İsrail’in en etkili sağcı gazetesi Jerusalem Post, İsrail’in Türkiye’den gelen sert açıklamalara cevap vermediğini, İsrail yönetiminin cevap verilirse AK Parti’nin oyunun artacağını öngördüğünü, bu nedenle sessiz kaldığını yazdı.
İngiliz Economist Dergisi “Demokrasi için CHP’ye oy verin, AKP bir daha bu kadar güçlü gelmemeli” diye yazdı.

Selahattin Demirtaş, “Zayıf olduğumuz yerde CHP’ye destek vereceğiz” dedi ve CHP Hakkari mitingine adam yığdı.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve BDP Elazığ eski İl Başkanı, “AK Parti bütün vekilleri götürmesin, CHP’nin güçlü olmadığı yerde MHP’ye destek verelim” dedi.
Ergenekon sanığı Nedim Ersan, “AK Parti’ye oy vereceğinize BDP’ye oy verin” dedi.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’na sahip çıkarak “Alevi kardeşimizin adaylığı Başbakan’ı rahatsız etti” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım kasetinde “CHP ile koalisyon kurarız” dedi.
Gördüğünüz üzere içerideki ve dışarıdaki güçler ittifak etmiş vaziyetteler.
Bunda kuşku yok.

AK Parti iktidar olmasın, Türkiye sivil bir anayasaya kavuşmasın istiyorlar.
Çünkü sivil anayasa milletimizin ayaklarındaki bütün prangaların parçalanması demek.
Bunu 12 Eylül Referandumu’ndaki kısmi anayasa değişiminde gördük.
AK Parti gelmesin diye İsrail bile kan yutup kızılcık şerbeti içtim derken; dostların acı sözleri hepimizin yüreğini burkuyor.

Şu iyi bilinmeli: Bize bizden gayri dost yok...
Gördüğünüz gibi, dışarıdakiler ve içeridekiler bir koalisyon oluşturmuş vaziyetteler.
Hesap koalisyonsa yapılacak belli.
Küçük hesapların değil büyük ideallerin peşinde koşmak lazım.
Tıpkı Referandum’da olduğu gibi...
Sivil Anayasa’nın yapılacağı zaman da güçlü olmak gerekiyor.
Başbakan’ı ve AK Parti’yi eleştirebilirsiniz ama büyük fotoğrafın yanında bu eleştiriler sapmaya asla sebebiyet vermemeli.
KCK, BDP, CHP, MHP, Derin Yapı ve Dışarıdakiler hepsi birlikte Hükümete karşı hareket ediyorlar.

Duvarcılar şu an deli gibi çalışıyorlar.
Her yere iftirak tohumları saçıyorlar.
Kurt sürüye 10 defa saldırmış.
Yine saldıracaktır. “Belki saldırmaz, artık saldırmaz” demenin anlamı yok.
Sivil Anayasa yapılmazsa ilk fırsatta yine “saldırırlar” bundan emin olun.
Rotası belli olmayan geminin gideceği yer denizin dibidir.
Rotamız ve istikametimiz var, olmalı.
İçerideki ve dışarıdaki güçlere fırsat verilmemeli...
Antalya’da geçen seçimde ne oldu?
Falanlar destek vermedi, filanlar kırıldı ve Belediye’yi CHP aldı.
Sonrasında vurgunlar, talanlar, sokaklarda bira festivalleri...
Ve Boşnak kardeşlerimizin kemiklerini sızlatan Kusturica rezaleti...
Küçük şeyler için gönül koymalara değdi mi?
12 Haziran bunun için çok önemli.
Tarihin en önemli seçimiyle karşı karşıyayız.