Ellerindeki tahta bavullarıyla 1960’larda Almanya yollarını tutan Türk girişimciler, 5 kıtayı saran ticaret öyküsü...İlk kez 1960’larda ellerinde tahta bir bavulla Almanya’da çalışmaya giden gurbetçilerin başlattığı küresel serüveni, bugün dünyanın 5 kıtasına yayılarak sürdüren Türk girişimciler, İstanbul’da düzenlenen Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’ında bir araya geldiler. Kurultay, “Küresel Güç Türkiye” temasıyla yapıldı.

GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRELİM

Hedefi, “Dünyadaki en etkin diyasporalardan biri olmak” şeklinde koyan TOBB ve Dünya Türk İş Konseyi Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, vizyonu ise şöyle açıkladı: “Gün, kuvvetlerimizi birleştirip ortak gayeler için yılmadan çalışmak zamanıdır. Amaç, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yönelik dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girmiş, Ar-Ge’ye dayanan, yenilikçi ve rekabetçi bir ekonomik model kurma, en az 2 sektörde dünya lideri olma, 500 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirme, dünyada tanınan 20 marka üretme ve dünyanın en büyük 500 şirketi arasında 10 Türk şirketine sahip olmaktır.”

Japonya’dan Kolombiya’ya, Monako’dan ABD’ye, Kazakistan’dan Avusturalya’ya uzanan Türk girişimcilerinin ilginç başarı öykülerinin de paylaşıldığı Kurultay’da “biz bilinci” ile hareket etme sözleri verildi.

HER YERDE ONLAR VAR

Hayalini gerçekleştirmek için 11 yıl önce tatil amacıyla gittiği Japonya’da kalarak, Baharu adıyla kendi şirketini kuran Soner Öner, şu anda bu ülkede gıda sektörünün en çok tercih edilen markalarından oldu. Türkiye’den zeytinyağı, baklava, reçel gibi ürünleri Japonya’ya götürüp satıyor.

2002’de Fas’a giden ve oradaki eksiklikleri gören Fatih Yılmaz da, kozmetik ve tekstil sektörlerinde çalışıyor, yakında Fildişi Sahilleri’ne de yatırım yapmayı düşünüyor.

Küba’daki tek Türk şirketinin sahibi olan Ömer Giray, 4 yıldır Başkent Havana’da çalışıyor. Türkiye ile Küba arasında farklı sektörlerde ticaret yapan Giray, ayrıca uluslararası fuar Expo Küba’daki Türk pavyonunu 3 yıldır organize ediyor. Monako’da uzay antenleri ve uydular üzerine çalışan İlhami Aygün, bu faaliyetlerinden dolayı şövalye nişanı aldı. ABD’de kişisel ve kurumsal kredi raporu ve ev kredisi veren Yaşar Dağlar, aynı zamanda 50 eyalette de firma kuruyor. ABD’ye üniversite eğitimi için giden Dağlar, önce halı temizleme işine girmiş. Daha sonra da New Jersey’de ‘Temiz Kredi’ adıyla firma kurmuş. Türkler için bu ülkede iş yapmanın zor olmadığını söylüyor. Hem işadamı hem de fahri başkonsolos olan Tansal Mete Akçaylı ise Karayipler ve Barbados’ta taahhüt ve servis sektörlerinde çalışıyor.

UZAKDOĞU’YA GELİN

Çin’den Avrupa’ya, Türkiye’den Afrika’ya pek çok ürün ihraç eden Halit Özcan Yüksel, 2005’te kurduğu şirketiyle uzun zaman yaşadığı Uzakdoğu’da ilginç yöntemler uyguluyor. Türkiye’den Afrika’ya makarna ihracatına başlayan Özcan, Türk firmalarına Uzakdoğu’ya açılmalarını öneriyor.

BİZ BU FİLMİ GÖRDÜK PANİKLEMEYİN

Kurultay’da bir konuşma yapan Coca Cola Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, dünyada yaşanan krize değindi. Kent, risklerin herkes için olduğunu, Türkiye dahil birçok ülkenin bu krizden muaf olmadığını ifade etti. Muhtar Kent şunları söyledi: “Kürsel kriz bizim kuşak için kapsamlı, acı verici bazen benzeri görülmemiş olsa da akıllı, cesaretli liderler için bir fırsat sunabilir, daha doğrusu sunmalıdır. Zaman paniklemenin zamanı değildir. Bizler bu filmi bir kaç kez gördük. Türkiye daha önce bu tip ekonomik krizler yaşandı. Daha kuvvetli ve esnek olarak bu krizden çıktı.”

ENFLASYONA DİKKAT

Bazı olağan dışı olayların dünyayı bu noktaya getirdiğini söyleyen Kent, enerji krizi, gıda krizi, ardından tutsat, daha sonra bankacılık krizi ve şimdi de küresel durgunluk yaşandığını belirtti. Kent, ‘’Önümüzdeki aylarda devletlerin ekonomilere bir defada bu kadar yüksek miktarlarda nakit sürmesi sonucu ortaya çıkabilecek yüksek enflasyon rakamları ihtimaline karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor” diye konuştu.

MARKAMIZI DÜZELTİRİZ

Türkiye’nin bir marka imajı olduğunu dile getiren Kent, tüm Türk işadamlarının Türkiye markasının geliştirilmesi konusunda oynayabileceği önemli rolleri bulunduğunu bildirdi. Kent, “Bir çok ülkenin aksine biz daha çok farkındalık konusunda yetersizlikten muzdaribiz. Şu anda markamız olması gereken değerinin altında ama biz bunu kolayca düzeltebiliriz” şeklinde konuştu.

GÜL: DİNAMİZMİNİZ DÜNYADA ÖVÜLÜYOR

Kurultaya mesaj yollayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk işadamlarının birbirlerini tanımaları, işbirliği içine girmeleri ve birlikte hareket etmelerinin, son dönemdeki küresel gelişmeler göz önüne alındığında daha da önem kazandığını belirtti. Gül, ayrıca “Ziyaret ettiğim her ülkede Türk girişimcisinin dinamizminden, hizmetlerinden daima övgüyle söz edilmektedir. Bu bizim için büyük gurur kaynağıdır” dedi.

ERDOĞAN: TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, gönderdiği mesajda Türkiye’nin coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu, Doğu ve Batı arasındaki merkezi konumu, enerji ve ulaştırma başta olmak üzere büyüyen sektörleriyle çok hızlı bir şekilde cazibe merkezine dönüştüğünü belirtti. Erdoğan, uluslararası yatırımcıların, bu cazibe merkezinde bir an önce yerlerini almalarını beklediklerini ve teşvik ettiklerini vurguladı.

TÜRK LOBİSİ ETKİN DEĞİL. BİRBİRİMİZE YARDIMCI OLAMIYORUZ

DEİK, Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’na katılım onayı veren, yurtiçinde veya yurtdışında ikamet eden Türk iş dünyası temsilcilerine yönelik bir anket çalışması gerçekleştirdi.

Ankete, Barbados Adası’ndan Küba’ya, Japonya’dan, Kenya’ya dünyanın çeşitli coğrafyalarından kurultaya katılmak üzere Türkiye’ye gelen 173’ü yurtdışından toplam 233 işadamı aktif olarak katıldı. DEİK anketine göre, 233 katılımcının yüzde 54.2’si Türkler’in dağınık bir görünüm sergilediğini, ortak hareket edemediğini, yüzde 22.9’u temsil eden bir kesim de işbirliğine yönelik belirli çabalar olmasına karşın yeterli ya da yetersiz yorumunu yapamadığını kaydetti.

RUSYA İKİNCİ SIRADA

Ankette yer alan “Türk lobisinin yurtdışında yeterince etkin olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 75.8’i, Türk lobisinin yurtdışında yeterli güce ve etkinliğe sahip olmadığı yanıtını verdi. Diğer taraftan katılımcıların yüzde 16.6’sı Türk lobisinin yeterli düzeyde etkin olduğundan emin olmadığını belirtti. Ankette yer alan “Türkiye’nin 2009 yılında dış politika konusunda öncelikleri ne olmalıdır?” sorusuna katılımcıların yüzde 19.8’i AB üyeliğine, yüzde 19.3’ü Rusya ilişkilerine eğilmeli görüşünü ifade etti.

TÜRKİYE 2010'DA TOPARLANIR

Ankete cevap verenlerin yüzde 58.6’sı, Türkiye ekonomisinin 2009 yılında en az yüzde 1 oranında küçüleceğine inanıyor. Ekonomik rakamlar konusunda yorum yapan Türk iş dünyası mensupları arasında bulunan yüzde 17.2’lik bir kesim, ekonominin yüzde 0.1 ila 1 aralığında büyüyeceğini, yüzde 14.5’i ekonominin yüzde 1’den daha fazla büyüyeceğini ifade etti. Türk iş dünyası temsilcilerinin yüzde 57.5’i Türk ekonomisinin 2010 yılından itibaren kendisini toparlamaya başlayacağını ifade etti.