AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 10-09-2009, 18:41   #11
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Modern hayat ve siyaset tarzı, ahlaki yaklaşımların ve çözümlemelerin geçmişe özgü yaklaşımlar olduğuna inanıyor. Bugüne özgü yaklaşımların temelinde ahlakilik değil, kârlılık ve verimlilik var. Modern teknik gelişme ve ekonomik büyüme, insani varoluşu tehdit ederek sürüyor. Bilimin yerküre için tehdit haline geldiği bir dünya ile karşı karşıyayız. Modern zamanlara kadar, ortak insanlık fıtratının utanç verici olarak takbih ettiği pek çok şey, özellikle de cinsel serbestlik, modernizmin himayesi altında meşrulaştırılabiliyor. Burada, hayvanların fiziksel özelliklerini, cinsel ilişkilerini sergilemekten utanç duymadıklarını kaydetmek gerekir. Modern batı düşüncesi, bugün pek çok konuda, pek çok kavramla ilgili olarak çok bulanık fikirler taşıyor. Modernitenin bugün çaresiz kaldığı pek çok insani sorun var. Modernitenin, varoluşun/hayatın anlamı, değerleri konusundan başlayarak pek çok konuda dinin yardımına ihtiyacı var. Günümüzde, modernite tarafından cesaretlendirilen bireyci akılcılığın neden olduğu sorunlar, entelektüel dünyada tartışılıyor. Dini değerleri esas alan, aile değerlerini esas alan bir toplumsallaşma fikri batı toplumlarının yeniden gündemine giriyor. Modernite, bedenle ruhu, akılla sezgiyi, kamusal alanla özel alanı birbirinden ayırmanın neden olduğu gerilimleri yaşıyor ve bütün bu unsurları yeniden bir araya getirmenin ihtiyacını duyuyor. Modern bilim ve seküler dünya görüşü ruhla-beden arasındaki tamamlayıcı ilişkileri gerçekleştiremedi. Maddecilik de, maneviyatçılık da kendi başlarına var olamazlar, var olamamışlardır. İslam, maddi olanla, manevi olanı kapsıyor, bir bütünlüğe kavuşturuyor. Ekonomik/politik ideolojik tanımlarla düşünen günümüz toplumları, hiç bir alanda, entelektüel /felsefi/düşünsel/kültürel/hikemi özgün eserler üretemiyor. Kapitalist hayat tarzı sebebiyle toplumsal hayatın her safhasında, her tür ilişki biçiminde, büyük parçalanmalar, büyük yırtılmalar yaşanıyor. Siyaset, büyük kalabalıklara hitap ettiği için, büyük kalabalıkların ilgisine ihtiyaç duyduğu için kültürel konular, kültürel sorunlar ile ilgilenmiyor. Bugün, ahlak, adalet, sorumluluk temelinde şekillenen bir dil/düşünce/ fikir sistemi kurmak hayati önemi olan bir konu haline gelmiştir. Ahlaki kurallardan bağımsız bir toplum, varlığını teknik anlamda sürdürebilir; ancak insani anlamda sürdüremez. Günümüzde meşru olmayan cinsellik biçimlerini Papa sorgularken, İslami kurumlar susuyor. Kötülükleri teşhir edemiyor, sorgulayamıyoruz. İslami bütünlüklere yabancılaşıyoruz. İslam düşüncesini, felsefesini, tarihini tevhidi anlamda ve ümmeti kuşatacak şekilde yorumlayabilecek entelektüel üretim yapamıyoruz. İslami çevrelerde, aklı ikinci plana atan, sezgiyi birinci plana alan romantik görüşler etkili hale geliyor.

Anlık, günlük, sansasyonel, magazinel olaylarla sınırlı bir medya dünyası, korkunç bayağılıklar sergiliyor. Kontrol edilemeyen, sorgulanamayan dizginsiz hazcılık, modernliğin desteğini alarak, gelişmesini tahripkar bir biçimde sürdürüyor. Kitle kültürü, haz kültürü televizyon ve internet aracılığıyla her eve giriyor. Popüler kültür, toplumları aynılaştırıyor, içi boş klişelerden ve biçimlerden ibaret bir kültür halini alıyor. Bu kültürle bütünleşen toplumlar, kitleler, eleştirel ve bağımsız düşünme yetisini yitiriyor. Günümüz insanı rasyonelleştikçe ruhsuzlaşıyor ve bir kimlik kargaşası yaşıyor. Anlık zevklere, tutkulara hitap eden günümüz sanat anlayışı, kapitalist dünya görüşünün ve hayat tarzının hizmetinde. Günümüzde, sanat piyasa koşullarına, piyasa mantığına hitap ediyor, bu koşullara boyun eğiyor. Ruhsal yoksullaşmalara neden olan, ruhsuz ve sıradan bir kültür hayatı, moda’lar tarafından yönlendirilebiliyor, propoganda aygıtları tarafından kontrol edilebiliyor.

İnsani ilişkileri, eşyalar arası ilişkilere dönüştüren süreçler yaşıyoruz.

Her şeyi aklın tahakkümü altına alma saplantıları sürüyor, tek boyutlu bir varoluşun düşünülemeyeceği unutuluyor.

Günümüzde yaşanan katliamlar, soykırımlar, faşizmler, emperyalist işgal ve istilalar, toplama kampları, tehcirler, insani/ahlaki büyük erdemleri bilgelikleri içeren büyük kültürlerin öldüğünü gösteriyor.

Atasoy Müftüoğlu







Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bugün, bölüm, bölümler, etkileyen, hayat, hayatınızı, okuduklarınızda


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi