03-16-2008, 13:57 | #1 |
En sağlamı halkı kapatın...!!!
Daha bundan 6 ay önce iki vatandaştan birinin oyunu alarak iktidara gelmiş bir siyasi parti hakkında sudan sebeplerle açılan kapatma davası, aslında demokrasiyi, milleti ve meclisi kapatmak için açılmış bir davadır. Türk siyasi tarihinde ilk kez görevdeki bir cumhurbaşkanının siyaseten yasaklanması isteniyor. Şaka gibi!
Türkiye, dışarıdan baktığınızda nasıl görünüyor? Meclis’te grubu bulunan 4 partiden ikisine kapatma davası açılmış. AK Parti için kapatma davası açılmasını tetikleyen en önemli gelişme, baş örtüsü yasağının kaldırılarak genç kızların üniversiteye gidebilmelerinin önünü açmak maksadıyla yapılan Anayasa değişikliğidir. Bu değişikliklerde, ne laiklik sözü geçiyor ne de laikliğe ilişkin bir düzenleme var. Bu değişiklikler, özgürlükler alanını genişletiyor. Davanın en önemli gerekçesi, bu anayasa değişikliği ise, bu anayasa değişikliğine “Evet” oyu veren 411 milletvekiline de siyasi yasak talep edilmeliydi. Bu Anayasa değişikliğine destek veren MHP, BBP, DP, ANAP, ÖDP, SP gibi partilere de ivedi kapatma davası açılmalıdır. CHP hariç tüm siyasi partiler kapatılsın. 1940’lardaki tek parti dönemine geri dönelim. Emekli Başsavcı Sabih Kanadoğlu Cumhurbaşkanı olsun. 10. Cumhurbaşkanı Sezer Meclis Başkanı olsun, sayın Baykal da Başbakan olsun. Böylece rejimimiz güvende olur. Prof. Dr. Ergun Özbudun ,”En iyi ve sağlam yol halkı kapatmaktır. Uzaydan halk getirmektir...” demiş. Yukarıdaki kadroyu her seçimde iktidara taşıyacak halkı da uzaydan getirdik mi sorun biter. Bu halkı değiştirmeden bu iş olmayacak. Şahsen benim vicdanım, aklım ve mantığım bu girişimi kabul etmiyor. Ne derseniz deyin, 1983’ten bu yana 18 parti kapatıldı. 16 kapatma davası reddedildi. Parti kapatmaları demokrasi, istikrar ve iç barışımıza yarar sağlamadı. Dünyada ciddi bir ekonomik krizin baş gösterdiği ve ülke ekonomisinin de etkilendiği, terörle mücadelenin her alanda sürdürüldüğü Türkiye’nin AB, Kıbrıs ve Irak gibi önemli dış sorunlarının devam ettiği bir dönemde böyle bir girişim hem siyasi hem de ekonomik istikrara büyük bir darbe vuracaktır Bu girişim dünyanın gözünde Türkiye’yi küçük düşürmüştür. Bence son yıllarda “Demokrasiye aykırı fiillerin odağı haline gelenler” bu davanın açılmasına ciddi katkı vermişlerdir. Bu laiklik davası değil, hukukun siyasallaştırılması çabalarıdır. İddianamedeki gerekçeleri birazcık zihinsel fonksiyonları yerinde olan insanların vicdanına bırakıyorum. Bu mantığın, Menderes’i asan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını yok yere ipe çeken, rahmetli Ecevit’e tıp darbesi yapmak isteyen mantıktan ne farkı var! Nuri Elibol/ TÜRKİYE
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|