![]() |
#1 |
![]() CİNLER · Cinler yeryüzünde var olma şartlarına uygun bir dönemde yaratıldı. · Bilinçli, seçim yapabilen, özgür ve sorumlu varlıklardı. · Tanrı’ya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için yaratılmıştı. · Cinler yeryüzünün ilk sakinleriydi. Binlerce yıl huzurla yaşadılar. · Yaşamın güzellikleri yaşayanları cezbediyordu. · Sonra cinlerin arasında fitne ve fesat çıktı, ayrılıklar yaşandı. Düzenleri bozuldu. · Haset, baskı ve zulümler görüldü. Birbirlerini öldürdüler. · Cinlerden İblis, Allah'ın zikreden azizi; şereflisi ve değerlisiydi. · İblis, Allah'tan en çok korkanı ve O'na itaatte en önde gideniydi. · Sadıklığı ve ibadeti sebebiyle yükseltildi ve onurlandırıldı. · Cinlerin öncüsü oldu, elçilik görevini ve liderliğini üstlendi. · İblis, Allah’ın izniyle münafık cinlerin zulmünü bitirdi. Ve huzuru sağladı. · Tanrının emirleri olan evrensel değerlerin ve barışın bayrağını salladı. · Cinlerin uyarıcısı iblis düzeni korudu. Ancak sonra da kendi saltanatını kurdu. · Yükselmenin şımarıklığı ve başarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün görüyordu. · İblis, sınırsız özgürlüğü seçerek varlık aleminde yaşayanlara sıkıntı veriyordu. · İblis kötü ve batıl yoldan kazanmaya. Kirli saltanatını sürmeye başladı. · Zamanla özünü unuttu, yaşayışı ve felsefesi değişti, zalimleşti. · Tüm başarıları kendinden zannetti, büyüklendi ve Tanrı dahil herkese rahatsızlık veriyordu. · Bu durum, Adem yaratılıncaya kadar böyle devam etti. Ve Adem yaratıldı. · Varlık aleminde topraktan yaratılmış Adem’i yönlendirebileceğini ve saptırabileceğini fark etti. · İblise göre Adem bir tehditti. Adem’e destek olursa saltanatının yıkılacağından korktu. · Çünkü o dünyada yaratılmışların içinde en yetkili olanı ve söz sahibiydi. · Yönetimi ve rahatını kaybetmemek için Adem’e karşı oldu. · Tanrıyı karşısına alarak Adem’e düşmanlık etti ve kötülüğün üzerinden beslenmeyi seçti. · Adem’in yaradılışını çıkarlarıyla değerlendirdi ve bozuk felsefesiyle Adem’i kötü gördü. · Zannında haklı olduğunu düşünüyordu. Ve ispatlamak için Adem ile uğraştı. · Her kim kötü bir yol seçerse kör ve sağır edilir. Anlamsız muhalif olur. · Ne iblis; ne de Adem Tanrı’yı gördü. Her şey doğal olarak yaşanıyordu. · Tanrı, Adem ve eşine nimetlerle dolu ırmaklar akan bir bahçe verdi. · Şu meyveye dokunmayın dedi. Ve yediler. Bir tufanla bahçe yerle bir oldu. · İblis(Lusifer), Adem'i ve eşini nimetlerle dolu esenlik diyarından kovdurdu. · Yeryüzünde insanoğlunun muhalifi ve yeminli bir düşmanı oldu. · İblis ve Adem, yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar. · İblis, insanı beğenmeyerek Rabbin kararını reddetti ve asi oldu. · Halbuki insanı kollasaydı bu onun şanını daha da yüceltecekti. · Böylece İblis düştü. Allah’ın rahmetini ve desteğini kaybetti. · Kovuldu ve kendi haline bırakıldı. Kendi başına bocalayıp durdu. · Tanrıdan yüz çeviren ve asi olan herkes düşmeye ve değersizleşmeye mahkumdur. · Onlar varlık alemine sahip olmak, yönetmek ve egemen olmak istediler. · İblis ve yandaşları; sevgiye, doğruluğa, barışa ve adalete savaş açtı. · İblis, insanlara karşı her yolu denedi ve türdaşlarını ona karşı kışkırttı. · Cin toplumlarının liderlerinden bazılarının ayaklarını kaydırdı. · İnsanı tehdit göstererek cinlerden çok yandaş topladı. · İblis, kendisiyle birlikte onları da şeytanlaştırdı ve onlara öncülük etti. · O’nun düzeninden beslenenler onun ardından gittiler ve Tanrı’ya karşı saf tuttular. · İçlerinden bir kısmı sakındı, Tanrı’nın yaratmasındaki bilgeliğe boyun eğerek Adem’e saygı duydu. · Onlar insanoğlundan uzak ve ıssız yerlere çekildiler. · İnsanoğlunun yaşam hakkına, huzurla yaşamalarına ve Tanrı kararına saygı duydular. · Bu inanan ve sakınan cinler Tanrı gözünde değer buldu. · İblis, inanan ve Adem’e saygı duyan cinlere de düşmanlık etti. · Gerçekte cinlerden pek azı iyi bir yol tuttu ve sakındı. · İblis, cinlerden birçoklarını saptırdı. Şeytan milleti"ni çoğalttı. · Cin ve insan şeytanları yeryüzünde giderek güçlendiler. · Cinlerden bazıları rızkının İblis’ten geldiğine inandı. · İblis’e sadık kalanlardan 19 gönüllü azgınlıkta ileri gitti. · Bu sapkınlar insanlardan seçtikleri dişilere gitmeye başladılar. · İnsanlardan kendilerini çoğaltmak isteyenler kötü bir iş yaptı ama başarılı olamadılar. · Onlara büyücülük ve sihirbazlık öğrettiler. Çağırdıklarında hemen yanında oldular. · İnsanın varlığından rahatsız olan cinler, insanların düzenlerini bozmak ve yok etmek için çabaladı. · İnsanları başarısız kılmak ve kötü sona ulaştırmak için kuruntu ve vesvese verdi. · Tanrı’nın amacını boşa çıkartmak istiyorlardı. · Doğru bir yol tutmayanlar kötü ve menfi isteklerini Tanrı’dan isteyemezler. · Onlar ancak amaçları için kirli planlarını devreye sokarlar. · Doğruluğa karşı kirli planları uygulayanlar gerçekten küfre düşmüştü. · İblis, insanı reddederek batıl yola düşünce insan üzerinden kötü kazancı seçmiş oldu. · Şeytani cinler, kendilerine ibadet edilmesini istediler. · Onlar kendileri için çalışan insanlara sürekli vermekten acizdir. · İstekleri için kendilerine gelenleri kullar edindiler. Basit birkaç işlerini yaparak aldatırlardı. · İnsanların isteklerini yerine getirerek onları küfre düşürdüler ve kendilerine bağımlı kıldılar. · Asıl şeytani cinlerin insanlara ihtiyacı vardı. Onlar Tanrı’dan istemiyor, batıl yoldan besleniyorlardı. · İnsanları geçim kaynağı yaptılar ve insanlarla uğraşmayı iş edindiler. · Şeytani cinler pis işlerini yürütmek için insanlardan dostlar seçtiler. · Cinciler de dünyalık menfaatleri için cinlerle işbirliği yaptılar. · Dünya hayatı onları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler. · Rabbinin emri dışına çıkarak İblis’i ve neslini, kendilerine dost edindiler. · İnsanların düşmanını dost seçenler büyük bir yanılgıya düştü. · Allah’a yönelmekten ve ondan istemekten geri bırakan şey neydi. · Cinlerden yardım dileyen ve onlara başvuranlar Allah’a ortak koştular. · İsteklerine ulaşmak için cinlerin hoşnutluğu aranıyordu. Onlar cinlere ibadet ediyorlardı. · Meşru olmayanı ve haksızlığı ancak şeytani cinlerden isteyebilirlerdi. · Her kötülük iblis’ten ve O’na uyan şeytani cinlerden çıktı. · Tanrının yönetmesine ve normal hayata müdahale ediyorlardı. · İnsanların yaşantılarını etkiliyor, kötü işler yaptırıyordu. · İnsanların doğal yaşamlarını ve düzenlerini bozuyordu. · Cinciler ve şeytani cinler ne kötü bir iş yapıyorlardı. · Cinlerle irtibatlı insanlar menfaat dostluğu kurdular. · Onların dostlukları sağlam temellere dayanmıyordu. · Sırf çıkarları için insanlığa düşmanlıkta birbirlerinden faydalandılar. · Şeytani cinler tanrıya giden tüm yolları tıkadı. · Allah’a ve cinlere inancı yok sayarak gerçekleri gizlediler ve imanı engellediler. · Halbuki insanlar sürekli cinlerin kötü etkileri altında yaşıyorlardı. · Cinlerle irtibatlı kişilere giderek cinlerin etkilerine şahit oluyorlardı. · Büyü’yü, cin seanslarını ve birtakım olayları görüyorlardı. · Cinlerin varlığını açıkça görüyor ve inanıyorlar da Allah’ın varlığından neden şüphedeler. · Cinlerin iradeleri kullandığını ve yaşamlara nasıl kötü yön verdiğine şahit oluyorlar da · İyi bir yol tutmanızda Tanrı’nın meleklerine neden inanmıyorlar. · İyi işlerin ardında meleklerin varlığını bilmiyorlar da kendimiz mi yapıyoruz diyorlar. · Tanrının cinleri engelleyemeyeceği güvensizliği nereden kaynaklı? · Cinlerin hallisülasyonuna inanıyorlar da , · Bu alemin Tanrı’nın hallisülasyonu olduğuna neden inanmıyorlar. · Oysaki onun alemindeler ve İblis bu senaryonun kötü oyuncusu. · Tanrı, her şeyin farkında ve zulmedenler acıklı azabı elbette tadacaklar. · İblis, Adem’i kullanabileceğini anladı ve onunla uğraştı. · İnsana sesini duyurup kötü düşüncelerle yönlendiriyordu. · İnsanların iradelerini ele geçirip onları kullanıyor ve kötülüğe çağırıyordu. · İnsanları korkutmak hoşlarına gidiyordu. Bunu oyun ve eğlence edindiler. · Sürekli tekrar ederek alıştırarak ve yıldırarak amaçlarına ulaştılar. · İblise bağlı cinler, insanlar arasında ayrılıklar kavga ve savaşlar çıkarttı. · İnsanlara bencilliği, hoşgörüsüzlüğü ve sabırsızlığı öğretti. · İnsanların arasındaki sevgiyi, kardeşliği ve bağlılığı yıkmaya çalıştı. · Anneye inat etmeyi, babaya asi olmayı kardeşlere düşman olmayı emretti. · Ailenin sevgi bağlarını yıkmaya çalıştı. Eşleri birbirine düşürdü. · Kişisel çıkarları kullandı, kavgalar çıkarttı ve suçlayıcı oldu. · Boşananlar bir zaman sonra yaşananlara üzülüp gerçekleri fark ettiler. · Her şeyi şeytani cinler yapıyordu, boşananlar birbirlerini ve kendini suçluyordu. · Boşanmalar ile yuvaları yıkarak sevgi ve saygıyı kaldırmak istiyordu. · Erkek ile dişiyi birbirine düşürmek, cinslerin bağını koparmak istiyordu. · İblis, iğrenç davetlerde bulundu ve insanlıktaki utancı kaldırdı. · Kadınların bedenini açtırarak cinselliği hedef gösterdi · Kadınlara bakış açısını bozdu, insanlar arzularını tatmin etmek için zalimane bir anlayışa sahip oldular. · İnsanları arzuları için koşuşturan bozuk bir psikolojiye soktu. · Erkekler, kadınları cinsel bir obje olarak görmeye başladı ve İnsanlar arasındaki hukuku bozdu. · Örtünmemek yaygınlaşınca kadınlar aşağılandı, bir mal olarak görüldü ve tacizlere uğradı. · Kadının asaletini kaldırdı ve değersizleştirdi; Hayayı ve manevi bağı ortadan kaldırdı. · İnsanın üremesine öfkelenen iblis, Düşmanlığı yaydı ve sevgiyi yıprattı. · Şeytani cinler, ailede, toplumda, ülkede ve yeryüzünde daima ayrılık çıkarttı. · Amacı insanlara düşmanlığı yayarak yok etmekti. · Şeytani cinler insanlara zarar verecek her yöntemi kullandılar. · Sevgiyi ve kardeşliği huzuru ve barışı yıkmaya çalıştılar. · Her insanın bir şeytanı vardır. Ve amacı batıla saplamaktır. · İyi hedeflerinizden dönderir, başarısızlıkla aldatır, ümitsizliğe düşürür · Başarısız olsa dahi mücadelesinde yılmayan onun ağına düşmez. · Hoşnutsuzluk verir, yaşamdan soğutur, hayattan zevk aldırmaz. · Bencilleştirir. Paylaşmaktan, yardımlaşmaktan uzaklaştırır. · Şeytani cinlerle olanlar, görünene aldanır ve batılı seçerdi. · Sesini yükseltir, üstünlük çabasıyla çok konuşur, ben bilirim havasında olurdu. · İnsanları hakir gösterir nefret ve kinle yaklaşmayı sağlar. · Bencilliği kullanarak insanlardan soğutur ve doğru yoldan alıkor. · İnsanın önemsediği alanlarda ve önemli dönemlerinde ona yaklaşır. · İnsanın zayıf anını yakalar. O’nu yanlış kararlara sevk eder. · İnsanı kullanmak, aldatmak, saptırmak ve zarar vermek ister. · Dünyevi çıkarlarına göre düşünür davranışının yönünü belirlerdi. · İnsanlar cinlerin söylediklerinin çoğunu yapıyor ama farkında değillerdir. · Her insanı cinsine, devrine, durumuna, konumuna, bilgisine göre aldatmaya çalışırdı. · Şeytani cinler zihinde sürekli konuşur. Bir batılı kabul ettirirdi. · Doğru yolda mücadele etmek ve Tanrı’ya yönelmek onları etkisizleştirir. · Tanrıyla konuşmayı (namazı) bırakana şeytani cinler musallat olur. · ‘Kalbin temiz olsun, niyetin güzel olsun yeter.’ Dediler. Ve namazdan uzaklaştırdılar. · Halbuki Allah’tan sürekli istemek ve ona bağlılıkta devamlı olmak kurtarırdı. · Allah’tan istemek günahlardan uzak tuttuğu gibi hayırlara da kapı açmaktaydı. · İblis, yaşama gelen her insana nefretle baktı. · İnsanlarla uğraştı ve onları sıkıntılara soktu, zarar vermek için çabaladı. · Rabbi anmaktan alıkoydu. Kötülükleri çekici gösterdi. · Yaşama tutkunluk verdi. Uzun ve boş işlerle oyaladı. · İnsanları fakirlikle korkuttu, batıl yollara sürükledi. · İblis, dünya karşılığında imanları satın aldı. · İnsanlara dedi ki: ‘İyilik dünyada bir şey kazandırmaz. Kötülük et ve kazan.’dedi · ‘Yaşam güzel, mal sahibi olacaksın ki sefasını süresin.’ dedi ve hırsla dünyaya yöneltti. · ‘Aç kalırsın, muhtaç olursun. Kimse sana vermez. Mücadele et.’ Dedi. · Açgözlülükle dünyaya sarıldılar. Haksızlıkla kazandılar. · Ardından ‘Sadece bu hayat var, kimse hesap sormaz.’ dedi. · Kadere, ahiret gününe, meleklere ve cinlere inancı yıktı. · Allah’tan şüpheye düşürdü, ondan istemediler ve ona güvenmediler. · Kötülük üzerinden kazandılar ve haksızlığı yol edindiler. · İblis’e uyanlar kula kulluk etti ve Tanrı’nın düzenini bozdu. · Böylece yeryüzüne kötü bir düzen kuruldu · İnsanlar bozuk bir sistemin altında ezildiler. İNSAN ÖNCESİ · Ne melekler ne de cinler Tanrı’yı gördüler · Ama o’nun varlığını ve her şeyi yarattığını kesinlikle bildiler. · Tanrı’dan aldıkları emirler ile her şeyi melekler yapıyordu. · Meleklerin özü ışıktı, Bilinçli ve tam sadık varlıklardı. Doğrulukla adil olanı yaparlardı · Tanrı’nın emirleriyle ortaya çıkan, şekil bulan, iş yapan kudretiydi · Yaşam, evren ve tüm gökler meleklerle oluştu. Yeryüzündeki her iş onlarla yürüdü. · Tanrı, yarattıklarından kendi isteğiyle kendisine yönelecek dostlar edinmek istedi. · Tanrıya yönelmeleri ve ibadet etmeleri için cinler yaratıldı. · Allah, yaratılmışların arasına kurallar koydu ve bir düzen olsun istedi.. · Özgürlüğün, eşitliğin ve yaşam hakkının korunmasını öğütledi. · Cinlerden bir gurup zamanla doğru yoldan ayrıldı. · Cinler arasında ayrılıklar çıktı ve birbirlerine saldırdılar. · Hırslıyı, büyükleneni ve zulmedeni Tanrı sevmezdi. · Yaşama her gelende sahip olma mücadelesi vardı. · Yaşamın güzelliklerine kapılır büyüsüne aldanırdı. · Dünya için açgözlülük ettiler, hırslandılar ve savaştılar. · Tanrının tüm uyarılarına rağmen yola gelmediler. · Tanrı, cinlerin arasındaki anlaşmazlığı gidermesi için iblis’i seçti. · Çünkü o sadıktı, ibadette önde giderdi. · Rab, cinlerin arasında ki İblis’e bilgi, kabiliyet ve güç verdi. · Cinlerin kralı iblis oldu, yeryüzünde düzeni sağladı. · Tanrının emirlerini uygular işlerini yürütürdü. Allah onu yüceltmişti. · Tanrının yeryüzünde halifesiydi, sevgi ve iyilik için çalışırdı. · Sonra İblis aldandı, her şeyi kendi başarısı zannetti, saltanatını kurdu ve büyüklendi. · Tanrı’nın adil düzeni için hiçbir şey yapmıyordu hatta düzenin önünde engeldi. · Şımarıklılık etti. Rahatsızlık veriyordu. Rab uzunca bir süre sabretti. · Özü ve yaradılışı gereğidir ki cinlerden tam sadakat gözlenemedi. · Rab, ‘aşağılanan toprağın’ aynı görevleri yapabileceğini göstermek istedi. · Allah kibirlenen ve ayrımcılık çıkartan iblis’i bıraktı. Adem’i yarattı. · Allah düzeni yürütmesi için topraktan bir canlı yarattı ve o’nu halife seçti. · İblis, Adem’in yaratılmasına bir de öfkelendi. Tanrının kararını reddetti. · Adem'e saygı duymalıydı; Adem’i Tanrı’ya sadık yaparak kendisini asil kılabilirdi. · İblis, Adem’i kıskandı, beğenmedi ve kalbinde sakladığı kibrini açığa vurdu. · Cinlerden iblis, insana tahammül edemedi. Düşmanca tavırlarda bulundu. · ‘Yeryüzüne ben hükmedemezsem kimsenin hükmetmesine izin vermem.’ dedi · İnsanın ayağını kaydırırken kendini de yakmayı göze aldı. · Yönetme, hükmetme ve sahip olma saplantısına düştü. · Oysaki insanlara ve düzene hizmet etmek için yönetici olunurdu. · Yönetmenin temelinde Tanrı hoşnutluğu için adil düzeni sağlamak vardı. · İblis, insana düşmanlık etti ve onunla mücadeleye başladı. · Diğer cinleri insana karşı kışkırttı. Cinlerin çoğunu aldattı. · Allah’tan dilemek yerine insan üzerinden beslenmeyi seçtiler. · Batıl yola düştüler, haksız ve kötü kazancı seçtiler. · Böylece Allah’a karşı isyan ettiler. Sonra da küfre düştüler. · Tanrının, iyiliğin, doğruluğun ve düzenin karşısında şeytaniyet doğdu. · Ve iblis şeytanlaştı ve cinlerden kendisine çok taraftar topladı. · İblis, (Şeytan), kötülüğün öncüsü olarak Tanrı’ya karşı mücadele etti. · İnsanın yaradılışına aldanarak Tanrı’ya karşı dünya yaşamını ve güzelliklerini tercih etti. · Ahireti reddedip kötülüğü seçenler dünya yaşamında kazanırdı. · İlk hayata aldanmayan iyiliği seçecek ve sonraki yaşamı kazanacaktı. · Gücü ele geçiren zalim cinler, mazlumları hor ve hakir görüyordu. · Onlar inanan cinlere baskı yaptılar. Hile ve zorbalıkla taşkınlık ettiler. Zulmettiler. · Batıl fazla yaşayamaz. Bu nedenle İblis’in egemenliği kısa sürer. · Yalan, aldatma, hile ve zulüm ile ne kadar krallığını sürdürebilirdi. · Batıl hakkı ne kadar yenebilir ve İblis, Rabbini alt edeceğini mi sandı. · Adem’in daha adil olabileceğine ve Tanrı adına yöneteceğine neden inanmadı. · İblis’e ilmi ve şanı, Allah vermedi mi. O’nu üstün tutmadı mı? · Allah değil midir her şeyi yapan ve her şeye hükmeden. · Daha önce iblis’e görev verildi ama O sapanlardan oldu. · Yöneticiliği kendi çıkarına kullandı ve hükmederken zulmetti. · Bütün cinler ve melekler onun doğru yoldan ayrıldığına şahit oldu. · Şımarıklığı, çirkefliği ve zorbalığı seçmesi İblis’i makamından düşürdü. · İblis hak için mücadele etmiyordu. Kendi saltanatını sürüyordu. · Rabbi unuttu, yasalarını çiğnedi, yozlaştı ve sapanlardan oldu. · Temiz ve helal olanı reddetti. Kurmaca oyunlar ve kirli tasarılarla haksız kazanmayı yol edindi. · Zulüm üzerinden beslenmeyi seçerek doğru yoldan ayrıldı. · Kuru inadıyla akıldan ve mantıktan yoksun kaldı. · Sırf muhalif olduğundan her şeye karşı çıktı. · Batıl tarafta olunca doğruluğun karşısında hakkı örtmeye çalıştı. · Rabbe karşı olumsuz tavır sergilerken hak yolda olduğunu söylüyordu. · Yaşantısı ve söyledikleri birbirini tutmuyordu. Kör ve sağır idi. · İblis azdırılmadı bizzat kendisi kötü yoldaydı. · İnsan yaratılınca o, benimsediği batılı ve kötülüğü temsil eder oldu. · Düzen karşıtı bozguncu iblis, kaostan beslendi. · İnsana azap etti, onu kullandı ve tanrılık iddiasında oldu. · İblis’e Allah’tan başka kim merhamet edebilir. · Tanrı ‘Adem’e boyun eğmedikçe iblis’e bağışlanma yok.’ dedi. · Bizim onu doğru yola çağırışımız onun azgınlığını artırdı. · Dönemleri ve çağları yaşadık. Son devire girdik. Güneş batıdan doğmak üzeredir. · Herkes yaptığının karşılığını bulacak ve hiçbir suç cezasız kalmayacak. · Tanrı dilediğini yapar ve o dileyenlerin en hayırlısıdır. · Ne ondan şereflisi ne de merhametlisi bulunur. · kusursuzdur, mükemmeldir, azizdir ve her şeyi kuşatandır. YAŞAMA ALDANIŞ · Yaratılmışlardaki karşı koyma kuvveti olan şeytaniyyetin anlamsız mücadelesini devirecekti. · Yaratılan her canlı, zamanla doğru yoldan çıktı ve Tanrı’yı zikretmekten geri durdu. · Her canlıda olduğu gibi sonradan yaratılana öfke duyuldu ve ona düşman olundu. · Tanrı kararlarına saygı duymayanlar asi oldu ve küfre düştü. · Sonra’dan yaratılan bir önceki tarafından hiç sevilmedi. · Önceki bilgili ve güçlü tür, sonradan yaratılan mazluma şiddet uyguladı. · Kedi sonradan yaratıldı, bu nedenle köpek ona öfkelendi ve saldırdı. · Adem yaratılınca da İblis beğenmedi. Adem’e karşı düşmanca tavır aldı. · Adem’e kötülük etmeyi ve onun üzerinden beslenmeyi seçerek batıl yola düştü. · Rab ile mücadeleye kalkıştı. Rabbi inkar etti ve küfre düştü. · Allah’ın nurunu söndürmeye çalıştı. Doğruluğa, adalete ve barışa karşı çıktı. · İblis gerçekten itaatkar olsaydı Adem’i sever ve O’nu korurdu. · Azdırıldığını düşünerek insanları yoldan saptırmaya karar verdi. · Rab, İblis’i azdırmak için değil, İblis’in azgınlığından dolayı Adem’i yarattı. · İblis zaten asi idi, Tanrı’ya başkaldırırken Adem’i fırsat bildi. · İnsanı yaratmakla İblis’in kendisine saygısını ve Rabbe bağlılığını sınadı · Tanrılık iddiasıyla kendine güvenen iblis her şeyi başaracağını sanıyordu. · Böylece İblis’in fitnesi insan, insanın fitnesi dünya hayatı oldu. · Kendisine yaşam verilen her varlık aldandı ve cazibesine kapıldı. · Yaşam güzel ve çekiciydi. İyi yaşamak ve her şeye sahip olmak istenirdi. · Dünya sevgisi, dünyayı kazanma ve uzun yaşama arzusu vardı. · Kendisine yaşam verilen ‘Tanrı beni önemsedi.’diye şımardı. · Tanrı kendisine ilim verip ikramlarda bulununca çabalarımla kazandım dedi. · Hangi türde, hangi çağda, nerede, hangi ailede, erkek mi dişi mi olacağına kendisi mi karar verdi. · Yaşayacağı ortam ve şartları kendisi mi oluşturdu. · Sonra da kalkmış:’Ben bilirim, ben başarıyorum, ben kazanıyorum, farklıyım ve üstünüm.’dedi. · Her gelen kendini bir şey zannediyordu. Sabretmiyor ve şükretmiyordu. · Tanrının verdikleri karşısında övünüp kibirlenenler ne kadar nankördür. · Bir de açgözlülük ve hırsla dünya için mücadele etmeye kalktılar. · Sürekli istediler ve hiç yetinmediler. Ne paylaşmayı ne de kardeşliği bildiler. · İblis’in ardından giden cinler ve insanlar dünya hayatını tercih etti. · Doyasıya ve sınırsızca yemeyi, içmeyi, cinselliği ve eğlenmeyi istediler. · Dinin ve düzenin karşıtları Tanrı buyruklarına muhalefet etti. · Özgürlüğe, eşitliğe, temel haklara, demokrasiye, kardeşliğe ve canın korunmasına karşıydılar. · Ne hak ne hukuk bildiler ve ‘Sadece dünya hayatı var.’ Dediler. · İlk yaşama aldananlar dünyaya hırsla sarıldılar. Sahiplendiler. Baskı ile hüküm sürdüler. · Yaşamın güzelliklerine aldananlar saltanatları için kan dökmeye başladılar. · Dünya hayatını tercih edenler Tanrı’ya asi oldu. · Rahatlığı, zevk ve eğlenceyi, kolay kazanmayı isteyenler zulmü seçti. · Güçlülerin yasa tanımamazlığı zayıflara zulmü getirdi. · Tanrıdan şüphe edenler, kadere ve hesap gününe inanmadılar. · Yeryüzünde yaşananların bir karşılığı yok sananlar büyük bir yanılgıya düştüler. · Yaratılmış her varlık hedeflerine ve niyetlerine göre tarafını belirledi. · İnananlar ahireti ve hakkı, inançsızlar dünyayı ve batılı seçtiler. · İnananlar adalet, barış ve esenlik için; inançsızlar, savaş ve kaos için çalıştılar. · İnananlar kötü şartlara bile razı olur, yaşamı nimet bilir, zarar vermezdi. · İnançsızlar tükenmez arzuları için yaşama sarılır, saltanatları için zarar verirlerdi. · Ve yeryüzünde Tanrı taraftarları ve karşıtları sürekli mücadele etti. · Özgürlüğü ve eşitliği isteyen inananlara fırsat vermediler. · İnançsız zalimler, inananları yok etmek istediler. · Tanrı, her dönemde olduğu gibi halkına sahip çıktı. · Ve yeryüzünde zalimlerin saltanatı kısa sürdü. · Ne dünya ne de ahiret onların yurdudur. ADEMİN YARATILIŞI · Yehova, krallığını duyurmak için Adem’i yarattı. · Adem’i karışık yapışkan balçıktan şekillendirdi. Ve ruhundan üfledi. · Ve insanlara:‘Yeryüzünde yaşayıp öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz.’ Dedi. · Melekler yaşamın cazibesine adlanılacağını biliyordu. · Yeryüzünde yine kan, bozgunculuk ve mücadele yaşanacağını düşündüler. · Tanrı, gizlilikleri bilirdi ve hak olanı yapmayı çok severdi. · Rab, dilediğini yaparken her şeye doğru hükmederdi. · Melekler; ‘Tanrı yaratmada her şeyi iyi bilir dediler.’ ve hemen insana boyun eğdiler. · Allah, Adem’i doğru yola iletecek, kudretiyle merhamet edecek ve yüceltecekti. · Kendisine tam bağlı ve dilemesiyle yaratacağı bir hayat verdi. · Adem, içi boş, yönetilecek ve yönlendirilecek bir varlıktı. · Bilgisiz, çaresiz, korumasız ve muhtaçtı. · Rab, canlıların en aşağısındaki insanı yüceltti · O’na sahip çıkılmasaydı tüm hayvanlar ona saldıracaktı. · Canlıların en çaresizi ve en çok zulme uğrayanı olacaktı. · Tanrı varlığıyla korkulardan emin kıldı. Meleklerle destekledi. İlminden ve nurundan verdi. · Adem’e akıl ve mantık verildi. O’nu destekledi ve hepsine boyun eğdirdi. · Tüm canlılara hükmetme yetkisi ve halifelik görevi verdi. · İblis, Ademi görünce üzerine tükürdü ve Rabbine karşı: · ‘İnsanların sana yönelmesini ve itaatkar olmasını engelleyeceğim.’ · ‘Her şeyi ile sana muhtaç olan insanı şükreder bulamayacaksın.’ · ‘Sana gelen dosdoğru yolun önünde bekleyeceğim.’ Dedi. · İblis, Rabbine asi olarak insanların çoğunu saptıracağına yemin etti. · Bilgeliğin, gücün ve saltanatın beslediği kibir başkaldırmasını sağladı. · Sürekli insanların etrafında gezindi ve sürekli fırsat kolladı. · İblise tabi olan şeytani cinler her yönden insanlara yaklaştı. · İnsanları yok etmeye, bir kısmını da saptırıp aralarına katmaya çalıştı. · Adem’in soyunun peşine düştü. Düzeni bozma çabasındaydı. · Allah’ın varlığından şüpheye düşürdü. Allah’tan dilemeyenin dostu oldu. · İblis kendini gizleyerek ‘ben’ dedi ve sinsice vesvese verdi. · İblis, dünyanın nimetleri ile; mal, kadın, evlat ile aldattı. · Yaldızlı sözlerle dünyayı cazip gösterdi, zevkin büyüsüne çağırdı. · Arzularını sınırlamayan nefsinin kölesi oldu. · Artan arzularını sürekli tatmin etme çabasında oldular. · Arzularına bir türlü dur diyemeyenler zulmü yol edindiler. · Allah, yasalarıyla insanların korunması için sürekli uyarılarda bulundu. · Allah:‘İnsana; mideni doldurma, cinselliğin zevkine kapılma! · Ey insan etini oluşturan lokmaların helalliğine dikkat et. · Kötü ve haksız kazançtan uzak dur. · Afiyetin dışında fazla kazanç telaşında olma! · Paylaş, kardeşlerine de ver.’ Dedi. · ‘Şahsi menfaatlerin yerine insanlığın çıkarlarını düşün.’dedi · Uyarılarımızı, elçilerimizi ve kitaplarımızı bir süre sonra bıraktılar. · Rabbin yasalarını tutmayınca alçaldılar. Hepsi zarar gördü. · Ey insanlar, Allah’tan başkasına teslim olmayın. · İblis size düşmandır, size eziyet eder ve sizi yolda bırakır. · İblis’in işi gücü yalan, yöntemi batıl, amacı fos, sonu hüsrandır. · Sadece Allah’tan yardım dileyin ve sadece Ona ibadet edin. · ‘Rabbimiz bizi dosdoğru yola eriştir, deyin.’ Diye ögütlendi. · İblis( lusifer) sevgiyi ve kardeşliği yıktı. Kötülüğü ve düşmanlığı yaydı. · Ayrılıklar çıkarttı ve insanları birbirlerine kışkırttı. · Yeryüzünde güçlü olma yarışı, kaos, zulüm ve katliam gözlendi. · Tanrıya bağlılığı ve yasalarını bırakanların ne hale geldiğini gördünüz. · Yeryüzünde düzen bozuldu ve insanlar birlikte yaşayamaz oldular. · Ey insanlar ve cinler!! Ben, Cann’nın ve Adem’in Allah’ıyım. · Nuh’un ve İbrahim’in; Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in Rabbiyim. · Yarattıklarıma ve Adem’in soyuna şefkatliyim. · Münadi, insanlara müjdele! ‘İblisin egemenliğini yıkacağım.’ · Ey gizlenen iblis, seni ortaya çıkartacağım. Yaptıklarını herkes bilecek. · İnsanlar seni fark edecek ve onlardan destek bulamayacaksın. · İblis’i en az bin yıl bağlayacağım sonra varlık alemini sona erdireceğim. · gün geldiğinde iblis kendisini kurtaramayacak ve kendisine tabi olanları reddedecek. · Ben sadece sizi kötülüklere davet ettim. Siz icabet ettiniz diyecek. · İblis ve yandaşları itilip kakılarak, aşağılanmış olarak cehenneme sevk edilecekler · Bana sadık kalan ve doğruluktan şaşmayan kullarıma iyi bir yaradılışla girin cennete diyeceğim.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|