12-19-2013, 21:25 | #1 |
Doğu Guta’da Mücahitler Kuşatmayı Parçaladı!
Mücahitler Şam’ın çevreleyen bölgelerden biri olan Doğu Guta’da rejim güçlerine ağır bir darbe indirdiler.
Operasyonda 800’den fazla rejim askerinin öldürüldüğü ve yaklaşık 40 kilometre karelik bir alanın kurtarıldığı açıklandı. Doğu Guta Operasyonunun 1. aşamasının tamamlandığına dair yapılan açıklamayı ve tercümesini sunuyoruz. Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla “Onlarla çarpışın ki, Allah, onları sizin ellerinizle azablandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. (Tevbe Suresi 14) Kuşatmanın kırılmasına ilişkin dünyanın sessizliği üzerine Hicri 1435 yılının mübarek Muharrem ayının 20. Günü Cuma sabahı bu kapsamlı operasyonu başlattık. Düşman iyi planlanmış bir askeri muharebe uygulamaktaydı. Sekiz aydan fazla bir zamandır Guta’yı siyasi, askeri ve ekonomik bir kuşatmaya tabi tutmuştu. Düşman dünyanın yasakladığı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere hiçbir silah ve çabadan kaçınmıyordu. Cund al-Melahim, Ceyşul İslam, el İttihadil İslami li Ecnadüş Şam, Feylaqur Rahman, Ketibetil Nur al-Guta ve Ketibati Cundel Hak mücahitleri Saraya el-Ribat el-Elektroni’nin de desteğiyle bu savaşı planlayıp yürüttüler ve düşman mevzilerinde yer alan bazı askerlerden de destek aldılar. Büyük bir özenle rejim güçleri ve destekçileri şaşkına çevrildi. Devam eden bu operasyonun ilk safhasının sonuçlarını açıklıyoruz: 40 kilometre karelik bir alanda pek çok kasaba kurtarıldı. Esed güçlerinden ve işbirlikçilerinden 800’den fazlası öldürüldü. Bunların 204’ünün cesetleri mücahitlerin elinde ve bunlar içinde pek çok yabancı da bulunmakta. Düşmanı bozguna uğratacak şekilde merkez karargahı imha edildi. 23 zırhlı araç tahrip edildi. Esed güçlerinin Guta’yı kuşatan 8 kilometrelik savunma hattı yıkıldı. İçinde 4 tank da dahil olmak üzere 44 zırhlı araç ve bir miktar hafif silah ele geçirildi. Son olarak düşman ve işbirlikçileri şunu bilmeli ki, mücahitler asla boyun eğmeyecek ve bizi kuşatan, çocuklarımızı katleden tüm elleri kesecektir. http://analizmerkezi.com/haber/dogu-...adi-34923.html
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-19-2013, 21:26 | #2 |
Ellah c.c. yardım etsin onlara. Esat yine bir canilik yapıp toplu katliam işine girişmez umarım..
|
|
12-19-2013, 21:32 | #3 | |||
Nusra Cephesi lideri Colani, ilk kez konuştu: "Tekfirciliğe karşıyız; Cenevre’yi kabul etmeyeceğiz!"
HAKSÖZ-HABER El-Kaide’nin Suriye’deki kolu ve rejime karşı savaşan en güçlü örgütlerden biri olan Cephetun Nusra’nın lideri Ebu Muhammed el-Colani mücadelenin kendi lehlerine geliştiğini ve savaşın çok uzun sürmeyeceğini söyledi. Bir televizyon kanalına ilk kez konuşan Colani, Beşşar Esed yönetimiyle müzakerelere de karşı çıkarak Arap devletlerini İran-ABD ilişkilerinde son zamanlarda yaşanan dikkat çekici gelişmeler hususunda uyardı. El-Cezire’den Teysir Alluni ile Suriye’de gizlenen bir yerde yaptığı görüşmede Colani, şunları söyledi: “Savaş büyük ölçüde bitmiş sayılır. Ülkenin yüzde yetmişi kurtarıldı. Az bir kısmı kaldı. Yakında zafere ulaşacağız inşallah. Bu çabaları nihai zafere ulaştırması için Rabbimize dua ediyoruz. Zafer sadece zaman meselesi.” Bilindiği üzere BM, ABD ve diğer Batılı devletlerce terörist örgüt olarak yaftalanmakta. Colani, Nusra’nın Ocak ayında Cenevre’de yapılacak uluslararası konferansın sonuçlarını tanımayacağını da belirtti. Colani, güvenlik gerekçesiyle röportaj sırasında yüzünün görüntülenmesini istemedi. El-Kaide lideri hakkında fazla bir şey bilinmemekle beraber yıllar önce Irak’ta Amerikan güçlerine karşı savaştığı bilinen bir husus. Suriye’de İslami bir devlet oluşturmak için savaşan Nusra, savaşçılarının net sayısını açıklamıyor. Mamafih Suriye’nin muhtelif bölgelerinde yerleşik olduğu bilinen örgütün 5 ila 20 bin arasında savaşçıya sahip olduğu iddia edilmekte. Colani, örgütünün savaş sonrasında Suriye’yi tek başına yönetmek gibi bir fikrinin olmadığını söylüyor. Nusra’nın ülkeyi şer’i esaslara göre yönetmek üzere Suriye devrimine destek vermiş Müslüman âlim ve aydınların ortak çabalarıyla bir çerçeve oluşturulmasından yana olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz ay Washington ve Tahran arasında ülke ekonomisini zorlayan uluslararası yaptırımların zayıflatılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamayı içeren bir anlaşmaya varılmıştı. Röportaj sırasında Colani, Sünni Arap devletlerine ABD ve İran arasında gelişen ilişkiler hususunda dikkatli olmaları konusunda uyarıda da bulunuyor. “Bu rejimler artık süper güçlerin kendilerine karşı tavır almaları karşısında seçeneksiz kalmış vaziyetteler. Safevi rejimi tehdidi büyüyor. Uluslararası güçler İran’ı yeni müttefikleri olarak belirlediler ve bu yüzden tüm bu devletler şu anda tehlike altında. Esed rejimi iktidarda kalırsa ki, bu durum süper güçlerin ve Safevilerin çıkarınadır, yeni hedef Arap yarımadası, yani Suudi Arabistan olacaktır. Petrolün büyük çoğunluğu Suudi Arabistan’ın doğusunda, el-Ihsaa, Qatif ve Dammam gibi bölgelerdedir. Bu bölgeler hedef haline gelecek, ele geçirilip yeni müttefikleri olan İran’a peşkeş çekilecektir.” Nusra geçtiğimiz aylarda yüzlerce yabancı savaşçısının silahlarıyla bir başka el-Kaide irtibatlı örgüt olan Irak ve Şam İslam Devleti’ne katılmasıyla ağır bir darbe almıştı. Fakat diğer güçlü örgütlerle birlikte Nusra da gücünü korumakta ve dışarıdaki Suriye muhalefetini tanımıyor. Colani, “Cenevre-2 Konferansının hiçbir sonucunu kabul etmeyeceğiz, Suriyeli kadınlar ve çocuklar da asla bunu kabul etmeyecek. Konferansa katılacak olanlar kurbanlar vermiş ve kanını akıtmış halkı temsil etmeyecekler. Gerçekten kim bunlara bu halkı temsil yetkisi verdi ki?” diye soruyor. El-Cezire’den Teysir Alluni, Colani ile görüşebilen ilk gazeteci. Çok sıkı güvenlik tedbirlerinden ve yoğun araştırmalardan sonra bu röportajı gerçekleştirilebildiğini belirtiyor. Alluni, 2001 yılında el-Kaide lideri Usame bin Ladin ile yaptığı röportaja atıfla buradaki güvenlik önlemlerinin Bin Ladin’in güvenlik ekibinden aldığı önlemlerden çok daha sıkı olduğunu söylüyor. (Al Jazeera’den Çeviren: Hasan Soylu / Haksöz-Haber)
|
||||
11-29-2014, 00:29 | #4 |
|
|
11-29-2014, 16:03 | #5 |
ABD Türkiyeyi o batakliga sokmak istiyor.
Türk Ordusu Suriyede Zalim Esedin tüm tapinaklarini ve silahli hainlerini havadan bombalamasi lazim. Maalesef Generllaerimiz cok zayif kalmistir. Türk Milletinin degerlerini ve Itibarini koruyamamislardir. Generl kadrosu tamamen degismesi lazim. Genc ve muhafazakar Generallere ihtiyacimiz var! |
|
11-30-2014, 02:15 | #6 |
ABD sanki TSK onların paralı askeriymiş gibi davranıyor.
ABD'nin amacı TSK'yı IŞİD'e karşı savaşması için sahaya sürmek.. Ama Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu aylardır buna direniyor, hükümet ''önce Esed hedef alınsın'' ve ''eğer Esed'e karşı da savaşılacaksa koalisyona katılırız'' diyor. ABD de ısrarla Beşşar Esed'e dokunmayız (yani o bizim adamımız) diyor.. Türkiye bu şartlarda kesinlikle haçlıların ve arap diktatörlerin koalisyonuna katılmamalı. Şuana kadar ABD'ye incirlik üssünü dahi kullandırmadık. İnşaAllah, böyle devam eder. Türkiye'nin yapması gereken senin de dediğin gibi hava bombardımanıyla rejimin askeri üslerini vurmak ve muhaliflere silah vermek.. Ama sanırım ABD'den ve İran'aan çekindiği için böyle bir şeye cesaret edemiyor hükümet.. Beşşar Esed'in hava gücü tamamen çökertilsin (ki bu çok basittir: sadece havaalanlarının bombalanması yeterli), Suriye'li muhalifler (ALLAH'ın izniyle) en fazla üç ayda Suriye'yi tamamen ele geçirirler. Konu Özgür Suriye tarafından (11-30-2014 Saat 03:03 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|