![]() |
#1 |
![]() ![]() On be$inci yüzyilin ba$larinda, Nuremberg yakinlarinda oldukca fakir bir aile ya$ardi. On sekiz (rakamla 18!) cocuklu ailenin reisi oldukca mütevazi kazancini cocuklarina yetirmek icin günde on sekiz saate yakin cali$irdi. Gerektiginde konu kom$udan yardim da gelirdi. On sekiz karde$ten ikisi, Albrecht ve Albert, bu umutsuz durumlarina ragmen, kalplerinde gizliden gizliye bir hayali büyütürlerdi. Her ikisi de usta bir ressam olmak istiyordu ama babalarinin kendilerini $ehirdeki sanat akademisine gönderemeyecegini gayet iyi biliyorlardi. Günler geceler süren tarti$malardan sonra iki karde$ ortak bir karar aldilar. Yazi tura atmaya karar verdiler. Yazi turada kaybeden maden ocaginda cali$acak, kazandigi ile kazanan karde$inin sanat akademisindeki masraflarini kar$ilayacakti. Sonra da, kazanan karde$, dört yil sonra mezun oldugunda, ya resimlerini satarak ya da gerekirse madende cali$arak diger karde$i okutacakti. Bir sabah fisiltili dualar e$liginde yazi tura attilar. Yazi turayi Albrecht kazandi ve Nürnberg'deki sanat akademisinin yolunu tuttu. Albert ise maden ocaginin yolunu tuttu. Dört yil boyunca karde$ine para gönderdi. Albrecht'in karakalem ve yagli boya resimleri akademide hemen herkeste hayranlik uyandirmi$ti. Öyle ki daha mezun olmadan hatiri sayilir paralar kazandi. Genc sanatci mezun olup köyüne döndügünde, kalabalik ailesi evlerinin verandasinda yemekteydi. Uzun sohbetlerin ardindan, Albrecht ayaga kalkti, karde$i Albert'in elinde tutup kendisine yaptigi e$siz iyiligi anlatti. Albrecht, Albert sayesinde hayallerini gercekle$tirmi$ti. Sonra sözlerini $öyle tamamladi: "Ve $imdi, benim fedakar karde$im Albert, sira senin. $imdi Nürnberg'e gidip hayallerini gercekle$tirebilirsin. Masraflarini ben kar$ilayacagim." Herkesin gözü Albert'e döndü. Albert, oldukca solgun yüzünü yikayan göz ya$larini gizlemeye gerek görmeden, ba$ini "hayir, hayir!" anlaminda saga sola salliyordu. Albert, sonunda kalkti ve göz ya$larini sildi. Karde$lerinin, anne babasinin yüzlerinde gezdirdi gözlerini. Iki elini de sag yanagina yapi$tirip yumu$ak bir ses tonuyla konu$maya ba$ladi: "Hayir, karde$im. Nürnberg'e gidemem. Benim icin artik cok gec. Dört yillik maden i$ciligi ellerime neler yapmadi ki! Her parmagim en az bir kere ezilip kirildi. Son zamanlarda, sag elimde dayanilmaz romatizma agrilari da ba$ladi. Bir bardagi bile zor tutuyorum. Nasil olur da kara kalem, yagli boya cali$irim ki... Parmaklarim firca tutacak inceligi coktan kaybetti. Hayir, karde$im, hayir... Benim icin artik cok gec." Bu buruk konu$manin üzerinden 450 yildan uzun bir süre gecti. Bugüne kadar Albrecht Durer'in yüzlerce portresinin yani sira, karakalem, sulu boya, yagli boya resimleri dünyanin sayili müzelerinin duvarlarini süsledi. Fakat bunlar icinde hicbiri Albrecht Durer'in o günkü yemekten sonra yaptigi karakalem cali$masi kadar ünlü olmadi. Bugün yeryüzünde bir cok cali$ma masasinin üzerini süsleyen, bir cok duvarda asili duran bu resim Durer'le e$le$tirildi; hatta Durer'den daha cok bilinir oldu. Albrecht Durer, karde$i Albert'in kendisi icin gösterdigi feragati resmetmeye niyetlendi. Karde$inin maden ocaginda cali$maktan egri bügrü olmu$ parmaklarini ve kirik kiri$ avuclarini bütün detaylariyla cizdi. Resimde Albert'in ince parmaklari göge dogru yönelmi$ti. Avuclarin ici sanki gökten bir yagmur bekliyorcasina acikti. Durer bu cali$masina basitce "Eller" adini verdi. Fakat insanlar, böylesine acik avuclara ve göge yönelmi$ parmaklara her kalbin icini isitan bir sirri doldurdular. Albrecht Durer'i dünyaca ünlü bir ressam, Albert Durer'i ise siradan bir maden i$cisi yapan o yazi tura aninin, gökleri ve yeri elinde tutan Rabbin takdirinde oldugunun da ni$anesiydi bu. Dü$en her yaprak gibi, havada metalik parıitilar icinde yuvarlanan paralar da O'nun ilmi di$inda degildi. Bozuk para yere dü$tügünde, Albrecht'in sanatci olma duasi, Albert'in de bir sanatcinin en ünlü eserine model olma duasi kabul edilmi$ti. Durer'in "Eller"i, böylece, "Dua Eden Eller" olarak anildi. Bir gün siz de Albrecht Durer'in "Eller" inin bir kopyasini görürseniz, dua icin göge cevirdigimizde de, cali$mak icin yere çevirdigimizde de ellerimizin Rabbimizin nazarinda ebedi bir "Dua Eden Eller" tablosu olmasi duasi ettigimizi hatirlayin. Senai Demirci
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() okurken düşündüren...bir yazıydı teşekkürler..
öyle fedakar kardeşe can kurban+ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|