AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-25-2009, 07:00   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Devlet organları kimseyi düşman ilan edemez
Başkan Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nin 47. kuruluş yıldönümünde tarihî mesajlar verdi. "Devletin organları toplumun bir bölümünü kendine dost, bir bölümünü düşman ilan ederek ayrımcılığa sebep olamaz." diyen Kılıç, toplumsal taleplerin devlete düşmanlık biçiminde algılanamayacağına dikkat çekti.





Kılıç'ın konuşması ve toplumsal otoimmünite


Partilerin kapatılmasının zorlaştırılması önerisini yeniden gündeme getirirken, kapatma davalarının demokrasiyi biçimlendirme aracı olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı. Üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemenin engellenmesinin onarılması güç bir hataya yol açtığını belirten Kılıç, yargı reformunun bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

Haşim Kılıç, isim vermeden Ergenekon davasında yargıya baskı yapan kesimlere de tepki gösterdi. Mahkemeleri yönlendirme çabalarının hakim ve savcıların özel hayatlarının didik didik edildiği bir sürece dönüştüğüne işaret etti. Başkanlığını yaptığı mahkemeye ise şu uyarılarda bulundu: "Anayasa yargısında faaliyet gösteren aktörlerin var oluş hikmetinden uzaklaştığı, bireysel hakları koruyamadığı ve siyasî iradeyi vesâyet altına almaya kalkıştığı durumlarda anayasa yargısı meşrûluk kriziyle karşı karşıya kalmaya mahkûmdur."

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, insan onurunun korunması konusunda ayrım yapılamayacağını vurguladı. Kılıç, "Bu öyle bir değerdir ki, onu lütfetmek hiçbir sistemin veya devlet düzeninin haddine değildir." dedi. Kılıç, Tolstoy'un "Kafa sayısınca düşünce, yürek sayısınca sevgi vardır." sözlerine atıf yaparken; Atatürk'ün "Dogma istemiyorum, donar kalırız. En büyük eserim TBMM'dir." sözlerini alıntıladı. Ardından din ve laiklik kavramlarının birtakım siyasi hareketlere stratejik ve lojistik destek sağlarken, bireysel hak ve özgürlükler alanında daralmalara sebep olduğuna dikkat çekti.

Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin onarılması zor tarihî hatalara sebep olduğunu savunan Kılıç şöyle devam etti: "Toplumsal sorunlara ilişkin çözüm yolları hayata geçirilirken bir kesimin zaferi diğer kesimin hezimeti biçiminde yaratılacak psikolojik ortamlar, barışa ve demokrasiye katkı sağlamadığı gibi rövanş alma duygularını da tetiklemektedir. Demokratik anlayışın zorunlu kıldığı "karşı dengelerin kurulması" toplumsal uzlaşmayı sağlarken, sorunların çözümünü de kolaylaştıracaktır. Nitekim sayısal çoğunluğun gücüne bağlı olarak her toplumsal sorunu karşı dengeler gözetilmeden anayasal norm bazında çözme girişimleri, yakın zamanda onarılması çok zor tarihî hataların yapılması sonucunu doğurmuştur."

Kılıç, Anayasa ve yasalarda siyasî parti kapatmayla ilgili hükümlerin değiştirilmesi gerektiği üzerinde de durdu. Kapatmaya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirtilen standartların getirilmesini istedi: "Terör, şiddet, baskı içeren eylem ve söylemler ile barışçıl çözümlerin birbirinden ayrılarak uygulanacak yaptırımlar geciktirilmeden düzenlenmeli, kapatma davaları demokratik siyasî hayatı biçimlendirme aracı olmaktan çıkarılmalı." Başkan, ifade özgürlüğü önündeki engelleri de bu çerçevede değerlendirdi. Yasakların bireyleri sahte kimliklerle kendini tanıtmaya zorladığına işaret etti. Kılıç, Hazine yardımından yoksun bırakma cezasının siyasi suçun niteliği ile uyuşmayan bir ara yaptırım olduğunu da ileri sürdü.

Konuşmasında Ergenekon davası sürecine örtülü bir şekilde değinen Kılıç, Anayasa'ya rağmen yargıyı etkileme çabalarının devam ettiğini ifade etti. Kılıç, şunları söyledi: "Mahkemeleri yönlendirme çabaları ile hakimlerin ve savcıların özel hayatlarının didiklenerek vicdanî kanaatlerinden uzaklaştırma gayretleri suçtur. Savcılarımızın işlenen bu suçlara karşı hareketsizliği düşündürücü ve üzücüdür. Yargı kararı olmadan suçlu ilan edilen insanların onurları yok edilmektedir. Bu, bir insanlık suçudur. Yasaları uygulama aşamasındaki özensizlikler insanların haysiyeti üzerinde onarılması güç yaralar açmaktadır."

BİREYSEL BAŞVURU HAKKI YASALAŞMALI

Türkiye'nin Rusya'dan sonra insan hakkı ihlali iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) hakkında başvuru yapılan ikinci ülke olduğunu vurgulayan Kılıç, bu olumsuz tablonun oluşmasında en büyük etkenin Türkiye'de bireysel başvuru hakkının tanınmaması olduğunu belirtti. Bu konuda atılması gereken en önemli adımın, AİHM'ye gitmeden önce Anayasa Mahkemesi'ne anayasa şikâyeti ya da bireysel başvuru hakkı düzenlemesinin hayata geçirilmesi olduğunu vurguladı. Bu durumda Türk Anayasa Mahkemesi'nin 'özgürlüklerin mahkemesi' işlevini yerine getireceğini dile getirdi.

MECLİS 12 EYLÜL'DEN ÖNCE ÜYE SEÇİYORDU

Haşim Kılıç, Swissotel'de düzenlenen resepsiyonda da Yüksek Mahkeme'nin yapısının değiştirilmesine ilişkin tartışmayı değerlendirdi. Kılıç, 2003'te kurul olarak bir taslak hazırladıklarını ve dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ile birlikte TBMM Başkanı, başbakan ve anamuhalefet partisine gönderdiklerini anlattı. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruya ve mahkemeye TBMM'nin üye seçmesine karşı çıktığının hatırlatılması üzerine Kılıç, Gerçeker'in kişisel düşüncesini dile getirdiğini, konunun karşılıklı görüşmeyle kesinlik kazanacağını söyledi. Kılıç, 1961 Anayasası'nda, Anayasa Mahkemesi üyelerinin 3'te 1'inin Meclis ve Senato ortaklığıyla belirlendiğini hatırlatarak, bu uygulamanın 1982 Anayasası ile kaldırıldığını ve yeni bir uygulamaya geçmenin de imkansız olmadığını kaydetti.

Adaletin yeni simgesi gözü açık Anadolu kızı

Anayasa Mahkemesi'nin yeni binasında dikkat çeken yeniliklerden biri, adaleti simgeleyen heykellerde yapılan değişiklik oldu. Gözü bağlı kadın figürü yerine gözü açık ve Anadolu kıyafeti giydirilmiş kadın heykeli tercih edildi. Kılıç, heykelin özel bir siparişle yaptırılmadığını, konuyu heykeltıraşın inisiyatifine bıraktıklarını bildirdi. Kılıç, ''Bize özgü, ama hiçbir yerde olmayan bir eser olsun istedik.'' dedi. Eserin sahibi Arslan Başpınar da, bir elinde terazi, diğer elinde kılıç tutan kadının, göğsündeki ay-yıldız ve geleneksel Anadolu kıyafetleri ile Cumhuriyet'in ilk kuşağındaki bir genç kızı temsil ettiğini kaydetti. Başpınar, "Bu genç kızın şahsında gözü açık ve ufka kararlı bir biçimde bakan, Cumhuriyet'in ve hukuk devletinin temeli ve koruyucusu adaleti simgelemektedir." şeklind konuştu.


Yapısının değişmesi, Mahkeme'nin yükünü hafifletir
FBaşbakan Tayyip Erdoğan, anayasa paketinde Yüksek Mahkeme'nin yapısının değiştirilmesine yönelik düzenlemelerin de yer alacağının işaretini verdi. Erdoğan, Mahkeme'nin mevcut yapısının günümüz ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığının kurumun son üç başkanı tarafından defaatle dile getirildiğini belirtirken, bu yönde yapılacak düzenlemenin en başta Anayasa Mahkemesi açısından olumlu sonuçlar doğuracağını vurguladı. Erdoğan, "Toplumsal gelişme, demokratikleşme, insan hak ve hürriyetleri gibi temel alanlarda kat ettiğimiz mesafeler kaçınılmaz olarak bazı anayasal düzenleme taleplerinin doğmasına da vesile olmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nden siyasi partilerimize, Yargıtay'a, sivil toplum örgütlerimize varıncaya kadar geniş bir toplumsal kesimde acil bir anayasal düzenleme veya anayasal alanda yenilenme, tazelenme, güncellenme talepleri doğduğu aşikârdır." dedi.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin yeni hizmet binasının açılışı sebebiyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değişmesine yönelik talepleri değerlendirdi. Toplumsal gelişme, demokratikleşme, insan hak ve hürriyetleri gibi temel alanlarda kat edilen mesafelerin kaçınılmaz olarak bazı düzenlemeleri gündeme getirdiğini belirten Erdoğan, medeniyet yarışında geri kalmamak için her alanda olduğu gibi hukuk normlarını da çağdaş dünyanın gereklerine uydurma zorunluluğu bulunduğunu vurguladı. Erdoğan, hukuk sisteminin en geniş anlamıyla adalet üretmesi, toplumun önünü açması, gelişme ve ilerlemeyi teşvik edici bir fonksiyon görmesinin hayati bir önem arz ettiğini kaydetti. Erdoğan, bu sebeplerden dolayı "Yüksek Mahkeme'nin mevcut yapısının günümüz ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı'' şeklindeki düşüncelerin sıkça dile getirildiğine dikkati çekti. ANKARA ZAMAN


Varlık sebebiniz özgürlükleri teminat
altına almak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 47. yıldönümünde yayınladığı mesajda önemli tespitlerde bulundu. Anayasa yargısının demokratik ülkelerde giderek yaygınlaştığını belirten Gül, "Anayasa mahkemelerinin temel varlık sebebi ve asıl görevi, bireylerin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktır. Bu itibarla anayasa mahkemelerinin hukukun üstünlüğünün sağlanmasında çok büyük bir önemi bulunmaktadır." dedi.

Gül, yazılı açıklamasında Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen niteliklerinin korunarak hukuk sisteminin geliştirilmesi ile demokrasi ve insan hakları standartlarının yükseltilmesinde Anayasa Mahkemesi'nin önemine vurgu yaptı. Güçlü bir anayasal demokrasi temelinde faaliyet gösteren Yüksek Mahkeme'nin, hukunun üstünlüğünün sağlanması yönünde önemli kararlara imza attığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti: "Dünyada ortaya çıkan gelişmeler çerçevesinde önemli reformlar gerçekleştirilen ülkemizde, hukuk alanında da köklü reformlar hayata geçirilmektedir. Üzerinde milletimizin kuvvetli bir mutabakat içinde bulunduğu Cumhuriyet'imizin Anayasa'da belirtilen niteliklerinin korunarak hukuk sistemimizin geliştirilmesinde Anayasa Mahkemesi'nin de değerli ve yol gösterici katkılarının olacağına inanıyorum." ANKARA CİHAN

AA'ya tanınan ayrıcalık foto muhabirlerini kızdırdı


Kuruluş yıldönümü törenini takip için gelen foto muhabirleri ve kameramanlar sürprizle karşılaştı. Anadolu Ajansı (AA) dışındaki medya kuruluşlarının görüntü almasına izin verilmedi. Basın mensupları için oluşturulan 30 kişilik listede yer almayan muhabirler de içeri alınmadı. Başkan Kılıç'ın araya girmesiyle foto muhabirleri içeriye girdi ancak fuaye alanında bekletildi. Tartışmalar sürerken, uygulamaya ilişkin ilginç bir karar alındığı ortaya çıktı. Yüce Divan salonunda yapılacak toplantıların canlı yayın, görüntü ve fotoğraf haklarının yayınlanması konusunda AA ile 3 yıllık anlaşma imzalandığı belirlendi. Ajans'ın içerideki sistemi sponsor olarak döşediğini belirten Kılıç, gazetecilerin karara ilişkin tepkileri üzerine, "İhaleyi 3 yıllığına onlara verdik." dedi. Uygulamaya tepki gösteren basın mensupları, tören bitiminde fotoğraf makinelerini ve kameralarını mahkeme binası önüne bıraktı. ANKARA ZAMAN

METİN ARSLAN

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım