![]() |
#21 |
![]() off konuya bak
![]() insan bi arar yav ![]() |
|
![]() |
![]() |
#22 | ||||
![]()
dinlemeye değer... Alıntı:
|
|||||
![]() |
![]() |
#23 |
![]() -) Diyalog nedir?
Dilimize Fransızcadan geçen Diyalog, “anlaşma”,”uyum sağlama” ve” bu yolda yapılan çalışmalar” demektir (4) .Geniş manada Diyalog, iki insanın, grubun, zümrenin, milletin, devletin veya herhangi bir topluluğun birbirleri ile tanışmasına; sözlü, yazılı, fikri, ticari vb şekillerde alış-verişde bulunmaları demektir. Diyaloğun gerçekleşebilmesi için tarfaların birbirini “anlaması”, anlaması için “tanıması”, tanıması içinde “bilmesi” gerekir! 2-) Dinler arası Diyalog nedir? Farklı dinlere mensub insanların inançlarını ve düşüncelerin birbirlerine zorla kabul ettirmeden eşitlik, hoşgörü, doğruluk, samimiyet, sevgi, saygı ve iyi niyet çerçevesinde, ortak olan veya olmayan bir meselede barış ve hürriyet atmosferinde, muhatabını öğrenmek, bilmek, tanımak, dinlemek ve anlamak maksadıyla karşılılı konuşabilmelerini, işbirliğine gidebilmelerini, birlikte yaşayabilmelerini, hatta uzlaşabilmelerini sağlayan bir karşılaşmadır (5) Değişik bir ifade ile, Dinlerarası Diyalog, dinleri temsil eden cemaatlerin, aralarındaki sorunları temsilcileri vasıtası ile karşılıklı görüşme sonucunda, çözüme kavuştarma eğilim ve gayretleridir. Biz müminler açısından, Dinlerarası Diyalog muhterem M.Fethullah Gülen Hocaefendinin Papaya gönderdiği mektubta beyan ettiği üzere, “Yanlış tanıtılan, teröristlerin dini diye tanıtılan İslamın, doğru tanıtılmasına (6) ve bu vesile ile İslam’ın temsil noktasında tebliğ edilmesidir. 3-) Dinlerarası Diyalog ne değildir? Dinlerarası Diyaloğa karşı çıkan zümrelerin bazıları, bundan tam olarak neyin kastedildiğini bilmediklerinden, bilmedikleri bir konu hakkında yorum yapıyor ve “Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardınca gitme; çünkü kulak, göz, gönül; bunların herbiri ondan sorumludur.”(7) Ayeti Kerimenin mesuliyetine muhatab oluyor! Dinlerarası Diyalog a) Dinlerin birleştirilmesi veya bir potada eritilip yeni bir “din “ üretme teşebbüsü değildir. b) Bir taviz verme veya taviz koparma hareketi değildir. c) Bir münazara veya polemik oluşturma ortamıda değildir. d) Bir misyonerlik faaliyeti olmamakla beraber, bir mümin muhatabının hidayetini ümit etme teşebbüsü olabilir. 4-) Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun Dinlerarası Diyalog ile ilgili Görüşü: Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bulunan Din İşleri Yüksek Kurulu, halk tarafından yoğun bir şekilde sorulan Dini endeksli sorulara cevaplama merci’ olarak., bir din dörevlisinin sormuş olduğu sorya verdiği cevabta, Dinlerarası Diyaloğun gerekli olduğunu, Kuran ve Sünnet perspektifinde bir sakıncasının olmamasının yanısıra, İslam’ın temsil edilmesi noktasında bir zaruret olduğunu belirterek ,özetle şöyle tamamlamaktadır: ‘Sonuç olarak:Dünya barışı ve insanlığın problemlerinin çözümü için diğer din mesublarıyla dialog, dinimizin öngördüğü bir faaliyet olup, İslamın temel ilkeleri ve tevhit inancından taviz verilmesi anlamına gelmez! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
![]() Konu hakkındaki düşüncelerimi izah etmeden önce Hudeybiye Barışı'ndan söz etmek istiyorum. Mekkeli müşriklere karşı kat kat üstün ve onlardan kat kat güçlüyken, onların artık gücü kalmamışken biz bu antlaşmayı yaptık. Hatırlarsanız bu antlaşmanın hemen hemen tüm maddeleri, sanki bizim aleyhimizeydi. Kısaca o maddelerden birkaçını hatırlayalım;
- Müslümanlar bu yıl Beytullah'ı ziyaret etmeksizin geri dönecekler. Gelecek yıl üç günden fazla olmamak üzere Mekke'ye gelip Beytullah'ı ziyaret edecekler. Bu üç gün süresince Mekkeliler şehir dışına çıkacaklar. - Müslümanlardan Kureyş'e sığınacak olursa, geri döndürülmeyecek, fakat onlardan müslümanlara sığınanlar geri döndürülecek (kaynak) Peki peygamberimiz bu antlaşmayı neden kabul etmişti? Çünkü peygamberimiz biliyordu ki, müslümanlık, islamiyet, öyle yüce, öyle güzel, öyle eşsiz bir değer ki, islamın girip de feth edemeyeceği bir kalp yoktur. Eğer dinler arası diyalog, her ne kadar bizim için olumsuz maddeler taşıyor olsa bile, şayet avrupanın islamı bir parça bile öğrenmesine vesile olacaksa, bu diyalog bizim için bir "Feth-i Mübin" yani apaçık bir zaferdir. Sık sık bu sözümü tekrarlıyorum. Affınıza sığınarak tekrar ifade etmek isterim ki, o dönem Mekkeli müşrikler, Medineli müslümanları imrenmişler ve onların yaşantılarna bakarak, akın akın islam dinine geçmişlerdi. Aynı şeyi günümüz için de söylemek, yani avrupanın, müslümanların yaşayışına bakarak akın akın islama geçeceğini söylemek, çok gerçekçi olmayacaktır. Ümit edelim ki hristiyanlar, bize değil, Kur'an'ı okuyarak, Sünnetlere bakarak bu dini tanısınlar, bu dini öğrensinler. Ve yine ümit edelim ki, biz müslümanlar da, üzerimizdeki cehalet toprağını atalım ve bu dine yakışır bir şekilde hareket edelim. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
![]() Bediüzzaman'ın deyimiyle Osmanlı Avrupa'ya Avrupa islamiyete gebedir...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#26 | |
![]() Alıntı:
Mekkeli Müşriklerle yapılan bu anlaşma medinenin güvenliği içindir... MEdine iki taraflı tehlike içindeydi... Birisi mekkeli müşrikler diğeride hayberli yahudiler... Peygamberimiz mekkelilerle sulh yapmışken hayberi feth etmiştir... Yani savaşmıştır... Bakın aynı savaşta Peygamberimizle Hz.Ali arasında geçen bir diyalog şu şekildedir... Kahraman Hz. Ali, mübarek sancak elde heyecanla ilerliyordu. Bir müddet gittikten sonra, "Yâ Resûlallah, ben onlarla neyi gerçekleştirmek için çarpışacağım?" diye sordu. Kâinatın Efendisinden şu cevap geldi: "Allah'tan başka ilah ve ibadet edilecek bulunmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resûlü olduğuna şehadette bulununcaya kadar onlarla çarpış. Onlar bunu yaptıkları takdirde, can ve mallarını kurtarmış olurlar. Kalblerindekilerin hesabı ise Yüce Allah'a aittir." Bu cevabı alan Hz. Ali, kararlılık ve sevinç dolu bir sesle, "Yâ Resûlallah, onlar Müslüman oluncaya kadar kendileriyle savaşacağım" dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurdu: "Onların kalelerinin yanına varıncaya kadar vakar içinde ilerle. Sonra onları İslâma dâvet et. Müslüman oldukları takdirde mükellefiyetlerini bildir. "Vallahi, senin vasıtanla, Allah'ın onlardan bir tek kişiyi hidayete erdirmesi, senin için bir çok kızıl develere sahip olup onları Allah yolunda sadaka vermenden daha da hayırlıdır."Peygamberimiz (s.a.v.) bu sözleriyle aynı zamanda İslâmî fetihlerin maksadının ne olduğunu da ortaya koyuyordu. |
||
![]() |
![]() |
#27 |
![]() Yeryüzünde 2 çeşit insan vardır
1.si inananlar 2.si inanmayanlar "inanadığını zannedenler" İnananlar la inanamayanlar birleşemezmi? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
![]() Hala Dinler Arası Diyalog çalışmalarına laf atanlar veya böyle safsata yakıştırması yapanlar...
Çaplar üstü hacimdeki beyninizi daha fazla yormadan biraz daha olgunlaşmayı,ergen sendromunu geçirmeyi ve vicdanınızda akl-ı selimin makes bulduğuna kani olduğunuz günü gördüğünüzde bu dedklerinizi tekrar ve tekrar düşünmeniz dileğiyle... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
![]() Tüm dünyadaki inananlar ve inanamayanlar.
İnananlar bir tarafta inanamayanlar bir tarafata. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
![]() İnanmak veya inanmamak ve bu özgür iradeye sahip olmak bir ayrışma sebebi olamaz...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
diyalog, yalanı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|