6.Filo namaz iddiaları o kadar boş ki.

Şu anda yazıyı bulamadım fakat orada Ülkücüler filoya değil kıbleye dönmüştür.

Her gördüğünüz resme inanmayın. 6. Filo olayında ülkücülerin tavrı kesin ve nettir !

şanlı mazisinde tek leke bulunmayan Ülkücü Hareketin, olayla ilgili aldığı tavır incelendiğinde atılan mesnetsiz iddaların, iftiradan başka bir şey olmadığı görülmektedir. Tarih, hakikat tokadını müfterilerin suratlarına çarpmaktadır. Aşağıda ki yazılar 6. filo hadisesinde Ülkücü Hareketi temsil eden, CKMP(MHP nin değişmeden önceki ismi) gençliğinin almış olduğu tavrı ortaya koymaktadır.

Sol grupların ABD aleyhtarlığı protestolarını engelleyemeyen ABD uşağı AP iktidarı, üç- beş sosyalist grupla başa çıkamayınca emrindeki basını, kendisine destek veren bazı sivil toplum kuruluşlarını devreye sokmaya çalıştı. Bu doğrultuda CKMP gençlik kollarınında mitinglere katılması yönünde girişimlerde bulundu. AP lilerin bu girişimlerine CKMP gençlik kollarından sert cevap gelecekti.

" Biz sadece komünizme değil, amerikan emperyalizmine de karşıyız abd nin 6. filosunu korumak, kollamak onlara şirin gözükmek Türk milliyetçiliğine yakışmaz. Ha 6.cı filoyu protesto eden zihniyet, ha 6.cı filoyu koruyan zihniyet, her ikiside komünist ve kapitalist işbirlikçiliğinden başka birşey değildir. CKMP gençlik kolları mensupları koministlere karşı ne kapitalistlerin yanında, nede üç kağıtçı derneklerle beraber olur. Biz komünizme karşı nasıl mücadele edeceğimizi masonlardan ve sahte milliyetçilerden öğrenecek değiliz."

CKMP gençlik kolları "kapitalist maşaların yada kandırılmışların milliyetçilik paravanası altında girişleri" başlıklı bir bildiri yayımlandı. Milli hareket dergisinin ağustos 1968 yılının 25. sayısında yer alan bildiriden kısa bir anektod:

"Türk milleti artık namussuz kapitalistin, vicdansız ağanın hainliğini iyice bilmelidir. Bu millet kapitalistin maşası, bu gençlik para babalarının bekçisi değildir. Milletinin, milli geleneğinin, milli gelirinin bekçisidir.
Türk milleti bundan böyle kapitalistlerin, toprak ağalarının, sömürücü tüccarın, para babası millet ve milliyet düşmanlarının bekçisi olmadığını göstermelidir.
Materyalist bir görüş olan komünizm kadar yine materyalist bir görüş olan kapitalizmede düşman olduğumuzu ilan ederiz.
Türklük gurur ve şuuru ile islam ahlak ve faziletinin bu miletin temel felsefesi olduğunu bilerek tezimizin milliyetçi, toplumcu, maneviyatçı bir görüş olduğunu bütün Türk milletine duyurmayı vazife sayarız.
Allah Türk milletini başta kapitalizm ve komünizm olmak üzere bütün kötülüklerden korusun.


Geçelim bu meseleyi..

80 Döneminde sokağa inen kesim sadece Ülkücü hareket değildi.. MTTB , Akıncılar bir sürü islami kuruluş ve dernek bu direnişe katılmıştır. O zaman verilen direniş bir nevi dinsizliğe karşı direnmedi. Bacılarımıza , analarımıza , atalarımıza sövenlere karşı bir direnmedir.

Şu an ki mhp kadrosunu o zaman ki Ülkücüler zannedenler var heralde.

Soruyorum sizlere !

80 öncesinin karanlık ve kavgalı günlerinde okudukları liseyi ve üniversiteyi bile, milliyetçilerin, ülkücülerin arkasına saklanarak, gölgesine sığınarak bitirenlerin; şimdilerde o arkasına saklanarak korundukları milliyetçileri, ülkücüleri ve onalrın mukaddeslerini karalamak ve yaralamak için gösterdikleri bu acaip ve anlamsız gayretin, kinin ve nefretin sebebi nedir ALLAH aşkına ?!


Benim ailemde bu çileleri çekmiş bir ailedir lütfen yorum yaparken biraz beyin fırtınası yapın kafayı kullanın bu insanlar neden canlarını gözlerini kırpmadan verdi sadece düşünerek yazın.. !

Yazılan bazı yazıları görünce insanın yüreği sızlıyor.

Eleştirilecek bir kişi varsa oda bellidir..

Her fırsatt ülkücü düşmanlığı adamın kanına dokunuyor arkadaş.

“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
“ABD’nin Irak’ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız.”
By Recep Tayyip ErdoganThe Wall Street Journal
March 31st, 2003

Deniz gezmiş bir vatan hainidir peşindende binlerce kişiyi sürüklemiştir ülkücülere gelince onların aralarında muhsin abilerimiz gibiler vardı diyorum gerçekten vatan sevgisi olanlarda vardı diyorum onlarda sovyet uşaklarına karşı durdurlar anlatabiliyomuyum

Türkeş neden sürgün edildi hiç düşündün mü kardeşim..

o zaman necip fazıl'da kokuyor bütün bu olanlara rağmen türkeş ile yakın bir ilişkisi vardı..

böyle 50 tane adam sayarım sana..

saçma bi yorum yapmışsın bunu en iyi türkeş ile yapılan röportajı okursan anlarsın..

Türkeş ve 12 ' ler idama karşıydılar o olaydan 50 yıl sonra ortaya çıkan mektubu hiç görmedinmi ? devlet bahçeliye mit denildiği mektubu bilirsinde onu nasıl bilmezsin yav

'Türkeş'in idam karşıtı mektubu"

'Alparslan Türkeş 12 Eylül 1960'da Cemal Gürsel'e mektup yolladı. Bu mektubunda 'Adnan Menderes ve bakanları asmayın buna yetkiniz yok' dedi. Türkeş en büyüğümüz ve ciddi ağırlığı olan bir kişi olduğu için bu mektubu yazdı. Mektubun bir bölümünde şunlar yazıyordu. 'Orgeneralim, size yazmak niyetinde değildim. Fakat bugün memleketin yüksek menfaatleri bakımından bazı hususların dikkatinize sunulması zaruri oldu. Yüksek Adalet Divanının vereceği cezalar içinde idam hükümleri mevcut bulunduğu takdirde, bunların tadil edilerek hafifletilmek cihetine gidilmesi çok faydalı olacaktır. Çünkü idam cezalarının infazı, 13 Kasım'dan beri atılan çok hatalı adımlar dolayısıyla memlekette meydana gelmiş olan huzursuzluğu daha çok artıracaktır. Esasen siyasi suçlardan dolayı, ölüm cezaları verilmesi, bugünün insanlık duygularına uymamaktadır. Bugün Yüksek Adalet Divanının vereceği idam kararlarının yalnız 13 Kasım Komitesi'nce incelenmesi hukuki ve meşru olamaz. Aksi halde, millet ve tarih önünde sorumlu olacağınızı hatırlatırım' Aslında Türkeş bu mektupla 14'lerin hiç birinin idamların infazından yana olmadığını bu mektupla söylemiş oldu'

'14'ler idamlara karşı çıkmıştır'

'Biz idamları istememize rağmen Cemal Gürsel ve onun aklına giren profesörler infazların olması yönünde telkinde bulundular. Bu kişilerden en önemlisi Sıddık Sami Onar idi. Profesörler idamların olması yönünde tavsiyelerde bulundular ama 14'ler buna karşı çıkıp direndi. Komiteden 23 kişi profesörlerin fikrine yöneldi. Bizim sürgüne gönderilmemizin sebebi idama karşı olmamız değil, komitenin içindeki yaşanan itilaflardı. Paşalar bizim bilgi birikimimizden dolayı için için bize kızıyorlardı. İdamlar boşu boşuna oldu ve çok üzüldük. Onların sürgün edilmesini düşünürken biz sürgün edildik ama şartlarımız farklıydı. Biz karara ortak olmadığımız için herhangi bir pişmanlığımız yok sadece üzüntümüz var'

'İki kişi karar değiştirdi, idam olmayacaktı'

'Cemal Gürsel, Fahri Özdilek, Sıtkı Ulay, Sami Küçük, Suphi Karaman, Osman Köksal, Suphi Gürsoytırak, Selahattin Özgür, Kamil Karavelioğlu idamlara karşı olan komitenin 9 üyesiydi. Aslında Ahmet Yıldız ve Mehmet Özgüneş de asılmaları taraftarı değildi. Ama asılmaları için maalesef karar verdiler. İki kişinin asıl niyetleri asılmamaları yönündeydi. O esnada Komitenin dışında Silahlı Kuvvetler Birliği adında bir cunta oluştu ve başlarında da Cevdet Sunay vardı. İki arkadaşa baskı yaptılar ve kararlarını bu yönde kullandırdılar. Ahmet Yıldız ve Mehmet Özgüneş'e asmazsak memleket karışacak dediler. İkisi de idama karşı aleyhte oy kullansalardı 11 oy aleyhte 11 oy lehte olacaktı. Komite başkanının iki oyu olduğu için bu kişiler idam olmayacaktı. Büyük bir talihsizlik olmuştur. Burada Mehmet Özgüneş ve Ahmet Yıldız'ın büyük tarihi sorumluluğu vardır'