02-07-2012, 16:16 | #1 |
Dinsizliğin propagandasını dinsizlerin gazetesinde yapın!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit 2012-02-07 Dinsizliğin propagandasını dinsizlerin gazetesinde yapın! “Dindarlık, özgür irade ile, isteyerek uyumlu hareket ister. İstemeyerek yapılan fiillerin, dindarlık bağlamında hiç kimseye bir yararı yoktur” dedik, dindarlığın zorbalıkla yollarının kesişemeyeceğini belirttik. O konuyu kapattık. Ama “Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” denilince, yerlerinden iki metre fırlayanların “dinsizlik dayatması”nı da deşifre etmemiz lazım.. “Dindar nesil” istemiyorlarmış... Peki insanların özgür olmalarını; dindarlığa da, dinsizliğe de eşit mesafede olmalarını istiyor musunuz? Hayır. Sizin tek isteğiniz var: İnsanlar dinsiz olsun.. Bunun için her fırsatı kullanıyorsunuz. İkiyüzlülük yapıyorsunuz... Başkalarını istismar ediyorsunuz.... Özellikle de, kendilerine “dinsiz” nitelemesinde bulunulmasını hakaret addedenlerin sırtından geçinerek “dinsizliği” dayatıyorsunuz. Somut bir örnek üzerinden gidelim.. Radikal gazetesinden Yıldırım Türker, kendisinin ve küçük oğlunun nüfus kâğıdındaki “Dini İslâm” ifadesini çıkarttırmış. Buraya kadar hiçbir sorun yok. Ama sadece çıkarttırmakla kalmamış.. 10 yaşındaki oğlunun, okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden de muaf tutulmasını istemiş. Buna da benim bir itirazım yok.. Ama şuna itirazım var.. Yıldırım Bey, tüm bu bireysel haklarını kullandıktan sonra, gazetesindeki köşesinde şöyle demiş: “Örnek olsun, hatta kopyalanabilsin diye dilekçemizi buraya aktarıyorum:..” İşte buna hakkınız yok beyefendi.. Hani itiraz ediyorsunuz ya, “Dindar nesil istiyoruz” denilemez diye.. Siz de, “Dinsiz nesil istiyoruz” diyerek, dinsizliğin propagandasını yapamazsınız beyim.. “Bu ne biçim özgürlük anlayışı” demeyin.. Babanızın gazetesinde bunu yapsanız, yine itiraz etmem.. “Kârı da, zararı da babana ait” der, geçerim. Ama tüm özel sohbetlerinde, “Ben Anadolu insanıyım. Ben dine, dindarlara saygılıyım.. Benim ağabeyim hacca gitti. Benim ...” diyen, kendisini böyle tanıtan Aydın Doğan’ın gazetesinde, onun sırtından bu propagandayı yapamazsınız. Halkının büyük kısmı Müslüman olan bir ülkedeki halka açık şirketin sahibi olduğu gazetede, bu dayatmayı yapamazsınız.. “Örnek olsun diye, dinsizlik dilekçemi size aktarıyorum” diyemezsiniz. Şuna da varım.. O yazıyı yazdığınız gazetenin sahibi olan Hürriyet Gazetecilik yetkilisi çıkar, “Biz, dinsiz olan insanların dinsizlik propagandalarına, çıkarttığımız yayın organlarında imkân veririz. Dinsizliğin uzantısı olarak, çocukların okullarda din dersi almaması için örnek dilekçeler yayınlanmasını özgürlük olarak görürüz” diye bir açıklama yapar.. Hürriyet gazetesinin bir açıklaması olarak, KAP’ta bu yayınlanır.. Dolayısı ile Hürriyet gazetesinden hisse alanlar, bu gerçeği bilirler.. İşte o zaman, Yıldırım Türker’in bu yazısına, “İkiyüzlülük yok. İstismar yok. Hatta tam aksine, dürüstlük var” der, destek bile veririz. Ama kimse kusura bakmasın.. Bu ülkede, ateistlerin çıkarttığı gazeteler, üç-beş bin bile satamazken, “Benim ailemde şu kadar hacı var” diyen bir patronun arkasına saklanıp, “dinsizlik propagandası” yaparsanız, işte orada sizin yaptığınıza, “ikiyüzlülük damgası”nı vururum. “Müslümanları istismar ederek, kabadayılık yapma” derim. “Yiğit olun. A’sından Z’sine dinsizlerin çıkarttığı gazete ile halkın karşısına çıkın, propagandanızı orada yapın” derim.. “Nüfus kâğıdında da olsa, Müslüman görünenlerin arasından kafanızı çıkartıp; ‘dinsizlik propagandası’ yapmayın” derim.. Tekrar belirteyim.. Örneğin Agos’un.. Örneğin şu marksist, bu sosyalist derginin yayınlarına bu anlamda itiraz etmem.. Kimlikleri belli. Adları sanları belli.. “O gazeteleri/dergileri alanlar, gayrimüslim veya ateist kimlikleri sebebi ile onları alıp okuyorlar. Bu da onların özgürlük alanlarıdır” derim.. Ama ikiyüzlülüğe kayıtsız kalamam.. O gazetelerin, arzu edilen derecede dini hassasiyetleri olmadığını ben de biliyorum.. Ama halk nezdinde “dinsiz” olarak tanımlanmak istemedikleri de, herkesin malûmu.. “Dinsiz” tanınmak istemeyenlerin çıkarttığı gazetelerde, açıkça “dinsizlik propagandası” yapılmasına sessiz kalmamalıyız. Dinsizlik propagandası, “dinsizlerin çıkarttığı gazete” ile yapılırsa, düşünce özgürlüğünden yararlanır. Aksi, ikiyüzlülük olur! İstismar olur!..
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|