|
06-19-2009, 15:07 | #1 |
Dünya Bankası: Türkiye krize direnç gösterdi
Türkiye'nin krize direnç gösterdiğini belirten Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Iweala, "karanlık dönemler atlatılmadı" dedi. TÜSİAD Yüksek İştişare Konseyi'nin toplantısında konuşan Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Iweala, 2001 krizi sonrası yapılan reformlar nedeniyle Türkiye'nin krizi metanetli karşıladığını söyledi. Iweala, 'karanlık dönemler atlatılmadı' dedi. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ngozi Okonjo-Iweala, 2001 krizi sonrasında yaşama geçirilen reformlar sayesinde Türkiye'nin küresel ekonomik krizi 'son derece metanetli karşıladığını', ancak 'daha karanlık dönemlerin atlatılmadığını' kaydetti. Iweala, Türkiye'deki şirketlerin 2009 yılı sonuna dek 3-4 milyar dolar düzeyinde borcu bulunduğuna dikkati çekerek, ödemeler dengesinin büyük önem taşıdığının altını çizdi. Türkiye'ye yönelik tavsiyelerde de bulunan Iweala, yabancı sermaye girişindeki düşüşe karşı yurtiçi tasarruflarını artırması gerektiğini söyledi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi'nin toplantısı çerçevesinde bir konuşma yapan Iweala, küresel krizin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de etkilerinin görüldüğünü kaydetti. Krizin Lehman Brothers'ın iflasıyla başladığını anımsatan Iweala, kadınların kriz durumlarıyla daha iyi başa çıkabildiğini kaydetti ve espirili bir uslubla şirket adı Lehman Brothers (erkek kardeşler) yerine Lehman Sisters (kızkardeşler) olsaydı, belki şirketin batmayabileceğini dile getirdi. ''2010 SONUNA KADAR BELİRSİZ DÖNEMLER BİZİ BEKLİYOR'' Türkiye'de 2001 yılında yaşanan kriz sonrasında önemli reformları hayata geçirdiğini ve bunlar sayesinde krizi ''son derece metanetli bir biçimde karşıladığını'' kaydeden Iweala, ''Türkiye son derece metanetli bir biçimde bugünün krizini karşılamıştır. Son derece direnç göstermiştir. Türkiye'nin bu direnci ve güçlü yönleri, 2001 yılı sonrasında hayata geçirilen reformların bir neticesidir. FDF ve döviz rezervleri sayesinde Türkiye bu krizi son derece güçlü karşılamış ve muhtelif zorlukları atlatılabilmiştir'' diye konuştu. Iweala, Dünya Bankasının 2009-2010 yılı beklentilerini değerlendirirken de, 2010 yılı sonuna kadar dünyayı ''belirsiz dönemlerin'' beklediğini ifade ederek, ''Türkiye metanetli ancak daha karanlık dönem atlatılmamıştır. Özellikle 2009 yılı sonuna kadar Türkiye'de şirketlerin 3-4 milyar dolar düzeyinde borçları bulunmaktadır ve bu ödemeler dengesi son derece önemli. Sermaye ve özkaynaklar sayesinde ödeme performansı sürdürülebilir'' diye konuştu. İşsizliğin önemli bir sorun olduğunun altını çizen Iweala, krizin sosyal etkilerini yönetmenin zor olacağını, özellikle sosyal güvenlikten yoksun kayıtdışı kesimin süreçten çok etkileneceğini anlattı ve kırılgan kesimin korunmasının önemini vurguladı. ''KRİZDEN ÇIKIŞIN U ŞEKLİNDE OLACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ'' Dünya gündemindeki krizden çıkış tartışmalarına işaret ederek, salonda bulunanlara krizden çıkışın U mu, V mi yoksa L şeklinde mi olacağı yönünde görüş soran Iweala, U şeklinde olacağı yönündeki tahminlerin ağırlıkta olmasına sevindi ve Dünya Bankası olarak kendilerinin de öngörüsünün bu yönde olduğunu söyledi. Iweala, ''2009 yılında ancak yüzde 2'ler düzeyinde bir toparlanma ve büyüme öngörüyoruz. Ancak 2011 yılına gelindiğinde gerçek anlamda eski büyüme oranlarına dönmüş olacağız, yani 2007 yılı büyüme oranlarına dönmüş olacağız'' dedi. Iweala, krizin etkilerini değerlendirirken, ülkelerde korumacılığın artış gösterdiğini ve piyasalarda ''güvensizliğin'' önemli bir sorun haline geldiğini anlattı, Dünya Bankasının krizle mücadele eden ülkelere yönelik yardımları hakkında bilgi verdi. Krizin ardından bütün ülkelerde değişiklikler meydana geleceğini, Çin'in bile sadece ihracatla ayakta kalamayacağını anlatan Iweala, ''Tedarikli olmalı. Kriz sonrası Türkiye'nin nasıl olacağını şimdiden öngörmeye çalışmalıyız'' dedi. ''KOBİ'LERE SAHİP ÇIKMAK GEREK'' Gelişmekte olan ülkelerin yurtdışından daha az sermaye girişine ''tahammül etmek'' durumunda kalacaklarını ifade eden Iweala, ''Büyümenin geliştirilebilmesi için yoksullukla mücadelede Türkiye bugüne kadar müthiş sermaye girişine alıştı. Ama bundan böyle yurtiçi tasarruflar önem kazanacak ve tüketimde belirli bir azalma öngörülebilir. Türkiye'de ulusal tasarruflar çok düşük. Dış rezerv ve dış borçlanma yoluyla Türkiye bugüne kadar belirli bir yere gelmiştir. Tasarruflar mutlaka artırılmak durumundadır'' diye konuştu. İklim değişikliğinin önemine de değinen Iweala, kriz sonrası ''yeşil paketlerin'' ön plana çıktığını, bunun da önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Iweala, dünyada yaşanan gelişmelerin Türkiye'ye etkisi hakkında görüş belirtirken de yurtiçi tasarrufların, kamu altyapı yatırımlarının, özel sektör yatırımlarının öneminin altını çizdi. Iweala, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu, bunun önemini bilmesi gerektiğini kaydederek, dünyada ve bölgede daha da önemli bir liderlik vasfına sahip olabileceğini söyledi. Konuşmasının ardından salondaki katılımcıların da sorularını yanıtlayan Iweala, işsizlikle mücadele ile ilgili bir soru üzerine, KOBİ'lerin istihdam açısından büyük önem taşıdığını, ''onlara destek olmak, sahip çıkmak gerektiğini'' kaydetti. Kaynak: AA
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|