Enerji Bakanı Taner Yıldız, çalışma programını anlattı gazetecilerin ağzı açık kaldı. Bir çoğu, bu tempoda olmak istemedi. Bakan Yıldız'ın korkutan temposunda bakın neler var. Siyasetçilerin programları yoğun. Hele bir de siyasetçi iktidar partisinde ise bu daha da katlanıyor.
Bu siyasetçi, iktidar partisinde ve buna ilave olarak bir de bakansa siz onun durumunu sormayın. Tıpkı Enerji Bakanı Taner Yıldız gibi.
Bakan Yıldız, dün gazetecilerle sohbet ediyor. Toplantının gündemi bakan açısından yoğun.
Neler yok ki...
- Enerjide bir türlü gerçekleşmeyen özelleştirmeler var,
- Türk şirketlerine dünyada eneji alanında ortaya çıkan fırsatlar var,
- Nükleer enerji var,
- Rüzgar enerjisi var,
- Enerji hatları var, Nabucco bunların en popüleri
- Dahası vatandaşı ve sanayicileri yakından ilgilendiren doğalgazda "yakmadıysan da öde"nin getirdiği yük var...
Ama salonda bulunan biz gazetecilerin ilgisini en çok özel hayatına ilişkin ayrıntılar çekiyor.
Neler anlatıyor neler...
İş yoğunluğundan söz ediyor ve randevularına yetişmek için uykusunu 3 saate indirmesi gerektiğini anlatıyor. "Henüz o seviyeye indiremedim" diye ilave ediyor.
Ramazan'da gece 03.00'e kadar çalıştığını anlatıyor. Geçen hafta 1142 tane randevu talebi olmuş. Gece 01.30'da bir gruba randevu verdiğinde şaşırıp kalmışlar.
"GELİRSENİZ BEKLİYORUM"
- Ciddi misiniz? Gelelim mi? diye şaşkınlıklarını gizlemeden ortaya koymuşlar.
- Evet. Gelirseniz bekliyorum, benim randevu ajandamda varsınız demiş.
Günlük ortalama 10-12 randevusu varmış Bakan Yıldız'ın. Günlük yaptığı telefon görüşmesi ise 80 dolayında imiş.
Taner Yıldız'dan hayatına ilişkin bu istatistikleri dinlerken ağzım açık kaldı. Kendim dahil, çevremde oturan gazeteci arkadaşlarıma baktım.
"Bu tempoya kaçımız dayanabilir" diye düşündüm. Dahası kendi adıma söylüyorum böyle bir tempoya girmeyi asla istemem.
Okuyucularım, "Bu yükü ben bindirmedim, kendi buna talip oldu" diyebilir. Elbette haklısınız. "Hamama giren terler" derler.
Siyaset nasıl bir şehvettir ki bütün bunları çekmeye değiyor dersiniz.

cafesiyaset