03-17-2010, 10:47 | #1 |
Düşünceye Vurduğumuz Zincirleri Kıralım !...
Eskiden mahkumlar zindanlarda hürriyetleri kısıtlandığı gibi bir de zincirlerle bedenlerinden veya ayaklarından bağlanırlarmış. Ne korkunç ceza. Şimdilerde pek kalmamış olabilir. Ama benim burada ele alacağım başka bir tür zincir ve o zincirlerin kırılması. Konumuz düşünceye vurulan zincirler... Düşünceye zincir iki türlü olabilir; birincisi başkaları tarafından, yani yasaklar veya sansür. Aslında düşünmeye sınırlama hiçbir şekilde mümkün olamaz. Ancak eyleme dönüşmesi ve açıklanmasına yasak ve sınırlamalar getirilebilir. Düşünceye ikinci tür zincir, insanların kendi kendine vurduğu zincirdir. Önemli olan ve bu gün üzerine duracağımız konu budur. İnsanlar kendi düşüncelerini sınırlayabilir mi ? Tabii ki sınırlayabilir. Hem de örnekleri günlük yaşantıda çok yoğun bir şekilde görülmektedir. İnsanlar o ana kadar edindiği bilgiler, duyuları ile algıladıkları tecrübeler ile düşüncelerini ve kendilerini sınırlarlar. Hayata, konulara ve olaylara hep aynı açıdan ve aynı ön yargılarla bakarlar ve aynı ve benzer yorumlarda bulunurlar. Bu insanlar için kolaydır, kestirmededir. Zihinsel bir faaliyet gerektirmez... Ama bu türlü yaklaşım insanın kendisini sınırladığı gibi, genellendiği zaman tüm toplumu ve insanlığı sınırlar, gelişmesini ve ilerlemesini engeller. İnsanlar hiçbir yeniliğe, buluşa ve icatlara ulaşamaz... İnsanlar beynin yeteneklerinin ortalama yüzde yedisini kullandığı belirlenmiştir. İnsan beyninin yetenekleri insanların kavrayamayacağı kadar fazladır. İnsan beyni yorulmaz. Zihnen çalışanların yorgunluk hissetmeleri antrenmansızlıktandır. Nasıl ki fazla çalışmayan vücut kasları biraz hareket ile aşırı yorgunluk tepkisi vermektedir. Çalışmaya pek alışkın olmayan, günlük rutin çalışmanın dışına çıkamayan beyinler biraz zorlanınca yorgunluk ve sürmenaj hissi gösterirler. Yani beyin yorgunluğunun sebebi de antrenmansızlıktır. Bunama olayı, beyinlerini kullanmayan basit ve sıradan insanlarda görülür. Çok ileri yaşlara kadar zihinsel çalışan devlet ve bilim adamlarından bunayanı göremez ve duyamazsınız... Düşünmeye, fikir ve bilgi üretmeye alışmış yani çalışan beyinler yorulmazlar, enginlere açılırlar... Büyük çözümlerin, buluşların, keşiflerin ve icatların sırrı buradadır. Bir konuya ilgi duymak. O konuya çok yoğunlaşmak. Hemen akla gelebilecek açıların yanında, farklı açılardan da bakabilmek. O güne kadar bakılmamış ve fark edilmemiş açıları görmek ve denemek... Burada bir örnek vereyim: Karşıda bir cisim var. O cismin çevresinde de o cismi görebilen beş adet pencere var. Kişi hep o pencerelerden birinden bakarsa hep aynı şeyi görür. Bir gün, 1 ay veya beş sene de geçse sonuç değişmez. Ama diğer pencerelerden de bakmayı akıl ederse, durum değişir. O cismin farklı özelliklerini de tanımak imkanına kavuşur. İşte insanın ve insanlığın ilerlemesi, gelişmesi ve çok uzun süreli kangrenleşmiş problemlerin çözüm sırrı burada yatmaktadır. Farklı açılardan bakmak. O güne kadar denenmemiş fikir ve düşünce alanlarını ve açılarını bulmak. Onlara yoğunlaşmak; Yani, DÜŞÜNCE ZİNCİRLERİNİ KIRMAK
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-17-2010, 11:00 | #2 |
Güzel yazınız için teşekkür ederim...
|
|
03-17-2010, 11:02 | #3 |
Güzel mi madem bu şekilde düşünüyorsunuz neden hala daha ergenekon tertıbınden ıcerde onca ınsan var. Hanı dusunceye ozgurluk cogulcu demokrası anlayısı.Gecın bunları bu saadece AKP nın ıkı yuzlu sıyası anlayısı sadece kendı dusuncesınde olanlara ozgurluk tersı ıse mahkumıyet.
|
|
03-17-2010, 11:14 | #4 | |
Alıntı:
Özgürlük kelimesinin anlamını siz farklı algılıyorsunuz. Bahsettiğim özgürlük, kişiyi ve toplumu daha iyilere güzelliklere götürecek buluşlar, keşifler üretimleri kapsayan özgürlük, kendi insanını hor görmek, onun geleceğini karartacak 20 yıl geriye götürecek darbe planları yapma, Ergenekon çetelerei kurma özgürlüğü değil |
||
03-17-2010, 11:21 | #5 |
Ergenekon çetelerimi ortada çete yok iken çete diye ortaya çıkartılan tamamen düşünce özgürlüğüne vuurulan zincirdir.Bırakın bu tatlı su müslümanlığını ve sözde demokrasi lafazanlıklarınoı. Darbe olacak paronoyasını AKP ortaya çıkarttı neden mi? Çünkü bu ülkeye getirmeye çalıştığı ideolojinin önündeki engel ATATÜRKÇÜLÜK ve TSK idi ve bu nedenle çeşitli tertiplerle bunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Asıl AKP ideolojisi bu ulkeyi değil yirmi yıl yüzyırmi yıl geriye götürme çabaasında. Osmanlının son dönemindeki zamanlara götürme çabasında.
|
|
03-17-2010, 11:35 | #6 | |
Alıntı:
|
||
03-17-2010, 11:46 | #7 | |
Alıntı:
İlk darbe olduğunda yani 1960 yılında ben 15 yaşında idim. Cumhuriyetin son 50 yılındaki tüm darbeleri yaşadım. Sonuçlarını gördüm, yaşadım. Sende tatlı su darbeciliği yapıyorsun. Darbe nedir ? Sıkı yönetim ortamı nedir ? Hiç bir şeyden haberin yok. Geçmiş son 50 yılımızı bir incele. Ama tek pencereden yani Ergenekoncu pencereden değil. Sonra gel tartışalım Konu SSS tarafından (03-17-2010 Saat 12:07 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Düzeltme |
||
03-17-2010, 11:46 | #8 |
madem ergenekon diye bir şey yok
5000 sayfalık iddanameden sadece bir kaçı al cahil herif buna ne diyeceksin http://taraf.com.tr/docs/Ergenekon_1.pdf ERGENEKON 01 CMYK Tanıkların ağzından Danıştay cinayeti 1 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN hayatını kaybetmiş ve 4 üye de yaralanmıştır. Olay faili Avukat Alparslan ARSLAN olaydan hemen sonra suçüstü yakalanmış ve ilk beyanlarında, bu menfur saldırıyı Dairenin verdiği Türban karan nedeniyle gerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Olayda kullandığı silah ise yine kamuoyunda hayalet silah olarak bilinen GLOCK marka silah olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama sonucu söz konusu eylemin her ne kadar türban nedeniyle gerçekleştirildiği kabul edilmişse de, Alparslan ARSLAN’ın babasının verdiği ifadeler, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ soruşturmasında elde edilen deliller bu menfur eylemin bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir. OSMAN YILDIRIM'IN BEYANLARI Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma sırasında yapılan araştırmalarda kamuoyunda Danıştay olayı olarak bilinen saldırıyla alakalı olarak Osman YILDIRIM isimli şahsın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ek ifadesi üzerine Adalet Bakanlığından alınan izne istinaden bu şüpheli ve dosyamızda bulunan deliller çerçevesinde Danıştay dosyası sanıklarının ve VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ HAREKETİ DERNEĞİ dosyası olarak bilinen dosyada tutuklu sanıkların olayla alakalı beyanlarının alınması için Ankara Sincan'da bulunan cezaevine gidilip ilgili şahısların beyanları alınmıştır. Alınan beyanlarda Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalar ve Danıştay Saldırısı ile alakalı olarak doğrudan doğruya Veli KÜÇÜK ve (Zafer kod adlı Muzaffer TEKİN'in bu olayın planlayıcısı ve azmettiricisi oldukları yönündeki dökümanlar dosyaya konulmuştur. Beyanı alınan sanıkların Danıştay dosyasında mahkum oldukları ve hükmen tutuklu bulundukları, alınan beyanların doğrudan Danıştay saldırma ilişkin olayın perde arkası ve Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla arasındaki irtibatlar üzerine olduğundan ve sanıkların eylemleri hakkında Ankara 11 .Ağır Ceza Mahkemesince bir hüküm tesis edilmiş olduğundan alınacak ifadelerin yargılanmış sanıkların dosyadaki delil ve olayın işleniş şekline etki etmeyeceği, ancak orada gündeme gelmemiş konularla alakalı olması sebebiyle tanık sıfatıyla CMK'nun 48. maddesi de hatırlatılmak suretiyle alınmıştır. Rıza gösteren tanıkların beyanları alınırken anlatından da kameraya alınmıştır. Bu husustaki tutanaklar ile kamera kayıt ve çözümleri dosyamıza eklenmiştir. Kuvayı Milliye Derneği (1919) ile irtibatlı olan ve aramalarda bulunamayan şüphelilerden Özer KORKMAZ ve Ali KUTLU'nun bilahare yakalandıkları, Ali KUTLU'nun mahkemece tutuklandığı, örgütün tetikçiliğini yapmak üzere Muhammet YÜCE'nin yönlendirmesiyle Paşa(kod) M. Fikri KARADAĞ ile irtibata geçmeye çalışan ve bu yönde dosyada deliller bulunan iki ayrı suçtan hakkında yakalama kararı bulunan Selim AKKURT'un Erzurum ilinde cezaevinde hükümlü olarak yattığının tespit edilmesi üzerine talimatla Erzurum'da ifadesi aldırılıp, Ergenekon terör örgütüne üye olmak suçundan da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. Şüphelilerden elde edilen tüm doküman bilgi, belge ve dijital veriler teknik bilirkişilere inceletilerek, bu konuda düzenlenen inceleme tutanakları ve raporlar dosyaya eklenmiştir. Diğer taraftan 2006 yılı içerisinde meydana gelen Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırılarını "ERGENEKON" terör örgütünün planlaması ve azmettirmesi ile gerçekleştirildiği tespit edilmiş olup aşağıda ayrıntısıyla anlatılmaktadır. Örgütün kısa süre içerisinde gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı eylemlere bakıldığında amaçlarına ulaşmak için gözlerini ne kadar kararttıkları, acımasızca kanlı eylemlerine ne şekilde devam ettikleri, Danıştay saldırısı ile elde edemedikleri kaos ve anarşi ortamını Yargıtay saldırısı ve NATO saldırılarıyla gerçekleştirmeyi amaçladıkları görülmüştür. Sonuç olarak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hem eleman hem kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşma, örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar ve silahlı üyeleri, örgütün en üst düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak için suç işlemiş ve işlemeye meyilli bir çok insanı kısa sürede bulup bu tür insanlara hayali misyonlar yükleyip suç işlemeye teşvik edip gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt edip ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptırabildikleri, Danıştay Suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastler için yapılan para tekliflerinin de dosyada delillendirildiği, suikast yaptıracakları kişilere yakında darbe yapacağız ceza evinde fazla kalmazsın, hemen biz seni çıkarırız gibi vaadlerde bulundukları anlaşılmıştır. Alparslan ARSLAN'ı da böyle bir ümitle suç işlemeye azmettirdikleri, bu konuda Alparslan ARSLAN'ın Müebbet Hapis Cezası almasına rağmen halen çıkma ümidi olduğunu ve bu ümidinin kısa sürede gerçekleşeceğini ifadesinde beyan etmesi de örgütün hem darbe amaçlarını hemde bu tür eylem ve suikastları rahatlıkla gerçekleştirebilecek deneyim ve birikime sahip olduğunu gösterdiği gibi yeterli eleman araç ve gereç ile bilgi ve kapasiteye sahip olduğunu göstermektedir. Bunları yanı sıra DANIŞTAY olayından sonra intihara teşebbüs ettiğinde bizzat Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından hastaneye götürülmüş ve aynı kişi tarafından olay basına duyurularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Ele geçirilen resimlerden örgütün düzenlediği toplantılarına bizzat katıldığı, ayrıca örgüt tarafından düzenlenen toplumsal gösteri ve yürüyüşlere de katılarak örgütün her türlü legalillegal faaliyetlerine sahip çıktığı, Alınan ifadelerden Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayını bizzat Zafer kod Muzaffer TEKİN'in yaptırdığı, olayda kullanılan bombaları ATAŞEHİR’de düzenlenen toplantıda bizzat bu şahsın verdiği, Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayının failleri ile Danıştay olayı faillerinin aynı şahıslar olduğu, öte yandan olay şüphelilerinden Alparslan ARSLAN'ın uzun yıllardır Muzaffer TEKİN ile tanıştığı ve sıkı bir ilişki içerisinde olduğu, hatta bir dönem Muzaffer TEKİN'in uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ'la ortak factoring şirketi işletirken bu şirketin avukatlığını Alparslan ARSLAN'ın yaptığı, öte yandan Muzaffer TEKİN'in çıkar amaçlı silahlı suç örgütü lideri olarak bilinen Semih Tufan GÜLALTAY ile çok iyi ilişkilerinin olduğu, Alparslan ARSLAN'ın Danıştay olayından bir süre önce Semih Tufan GÜLALTAY'a ait Maltepe'deki iş yerine geldiği, Dolayısıyla eldeki verilerin değerlendirmesinden Alparslan ARSLAN ve suç ortaklarının Muzaffer TEKİN'in kontrolünde ve yönlendirmesinde olan kişiler olduğunun anlaşıldığı, dosyadaki tüm delillere birlikte bakıldığında Muzaffer TEKİN'in bu eylem karar ve talimatları tek başına verebilmesinin mümkün olmadığı, diğer ilişkilerine bakıldığında ERGENEKON terör örgütünün GİZLİ yapılanmasının gelen emir ve talimatları uyguladığı, dolayısıyla örgütün sivil yapılanması içerisinde Muzaffer Tekin’e bağlı bulunduğu, SUİKAST TİMLERİNİN oluşturulduğu, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemleri bazen bu SUİKAST timlerine bazen yeni oluşturulan Kuvayı Milliye dernekleri çatısı altında oluşturulan örgüt üyelerine bazen de MAFYA guruplarına yaptırdığı, Bu anlatımlarla ilgili delilleri belirtmek gerekirse, Danıştay olayı faillerinden Osman YILDIRIM alınan ifadesinde özetle, 30.04.2006 günü Ataşehir Migros önünde Alparslan ARSLAN'la buluştuğunu ve birlikte bir villaya gittiğini, villada Muzaffer TEKİN, Alparslan ARSLAN, Oktay YILDIRIM ile birlikte kendisinin tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu, burada Muzaffer TEKİN'in (3) adet el bombası vererek 500 Bin dolar karşılığında Cumhuriyet Gazetesinin bombalanmasını istediğini, kendisinin de bunu kabul ederek yanındaki adamları ile olayı gerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Aynca ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı hareket eden Semih Tufan GÜLALTAY liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan soruşturmada müşteki olarak müracatta bulunan Esra Feride GÖKÇİMEN'in alınan ifadesinin bir bölümünde, bir dönem Semih Tufan GÜLALTAY'ın yanında kaldıklarını, bu süre içerisinde Semih Tufan’ın yanına çok sayıda değişik kişilerin gelip gittiğini, bu kişilerden birisinin de Muzaffer TEKİN olduğunu, DANIŞTAY olayından 2 gün önce Muzaffer TEKİN'in yanında 4-5 kişilik grupla Semih Tufan GÜLALTAY'ın ofisine geldiklerini ve saatlerce toplantı yaptıklarını, Muzaffer TEKİN'in bu binaya sık sık geldiğini ve kendisine KOMUTAN diye hitap edildiğini, yine DANIŞTAY suikastının tetikçisi Alparslan ARSLAN’ın da olaydan önce bu binaya kalabalık bir grupla geldiğini gördüğünü, ancak o dönemde adını bilmediğini, olay sonrası şahsı medyada görünce tanıdığını beyan etmiştir. Bunların yanı sıra DANIŞTAY olayından sonra intihara teşebbüs ettiğinde bizzat Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından hastaneye götürülmüş ve aynı kişi tarafından olay basına duyurularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Ele geçirilen resimlerden örgütün düzenlediği toplantılara bizzat katıldığı, ayrıca örgüt tarafından düzenlenen toplumsal gösteri ve yürüyüşlere de katılarak örgütün her türlü legalillegal faaliyetlerine sahip çıktığı, Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK her ne kadar Danıştay saldırısı olayından itibaren ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile fikir ayrılığından ötürü görüşmediğini ve yolunu ayırdığını beyan etmişse de, Mete YALAZANGİL'in beyanında Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK’ün 2006 yılında ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in Ataşehir'de vermiş olduğu iftar yemeğine katıldığı ayrıca ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in eşiyle de akraba oldukları göz önüne alındığında bu söylemin aralarında örgütsel birliktelik yokmuş gibi bir imaj oluşturmak için söylendiği anlaşılmaktadır. Gerek Ergenekon gerekse Devletin Yeniden Yapılanması dokümanına göre PYK (planlama yürütme kurulu) ve alt kurul 21 kişiden oluştuğundan 21 tane ayrı örgütlenme birimi ve bu birimlerin başlarında farklı farklı kişilerin olduğu, buna bağlı olarak da tüm şüpheliler arasında birebir hiyerarşik ve organik bağ bulunmasının, zorunlu olmadığı, ancak grup liderlerinin örgütün henüz deşifre edilememiş üst birimleri ve bu birimler altında farklı hücre yapılanmaları olması sebebi ile birbirlerini hepsinin tanımamasının da doğal olduğu ve örgütün ancak bu şekilde gizlilik prensipleri çerçevesinde yayılıp kendine taban ve silahlı milis gücü kurabileceği değerlendirilmektedir. Mehmet Zekeriya Öztürk’ün 25. 05. 2006 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde alınan ifadesinde Danıştay eylemine katılıp, Danıştay üyelerine ateş eden Avukat Alparslan ARSLAN'ı, çok emin olmamakla beraber, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi'nin bir toplantısında gördüğünü, buluşmalarda bir avukattan bahsedildiğini, yine Alparslan ARSLAN'ı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi'nin, İstanbul Maltepe’deki yerinde bir defa gördüğünü, Hüseyin GÖRÜM'ün, kendisinden askeri eğitim vermesini istemesi ve "silahımız her şeyimiz var" demesinden dolayı, Danıştay saldırısıyla ilgili olarak bu insanların silah temin etme ve yönlendirme anlamında Alparslan ARSLAN'ı yönlendirmiş olabileceklerini beyan etmiştir. YARGITAY BİNASININ KROKİSİ İşçi Partisi’nden ele geçirilen ELBA isimli CD içinde; "Yargı-Nusret SENEM'den" isimli klasör içeriğinde Yargıtay Başkanlığı’na ait iki Ana hizmet binası ile Ek hizmet binalarının ayrıntılı krokilerinin bulunması ve aynı tarihlerde İktidar partisinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın ciddi tehditlere maruz kalması da krokinin ne amaçla hazırlandığını açıkça ortaya koymaktadır. ERGENEKON terör örgütü tarafından planlanıp gerçekleştirildiği anlaşılan Cumhuriyet gazetesine 3 defa el bombası atılması ve Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'in makamında Şehit edilmesi eylemleri de ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçları ve suikast eylemlerindeki ustalık ve tecrübesini açıkça ortaya koymaktadır. Danıştay olayı sonrasında meydana gelen olaylar ve Türkiye'de oluşturulacak kaos ortamı sonucu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin darbe ile devrilmesi için Türk Silahlı Kuvvetlerinin açıkça tahrik edildiği, başarısız olunmasına rağmen örgütün medya gücü hedef saptırmada ve gerekse eylemi gerçekleştiren sanıkların eylemden sonra yakalanıp toplanan delillere rağmen eylemin devletin güvenlik güçlerince planlanıp yaptırıldığı şeklindeki devleti ve kamu otoritesini zaafa uğratma maksatlı yayınlarla kamu düzenini bozmayı amaçladıkları, devlet otoritesine karşı güvensizlik ortamı oluşturmak için yaptırdıkları dezenformasyon amaçlı haberler ve yayınlardan da tüm eylem ve fiillerin ERGENEKON terör örgütü tarafından hakim güç olma amacıyla tek merkezden yönetildiği açıkça anlaşılmıştır. Dosyada mevcut Osman YILDIRIM'ın cezaevinde alınan beyanında bizzat Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların Veli KÜÇÜK'ün talimatıyla (Zafer kod)Muzaffer TEKİN tarafından verildiğini belirttiği ve kendilerinin de bu olaydan ötürü 500 bin ABD doları para alacağını, ancak olaydan sonra herhangi bir para almadıklarını beyan etmiştir. Ele geçirilen CD'lerde: askeri içerikli bilgiler, isimli ve isimsiz NATO kartları boş kartlar bazı şahıslara ait fotoğraflar, park yerleri isimli klasör içersinde "bir bölgenin krokisi ve kroki üzerinde patlama yapılacağı belirtilen bölgeler,”bulunan resimler, Yargıtay krokisinin ve güvenlik zafiyetlerinin tespitini içeren bilgiler, Genel Kurmay Başkanımız Org. Yaşar BÜYÜKANIT'ın gezi programının güvenlik bilgilerinin bulunması hususları değerlendirildiğinde; bu kroki, plan ve bilgilerin iyi niyetle bulundurulmadığı, tıpkı Danıştay olayı gibi Türkiye 'de kamu düzenini bozucu ve kamu otoritesini zaafa uğratacak eylemlerin planlandığı anlaşılmıştır. 11.01.2008 günü saat:21.35'de Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile Ferid İLSEVER arasındaki telefon görüşmesinden özetle; BU İŞ DEMOKRASİYLE OLMAZ Görüşmenin başlarında Ferit İLSEVER, Kemal ALEMDAROGLU'nun DANIŞTAY’daki davası ile ilgili gerekli görüşmeleri yaptıklarını, hatta Danıştay Başsavcısı Emin ÇÖLAŞAN'ın eşi ile de görüşeceklerini söylediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde ise, K.ALEMDAROGLU'nun "Onun dışında da Türkiye'ye bakarsan, Her şey rezil vaziyette gidiyor" dediği, F. İLSEVER'in "Valla öte yandan hocam bizim çalışma da iyi gidiyor" "Kısa vadede belki hemen çok çok büyük şeyler olmaz ama. .. .Şimdi ben bakıyorum dün mesela işte Enis ÖKSÜZ'le konuştum. Ondan tutun taa Cumhurbaşkanı DENKTAŞ'a kadar uzanan böyle geniş, Kamuran İNAN'a kadar uzanan düşünün bunlar Liberal sağcı" "Sağ görüşlü veyahut da ömürleri şeyde geçmiş sağ partilerde geçmiş insanlar. Kamuran İNAN bey şimdi "Çözüm Solda" diyor" "Yani bir "devrimci bir yöneliş" de var bizim aydınlar arasında. Öyle söyliyeyim" dediği, bir süre CHP hakkında konuştuktan sonra F.İLSEVER'in "... Lütfen sizin ağırlığınız var, isminiz var. Gücünüz yettiği yerlerde bunları şey yapıp nasıl söyliyeyim biraz yüreklendirip cesaretlendirip, şevklendirip yanlarında olduğumuzu da hissettirerek yani herhalde bişey bilir" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık HERHALDE BU İŞ BU DEMOKRASİYLE OLMAZ» Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR DEVRİM" olmalıdır" dediği , Tape: 1550, 22.01.2008 günü saat : 14.40'ta Emin GÜRSES ile Devrim...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Bir süre sohbet ettikten sonra Emin'in "Sami Hoştan'la Sevgi Erenerol'ün ne ilişkisi var?" "Veli paşa Veli paşayla Sevgi Erenerolle Güler Kömürcü'nün ne ilişkisi var?" "HOCAM BEN BUNLARIN BÜTÜN TOPLANTILARINA KATILDIM." "...Sevgi'nin yaptığı toplantılar özellikle Kilisede yapıldı. Bu toplantı Karaköy'deki Kilisede. O Kilisedeki toplantıda hiç bir zaman ben o Kuvayi Milliye, onlar CIA ile bağlantılı. Bi iki tane Kuvayi Milliye örgütlenmesi var." "O Albay falan onlar, onların yanımıza geldiğini hiç görmedim" dediği, Devrim'in "SEN NERDESİN?" diye sorduğu, Emin'in "BEN EVDE DEĞİLİM, BAŞKA BİYERDEYİM." "...Sevgi'nin yaptığı tek şey Muzaffer Yüzbaşıyı gidip ziyaret etmek. ...Danıştay Meselesiyle bunun ne işi var. Danıştay Meselesinin arkasında İsrail'in olduğunu aylardır söylüyoruz ve bu konuda şahitler çıktı. Şahitleri bile Savcılık dinlemedi." dediği, Devrim'in "Ya burada ciddi bi hegemonya savaşı var." dediği, Emin'in "Ya Türkiye'de içerde karşılıklı savaş var. Bunun dış bağlantısı da var. Nasıl ki Sedat Peker'in içeri atılmasını isteyen Amerikan Büyükelçisidir. ...Bunların da başka bi bağlantısı var." Dediği Tape: 1572, 13.02.2008 günü saat : 11.56' da Emin GÜRSES ile M. T. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; .... M.T.'in "Hocam şimdi bu Alparslan'ın babası aradı. Dedi ki Mehmet Bey tutuklu sanıklardan birisi yeni ifade verecekmiş dedi. Dedim valla haberim yok. Şunu diyecekmiş; DANIŞTAY SALDIRISINDAN ÖNCE GASTECİ ARAMIŞ SÖYLEMİŞ, TARAF GAZETESİNDEN. Danıştay saldırısından 20 gün önce Ataşehir'de toplantı yaptık, toplantı yapıldı. DANIŞTAY SALDIRISININ TALİMATINI VELİ KÜÇÜK VERDİ. Şimdi Aykut'ta annesiyle haber göndermiş bana. Dün görüştüm ben akşam. O tutuklulardan Osman YILDIRIM var. Kahveci olan çocuk, o Karslı mı ne. Ondan sonra o demiş ki ben sizi kurtarırım. Süleyman'la seni ama avukatınız gelsin bi danışmam lazım. Acaba o mu verecek dedim bende. Yani bu itirafçı pozisyonuna kendince bir örgüt şey yapıp pişmanlıktan yararlanmak için şey yapıp acaba Veli KÜÇÜK'e mi şey yapacak yani." Dediği, Emin'in "Herhalde yani Veli KÜÇÜK Danıştay'a baskı yapın diye yani Veli KÜÇÜK aklını yitirse bile demez onu ya. Ya buna demişlerdir ki böyle bi şey yaparsan biraz daha ufaktan kurtarırsın diye demişlerdir herhalde." dediği, M.T.'in "Süleyman'ın delili ne ya Allah Allah Aykut'un şeyin Alparslan'ın ben bomba aldım demesi hocam başka bir şey yok ki. Yani DGM'ler böyle çalışır hocam o zaman bugün biz dosyayı bitireceğiz diye gidiyorduk bitmez 1 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleşen Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan, olaydan hemen sonra yakalanmıştı. Muzaffer Tekin, Danıştay saldırısından kısa bir süre önce Alparslan Arslan ile Semih Tufan Gülaltay’ın Maltepe’deki ofisinde toplantı yaptı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Ergenekon iddianamesinde yer alan en çarpıcı iddia 17 Mayıs 2006’da gerçekleşen Danıştay saldırısının Ergenekon terör örgütü tarafından planlanıp gerçekleştirilmiş olması. İddianamenin bütünü incelendiğinde Danıştay saldırısının ve onunla bağlantılı olarak Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıların örgütün yapısının deşifre edilmesinde en temel unsur olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle iddianamede Danıştay saldırısıyla ilgili kısımları herhangi bir değişiklik yapmadan sunuyoruz. Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın ismi de iddianamede yer aldı. Alemdaroğlu ile İlsever’in yaptığı telefon konuşmasında Çölaşan’la görüşüleceği belirtiliyor |
|
03-17-2010, 11:47 | #9 |
istersen tüm iddanameyi buraya taşırım hepsine cevap verebilecek kapasitedemisin
daha hala ergenekon diye bir şey yok diyorlar ya sinir oluyom böyle tassuplu ön yargılı düşüncesiz insanlara birde kendilerini aydın zannederler bunlar düşünme özürlüler |
|
03-17-2010, 12:14 | #10 |
Bu saadece ıddıaname ortada hala kesınlesmıs bır sey yok sozde bır tertıpden ıbaret baska hıc bır sey dcegıl.Bunlar sızın AKP nın ıddıası yasaduısı belgler ve yasadısı dınlemekler ve bır suru yasadısılıkla olusturulan sozde belgeler ve ıcerde sucsuz yere yatan mesnetsız ıftıralar atan AKP ve yandasları var.Kaldıkı hıc bır teror orgutu kendıne teror orgutu dememz pkk gıbı asala gıbı el-kaıde gıbı hamas gıbı bunların hepsı teror orgutudur ama kendılerıne teror orgutu denmez ergenekon tertıbıne teror orgutu dıyen F TIPI AKP Zıhnıyetı bu da Ergenekonun sadece AKP uydurması oldugunu gosterır.
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
düşünce, zincir |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|