AK Gençliğin Buluşma Noktası
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-30-2008, 04:40   #1
Kullanıcı Adı
dildade
Standart DÜNYAYI AĞLATANLAR : SLOBODAN MİLOSEVİÇ (Yugoslavya’nın Devrik Başkanı)

Lâkabı “Kasap” Olan , Binlerin Katili ve Yugoslavya’nın Devrik Başkanı

SLOBODAN MİLOSEVİÇ

Son dönemin manşetlerden inmeyen diktatörü Miloseviç , 1941’de Yugoslavya’nın Pozorivaç şehrinde doğdu. 1962’de babası , 1972’de annesi intihar etti. Manevî atmosferden ve dinî duygulardan uzak büyüdü. Acımasız , saldırgan ve kırıcı bir mizacı vardı. Kendisi gibi solcu olan Mira Markoviç ile evlendi.

Kendisini Mareşal Tito’ya benzettirdi. Eşi de bu fikre destek verir ,”Sen geleceğin Tito’su olacaksın” derdi. Bu yüzden bankacılığı bırakarak siyasete atıldı.

Parti içinde hızla yükselen Miloseviç , 1984 yılında Komünist Partinin Belgrat sorumluluğuna getirildi.

1987 yılında Kosova’da yaptığı konuşmalarıyla Sırpların kahramanı oldu. Miloseviç o konuşmasında “Dünyada Sırplardan üstün hiçbir millet yoktur. Bunu kanımız pahasına bütün dünyaya ispatlayacağız” diyordu. (Sabah , 07/10/2000) Ayrıca aynı yıllarda , Yugoslav Federal Hükümetinden ayrı olan Voyvodina ve Kosova’nın , Sırbistan’ın parçası olduğunu ilân ederek , işgalci ve emperyalist emellerini açığa vuruyordu.

Sırbistan meclisi , 1989 yılında Stamboliç’i görevden alarak , yerine Miloseviç’i getirdi. Artık Miloseviç Sırbistan’ın başkanıydı. Asıl yüzünü ise bundan sonra göstermeye başladı.

Miloseviç , 1990 yılında Anayasayı değiştirerek özerk eyaletlerin yetkilerini kesti ve merkezi hükümete bağladı. Bunun için de Sırp halkının büyük desteğini kazandı. Bu yüzden ilk girdiği seçimlerden zaferle çıkarak makamını iyice pekiştirdi.

“Büyük Sırbistan” peşinde olan Slobodan Miloseviç , bu hayalini gerçekleştirmek için , askerî birliklerini 1991 yılında Hırvatistan’ın üzerine saldı. Tam üç yıl , en kanlı ve en hunharca bir savaş sürdü. Özelikle siviller , savunmasız insanlar , Sırp askerlerinin oyuncağı hâline geldi. Avrupa’nın ortasında tam bir “insanlık vahşeti” yaşanmıştı. (Türkiye , 7/10/2000)

1992 yılında ise , Sırp ordusu Hırvatlardan sonra Bosnalı Müslümanlara yöneldi. Silâhsız , savunmasız ve ağır kış şartları içinde Müslümanlar tarihinin en acımasız katliamı ile karşı karşıya kaldılar. Bu devam eden vahşete Batı dünyası ilk anda tepki vermedi. Genç erkekler ise diri diri çukurlara gömüldü. Televizyon ekranları , hemen her gün dayanılmaz katliam sahneleriyle doldu. Dünya uzun süre bu vahşeti duymadı. Özellikle Müslüman ülkelerden Bosnalı Müslümanlara silâh ve eleman yardımı akmaya başladı. Birçok mücahit burada can verdi.
Nihayet 1995 yılında Birleşmiş Milletler omuz omuza vererek , Sırpların vahşetini durdurdular. Ancak , özellikle de Bosna Hersek’teki Osmanlı kültür varlığı , mimarî eserleri , köprüler ve mâbetler yerle bir edilmişti.

Slobodan Miloseviç , 1995 yılında Dayton Anlaşması ile yenilgiyi kabul etti. Hırvatistan ve Bosna’dan çekildi.

Slobodan Miloseviç , kan dökmekten , savaş çıkarmaktan ve karışlıklık oluşturmaktan huzur duyan bir adamdı. Çünkü politikasını “gerilim” üzerine oluşturmuştu. Gücünü koruyabilmek için sürekli olarak bir “tehdit” oluşturup , onunla mücadele ediyor izlenimini uyandırıyordu. Bu şekilde halk , kendilerini düşünen ve kendileri için mücadele veren bir başkanı sürekli alkışlayabilecekti.
Bundan dolayı , Dayton Anlaşmasıyla halkı önünde prestiji sarsılan Miloseviç , vaziyeti kurtarmak için yeni bir “gerilim” dönemi başlatarak dikkatleri kendi üzerinden dağıtmayı başardı.

Özellikle Kosova’da cereyan eden olaylar , yine kıyım , toplu katliam , ırza tecavüz ve evleri yakıp yıkma olarak kendini gösteriyordu. İki üç yıl önce yaşanmış bu vahşet tekrar gündeme gelmişti. Sırp kasapları , önlerine gelen her canlıyı biçiyordu. (Sabah , 7/10/2000)
Sırp ordularıyla mücadele eden milis teşkilâtı UÇK , çok büyük kahramanlıklar gösterdiler. Ama düzenli ordunun ağır silâhları karşısında çok önemli başarılar elde edemediler.

Bu sefer NATO , daha dikkatli davranarak , Miloseviç’in vahşetine karşı , 1999 yılında , havadan Sırpları vurmaya başladı. On hafta süren ağır bombardımanın sonrası , Sırp kasabı pes ederek teslim oldu.
Slobodan Miloseviç’in katliam emirlerini büyük bir vahşet ve hırsla uygulayan bazı “Sırp Kasapları” da ön plâna çıkmıştı.

Dünyanın yakından tanıdığı bu “Sırp Kasapları”ndan bazıları şunlardır :

1-Dragoljub Ojdaniç : Yugoslavya genel kurmay başkanı. Miloseviç’in çok yakın mesaj arkadaşı. Özellikle Kosova Savaşı sırasında binlerce kişinin ölümünden sorumlu tutuldu. Bosna Savaşı sırasında ise Sırp militanlarını yönlendirmişti. Kosova Savaşından sonra ortadan yok oldu. Akıbeti bilinmemektedir.

2-Radovan Karadziç : Bosnalı Sırpların politik lideri. Bosna savaşında Müslümanlara uygulanan binlerce vahşet ve tecavüzden sorumlu olan bir cani. Savaştan sonra , savaş suçlusu ilân edildi. Ancak , kaçtı ve nerede olduğu bilinmemektedir.

3-Zelijo Raznatoviç : “Arkam” lakaplı Sırp terör örgütünün lideri. Acımasızlığı ve kan dökücülüğüyle ünlüdür. En yakın arkadaşlarını bile katleden bir adam. Bosna savaşında “Arkan’ın Kaplanları” isimli teşkilât , sivil Müslümanlara karşı , tarihin en cani ve en barbar kıyımını gerçekleştirdi. Özellikle de yaşlı , çocuk ve kadınlara yapılan saldırı ve tecavüzleri bu grup yürüttü. O da savaş suçlusu ilân edildi. Ancak , 1999’da Belgrat’ta eski bir militan tarafından öldürüldü.

4-Zlatko Mladiç : Sırpların sivil terör hareketinin en tanınmış liderlerinden birisidir. Ayrıca , Miloseviç’in de en sadık dostudur. Mladiç , Bosna Savaşında yaptığı katliamlarla ismini duyurdu. Bütün dünyanın ekranlar karşısında ürpererek izlediği ünlü “Srebrenica Katliamı”n dan dolayı savaş suçlusu ilân edildi. Onunda öldürüldüğü sanılmaktadır.
Slobodan Miloseviç’in Kosova Savaşının ardından Sırplara tattırdığı büyük bozgun sonucu , Sırp halkı ilk defa bu acımasız lidere karşı örgütlenmeye başladı. Sırp muhalefeti günden güne güçleniyordu.

Buna rağmen Miloseviç , görev süresi dolduğu halde , Yugoslav parlamentosuna yeniden başkan seçilebilmesi için gerekli kanunî düzenlemeyi kabul ettirdi. Ancak ülke , ambargonun çok ağır tehdidi altında yokları oynamaya başlamıştı. Muhalefet her geçen gün çığ gibi büyüyordu.

Yugoslavya 24 Eylül 2000 tarihinde seçimlere gitmişti. Miloseviç , bu seçimleri , ordunun sayesinde kazanacağına inanıyordu. Muhalefet ise , bir hukukçu olan Vojislav Kostunic’nın başkanlığında bir cephe olarak seçimlere katılmıştı. Kostunica’nın da milliyetçi söylemleri vardı ama , o yine de demokrasi vurgularını ön plâna çıkarıyor , Miloseviç’in dikta yönetimine sert eleştiriler yöneltiyordu.

Miloseviç seçimlerde muhalefetin gerisine düştüyse de , seçimlere hile karıştı diye sonuçlara itiraz etti. Muhalefet de ikinci tura katılmayacağını ilân edince işler iyice karıştı.

Ortalığın gerginleşmesi üzerine , muhalefetin çağrısıyla halk sokaklara döküldü. Anayasa Mahkemesi de seçimleri iptal ederek , yeni bir seçim yapılmasına karar verdi.

Muhalefetin başkan adayı Vojislav Kostunica’nın çağrısıyla yüzbinlerce halk , 5 Ekim günü Belgrat’a akın etti. Parlamento binası ve devlet televizyonu ele geçirildi. Ordu ise , bu halk ayaklanmasında tarafsız kaldı. Bir şenlik gibi ihtilâl oluştu. Muhalefetin başkan adayı Vojislav Kostunica devlet başkanı ilân edildi.

Slobodan Miloseviç ise , diğer Sırp Kasapları gibi kaçtı. Akıbeti bilinmemektedir.
Saldırganlığı , fanatikliği ve kan dökücülüğü ile ünlü bir çok Sırp lideri gibi Miloseviç de tarihe “Sırp Kasabı” olarak geçti.

bence bulgaristanın alınması tam istedikleri şekilde yönetebilecekleri bir ülke oluşundan. Zayıf bir ülkeye bir kaç vaad ile sahip olmak onlar için büyük kazanç olmalı ...

Günümüzün diktatörlerindendi. Kan dökme ve zulüm , politikasının vazgeçilmez unsurlarıydı. Özellikle de Müslümanlara ayrı bir kini vardı. Ama döktüğü kanların içinde boğuldu ve halkı tarafından alaşağı edildi.
A.Gide

(Halit ERTUĞRUL'un "dünyayı ağlatanlar" kitabından alıntıdır)

 

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-05-2025, 15:21   #2
Kullanıcı Adı
Akdemir12
Standart
Ellerinize sağlık paylaşımınız için çok teşekkürler.
Akdemir12 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi