AK Gençliğin Buluşma Noktası
Akaid ve Fıkıh İman ve iman esasları, mükellefiyet ve hükümler.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-13-2008, 04:18   #41
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DÎNÂR:

Bir miskal (4.8 gram) ağırlığındaki altın para.

Bir kimsenin infak edeceği (harcayacağı) en fazîletli dînâr, çoluğuna-çocuğuna infâk ettiği (harcadığı) dînâr ile Allah yolunda hayvanına infâk ettiği dînâr, bir de yine Allah yolunda arkadaşlarına sarfettiği dînârdır. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

Allah yolunda infâk ettiğin bir dînâr, köle azâdı için infâk ettiğin bir dînâr, bir fakire sadaka olarak verdiğin bir dînâr, âilene sarfettiğin bir dînâr vardır. Bunlardan sevâbı çok olanı âilene sarfettiğindir. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:18   #42
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DİNSİZ:

Hiç bir dîne inanmıyan, ateist. (Bkz. Ateist)

Bir babanın, evlâdını Cehennem ateşinden koruması, dünyâ ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, îmânı ve farzları ve harâmları öğretmekle, ibâdete alıştırmakla dinsiz ve ahlâksız arkadaşlardan korumakla olur. Bütün dinsizliklerin ve fenâlıkların (kötülüklerin) başı, kötü arkadaştır. (İmâm-ı Gazâlî)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:19   #43
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DİRÂYET:

Zekâ, bilgi, idâre kâbiliyeti.

Dirâyet Tefsîri:

Resûlullah'tan sallallahü aleyhi ve sellem gelen rivâyetler (açıklamalar) esas alınarak, Kur'ân-ı kerîmin lisan bilgilerine ve zamanın fen bilgilerine, aklî ilimlere göre yapılan açıklaması. Bu tefsîre ma'kul, re'y tefsîri ve te'vîl de denir.

Dirâyet tefsîrlerinin doğruluğu, nakle uygunluğu ile anlaşılır. Tefsîr âlimleri, nakle uygun te'villeri de tefsîr olarak kabûl etmişlerdir. Nakle uymayan Dirâyet tefsîrleri, tefsîr değil, yazanın şahsî düşüncesi olur. Nitekim hadîs-i şerîfte; "Kur'ân'ı kendi görüşü ile açıklayan hatâ etmiştir" buyruldu. Bunun içindir ki, Kur'ân-ı kerîmde mânâsı açık olmayan âyet-i kerîmelerden yalnız akla güvenip, yanlış te'viller yapılarak yanlış mânâlar çıkarılması netîcesinde yetmiş iki dalâlet (bozuk) fırka ortaya çıktı. (Abdülhakîm Arvâsî)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:19   #44
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DİRHEM:

İslâmiyet'ten önce ve sonra kullanılan değişik ağırlıktaki gümüş paralar.

Bir dirhem fâiz (almak ve vermek) otuz zinâdan daha günâhtır. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

On dirhemlik elbisenin, bir dirhemi haram olsa, o elbise ile kılınan namazlar kabûl olmaz (namaz borcundan kurtulur fakat sevâb kazanmaz). (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

Dirhem kelimesi necâset bahsinde ayrı, zekât bahsinde ayrı mânâ ifâde etmektedir. Necâsette bir miskal ile (4,8 gr.) ağırlık kasd edilirken, zekâtta tamâmen şer'î dirhem (3,365 gr.) ağırlık ifâde etmektedir. Örfî dirhem bundan daha az (3,20 gr.) ağırlıkta idi. (İbn-i Âbidîn)

Deride, elbisede, namaz kılınan yerde dirhem miktârı veya daha çok kaba necâset yok ise, namaz sahîh olur ise de, dirhem miktârı bulunursa, tahrîmen mekrûh olur ve yıkamak vâcib olur. Dirhemden çok ise yıkamak farzdır. (İbn-i Âbidîn)

Dirhem-i Şer'î:

Peygamber efendimiz zamânında kullanılan (3,36) üç gram ve otuz altı santigram ağırlığındaki gümüş para.

Dirhem-i Urfî (Dirhem-i Örfî):

Bir memlekette kullanılması âdet olan veya hükûmetlerin kabûl ettikleri belli ağırlıktaki dirhem.

Dirhem-i şer'îden hafîf olan dirhem-i urfîlerle zekât hesâb etmek câiz değildir. 3.365 gram ağırlığında olan dirhem-i şer'î ile hesap yapmak lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:19   #45
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DİYÂNÂT:

Allahü teâlâ ile kul arasında olan işler, ibâdetler. Teklik şekli, diyânettir.

Diyânâtta, âdil (adâletli) ve bâliğ (ergenlik yaşına gelmiş) bir müslümanın sözüne inanılır. Bu hususta bir kadın da, bir erkek gibidir. Suyun pis olduğunu söylerse, bu su ile abdest alınmaz; teyemmüm edilir. Fâsık (açıkça günâh işleyen) veyâ hâli belli olmayan bir müslüman söylerse, araştırılır ve kuvvetli zanna göre hareket edilir. Kâfir veya çocuk, suya pis derse ve abdest alacak olan kimse kendi de buna inanırsa, o suyu dökmeli ve sonra teyemmüm etmelidir. (İbn-i Âbidîn)

Mihrâb (câmide îmâmın namaz kıldırdığı yer) bulunmayan, hesâb, yıldız gibi şeylerle de kıblenin ne tarafta olduğu anlaşılamayan yerlerde, kıbleyi bilen, sâlih müslümanlara sormak lâzımdır. Kâfire, fâsıka ve çocuklara sorulmaz. Muâmelâtta (alış-veriş ve ticâret gibi insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde) bunlara inanılırsa da, diyânâtta inanılmaz... (İbn-i Âbidîn)

DİYÂNET:

Allahü teâlâ ile kul arasındaki dînî iş, ibâdet. (Bkz. Diyânât.)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:20   #46
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DİYET:

Kâtilin (adam öldürenin) vereceği para cezâsı.

Çocuğa tehlikeli bir iş yaptırınca çocuk ölürse, o işi yaptıran şahıs diyetini öder. (Hamevî)

Şebeh-i amd (kasda benzer şekil) ile öldürmenin cezâsı ağır diyet olup, yüz devedir. Yirmi beşi iki yaşına, yirmi beşi üç yaşına, yirmi beşi dört yaşına ve yirmi beşi de beş yaşına basmış dişi deve olacaktır. Âlimlerin bir kaçı, bin dînâr (4800 gram) altın da verilebilir dedi. Hatâ ile öldürenin diyeti, yine yüz deve olup, adı geçen yavrulardan yirmişer ve yirmi tâne de iki yaşına basmış erkek devedir. Yâhut, bin dînâr altın veya on bin dirhem gümüştür. (İbn-i Âbidîn)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:20   #47
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DUÂ:

İsteme, yalvarma. Bir kimsenin kendisi veya başkası hakkında bir dileğine bir arzusuna kavuşması için Allahü teâlâya yalvarması.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Bana (hâlis kalb ile) duâ ediniz. Duânızı kabûl ederim. (Mü'min sûresi: 60)

Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen duâ kabûl olmaz. (Hadîs-i şerîf-Mevâhib-i Ledünniyye)


Mü'minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır duâ kabûl olur. Bir melek, "Allahü teâlâ, bu iyiliği sana da versin!Âmin" der. Meleğin duâsı red edilmez. (Hadîs-i şerîf-Riyâz-üs-Sâlihîn)

Ümmetimin günâh işlemeyen gençlerinin duâları kabûl olur. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)

Beş vakit farz namazdan sonra yapılan duâ kabûl olur. (Hadîs-i şerîf-Merâk-il-Felâh)

Lânet etmek için gönderilmedim. Hayır duâ etmek için, her mahlûka merhamet etmek için gönderildim. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Kendinize, evlâdınıza, kötü duâ etmeyiniz. Allah'ın kaderine râzı olunuz. Nîmetlerini arttırması için duâ ediniz. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Çalışmadan duâ eden, silâhsız harbe giden gibidir. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî)

Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler. Böyle duâ, nasıl kabûl olunur? (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

Birinize derd ve belâ gelince, Yûnus peygamberin duâsını okusun. Allahü teâlâ muhakkak onu kurtarır. Duâ şudur: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimîn. (Hadîs-i şerîf-Tefsîr-i Mazharî)

Sabah kalkınca, üç kerre:Bismillâhillezî lâ-yedurru ma asmihî şey'ün filerdı velâ fissemâi ve hüvessemî'ul-alîm (duâsını) okuyana akşama kadar hiç belâ gelmez. (Hadîs-i şerîf-Tenbîh-ül-Gâfilîn)

Duâ etmekle emr olunduk. Kulun Rabbine duâ etmesi, yalvarması, yakarması, sığınması, ağlayıp sızlaması Rabbine hoş gelir. (İmâm-ı Rabbânî)

Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesine uymadan, sebeplere yapışmadan, çalışmadan duâ etmek, Allahü teâlâdan mûcize istemek demektir. Müslümanlıkta, hem çalışılır, hem de duâ edilir. Önce sebebe yapışmak, sonra duâ etmek lâzımdır. (Şerefeddîn Ahmed Yahyâ Münîrî)

Duânızı öyle bir delîl (vesîle, vâsıta) araya koyarak edin ki, o, günah işlememişlerden olsun. O delîl, Allah dostları, Allah adamlarıdır. Onlara sevgi ve tevâzu gösterin ki, sizin için duâ etsinler. (Ali Râmitenî)

Allahü teâlâya itâat et, emirlerine uy. Sonra duâ et. Allahü teâlâ duânı kabul eder. (Ammâr-ı Yâser)

Zâlim kimseleri, âdil diye medh edenin ve din düşmanlarının ölüsüne, dirisine duâ edenin îmânı gider. (Abdülhakîm Arvâsî)

Binlerce top ve tüfek, yapamaz aslâ,
Gözyaşının seher vakti yaptığını.
Düşman kaçıran süngüleri, çok defa,
Toz gibi yapar, bir mü'minin duâsı.

(Muhammed Rebhâmî)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:20   #48
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
Duâ Ordusu:

Sıkıntı ve darda kalan müslümanlara duâları ile yardımda bulunan Allahü teâlânın sevgili kulları, velîler.

İmrân sûresinin yüz yirmi altıncı âyetinde ve Enfâl sûresinde meâlen; "Yardım, ancak ve yalnız Allah'tandır" buyruldu. Bu yardıma, duâ ordusu vâsıtası ile kavuşulur. Ayrıca duâ, kazâyı def'eder, uzaklaştırır. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; "Kazâ, ancak ve yalnız duâ ile durdurulur" buyurdu. Duâ ordusunun askerleri, gazâ ordusu askerlerinin rûhu gibidir. Gazâ ordusunun askerleri, onların kalbleri, bedenleridir. O hâlde gazâ ordusunun askeri, duâ ordusu olmadıkça iş başaramaz. (İmâm-ı Rabbânî)

Gazâ ordusu, duâ ordusunun yardımına muhtâcdır. İhlâs ile yapılan duâ muhakkak kabûl olur. (Hadîmî)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:20   #49
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DUHÂ NAMAZI:

Duhâ (kuşluk) vaktinde kılınan namaz, kuşluk namazı.

Yâ Ebâ Hüreyre! Duhâ namazını terk etme! Cennet'in bir kapısı vardır ki, ona "Duhâ kapısı" derler. Bu kapıdan yalnız kuşluk namazı kılanlar girer. (Hadîs-i şerîf-Ey Oğul İlmihâli)

Günahları deniz köpüğü kadar olsa da iki rek'at duhâ namazına devâm eden kimsenin günâhları mağfiret olunur. (Hadîs-i şerîf-Şir'at-ül-İslâm)

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Ey Ebû Zer! Bir kimse iki rek'at kuşluk (duhâ) namazı kılsa gâfillerden olmaz. Dört rek'at kılsa, zikredenlerden yazılır. Altı rek'at kılsa, şirk (Allahü teâlâya ortak koşma) dışında ona günâh ulaşmaz. On iki rek'at kılsa, Cennet'te ona bir ev yapılır." Ebû Zer (r.anh); "Yâ Resûlallah! Hepsini birden mi kılmalı?" dedi. "Ayrı ayrı olsa da olur" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Gunye)

Mekke'nin fethedildiği gün, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, hazret-i Ali'nin kızkardeşi Ümmühânî'nin (r.anhümâ) evinde gusül abdesti alıp, sekiz rek'at duhâ namazı kıldı. (Abdülkâdir Geylânî)

Duhâ, yâni kuşluk vakti hiç olmazsa iki rek'at namaz kılmak lâzımdır. Teheccüd (gece namazı) ve duhâ (kuşluk) namazlarının en çoğu on iki rek'attir. (İmâm-ı Rabbânî)

Duhâ namazı kılanlar âhiret şehîdi olurlar. (İbn-i Âbidîn)

Her kim duhâ namazını iki veya dört rekat kılarsa, zâkirler (zikredenler, Allahü teâlâyı ananlar) zümresine yazılırlar. Altı veya sekiz rekat kılsa, sıddıklar zümresine yazılır. Bu vakitte kazâ namazı kılan, hem borcundan kurtulur, hem de bu sevâblara kavuşur. (Süleymân bin Cezâ)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-13-2008, 04:21   #50
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Dini Terimler Sözlüğü (D)
DUHÂ SÛRESİ:

Kur'ân-ı kerîmin doksan üçüncü sûresi.

Duhâ sûresi, Mekke-i mükerremede inmiştir. On bir âyet-i kerîmedir. Birinci âyet-i kerîmede duhâya (kuşluk vaktine) yemin edildiği için bu kelime sûreye isim olmuştur. Rivâyete göre, bir müddet vahy gelmemişti. Bu sebeble Peygamber efendimize inanmayanlar; "Rabbi Muhammed'i terk etti, O'na darıldı" diyerek Peygamber efendimizi üzmeye, müslümanlar arasında fitne çıkarmaya çalışıyorlardı. O zaman bu sûre nâzil oldu. Nüzûl (iniş) sebebi olarak başka rivâyetler de vardır. (İbn-i Abbâs, Kurtubî, İmâm-ı Süyûtî)

Duhâ sûresinde meâlen buyruldu ki:

(Ey Muhammed!) Âhiret senin için dünyâdan daha hayırlıdır. Rabbin sana râzı oldum deyinceye kadar, her istediğini verecek. (Âyet: 4-5)

Rabbinin nîmetlerini an, anlat. (Âyet: 11)

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi