![]() |
#1 |
![]() ![]() Başbakan Erdoğan, Çanakkale'de Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere Çanakkale'ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı havaalanında vatandaşlar tezahüratlarla karşılandı. ![]() Polis evi önünde bulunan vatandaşların alkışları ile otobüsten inen Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve diğer bakan eşleri ile birlikte istirahata çekildi. Öte yandan Başbakan Erdoğan'ın konaklayacağı Polis evi etrafında ise güvenlik önlemlerinin çok sıkı olması dikkat çekti. (CİHAN)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Çanakkale şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.'Çanakkale geçilmez'sözü uğruna yüzbinlerce şehit verdiğimiz kutsal topraklar dün olduğu gibi bugünde sahipsiz değildir..!
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() ![]() 10.00: ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİN KUTLAMA TÖREN 13.50: ECEABAT'A HAREKET 14.00: ŞEHİTLER ABİDESİNDE TÖREN 15.30: ÇANAKKALE VALİLİĞİNE ZİYARET 16.00: AK PARTİ MİTİNGİ CUMHURİYET MEYDANI 17.45: SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ YENİ HİZMET BİNASINI AÇILIŞI (KEPEZ) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Tarihin kaderini değiştiren destan
![]() Bugün tarihin en büyük destanlarından Çanakkale Zaferi`nin 94. yıldönümü. 18-03-2009 `...Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor/Ey bu toprak için toprağa düşmüş asker/Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer/Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi/Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi`. Mehmet Akif Ersoy`un, yazıldığı tarihten bu güne kadar bütün nesillere Çanakkale Savaşı`nın heyecanını yaşatan bu şiiri, bir milletin kaderini değiştiren destanını anlatıyor. 18 Mart, Birinci Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin kaderini değiştiren, yaşamak hakkına şerefi ile ulaşan bir milletin kahramanlık destanının yazıldığı tarihin, Çanakkale Deniz Zaferi`nin 94. yıldönümü... KAHRAMANLARIN ANILARI Çanakkale Zaferi`nin 94. yıl dönümü törenlerle kutlanırken 253 bin Mehmetçiğin şehit düştüğü savaş, hafızalarda canlılığını koruyor. Çanakkale Savaşları`nın bir bölümü olan 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı`nı geçmek isteyen dünyanın en güçlü donanmasını püskürterek çok önemli bir deniz zaferi kazanan Türk ordusu, bundan sonra cephe savaşlarının geçeceği kara çıkarmalarına karşı amansız ve çok kanlı bir savunma yaptı. Denizden Türk ordusunu yenemeyeceğini anlayan Avustralya ve Yeni Zelandalılar`dan oluşan Anzak ordusu, 25 Nisan-6 Ağustosta Gelibolu Yarımadası`na çıkarma yaparak savaşın en kanlı bölümünü başlatıyordu. Dünyanın en dar savaş bölgesinde göğüs göğüse kanlı çarpışmalar bu dönemde gerçekleşti. Bu savaş 500 bin kişinin hayatına mal oldu. 253 bin şehit vererek yurdunu savunan Türk insanının yazdığı bu şanlı tarih, dünyanın mazlum ülkelerine de özgürlük için örnek oluşturdu. 1. DÜNYA SAVAŞI`NIN EN KANLI BÖLÜMÜ 1914 yılının Temmuz ayında başlayan, 1918 yılının Ekim ayında sona eren 1. Dünya Savaşı`nın en kanlı sayfalarının yazıldığı Çanakkale Savaşları, 8 ay 14 gün sürdü. Bir İngiliz kruvazöründen atılan mermi, Seddülbahir cephaneliğine isabet ederek, tonlarca barut ve mermiyi havaya uçurdu. Türk milleti savaşın başlamasına neden olan bu mermiyle ilk şehitlerini 3 Kasım 1914 gününün sabahında verdi. Seddülbahir cephaneliğini korumakla görevli 5 subay ve 81 erimiz şehit oldu. Düşman saldırısı ve verilen şehitler, yurdun dört bir yanından vatanı korumak için Çanakkale`ye gelen Mehmetçik için adeta şahlanış etkisi yapmıştı. Anadolu`nun bağrından kopup gelen ancak elinde yeterli cephanesi bulunmayan kahraman Mehmetçik, gözlerini kırpmadan güçlü düşman donanmalarından atılan mermilere göğüslerini siper ederek vatan için ölüme gitmekten korkmadı. İtilaf devletlerine göre, Çanakkale mutlaka geçilmeliydi. Düşman donanmasından atılan mermiler bu kez Seddülbahir ve Kumkale bataryalarının susmasına neden oldu. Bu saldırılar karşısında yılmayan ve ölümü Allah`a kavuşmak olarak gören Mehmetçik, susturulamıyordu. Seddülbahir bataryasından sağ kurtulmuş, bacağından yara almış Balıkesirli Mehmet Çavuş, kırık tüfeğini sallayarak Seddülbahir tepelerinden düşmana şöyle haykırıyordu: `Bre gafiller, dünyanın bir ötesinden neye geldiniz? Sizi çağıran mı oldu? Biz ölmeden bu topraklara adım atamayacağınızı bilmiyor musunuz?` Mehmet Çavuş, bu haykırışıyla Türk milletinin duygularına tercüman oluyordu. Mehmet Çavuş`un haykırışı kehanet oluyor, uzun ve kanlı savaş iki taraftan 500 bin insanın hayatına mal oluyordu. Düşman, geldiği gibi gitmek zorunda kalıyordu. CEPHEDE SAVAŞAN GAZİLER, SAVAŞI ANLATIYOR Bugün hayatta olmayan Çanakkale Savaşı gazileri, son günlerinde savaşı anlatmıştı. Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden Halil Helvacı: `27. alayda Arıburnu cephesinde 9 ay çarpıştım. Bir defasında 3 gün hiç durmadan süngü harbi yaptık. Koskoca alaydan 7 kişi kalmıştık. Sonra bize 10 er daha verdiler. Beni de çavuş yaptılar. Bir gün düşmana Arıburnu`ndaki mevziden ateş ediyoruz. Tetiği çekiyorum tüfek patlamıyor. Yanımdaki arkadaşa `Tüfek bozuldu galiba` dedim. Arkadaş kontrol ettikten sonra yüzüme acı acı baktı ve `Senin tüfekte bir şey yok, tetiği çeken parmağın kopmuş be adam` deyince acısını o an duydum.` Çan ilçesi Halilağa köyünden Mustafa Aksoy: `Seddülbahir`de başımızdaki komutan Yüzbaşı Şerafettin Bey, besmele çekip `Hadi aslanlarım, ananız sizi bugünler için doğurdu. Ben sizin önünüzden, siz arkamdan gelin, sakın korkup geri çekileyim demeyin, düşmana aman vermeyelim` dedi. Düşman çok kalabalık geliyor. Zığındere tarafından çevirme yapmış, taktik icabı geri çekildik. O sırada dizlerimin altından vurulmuşum. Yanımda arkadaşlarım şehit olmuşlardı. Kanlı derenin içi yaralı dolu, katırlar ve atları da dereye indirmişler, onlar bile titriyor. Sıhhiye yok, yaralarım kendiliğinden soğudu. Destek ekip ile yeniden cepheye gittik.` Yenice`nin Akçakoyun Köyü`nden Mehmet Oral: `Arabistan Savaşı`ndan köye geldiğimin 12. günü Çanakkale cephesine gittim. Anafartalar`da sıhhiye bölüğü eri olarak sargı mahallindeydim. Büyük Komutan Mustafa Kemal`in çadırı da bizim sargı yerindeydi. Mustafa Kemal, Fırka komutanına şöyle sordu: `Biz mi onlardan toprak istiyoruz, yoksa onlar mı bizden?` Fırka komutanı `Onlar bizden toprak istiyorlar` dedi. Mustafa Kemal de `Öyleyse neden biz hücum edip de askeri kırdırıyoruz? Onlar bize hücum etsin, biz onları kıralım, biz kırılmayalım` dedi.` Biga ilçesine bağlı Karabiga beldesinden Recep Tural: `Çanakkale cephesinde 27. alay 2. tabur 4. bataryada görevliydim. Mustafa Kemal, bizim hemen solumuzda, Conkbayırı`nda karargahını kurmuştu. Ben görmedim ama çok cesur olduğunu söylerlerdi. Gavur ateş ederken mızıkasını çalar, hiç kesmezmiş.` Bayramiç`in Aşağışevik Köyü`nden Mustafa Konar: `Kocadere`de ve Arıburnu sırtlarında düşmanla göğüs göğüse çarpıştık. Sabahlara kadar ateş kesilmezdi. İstihkamların arası insan cesediyle doluydu. Arpa demeti gibi yayılıp kalıyorlardı. Ne kadar düşman öldürdüğümüzü hatırlamıyorum. O soruyu tüfeklere sormalı.` Biga`nın Gündoğdu Köyü`nden Ali Demirel: `Arıburnu`nda düşman mevzileri çok yakındı. Savaşırken mermi yağdırır bomba atarlardı. Dinlenme zamanında soğan, sigara atarlardı. Düşman mevzilerine yaptığımız bir süngü hücumunda aynalı tüfek ele geçirdim. Marangoz olduğum için baka baka aynısını yaptım. Her mangaya bir aynalı tüfek dağıttım. Tüfeğin namlusuna önlü arkalı ayna koydum. Siperden kafamızı çıkarmadan aynaya bakarak düşmanı görür, hareketlerini izlerdik.` |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Erdoğan Çanakkale'deBu millet 'Çanakkale geçilme'z diye haykırmasaydı, dünyanın kaderi değişecekti
18.03.2009 11:50 ![]() 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla 18 Mart Stadyumu'nda tören düzenlendi. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan konuşmasında, "Bugün Çanakkale Deniz Zaferimiz'in 94. yıldönümü. Çanakkele destanı, vatanseverlik, fedakarlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği destandır. Hiçbir savaş, tarihin akışını bütünüyle değiştiren böylesi bir etkiye sebep olmamıştır. Bu millet (Çanakkale geçilmez) diye haykırmasaydı, dünyanın kaderi değişecekti. Bu destanı yazan mehmetçiklerin, gazilerin, şehitlerin her birini rahmetle, minnetle anıyoruz. Sadece Çanakkale değil, İstiklal, Kore, Kıbrıs, terörle mücadele ve diğer şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. O şehitler, o kahramanlar bizim için ölümsüzdür. Şunu asla unutmamalıyız. Şehitler ölmez..." dedi. "Çanakkale Zaferi, bir milletin yeniden doğuşuna vesile olmuştur" diyen Başbakan Erdoğan, "Çökmekte olan bir devletten, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuna vesile olmuştur. Bu millet geçmişte hiçbir millete boyun eğmedi, bugün de eğmeyecektir. İlelebet bağımsız ve hür olacaktır. (Ya istiklal ya ölüm) sözünün altında bu gerçek yatmaktadır. Türk milleti bu kararı vererek sadece istiklale değil, geleceğe koşmuştur. Bunu kavramadan istikbal mücadelesinde başarılı olmak mümkün değildir. Aynı azimle yola devam ediyoruz. Canını dişine takarak Türkiye'yi ileriye taşımak isteyen her vatandaşımız Çanakkale heyecanını taşıyor. O heyecan sayesinde Türkiye güneş gibi parlıyor. Atatürk'ün muasır medeniyetler üzerine çıkma hedefi için emin adımlar atıyoruz. (Yurtta sulh, cihanda sulh) hedefi için emin adımlarla ilerliyoruz" şeklinde konuştu. Erdoğan, "Gazilemiz, şehitlerimiz, cephede düşmanına dahi sevgiyle baktılar. Onlar Çanakkale'de bize karşı savaşan milletlerle siperden sipere köprü kurdular. Cepheden cepheye dostluk kurdular. Bu, Türk milletinin barışa dayalı dünya görüşüdür. Bugün de yapıcı ve barışçı bir politika izliyoruz. Çünkü bu topraklar nefret, kin gütmedi. Kucaklayan oldu, seven oldu. Bu millet böyle bir millet. Şiddetin diline teslim olmadık. Burası binlerce yıldan bu yana barışın, dostuluğun coğrafyası. Barışın, diyalogun, uzlaşmanın peşindeyiz. Avrupa Birliği konusunda dev adımlar atıyoruz. Yeryüzünde barış için yoğun gayret sarfediyoruz. 48 yıl aradan sonda Birleşmiş Millletlir Güvenlik Konseyi'ne girdik. Dünya barışı için çok büyük çabalar harcıyoruz. Bölgesel ve küresel meselelerde söz sahibi konuma geldik. Arabulucuk yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye bunları yaparken ekonomisini de güçlendiriyor. İstikrarlı bir şekilde büyüyor. Dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisiyiz. Türkiye, inşallah 100. kuruluş yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girecek. Gece gündüz demeden koşup koşturuyoruz. Bu çabamız kararlılıkla devam edecek. Bugün Çanakkale'de şehitlerimizin yanıbaşında, dostluk için birleşen ellerimizi bir kez daha sıkıca kenetliyoruz. Yeni nesiller olarak bize miras bırakılan mücadele ruhunu, heyecan ve sadakatle taşıyoruz. 1915'te gösterdiğmiz tavrı kararlılıkla gösterirsek, Türkiye'nin önünde kimse duramayacaktır. Bu düşüncelerle, 94. yıldönümünde bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle yadediyor, sizleri saygıyla selamlıyoruz." |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
çanakkale, erdoğan, miting |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|