![]() |
#1 |
![]() Her görenin aşık olduğu, uğrunda aklını kaybettiği bir kız vardı. Yanağı kafur gibi bembeyaz, saçları misk gibi simsiyah. Şeker, onun dudağının lezzetini bilseydi, erir yok olurdu.Bu dilber Bir ekmekçinin acıyıp verdiği yarım somunu tutuyordu elinde. O ay yüzlüyü görünce ekmeği elinden düşürüverdi. Kız bu hale gülüp geçmişti ama o gülüş, dervişin bedenindeki yarım canıda yere çaldı. O andan itibaren ne gecesi, ne gündüzü kaldı dervişin. Tam yedi yıl yanıp yakıldı, ağlayıp inledi. Kızın mahallesinden hiç ayrılmadı, evinin çevresinde dönüp durdu. Yoksulun bu hali kızın akrabalarını rahatsız etti ve bir gece sessizce ortadan kaldırmayı düşündüler. O dilber biraz insaflıydı,gizlice yoksul dervişi çağırıp "Git buralardan" dedi " elde edemeyeceğin birşey için kapımda bekleme. Canına kast edecekler, durma kaç!"
O zaman derviş ağladı ve ilk kez içini döktü kıza: "Bencileyin bin aşıkın canı senin cemaline feda olsun. Ben canımı seni ilk gördüğüm an kaybetmişim, şimdi bir can için seni terk eder miyim sanıyorsun? Yalnız meraktayım,madem bana hiç acımayacaktın, neden ozaman gülmüştün!" "A ahmak derviş," dedi kız, "a hünersiz zavallı, sen hç kendine bakıyormusun, gülünecek bir suratın var, insan sana bakınca elbette gülesi geliyor." " Aşk" diye karşılık verdi derviş, "aşk, sevilen için bir hiç ise de, seven için heptir. Eğer, ey güzel, sana gücenme gücüm olsaydı, bu duyduklarım için gücenirdi. Amma bunun için aşkımdan geçecek değilim!" Derviş ondan sonra yedi gece daha oralarda dolandı birdahada onu gören olmadı KATRE-İ MATEM
![]() Konu romakudüs tarafından (03-22-2010 Saat 13:25 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|