![]() |
#11 |
![]() Tüm zamanların Müslümanlarını bekleyen sorumluluk aynıdır. Bu günde Müslümanlara gerici, mürteci, fundamentalist, radikal, fanatik, köktenci suçlamasında bulunabilirler, bu mümkün… Ama onlara soyguncu, hortumcu, talancı, yalancı, sahtekar, hilekar, dolandırıcı, ırz düşmanı diyemezler, diyememelidirler… Ya da dedirtmemeliyiz… Ahlaki temsiliyetteki gücümüz ve güzelliğimiz buna müsaade etmemelidir… Cesaret, cömertlik, mertlik, dürüstlük ismimizin sıfatı olmalıdır… Erdem, onur ve ahlakımızla bizden önce namımız yürümelidir…
Ahlaki yüceliğimizle aleyhimizde tezgahlanan komploları ve kampanyaları boşa çıkartabilmeliyiz… Düşmanlarımıza karşı siyasi gücümüz yeterli olmayabilir, askeri gücümüzle onlarla boy ölçüşemeyebiliriz ama ahlaki gücümüzle onların hilelerini ve hesaplarını bozabilmeliyiz… Hani, hatırlayıverin, Mekke’nin en azılı müşrikleri bile emanetlerini Muhammedu’l – Emin’e teslim etmek durumunda değiller miydi? İşte bugünde cellatlarımız bile emanetlerini bize verebilmeliler… İşte o zaman ahlaki yapımızla kapalı yüreklerin kapılarını tıklayabiliriz… Tüm kalleşlikler kardeşlik duvarımıza çarpıp tuz-buz oluverir… Bireyci, dünyacı, fırsatçı, çıkarcı, hazcı acımasızların dünyasında sehavet ve merhamet ile yolumuza devam edebiliriz… Bize yönelik tüm hile, hinlik ve hainlikleri hilim ve hikmetle savabiliriz… Allah’ın terazisinde ahlakın ne kadar ağır bastığını biliyoruz… Düşmanlarımızın silahı ahlaksızlık olsa bile bizim cevabımız ahlak ve erdem olacak… Güç, iktidar, fırsat bizde olsa bile bu zorbalığa ve sömürüye neden olmayacak… Gücü sınırlayacak ahlaki değerler öne çıkacak… Cinnetin eşiğine gelmiş toplumsal travmaya, çıkar ilişkisine dayalı ekonomik dünyanın çarpıklığına ve doyumsuzluğuna, siyasetin seviyesizliğine, zorbaların tanrılaşma ve hayvanlaşma heveslerine karşı kalkış noktamız ahlak çağrısı olacaktır… Rahmet meltemleri estirmek, merhamet kanatlarını germek, adalet ve emniyet iklimini sunmak için bir ahlaki kalkış kaçınılmazdır… Siyasal yozlaşma, sosyal kokuşma, ticari çürüme ahlaki bir sorgulamayı zaruri kılıyor… Artık siyasete, ticarete, kültüre, düşünceye, sanata, edebiyata, sokağa, pazara, kamuya, tüm alanlara ve anlara ahlakı taşımak farz oldu… Tabii ki, sessiz, sinik, teslimiyetçi, pasif bir ahlak değil; sorgulayan, denetleyen, savunan bir ahlak sistemi… İtaati öğrettiği gibi itirazı da olan bir ahlak… Hep “Evet efendim”ci değil, sırasınca “Hayır”da diyebilen bir ahlak öğretisi… Modern dünyanın çıkmazlarında dik durmayı öğretecek erdem iklimi… RAMAZAN KAYAN |
|
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
bugün, bölüm, bölümler, etkileyen, hayat, hayatınızı, okuduklarınızda |
Konuyu Toplam 11 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 11 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|