04-19-2009, 10:52 | #1 |
DTP operasyonu | DERYA SAZAK
Ergenekon’da 12.dalgayla eş zamanlı bir operasyon da DTP’nin Diyarbakır ve İstanbul İl Başkanlıkları ile toplam 8 ilde PKK ile bağlantılı oldukları öne sürülen kadrolara yönelik gerçekleştirildi. 85 kişinin gözaltına alındığı bildiriliyor. Baskın ve aramalar sürüyor. Güneydoğu ağırlıklı operasyonların Genelkurmay Başkanı’nın Harp Akademileri’nde konuştuğu günlere rastlaması da anlamlı. 29 Mart Seçimleri’nin hemen ertesinde, Başbuğ’un ‘Türkiye halkı’ tanımıyla kültürel kimliklerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında özgürce ifade edilebilmesini savunduğu bir ortamda, ‘sıra artık PKK’nın silahı bırakmasına geldi’ diye beklenirken ‘DTP operasyonları’ üzerinden gerilimin tırmandırılmasındaki strateji ne olabilir? Amaç, PKK’nın DTP üzerinden siyasallaşmasını önlemekse baskıyı artırmakla çözüme ulaşılabilir mi? Türkiye 2009 baharında, ‘Kürt sorununda kalıcı çözüm ve barış‘ olanağını bir kez daha yakaladı. Son on yılda bu fırsat iki kez doğmuş, ancak kullanılamamıştı. 1999’da Öcalan yakalandıktan sonra, demokratikleşme sürecinin bir parçası olarak Kürtlerin, ‘kimlik,dil,kültürel hakları’ Anayasal güvenceye alınır, genel af çıkarılır ve Kandil’e çekilen PKK dağdan indirilirdi. Devlet o zaman yapmadı. İkinci fırsat AKP iktidarında, Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır’a gidişinde doğdu. Aydınların da girişimiyle Erdoğan, Kürt sorununun demokrasi içinde çözüleceğini ilan etti. O adımı da DTP geri çevirdi. 2007 seçimlerine Kuzey Irak’a operasyon beklentileriyle gidildi. Sınır ötesi hareket yapıldı. Kandil bombalandı. Dağlıca ve Aktütün baskınları yaşandı. 29 Mart yerel seçimleri öncesinde hava tekrar yumuşadı. Bölgede silahlar büyük ölçüde sustu. DTP,99 yerde belediye başkanlığı kazandı. Diyarbakır’da oylarını artırdı. ABD Başkanı Barack Obama, seçim sonrası Türkiye ziyaretinde Meclis’te muhalefet liderleriyle görüşürken DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile de görüştü. Obama, Meclis kürsüsünde olduğu gibi ‘ikili’ görüşmede de 21.yüzyılda sorunların demokratik yoldan çözülmesi gerektiğini belirtti. Ahmet Türk’ün de, ‘Kürtlerin silaha tapmadığını’ ABD Başkanı’na söylediğini biliyoruz. ABD Irak’tan çekilirken Bağdat, Ankara ve Erbil’i tedirgin edecek bir sorunla karşılaşmak istemiyor. PKK’nın ‘terör’den vazgeçmesini istiyor. Aksi halde ‘tasfiye edileceğini’ söylüyor. Türkiye bu şansı kullanabilir, siyaset ‘PKK’yı silahsızlandıracak’ şartları hazırlarsa ‘Kürt sorunu’ tümüyle çözülebilir. DTP’yi operasyonlarla kuşatmak yerine, çözüme yönelik siyasi sorumluluğu üstlenmeye davet etmek gerekmiyor mu? Asker konuşuyor. İktidar ve muhalefet susuyor! Çözüme her zamankinden daha yakınız. Obama’nın sözleriyle noktalayalım:‘Evet,yapabiliriz’ Haziran’a kadar silahlar susacak. Bu defa fırsat kaçmasın. MİLLİYET 19.04.2009
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|