DÜNDAR EMİN ÇÖLAŞAN'I ÇİLEDEN ÇIKARDI... SÖZCÜ'NÜN PATRONU OLDU, ÇÖLAŞAN DA BUNU YEDİ! Sözcü gazetesi’nde yazmaya başlayan Emin Çölaşan’ı Uğur Dündar fena işletti. Sözcü'nün patronu Akbay'ın sesini taklit eden Dündar, Çölaşan'ı bakın nasıl çileden çıkardı?

Hürriyet gazetesi’nden ayrıldıktan sonra Sözcü’ye geçen Emin Çölaşan, Uğur Dündar’ın oyununa geldi. Sözcü gazetesi’nin patronu Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın sesini taklit eden Uğur Dündar Çölaşan’ı fena işletti. Olay şöyle gelişti;
Sözcü’nün Ankara temsilciliğinde bulunan odasında oturan Çölaşan’ın telefonu çalar.
Çölaşan’ın sekreteri,”Patron sizi arıyor efendim” deyince, Çölaşan, “Bağla da konuşalım” der. Telefondaki ses, “Ben Ertuğrul Akbay nasılsınız Emin Bey?” diye konuşmaya başlar.

Çölaşan: Sağol patron, gayet iyiyim, siz nasılsınız?
Dündar: Sağol… Sağol… Ben de iyiyim… Nasıl gidiyor gazete?

Çölaşan: Patron, gazetenin üzerindeki ölü toprağı kalktı. Çok sayıda kutlama mesajı geldi. Tirajımız arttı…
Dündar: İyi… İyi… Harika… İnşallah daha iyi olacak…

Çölaşan: Tabi… Tabi…
Dündar: Nereye kadar yükseliriz sizce Emin Bey?

Çölaşan: Valla patron benim gelmemle tirajımız 16 bin arttı. Şu Vatan ve Akşam’ın üzerine çıkarız inşallah.
Dündar: Süper… Süper… Ha gayret, her şey güzel olacak…

Çölaşan: Evet… Evet… Daha neler olacak…
Tam bu sırada müthiş bir kahkaha patlayınca Emin Çölaşan şoka girer. Hatların karıştığını düşünen Çölaşan, “Alo… Alooo… Patron…” deyince, Dündar, “Yahu Emin seni yine işlettim. Ben Uğur Dündar” der. Biraz canı sıkılan Çölaşan, Uğur Dündar’a şakayla karışık argo kelimelerle karşılık verir.

ÇÖLAŞAN: BENİ MAKİNA GİBİ İŞLETİYOR
Çölaşan şöyle konuştu; “Uğur bu işi otomatiğe bağladı. Makine gibi işletiyor beni ama o’nu öyle bir işleteceğim ki, hepsine bedel olacak. Sıkıysa beni işlettiğini söylediği zaman o’na söylediğim kelimeleri de söylesin bakalım!...”

DÜNDAR: EMİN DE KEKLİK GİBİ DÜŞÜYOR!
Çölaşan’ı işlettiği bilgisini doğrulayan Uğur Dündar da şunları söyledi, “Emin’i işletmenin zevki başka. Yıllardır canım sıkıldıkça Emin’i işletirim; Allah var, Emin de keklik gibi küt diye düşüveriyor… O düştükçe ben işletiyorum, ben işlettikçe, o düşüyor. Emin’i işlettikçe ben de stresin zerresi kalmıyor. Tüy gibi hafifliyorum. Emin’i işletmek benim ne kadar hobimse, o’nun da o denli fobisi… Emin daha benden çok çekecek. Bunlar iyi günleri…” dedi.