01-23-2009, 01:08 | #1 |
ENCÜMEN-İ DANİŞ Nedir?
İlk duyduğumda kavrayamamıştım ancak zamanla daha sık duymaya başlayınca biraz kulak kabarttım. Bugün ise "anlamlandırmakta" hayli zorlanıyorum. Evet arkadaşlar bugünkü dersimiz Encümen-i Danış... Encümen-i Danış neymiş, nasıl birşeymiş, gelin hep beraber deşifre etmeye çalışalım..
Encümen-i Daniş yani yeni Türkçeyle Danışma Kurulu --- Kimilerine göre devlete rota çizmeye çalışan gizli bir "güç odağı" --- Kimilerine göre hükümetlere yön vermek isteyen bir teşekkülk --- Kimilerine göre ise, yalnızca emektar eski devlet görevlilerinden oluşan normal bir sohbet grubu Kimler Katılabiliyor: Oluşuma üye olabilmek için öncelikle devlette yüksek görevler yapmış olmak şart daha sonra ise ölen bir kişinin yerine, birinin teklifi ve oy birliği ile yeni üye seçiliyor. Esrarengiz teşekkül ne bir vakıf ne de bir dernek, dolayısıyla tüzük vb gibi resmi bir evrakı da bulunmuyor. Kimlerden Oluşuyor: Oluşumun içerisinde Hüseyin Kıvrıkoğlu, İsmail Hakkı Karadayı, Necip Torumtay, Aytaç Yalman, Necdet Üruğ, Teoman Koman gibi bazı eski Genelkurmay Başkanları ve Generallerin de bulunması ortaya ürkütücü bir görünüm seriyor. Kimler Davet Edilmedi: Bunca emekli asker barındıran oluşumdan Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt gibi iki isme davet gelmemesi dikkate değer bulunuyor. Fehmi Koru Ne Diyor: "... Ülkeye 28 Şubat sürecini yaşatan komutanların hepsi, istisnasız hepsi, Encümen-i Daniş'te üye olarak hizmet veriyorlar bugün..." (Taha Kıvanç 17 ocak 2009) Esrarengiz Oluşum Hakkında: Oluşum İstanbul Moda Deniz Kulübü'nde her 15 günde bir toplanıyor. Teşeküllün Başkanı * Necmettin Karaduman'ın ifadesiyle 25-30 kişiden oluşuyorlar (bu sayının 40'a kadar çıkabildiği belirtiliyor). İddalara göre oluşum, ülke ve dünya gündemine dair yapılan görüşmelerin sonucunu ülkeyi yönetenlere gönderiyor. Bunun ilk somut örneği; Bayar ve Menderes'e gönderilen mektuplardan sonra Milliyetçiler Derneği'nin kapatılması oluyor. Özal'ın Cumhurbaşkanı olmaması için yoğun faaiyet gösteren oluşumun başka bir derdi ise "laiklik". 1994''te Tansu Çiller'in "laiklik konusunda daha hassas" davranması tepkisiyle kendisine ulaşan mektubu basına sızdırmasıyla oluşum kamuoyunda tanınır hale geliyor. Yine iddialara göre oluşum, eski cumhurbaşkanı Sezer'e düzenli olarak mektup gönderiyor ve Sezer de bu mektuplara hassasiyet gösteriyor. Abdullah Gül'ün Başbakan olduğu dönemde, Irak'la ilgili kendisine bir görüş sunulduğu iddiasının dışında AK PARTİ döneminde ve Gül'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde herhangi bir mektup vakası bulunmuyor. *Necmettin Karaduman: ANAP Trabzon eski milletvekili. ANAP'ın içindeki Özal muhalifi gruptan. Özal'ın Köşk'e çıkmaması için dönemin Encümen-i Daniş'inin çıkardığı adayı destekleyen kişi. 12 Eylül'ün ardından 1983 seçimlerinden sonra Turgut Özal'ın, Cumhurbaşkanı'na sunduğu 3 isimden, Kenan Evren'in Meclis Başkanı olarak seçtiği kişi. Bazı sözleri: Encümen-i Daniş hakkında; emekli meclis başkanları, büyükelçiler, genelkurmay başkanları, bürokratlardan oluşan gruplarının memleket meseleleri hakkında biraraya gelip ciddiyetle konuştuklarını cok gerekli gorduklerinde ise burada oluşan görüşleri cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanına rapor ile sunduklarını söyledi. Karaduman, basına kapalı olarak yapılan toplantıları Moda Deniz Kulüp'te 15 günde bir yaptıklarını ifade ediyor. Bazı Sözleri: Derin Devlet Hakkında Ne Diyor "Derin devlet gereklidir. Bütün devletlerde bu tür yapılar vardır. Türkiye'de de vardır. Hep olmuştur, olmalıdır, olacaktır. Dilerim ki son olaylarla devletimi- zin bu gücü zaafa uğramasın. Ona her zaman ihtiyacımız var." Encümen-i Daniş: Kurtlar Vadisi'ndeki İhtiyarlar mı Sorusu: "Biraz güleyim müsaade eder misiniz?" *** Daha Kapsamlı Bilgi İçin Buyrun: Encümen-i Daniş Kuruluş Osmanlı Devleti'nin zon zamanlarında; eğitim ve kültür alanında gerekli çalışmaları yapmak, batıdaki ilmî çalışmaları ve yenilikleri tâkib etmek, Türk dilinde ilim ve fenlere dâir lüzümlu kitapları hazırlamak veya tercüme etmek, ilmin memlekete yayılması, vatandaşların bundan istifâdesiyle umûmî seviyeyi yükseltmek amacıyla Encümen-i Daniş 1851'de Sultan Abdülmecîd Hanın irâdesi üzerine 18 Temmuz 1851 (19 Ramazan 1267) târihinde büyük bir törenle açılır. Açılışa başta Pâdişah olmak üzere, sadrâzam, bütün hükûmet üyeleri ve ilmiye sınıfı katılır. Encümen-i Daniş Gelişim İlerleyen dönemlerde bu kuruluşta Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele, Hasan Saka, Falih Rıfkı Atay, Hüseyin Cahit Yalçın, Tayfur Sökmen, Feridun Cemal Erkin, Kazım Orbay, Memduh Tağmaç, Cihat Baban, Sadi Irmak, Kemal Kayacan, Celal Eyiceoğlu, Asım Gürbüz, Fahrettin Altay, İrfan Özaydınlı gibi önemli isimler de görev yaparlar... Encümen-i Daniş Değişim Zamanla dini ve milli değerlerden uzak bir yapıya bürünen kuruluşun ilk icraatı, üyelerinin Bayar ve Menderes'e gönderdikleri mektuplar sonucu Milliyetçiler Derneği'nin kapatılmasıdır. Yine yakın zamanın önemli olaylarından biri, Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek için aralarından çıkardıkları Fethi Çelikbaş'ı öne sürmeleriydi ama Özal onlara rağmen başardı. ("2007 yılında yaşanan 367 saçmalığı ile cumhurbaşkanlığı seçiminin kilitlenmesinde oynadıkları rolü bilmiyoruz; ama tahmin edebiliyoruz." 17 Ocak 2009 Taha Kıvanç) Faaliyetleri 1980’lerin sonunda kamuoyuna yansıyan Encümen-i Daniş, özellikle 1994’te Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller’e gönderdiği bir mektupla dikkat çekti. Encümen-i Daniş’in o zamanki üyeleri mektupta, "Uzun zamandan beri açıkça ve pervasızca, anayasaya dayalı demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeyi ve yerine şeriata dayalı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir. Türkiye’yi temelinden yıkmak, ülkeyi ve milleti bölmek isteyen sorumsuz kurum ve kişilere karşı şu yasal, idari ve yargıya yönelik ciddi tedbirlerin alınmasını öneririz" demekteydi. Cumhurbaşkanı ve Başbakana önerilen tedbirler şöyleydi: "Cumhuriyetin temel nitelikleri ve laikliğin korunması, Tevhid- Tedrisat Kanunu’nun tavizsiz uygulanması, Kur’an Kursları ve İmam Hatip liselerinin sayılarının azaltılarak sıkı denetime alınması, bu amaçlarla çağdaş ve laik her türlü önlemin alınması." Fehmi Koru'un yine 17 Ocak 2009 tarihli (Taha Kıvanç) yazısındaki şu cümle oluşumun iç yüzünü aydınlatıyor: "1995'te talep ettiklerinin hayata geçirilmesi için 28 Şubat post-modern darbesinin yaşanması gerekti. Ülkeye 28 Şubat sürecini yaşatan komutanların hepsi, istisnasız hepsi, Encümen-i Daniş'te üye olarak hizmet veriyorlar bugün..." 18 Şubat 2008 günü başörtüsü tartışmalarıyla ilgili olarak "Anayasada yapılan değişiklikler tartışmaların kaynağı olduğu için, bu konudaki girişimlerin yeniden gözden geçirilmesini diliyoruz" diyorlar. Teşekkülün iki köşe yazarı var; ikisi de eski bakan.. Biri Hürriyet yazarı İlter Türkmen, diğeri Radikal yazarı Mustafa Aysan. Mustafa Aysan bir konuşmasında "genç yaşta emekli olmuş generallerden bir grup kurulması düşünüldü ancak başarılı olamadı" diyebiliyor. Konuya ilgili şimdilik en önemli Kaynaklar: *** Encümeni Daniş hakkında yazarlardan derleme ve teşekkülün oluşumu - zaman *** Encümeni Daniş faaliyetleri hakkında bilgi - cafesiyaset *** Encümen-i Daniş hakkında önemli bir yazı - taha kıvanç
Konu Üç mevsim tarafından (01-24-2009 Saat 17:56 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-24-2009, 15:36 | #2 |
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ey AkpartiForum üyeleri...
|
|
01-24-2009, 16:09 | #3 |
Encümeni Daniş'in Genel Yapısı
------------------------------------ * İstanbul Moda Deniz Kulübü'nde her 15 günde bir toplanıyorlar. * Konuşulanları evde eşleriyle bile paylaşmıyorlar. * Üye olabilmek için devlette yüksek görevlerde bulunmuş olmak şart * Ölen üyenin yerine, oy birliğiyle yeni üye seçiliyor. * Teşekkülden ayrılmak söz konusu değil * Ne dernek ne vakıf, resmi kaydı yok |
|
01-24-2009, 16:09 | #4 |
Encümen-i Daniş'in deşifre olan faaliyetleri
------------------------------------ * Celal Bayar ve Adnan Menderes'e gönderdikleri mektup ile Milliyetçiler Derneği'nin kapatılması ! * Özal'ı Cumhurbaşkanı seçtirmemek için içlerinden bir CHP'liyi öne sürerek bu konuda yoğun uğraş vermeleri ! (367 ve Gül konusundaki faaliyetleri şimdlik belirsiz) * 1994'te Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Çiller'e gönderdikleri mektupta yer alan laikçi ihtivanın 28 Şubar'ta MGK'dan karar olarak çıkması ! ( Mektup: http://www.tevhidhaber.com/news_detail.php?id=48309) Deşifre Süreci tam gaz sürüyor... Devamı gelecek İnşallah. |
|
01-24-2009, 16:19 | #5 |
1994'te Demirel ve Çiller'e Gönderildi
İşte Şok Mektup
1994 yılında Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Çiller'e gönderilen belgede Laiklik Konusunda Hassas olunması gerektiği isteği ve bazı öneriler yer alıyor. Ne tuhaftır ki bu öneriler 28 Şubat darbesinin Milli Güvenlik Kurulu Kararlarıyla Neredeyse Aynı: "Devlet hizmetlerinden ayrılıp, İstanbul'da Türkiye'nin sorunlarında düşünce üretme alışkanlıklarını sürdüren ve mevcudiyetinden zatıalinizin de haberdar olduğunu grup, Encümeni Danişin son günlerin olayları ile ilgili arizesini takdim ederken derin saygılarımın kabulünü rica ederim efendim." Encümen-i Daniş Üyeleri |
|
01-24-2009, 16:35 | #6 |
"Mevcudiyetinden zatı alinizin de haberdar olduğunuz topluluğumuz, Encümeni Danişimizin bugünkü toplantısında aşağıda isimleri yazılı mensuplarının görüşlerini yüksek bilgi ve takdirlerinize arz kararını saygılarla sunuyoruz Uzun zamandan beri çeşitli renk ve boyutlarda devam eden ve son zamanlarda açıkça ve pervasızca Anayasaya dayalı, demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeği ve yerine şeriata bağlı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir. Demokratik, laik ve hukuksal düzenimizin, çağdaş, hoşgörülü ve özgürlükçü yapısından faydalanarak, Atatürk'ün bizlere emanet etitği ilkeler ve gerçekleştirdiği devrimlerle, bilim ve akılcılığı, redderek, Türkiye Cumhuriyeti'ni temelinden yıkmak ülkeyi ve ulusu bölmek hırs ve amacında bulunan sorumsuz kurum ve kişilere karşı aşağıdaki yasal, idari ve yargıya yönelik ciddi ve acil tedbirlerin alınmasını öneririz: 1) Atatürk ilke ve devrimlerini, Türk ulusunun uygar ve çağdaş geleceği, huzur ve güveni bakımından cididyetle korunması ve savunulması, 2) Anayasamızın, Devletin şekli, Cumhuriyetin nitelikleri ve diğer Amir hükümleri ile demokratik ve laik yapısının her türlü siyasi çekişmeler ve çıkarlar dışında tutulması, 3) Siyasi partiler kanunun ciddiyetle uygulanması, 4) Anayasa ve yasaların öngördüğü, dinin siyaset hiçbir şekilde Alet edilmemesi, ilkelerinin ödünsüz uygulanması, |
|
01-24-2009, 16:47 | #7 |
5) Anayasamızın 174. maddesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin, laiklik niteliğini korumak amacını güden kanunların yaşama geçirilmesi
6) Eğitimle ilgili önerilerimiz: a) Tevhidi Tedrisat kanununun ödünsüz uygulanması ve bu çerçevede eğitim, öğretim, plan ve programlar ile imam hatip liselerinin, din görevlisi ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi ve meslek okulları statüsüne dönüştürülmesi, b) Kur'an kurslarının, çağdaş ve yeni sistemlere göre elden geçirilmesi ve gizli Kur'an kurslarının yakın takibe alınarak kapatılması, c) Çeşitli mezhep ve gizli tarikatlar tarafından açılan, yurt, kurs eğitim ve öğretim yapılan kursların faaliyetlerine son verilmesi, d) Laik devlet düzenin temelini çağdaş eğitim ve ulusal kültür oluşturur. Bu konuda Atatürk'ün vazettiği tüm ilke ve düşüncelerin eğitim ve öğretimde temel kural olarak yeniden değerlendirilmesi, SONUÇ: ATATÜRK'ün yaptıklarının korunması, yapmak istediklerinin bilim teknoloji ve aklın rehberliğinde gerçekleştirilmesi için çağdaş ve laik her türlü önlem alınmalıdır. Saygılarımızla... " |
|
01-24-2009, 17:41 | #8 |
Devletin şeffaf olması,hesap verir olması yegane önceliğidir.Lakin böyle Encümeni Danış teşkilatlanmalar ekseninde devlet içinde devlet olma,gizli faliyetlerde bulunma,devletin halktan kopmasına ve güvenirliğine zelal getirir diye düşünüyorum.Emekli olmuş eski üst düzey yöneticilerin hem gençlerin önünü kesmesi hemde dünya görüşüne uymayan fikirlerini bu şekil örgütlerle devlet adına temsilleştirilmesi son derece yanlış..!AK parti döneminde Tayyip Erdoğan'ın bu tür yapılanmaları deşifre etmesi ve devleti halkla buluşturması ise arzu edilendir..!
|
|
01-28-2009, 13:21 | #9 |
Evet Yeni Ortaya Çıkan Bir Encümen-i Daniş vakasıyla daha karşınızdayız.. Bu kez başrollerde Süleyman Hoca Cemaatinin bir ileri geleni ile, Encümen-i Daniş'nin bir üyesi var.
12 Eylül 1980 darbesinin hemen ardından Süleyman Hilmi Tunahan (Süleymanlılar Cemaati) Hocaefendi'nin açtığı okullar ve Kur'an Kursları kapatılır, cemaatin ileri gelenlerinden Kemal Kaçar haksız bir şekilde içeri alınır. Kemal Kaçar'ın yakın dostu Hüseyin Kumaş onu içeriden kurtarmak için Mehmed Niyazi Bey vasıtasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü de yapmış, Encümen-i Daniş üyesi Cemal Tarlan'a giderler. Konu açıldığında Cemal Tarlan’ın ilk sorusu manidardır. Tarlan, Hüseyin Kumaş beyefendiye hitaben; “Atatürkçü” müsünüz? diye başlar konuşmaya. Hüseyin Kumaş beyefendi cevaben; efendim, biz siyasi bir kuruluş değiliz, ne de bir ideolojimiz var diyerek; ayrıca Müesselerinin hepsinde Atatürk büstü, resimleri, Gençliğe hitabenin bulunduğu, Atatürk özel köşesi olduğunu anlatır. Ancak ‘Encümen-i Daniş’ üyesi Cemal Tarlan, soruyu tekrar sorar; “siz Atatürkçü müsünüz?” Hüseyin Kumaş beyefendi yine aynı cevabı verir ve bizim Atatürk’e karşı bir duruşumuz yok demeye çalışsa da Tarlan’ın aynı sorusu tekrar gelir. Bunun üzerine Mehmet Niyazi Özdemir, konuya açıklık getirmek üzere bu konuşmaya müdahil olur ve Tarlan’ın sorusunu netleştirir. Niyazi Özdemir; ‘Hüseyin bey, siz rakı masasında bardağın dibine vurur musunuz?‘ Bu sorunun karşısında Hüseyin bey şaşırır ve de mahçup olur. Ve ortam bir anda serinler. Bir milletin yeniden var olma mücadelesinin liderinin adını ve düşüncelerini, yani Atatürkçülüğü rakı masasına indirgeyen bir zihniyetle karşı karşıya olduğunu anlayan Hüseyin Kumaş ve Mehmet Niyazi bey çaresiz oradan ayrılırlar. Mazhar Arslanoğlu / Ulusal Strateji İşte Encümen-i Daniş Zihniyeti 26 Ocak 2009 Konu Üç mevsim tarafından (01-28-2009 Saat 13:24 ) değiştirilmiştir.. |
|
01-28-2009, 13:56 | #10 |
subhanellah
|
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
encümen-i daniş, encümeni daniş, encümeni daniş ergenekon, encümeni daniş nedir, encümeni daniş zihniyeti |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|