![]() |
#1 |
![]() ![]() Oruçla, namaz, zekat ve fitre gibi ibadetle geçen bir ayın ardından Ramazan Bayramı'nı bugün idrak ediyoruz. Güne Bayram Namazı ve bayramlaşma ile başlayan inananların Bayram yapmak elbette hakları ama, içinde yaşadığımız bu coğrafyada acı ve gözyaşı bitmiyor, kan dinmiyor. Pek çok evde bu Bayram günü de hüzün var. Onlar için gülmekten çok üzüntü var. Evlatlarını, kardeşlerini, eşlerini ve babalarını kısacası sevdiklerini kaybetmiş olmanın acısı var. Bu acı elbette sadece yakınlarını kaybedenlerin yüreğini yakmıyor. Millet olarak o acıyı yaşıyor ve paylaşıyoruz. Çünkü bizler bir bütünüz. Buna rağmen bugün Bayram. Ramazan Bayramı. Tekrar tekrar vurguluyorum ki bu bayram Ramazan Bayramı. Allah'ın emirlerine boyun eğen, O'nun rızasını kazanmak için ibadetlerini güçleri nisbetinde yerine getirmeye çalışanlara hediyesi. Elbette Bayramlar kucaklaşma günleri. Bir başka ifade ile barış günleri. Küslüklerin son bulduğu, insanların birbirlerini ziyaret ettiği, acı ve neşeyi paylaştıkları günler. Ne var ki, müslümanlara birbirlerinin neşelerinden çok acılarını paylaşmak düşüyor. Uzun yıllardan beri hemen her bayram yazısında İslam Dünyası'nın içinde bulunduğu durumu hatırlarım ve bu da ister istemez yazıma bir hüznün hakim olmasına yol açar. Çünkü, yıllardan beri İslam ülkelerinde hep kan ve gözyaşı hakimdir. Bu kan ve gözyaşının sorumluları da Batı dünyasıdır. Kendilerini medeni, akılları sıra medeniyet taşıyıcısı ilan edenlerin akıttığı kan sebebiyle hep yüreğimiz yanar. Filistin 50 yılı aşkın bir süreden beri işgal altındadır ve adeta siyonistler tarafından bu topraklarda bir soykırım uygulanmakta, Kutsal topraklar müslümanların elinden alınmaya ve müslümanlar o topraklardan atılmaya çalışılmaktadır. Afganistan ve Irak işgal altındadır. Bu iki ülkede işgalden bu yana sayıları milyonlarla ifade edilen müslüman hayatını kaybetmiştir ve her gün kaybetmeye devam etmektedir. Afrika'da; Sudan, Somali, Eritre ve diğerlerinde yine açlık, sefalet ve kan var. Sorumluları da kendilerinden başkasını insandan saymayan buna rağmen kendilerini medeni olarak takdim edenlerdir. Medeni (!) Batı, dünyayı yaşanmaz hale getirmiştir. Bu noktada "Müslümanların hiç mi hatası yok?" gibi bir soru akla gelebilir. Elbette vardır. İslamı Allah ve Resulü'nün emri doğrultusunda yaşayabilsek, müminlerin birbirinin kardeşi olduğu düsturuna uygun yaşayabilsek elbette Batı dünyası yukarıdan beri saydığım zulmü müslümanlara uygulayamaz. Bu bakımdan şu bayram günleri hepimiz kendimizi yeniden bir değerlendirmeye tabi tutmalı, iç dünyamızı gözden geçirmeliyiz, lafta değil özde. Allah ve Resulü'nün çizgisinde yaşayan müslüman olmaya karar vermeli ve bu yönde adım atmalıyız. Aksi halde zalimlerin zulmü altında yaşamaya devam edeceğiz, her bayram biz de bu acıları hatırlama ve hatırlamak durumunda kalacağız. Beceriksiz yönetimler ülkemizi gırtlağına kadar borca batırmış, bu sebeple bağımsız hareket edemez hale gelmiş olsak da, hergün sıkıntıların hafiflemesi bir başka tarihe erteleniyor olsa da, içimizdeki bir avuç teröristin kökünü kazıyamayanlar sürekli olarak laf üretmeye devam etseler de bugün bayram.. Herşeye rağmen bugün bayram ve bu bayramın silkinişe, kendimize gelişe ve hayırlara vesile olmasını dileyerek tüm inananların bayramını tebrik ediyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun. Amin.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|