemaat Vakıflarının Mülk Edinmelerinin Kolaylaştırılması ve Özgürlük Alanlarının Genişletilmesi, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Hakkı Getirilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurulması, HSYK’nın Yapısının Demokratikleştirilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin Daha Demokratik ve Çoğulcu Bir Yapıya Kavuşturulması, Denetimli Serbestlik Uygulamasının Kapsamının Genişletilmesi, Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi, Geliştirilmesi ve Yayını İmkanı.”

Kaynak

Star 17.09.2013

Siyonizme hediye paketi

AKPnin demokratikleşme paketinde yahudiye yahudi demek suç sayılacak bu yasa kime hizmet edecek?

AKP’nin demokratikleşme paketinin içinde yer alan ‘Nefret Suçu’ yasası geçtiğimiz günlerde meclise sunuldu. AB’ye üye olan birçok ülkede dahi bu yasa geçerli değilken, Türkiye’deki bu ısrarın gerekçesi belli. Avrupa ve İsrail de Müslümanlara her türlü hakareti insan hakları adı altında geçiştirenler, Türkiye de Siyonist İsrail’i eleştirmeyi suç sayacak. İsrail’in ve Haçlıların işledikleri insanlık suçlarına sansür uygulamayı hedefleyen bu yasada, para cezasından hapis cezasına kadar çeşitli hükümler bulunuyor.

Fatih YEDİER

AKP’nin meşhur demokratikleşme paketlerinin arasında yer alan ‘Nefret Suçu’ yasası geçtiğimiz günlerde meclise sunuldu. Birilerinin, inancı, cinsiyeti, etnik kökeni hakkında bir şeyler söylemeden önce artık kırk defa düşünmeniz gerekecek. Meclise giren ‘Nefret Söylemi’nde artık Yahudi’ye Yahudi demek suç sayılacak. Türkiye’nin böyle bir hazırlık içerisinde olduğunu ilk olarak Şalom Gazetesi duyurmuştu. Musevi cemaatinin yayın organında “Bundan sonra ‘Pis Yahudi’ demek nefret suçu, cezası ise 1.000 TL ile 500.000 TL arasında değişiyor” diyerek herkesten gizli yürütülen yasa hakkında ne kadar geniş bilgi sahibi olduğunu göstermişti. Gazete geçtiğimiz günlerde “Paketten büyük beklenti” manşetiyle çıkarak “Hükümet tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen demokratikleşme paketinde nefret suçları ile ilgili düzenlemeler olması da bekleniyor” diye yazmıştı. Yahudi lobisi pakette nefret suçlarıyla ilgili yeni bir düzenleme olacağından emin.

Zaten Yasada Var

5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘Ayrımcılık’ matlaplı 122. maddesinde, ‘Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özgürlük, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapmak’ yasaklanmıştır” ifadesi yer alıyor. Zaten böyle bir yasa varken, neden daha farklı bir uygulamaya ihtiyaç duyuluyor, asıl önemli soru bu.

Amaç Siyonizm Karşıtı Medyayı Susuturmak

Yeni düzenlemeyle Siyonist İsrail’in Filistin’de, Haçlıların ve küresel kovboy ABD’nin İslam coğrafyasında yaptığı katliamlar değil, Yahudi veya Siyonist demek suç sayılacak. Ortadoğu’yu ateş coğrafyasına çevirmek için elinden geleni ardına koymayan bir devlete Siyonist demek yerine bundan sonra alkış tutacağız. Mavi Marmara katliamında 9 şehit vermemizin ardından Türkiye İsrail’e hiçbir yaptırım uygulamamış, aksine ticaret hacmini artırmıştı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de bu yasayla İsrail adeta ödüllendirilecek.

Türkiye’ye Yapılmış En Büyük Kötülüklerden Biri Yapılmış Olur

Kültür Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Dr. Deniz Şar da Türkiye’de ‘Nefret Suçu’ projesinin siyonizmin bir oyunu olduğunu söyledi. Şar, “Böyle bir yasa çıkarsa Türkiye’ye yapılmış en büyük kötülüklerden biri yapılmış olur. Siyonizmin ekmeğine yağ sürülür” dedi. “Nefret söylemi deyiminin bile Türkiye’ye sokulmak istenen bir Truva atı olduğunu” ifade eden ŞarNefret suçu ile Türkiye de yapılmak istenen İsrail’in suçlarının üstünü örtmektir. İsrail her zaman bir taşın altında gizlenme gereği duyar. Bunlar hiçbir zaman ortaya çıkarak biz şuyuz, buyuz demezler. Muarif Tevrat kökenli öğrendiklerinin gereğidir ve 3 bin senedir bunlar öğretilir. Gizlenmeyi örtülü olarak aktivitelerini yürütmeyi öğretiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

‘Nefret söylemi’ İsrail’e özel yasa mı olacak!

Mescid-i Aksa’nın altını delik deşik eden ve zaman zaman çöküntülere sebebiyet veren Siyonist İsrail, bu yasakla hedeflerine daha da kolay ulaşacak. Yapılanlar karşısında kimse tepkisini istediği gibi gösteremeyecek. Laf söylerken kırk defa düşünmek gerekecek. İsrail yine iş başında demek mi? Yoksa Siyonist İsrail kanlı elleriyle yıkım çalışmalarını sürdürüyor mu? demek daha doğru… ‘Nefret Suçu Yasası’ bu nedenle tamamen öfkelerin önüne geçme yasası olmuş durumda. Müslüman ülkelere saldırılırken, küçük bebeler katledilirken, sonrasında kendi ülke topraklarında 30 yıldır şehitler verilirken bu neyin yasası olacak!

Peki, bu yasa kimlere hizmet edecek?

AKP’nin bu yasası Filistin topraklarında Müslümanlara zulüm eden ‘Siyonist İsrail’e mi hizmet edecek? Yıllardır İslamiyet’e hakaret eden, Peygamber Efendimize küfreden, Müslümanları katleden bir ülkeye ‘Nefret Söylemi’ suç sayılsın. Bu yasayla Yahudi katledecek Türkiye dili düğümlü seyredecek. Yani bu yasaya en çok sevinecek olan en başta gelen İsrail olacak.

Destekleyenler Hayli İlginç

‘Nefret Suçu’ ile ilgili açılmış kuruluşların destekçileri de projenin arkasında kimlerin olduğunu görmek için görmek için yeterli. www.nefretsoylemi.org sitesinde yer alan bilgilerde “Bu proje Avrupa Komisyonu, Demokrasi ve İnsan Hakları Avrupa Aracı, Friedrich Naumann Vakfı ve Global Dialogue tarafından desteklenmektedir.” deniliyor. İngiltere’nin Anakara Büyükelçiliği de projeyi destekleyenler arasında.

KAYNAK

Benim en çok merak ettiğim işte bu siyonist yahudilere haklı olarak dil uzatmamız yasaklanırsa yahudi kefereleri daha çok sömürü,katliam yapacaklar ve yaptıkları yanlarına kâr sayacaklar.Vallahi bu nefret suçu söylemi yasası bu şekilde olacaksa hiç çekinmem inadına ben o yahudi zalimlerin aleyhinde konuşacağım.Bundan da hapis yatmaya razıyım.Yeter artık bu kadar yahudi aşıklısı olmaya yahu!..Müslümansalar yahudilerle bu kadar ahbap çavuş gibi olmanın anlamı nedir ki?İslam coğrafyası kan ağlarken öte tarafta yahudilere böyle sanki dokunulmazlık zırhı giydirilmeleri çok ağrıma gidiyor.Buradan AKP'li kardeşlerime acizane olarak sesleniyorum.Eğer bu nefret suçu söylemi yasağı uygulanacak olsalar siz yine AKP'nin peşinden gidecek misiniz?

Şimdilik ön eleştirimizi yapıyoruz ama bakalım gerçekten bu nefret suçu söyleminin yasağını meclisten geçirebilecekler mi?İşte AKP'nin en zor sınavı buradadır..Bunların işi ya hep bitecek ya da yoluna devam edecekler.Böyle bir tarihi hataya düşerlerse Vallahi onları tarih af etmez.Aynen, zaman gelir ANAP'ın akibetine uğrarlar.Bu yasak paketinin maddesi asıl Saadet Partisinin önünü kesmek ve onları susturmaktır.İşte asıl gayeleri budur.Sabredip bekliyelim bakalım neler olacak neler söyleyecekler doğrusu merak ediyoruz.

Devamı vardır paketin. Başbakanımız canla başla çalışıyor, emeklerine sağlık.

Suriyede mazlum halka Ümmetin Türkiye erkeklerinin cihada katılmasını istemesi bile haram olduğu ülkede başörtüsü kamuya girdi diye sevinen Müslüman bir Milletiz !

http://www.haber7.com/guncel/haber/1...yonu-6-gozalti