11-12-2008, 17:23 | #1 |
Dikkat !!! Dikkat !!!
insan; varlık aleminin eşref-i mahluku, düşünebilen, etrafında olup biten tüm çevre uyaranlarına ve mesajlara tepki verebilen, velhasıl evrenin biricik bedene bürünmüş varlığı, yeryüzünün halifesi, sultanı. Ben ve benim gibi dünyaya bakanlar bunu böyle bilir ama bilmeyenler de vardır, onlar da bildikleri gibi görebilirler.
Yeryüzü, Adem'den bu yana geçirdiği sürecin (sayısal ifadeyle %95'ini) büyük bir bölümünde sıkıntı ve zulümden başka birşey görmedi. Günümüz literatüründe, 'ideal, idol, idealist' gibi terimlerle terennüm edilmeye çalışılan ulaşılması istenilen "en yüksek değerlerle donanmış insan yaşam formu" hayal edilse de, insanan "ene" si bu hayale ulaşmayı mümkün kılmamış, hep hayalde kalmasını sağlamış. Günümüz modern çağının insana sunmaya çalıştığı ideal yaşam tipini, orijininde hakka dayamayan bir sürü felsefi ideoloji (sosyalizm, materyalizm, kapitalizm, vs.) sunmaya çalışsa da, yaptığı demogoji ve laftan öte gitmemiştir, gidememiştir. Sırtını hakka dayamayan hiç bir düşünce, fikir ya de ide çözüm üretemez, sorun çözemez, kaosu başarmaktan başka bir şey elde edemez. Sosyalist, materyalist ve kapitalist felsefe insanı tanımadan insanın sorunlarına sarılmakla sorunu daha da büyütmüş, yeryüzünü cehenneme çevirmiştir. Bu bana göre ilahi takdirin cezasıdır. Basit bir örnek vermek gerekirse; diyelim ki yüksek teknolojiyle üretilen ve mükemmel bir mühendistlikle imal edilmiş bir çamaşır makinası hayal edelim. Ben bu makinayı kullanmak üzere aldım. Hiç bir kullanma klavuzu yada kitapçığı dikkate almadan veya önemsemeden bir arıza olduğunda tamirine kalkışsam, ya da şöyle daha iyi verimli olur diye orasını burasını tornavidayı penseyi alsam karıştırsam nasıl bir sonuç elde ederim. Amacım belki makinanın daha fazla performans üretmesi yada daha iyi çalışması ama dayandığım nokta basiretsizlik, bilgisizlik, ilgisizlik, egoistlik, vs. ne sayarsanız sayın cehalet ve hakka dayanmamaktır. Ben o mükemmel cihazın hukukuna riayet etmediğim için onu körü körüne kaybetmiş oldum değil mi? Yeryüzünde insanlığa çözüm önerenler kaynağını ALLAH'tan, KURAN'dan, MUHAMMED (SAS)'den almadıkça sonları hep hüzran olacaktır, oluyor. Bediüzzaman "eüzubillahimineşşeytanirracim ve siyaset" diyor. Dünyanın hüsnükabülünü görmüş bu büyük zat inanlara bir yol gösteriyor, muhakkak ki üstad doğru olanı beyan etmiştir. bu sözden ötesinin angarya, zaman kaybı ve meşgul eden bir teferruattan başka bişey olmadığını işaret ediyor. Benim nacizane ve aciz düşünceme göre siyaseti de çakallara, sırtlanlara, akbabalara ve kan emicilere bırakmanın da bir sorumluluk olduğu düşüncesindeyim. AKP, çoğunluğu oluşturan inan milletin teveccühünü kazanmış, milleti yönetmesi için dümenin başına getirilmiştir. AKP milletten liyakat almıştır, sorumluluğu da çok büyüktür, hesap yeri de mahşerdir. AKP çeşitli mağduriyetler ve haksızlıklar yaşadı, bunun ödülü olarak da millet ikinci kez de teveccüh edip görev verdi. AKP gücünü ve varlığını milletten aldı, millet de AKP'den hizmet, konfor ve ekonomik refah beklentisinde ve hakkındadır. Haa burada şunu belirtmek de lazım, milleti yönetmeye bu kadar istekli aday olmak ne için ? Bu sorunun cevabı benim için ve millet için de önemli. Gerçekten ALLAH'ın rızası kazanmak için mi, yoksa çıkar kazanmak için mi ? Bu soruyu samimiyetle aday olanların cevaplaması gerekir. AKP genel seçmen kitlesinde gücünü koruyor gibi geliyor bana ama yerel seçmen aynı durumda değil. Yerel seçimlerde AKP büyük kayıplar verecek. NEDEN CEVAP : AKP yönetim ve teşkilatlanmada samimiyete ve seçiciliğe önem vermedi. Oportinist ve çıkarcı kişiler, kişisel çıkarlarını korumak amacıyla, özellikle yerel teşkilatlarda, milletin teveccühündeki trendi görüp sızmada bulundular. Bu insanlar inanın AKP kapatıldığı saatte bu partiyi bırakacak kişilerdi. EY AKP YÖNETİCİLERİ VE AKP'NİN KADERİNİ BELİRLEYENLER !!! Lütfen mütedeyyin ve samimi oy vericilerinizin hayallerini heba edecek basiretsizliği yaşamayın. Kılı kırk yararcasına teşkilatlanmalarınıza dikkat edin, çürük elmaları temizleyin kasadaki sağlamları çürütecek, seçtiğiniz insanların nereden gelip nereye bağlandıklarına bakın, teşkilatlanmanızda ciddi ve samimi istihbaratınızı yapın, adam ömrü boyunca falan partili fakat birden fikir değiştiriyor AKP'li oluyor, bu nasıl oluyor, kendinize sorun lütfen, adamın babasına, dayısına, anasına, dedesine bakın ve temkinli olun lütfen. Belediyelerinizde bu tür yapılanmalar var, dikkat ediniz. Ha biz ne kadar götürürsek bu kardır diyorsanız bu da ALLAH'a vereceğiniz hesapdır. Ha bu da sizi ilgilendirmiyorsa, ALLAH düşmanlarını her zaman hüzrana uğratır, bu böyle biline. Sayın başbakanın samimiyeti kadar olmalı en ufak birimdeki, teşkilatta görev almış kimsenin samimiyeti. Bal tutan parmağını yalamamalı, ALLAH'tan korkmalı. HZ.Ömer ruhunu taşımalı her görevli. Titremeli büyük hesaptan. SONUÇ : MİLLET ADINA DİYORUM Kİ; LÜTFEN ARINMANIZI DÜZGÜN VE DİKKATLİ YAPIN, TÜM TEŞKİLATLARINIZI DAVA ADAMLARINIZA EMANET EDİNİZ. SAYGILAR, SEVGİLER...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-12-2008, 21:32 | #2 |
meminon bu samimi uyarılarınız için teşekkürler. Bu yapıcı eleştiri ve önerilerinizi Forum Köşe Yazarlığı Bölümümüzde sürdürmeniz daha uygun olur.
|
|
11-12-2008, 21:44 | #3 |
Konu forum köşe yazarlığı bölümümüze taşınmıştır..
Emeğinize sağlık.. selametle.. |
|
11-12-2008, 21:55 | #4 |
çok teşekkur ederim.
güzel anlamlı bir uyarıda ve öz eleştiride bulunmuşsunuz..böyle bir duyarlılığı düşündüğünüz ve bizlerlede paylaştığınız için çok sevindim.. inşallah ak partide yönetici olan ve olacak olanlar burdan ders çıkarırlar.. çok teşekkür ederim. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|