AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-01-2008, 18:03   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Dünyanın Geçici Olduğunu Bilerek Yaşamak..
Dünya hayatı bir gün aniden yok olacak ve insan ebediyen yaşayacağı ahiret yurduna geçecektir. Oysa dünya hayatının geçici ve son derece kısa olduğunu fark edemeyen gaflet içindeki insan, büyük bir tutku ve hırsla dünyaya bağlanmıştır ve sadece dünya için yaşamaktadır. Bu insan, çocukluğundan itibaren sürekli geleceğe dönük planlar yapar, hayatını bu istekleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışır. Ömrü, bu oyalanmalarla, dünyanın ne kadar kısa ve geçici olduğunu düşünmeden aniden son bulur. Tıpkı gördüğü ve uzun sürdüğünü sandığı, ama aslında uyuduğu sürenin yalnızca birkaç saniyesini kaplayan rüyanın sona ermesi gibi... Ahirette, dünya hayatının sadece bir rüya gibi çok kısa sürdüğünü, kesin olarak yanıldığını anlar. İnsanlar yaşlandıklarında geçen zamanın ne kadar hızlı akıp gittiğini anlarlar. Ölüme gittikçe yaklaşıldığı zaman geriye dönüp baktıklarında ellerinde sadece hafızalarındaki bilgiler, anılar kalmıştır. Gençlik, güzellik, sağlık hepsi kaybolup gitmiştir. Sağlıklı olan bir insanın dahi otuzlu yaşlarıyla birlikte birtakım bedeni zaafları ortaya çıkar. Hiç ağrımayan bel birden ağrımaya başlar, merdiven çıkılırken dizlerin eskisi gibi sağlam olmadığı görülür, tansiyon seviyesi genç yaşa göre daha yükselir, ciltte derin çizgiler oluşmaya başlar. Bunların hepsi dünyanın geçiciliğine bir işarettir. Dünyaya bu işaretlere göre değer vermek gerekmektedir.

Ahirette insanların kendi aralarında dünya hayatının kısalığına dair yaptıkları konuşma Kur’an’da şöyle bildirilmektedir: Dedi ki: “Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?” Dediler ki: “Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.” Dedi ki: “Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz” (Müminun Suresi, 112-114)

Ayette geçen “bir gün ya da bir günün birazı kadar” ifadesi çok uzun sanılan ömrün ne kadar kısa olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu, ALLAH katından bildirilmiş açık bir gerçek iken, insan neyi neye tercih edeceğini çok iyi düşünmelidir. Sonsuz cenneti mi, yoksa çok kısa süreli dünyayı mı hedefleyerek hareket edecektir? İnsanın arzularını belirlerken üzerinde düşünmesi gereken en önemli unsur, kısa ve geçici olan dünya hayatının faydasının da yine kısa ve geçici olacağıdır.

Bu nedenle dünyayı, asıl yurdumuz olan ahirete gitmek için bir bekleme salonu olarak düşünmek gerekir. Bir bekleme salonundaki eşyaların ve orada yaşanan olayların insanı ne kadar ilgilendireceği açıktır. Hiçbir yolcu, bekleme salonunda uzun bir süre kalacakmış gibi oraya yerleşip, bütün planlarını bu bekleme salonuna göre yapmaz. Yalnızca bekleme salonunu göz önüne alarak aldığı kararlar ya da yaptığı hareketlerin dışarda bir faydası olmayacaktır. Aynı şekilde, dünya için yapılan hiçbir şeyin de ahirette bir faydası olmayacaktır. Bu nedenle dünya için yapılan işlerin eninde sonunda, Kur’an’da bildirildiği üzere, bir serap gibi yok olacağını bilmek gerekir. Kur’an’da bunun haber verildiği ayet şöyledir:

İnkar edenler ise, onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında ALLAH’ı bulur. (ALLAH da) Onun hesabını tam olarak verir. ALLAH, hesabı çok seri görendir. (Nur Suresi, 39)

Ayette açıkça bildirildiği gibi, dünya için yapılanların hepsi birgün yok olup gidecek ve insan yalnız ALLAH rızası için yaptıklarıyla Rabbimizin huzurunda hesap verecektir. İşte o an insan yanılgısını fark edecek ve cehennem azabı karşısında sonsuz bir çaresizlik ve pişmanlık duymaya başlayacaktır. Gaflet halinin sona erdiği, tüm gerçekleri birer birer fark ettiği o anda dünya hayatına geri dönerek, ALLAH’ın emir ve yasaklarına uygun bir hayat yaşamak isteyecektir. Ancak bunun için çok geç kalmıştır. Çünkü artık geri dönüş yoktur:

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: “Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım.” Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. (Fatır Suresi, 37)

Alıntı..

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi