|
![]() |
#1 |
![]() Allah adamlarından Şemseddîn-i İznîkî hazretleri
![]() ![]() ![]() Ve bir menkıbe anlatır. Hâdise şöyle: Evliyâ-yı kirâmdan Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri ![]() Ama kim olursa olsun. Bunu ![]() Bir gün ![]() Parasını ödeyip ayrılır. Ancak üç günlük yol gidince ![]() - “Eyvâh!” der kendi kendine. “Ben o köylüden duâ istemedim. Belki de onun duâsındaydı benim saadetim”. Üşenmez ![]() O köye varıp ![]() Köylü ![]() Ve sorar merakla: - Hayrola arkadaş! Niye geldin? Yoksa çürük mü çıktı buğdaylar? Mübarek sâkindir: - Hayır hayır! Buğdayda mesele yok. - Ee ![]() - Bir şeyi unutmuşum da. - Hayrola ![]() - Duâ istemeyi. Köylü pek anlamaz: - Duâ mı? Ne duâsı ![]() Mübarek îzah eder: - Bak kardeşim. Ben ![]() ![]() Köylü şaşkındır. Tekrar sorar: - Yâni sırf bunun için mi geri döndün? - Evet ![]() - Hem de üç günlük yoldan? - Evet. - İyi de ![]() - Olsun. Sen yine de duâ et. Kimin duası makbuldür ![]() Köylü açar ellerini ve; - Yâ Rabbî! Aç bunun kalb gözünü! diye yalvarır. Köylü ![]() ![]() Ve Hâce Ubeydullah’ın açılır kalb gözü. ![]() __________________
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |