![]() |
#1 |
![]() Elif Çakır
![]() Esastan şekil yapmak! Anayasa Mahkemesi, yine “şekilden şekile” girmek pahasına konuya “esastan” dalarak, yeni bir “şekil yaptı”. Ama hayret ki ne hayret, AYM değişiklik paketi hakkındaki kararını açıkladıktan sonra, CHP’nin “çömelmez” genel başkanı Kılıçdaroğlu, bakın ne dedi: “Tarihe baktığımızda siyasallaşan yargının topluma ağır bedeller ödettiğini biliyoruz. Siyasallaşan yargı toplumun vicdanını kanatmıştır. Bir dönem alkışlanan mahkeme kararlarının bir süre sonra toplum vicdanında yanlışlığı ortaya çıkmıştır.” Hayırdır inşallah! diyorum. Önce sözlerini müzmin bir CHP muhalifi gibi, kapısına her koştuklarında ellerini boş çevirmeyen AYM bu kez isteklerini reddetti ya, o yüzden “yargı siyasallaştı” gibi gerçekten trajikomik bir bahse giriyor diye düşündüm. Bugüne kadar sanki yargıyı siyasetlerinin arka bahçesi olarak kullanan kendi partisi değilmiş gibi, sanki arkasındaki yargıya güvenerek “ana muhalefet partisi” sıfatını bile hak etmeden o koltukta kaykılanlar CHPliler değilmiş gibi, bugün kalkıp “yargının siyasallaşması”ndan bahsediyor (dedim). Sonra bir daha okudum. Bu sözlerde bir tuhaflık var. Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri çok muğlak. Bir nevi karnından konuşuyor. Acaba bu ifadesiyle, AYM’nin bu kararına ilişkin mi “siyasallaşma” ifadesini kullanıyor, yoksa geçmişte AYM’nin aldığı (tabii ki daima kapısının önünde CHP var) paçasından siyaset akan kararları mı eleştiriyor, belli değil. Eğer, CHP’nin önayak olup da son yıllarda AYM’nin dibine kadar siyasete battığı hukuksuz kararlardan söz ediyorsa, buna şapka çıkartırım (kusura bakmayın sayın Kılıçdaroğlu, ama başörtüsü çıkartamam. O meseleyi siz halledeceksiniz nasıl olsa!). Yani sözleri o kadar yuvarlak ki, partilileri AYM’nin bu kararını eleştiriyor diye Kılıçdaroğlu’nu alkışladılar. Fakat iyimser bir zihinle okuduğunuzda, sanki AYM’nin başörtüsü maddesini iptal etmesini de, şapkadan 367 çıkarmasını da eleştiriyor gibi anlıyorsunuz. Evet, “tarihe baktığımızda siyasallaşan yargının topluma ağır bedeller ödettiğini biliyoruz” sayın Kılıçdaroğlu. “Toplumun vicdanını kanattığını” da biliyoruz. Eee, diyorum şimdi. Bunlar hangileriydi, bir örnekle açıklar mısınız? Yoksa bu sözleriniz, altında bir şey aramaya değmeyecek, sadece bu AYM kararına yönelikti de ben mi boşa kürek salladım? *** “Değişim Paketi” 82 Anayasasının antidemokratik ruhuna henüz Fatiha okutacak düzeyde olmasa da, halk biliyor ki, daha demokratik bir ülkenin önünü ancak bu değişen anayasa açacaktır. Özgürlük bir kere hissedildi mi, gerisi “daha fazlasını iste” çılgınlığında olacak. Korkmadan, ürkmeden... Yıllardır sadece seçim zamanı hatırlanan halk, asıl yetkinin kendisinde olduğunu, anayasa denilen şeyin kuru bir maddeler silsilesi değil, devlet denen sisteme karşı kendisinin ve kendi iradesini temsil eden parlamentonun haklarını koruyan bir anlaşma olduğunu fark edecek. Ne istediğini, neyin eksik olduğunu daha iyi farkedecek ve daha neleri isteyebileceğinin özgüvenini bulacak kendisinde. Vatandaş olduğunu asıl bundan sonra anlayacak. Vatandaş olmanın her şeyden önemli olduğunu da... Star 10.07.2010
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|