04-24-2010, 14:33 | #1 |
Diyarbakır Said-i Kurd-i Konferansı
Diyarbakır'da düzenlenen Said-i Kurd-i Adlı konferansın nasıl gittiği ve içeriği hakkında bilgi vermek istediğimden dolayı bu konuyu açıyorum.
Konuşmacılar; Muhammed Sıddık ŞEYHANZADE (Med Zehra Vakıf Bşk.) Altan TAN (Araştırmacı-Yazar) Molla Süleyman KURŞUN (Kürd Ülaması) Konferanstan Kareler Konferans İçeriği Molla Süleyman KURŞUN (Kürd Ülaması) Konuşmasından aklımda kalanlar "Kürtlere karşı yapılmış büyük yanlışlar vardır.Büyük katliamlar vardır.Türkler Özür Dilemelidirler.Bir an önce kendimize gelip İslam çatısı altında birleşmeliyiz.Herkes kendine çeki düzen vererek bir an önce İslam çatısı altında birleşmeliyiz....." Aklımda pek kalmadı şahsi konuşmasından çünkü kürtçe konuştu anca bu kadar anlayabildim. Muhammed Sıddık ŞEYHANZADE (Med Zehra Vakıf Bşk.) "Ben hayatımı risale-i nur ile iç içe geçiren bir insanım.Öncelikle İslam alimlerimizi tanıtma konusunda yetersiz olduğumuzu çok açık bir şekilde gördüğümü bildirmek isterim.Gittiğim ülkelerde daha said-i kurd-i 'yi tanımayan onlarca müslüman var ve hepsine anlattıktan sonra büyük şaşkınlık içine girdiler.Said-i Kurd-i'nin eserleri ile ben daha çok küçükken dedem vasıtası ile tanıştım ve büyük talebeleri ile görüşmeler içinde oldum.Bu konuda yapılan yine bir çok yanlışlar var.Eserlerinde oynama yapılmıştır.Bende orjinal eserleri bulunmaktadır.Eserlerinden Kürdistan gibi kelimeler çıkartılmıştır.Seslerime karşı taraflar hep kayıtsız kaldı......" Anca bu kadar kaldı aklımda. Altan TAN (Araştırmacı-Yazar) "Ülkemiz çok sancılı bir dönem geçiriyor.Öncelikle kemalizm ve benzeri oluşumlar yıkılmaktadırlar.Ergenekoncular kendi kendilerini tasfiye ediyorlar.Her doğum gibi bu doğumda sancılıdır ve inşaALLAH sonu iyi olacaktır.İlk defa bu tür hassas konular bu şekilde tamamen dile getirildi.Kürt halkı her zaman ki gibi şaşkın.Cumhuriyet tarihinin tamamında hep şaşkınlık ve çaresizlik içinde oldular.Gittikleri muhafazakar partilerde kendi ırklarına önem görmediler.Aynı zamanda gittikleri Kürt oluşumlarında ise Dini kimliklerini göremediler.Başbakanımıza yapılan demokratik açılım toplantısında dile getirdim.Devşirme kürtler ile bu sorunu çözemezsiniz.Said-i Kurd-i'nin az hayatına girip sonra tekrar bu konuya döneceğim.Kendisi yaşadığı süre zarfında tüm maddi yardımları ve çıkar konularını elinin tersi ile itmiştir.Abdulhamit paşaya üniversite dileği ile gitmiş fakat kendisi tımarhaneye atılmıştır.Her daim milliyetçiliğini korumuştur.Kürt oluşum ve dergilerinde bulunmuştur.Milliyetçi kimliğini bir tarafa bırakmamıştır.Fakat günümüz de Said-i Kurd-i bize bu yönü ile anlatılmamaktadır. Kürtler girdikleri cemaat ve siyasi oluşumlarda hep böyle sahipsiz kalmışlardır."
Konu El Emin tarafından (04-24-2010 Saat 16:36 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|