11-18-2012, 13:51 | #21 |
"Atatürkoloji" diye bir bilim dalı var mıdır?
Hani ne oldu yahu, belgesini bulup çıkaracaktınız, "Atatürk'ün orduyu Suudi Arabistan'a yürütme" projesi vardı? Hani belgeyi görmüş olduğunu söyleyen Münir Bey adında bir adam çıkıp konuşacaktı? Yok,... Devamı için tıklayınız |
|
11-19-2012, 10:02 | #22 |
Demek ki yapılamıyor
Çok gürültü koparan Çamlıca Camii projesi açıklandı. Beğenilmedi. Camiyi "Tayyip yaptırdığı" için beğenmeyen kaşarlı muhalifler, Sinan mezarından çıkıp gelse de yeni bir cami yapsa onu da beğenmeyeceklerdir. Bir... Devamı için tıklayınız |
|
11-22-2012, 10:29 | #23 |
Faşistler için eğlence rehberi
Yıllar önce, Auschwitz toplama kampının "ölüm tabutluklarından" birine girmiştim. Sonra o tabutluk benim rüyalarıma girdi, gaz odasının duvarlarında gördüğüm tırnak izleriyle birlikte. Tutukluyu buraya... Devamı için tıklayınız |
|
11-23-2012, 10:13 | #24 |
Sıkmıyor
Yeni bir Anayasa istemeyenler... Mahkemeye çıkarılırsa "şakağına sıkacağını" söyleyip şu anda sapasağlam hayatta olan "Kenan'ın Anayasa'sına" sımsıkı sarılanlar, size sesleniyorum... Yeni Anayasa tasarısında... Devamı için tıklayınız |
|
11-24-2012, 14:46 | #25 |
Sekiz sene camdan okudum
Halk Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını beğenmiyormuş, çünkü bas bas bağırıyormuş. Buna karşılık başbakan sakin konuşuyor, lafın gereken yerinde sesini yükseltiyor. Heh heh, çünkü başbakan bunun "mektebinde"... Devamı için tıklayınız |
|
11-25-2012, 11:14 | #26 |
Atatürk bir başöğretmen midir?
Öğretmenler günü kutlandı, sırada tıp bayramı, kadın günü, Kızılay şenliği, Yeşilay bilmemnesi, yerli mallar haftası falan da var. "Kutsal" sayılan öğretmenlerin nasıl olup da diğer "fani" memurlar gibi... Devamı için tıklayınız |
|
11-26-2012, 20:39 | #27 |
İki Diazem şart
Adamın biri yazmış: "Cumhuriyetin vasisi ordu ise, demokrasiyi de ordu kurmuştur denebilir"... Darbe yaptıktan sonra fazla kalmıyor, iki-üç sene zarfında gidiyor, ondan mı? Yoksa, cumhurbaşkanı, başbakanı,... Devamı için tıklayınız |
|
11-27-2012, 05:08 | #28 |
Atatürk bir başöğretmen midir?
25 Kasım 2012, Pazar Engin ARDIÇ Öğretmenler günü kutlandı, sırada tıp bayramı, kadın günü, Kızılay şenliği, Yeşilay bilmemnesi, yerli mallar haftası falan da var. "Kutsal" sayılan öğretmenlerin nasıl olup da diğer "fani" memurlar gibi geçim sıkıntısı çekebildikleri şaşkınlıkla dile getirildi, her yıl olduğu gibi. Sonra da elbette "başöğretmen Atatürk" hatırlatılıp geçildi. Atatürk'ün bir başöğretmen olduğu hep söylenmiştir. Yani Atatürk, cahil halka hiç bilmediği şeyleri öğretmiştir. Bu başöğretmenlik durumuna gerekçe olarak, Sarayburnu'nda, Gülhane Parkı'nın ucunda, kara tahta önünde elinde tebeşirle "yeni harfleri" öğretirken çekilmiş fotoğrafı gösterilir. (Benzer şekilde, elindeki rakı kadehini halka göstererek "vatandaşlar, bakın buna rakı derler, ben içiyorum, siz de için" demiş olduğu da hep rivayet edilir... Bu da bir çeşit başöğretmenlik midir?) Atatürk'ün bu "halka bizzat öğretme faaliyetini" sürdürüp sürdürmediğini bilmiyoruz. Hiçbir kaynak da yazmıyor. "Başöğretmenlik" niteliği elbette "mecazi" anlamdadır. Yeni alfabeyi öğretmek üzere 1928 yılı sonunda "millet mektepleri" kurulmuş, Atatürk'ün de bu mekteplerin ve dolayısıyla Türk milletinin başöğretmeni olduğu varsayılmıştır. Fakat bu millet mektepleri ne hikmetse 1936 yılında kapatılmıştır! Ne yani, bu durumda Atatürk başöğretmenlikten vazgeçmiş mi olmaktadır? Millet mektepleri "görevlerini tamamladıkları için" mi kapatılmışlardır? Alfabe devriminin başında yüzde 8 olan okuma yazma oranı, millet mektepleri kapatıldığında çıka çıka yüzde 25'e çıkmıştı, bu durumda görev tamamlanmış mı olmaktadır? Bu görev Halkevleri'ne devredilmiş, İttihat ve Terakki'nin Turancılık propagandası yapmak amacıyla kurduğu Türk Ocakları'nın bire bir, aynen devamı olan Halkevleri'ne... Onlar da tek parti diktasının gözetimi altında bu oranı çıkara çıkara yüzde 50 dolaylarına çıkarabilmişler. Benim çocukluğumda Türk milletinin yarısı okuma yazma bilmezdi. Okumayı yazmayı bırakın, iki kelime Türkçe konuşmayı bile bilmeyen Kürt vatandaşları saymadık. Sonra, okuryazarlığın yaygınlaşmasının başöğretmenlikle falan değil, sanayileşme ve şehirleşmeyle ilgili olduğu anlaşıldı. Türk milleti, Halkevleri çoğaldıkça ve yayıldıkça değil, şehirlere göç ettikçe, mecbur kaldıkça okuma öğreniyordu... Vallahi bu durumda asıl Koç'un ya da Sabancı'nın en büyük başöğretmen seçilmeleri gerekirdi galiba. Bugün birçok zevzek, papağan gibi Köy Enstitüleri'ni de özlemle anmayı hiç ihmal etmeden, Atatürk'ün başlattığı okuma yazma hamlesinin "dini siyasete alet eden" karşıdevrimciler tarafından sekteye uğratıldığını söyleyecektir. Türkiye'de okuryazarlığın asıl o sözde karşıdevrim sürecinde geliştiğini göremeden ya da işine gelmediği için, bakmadan. Sonra da Fazıl Say dinleyip artık Batılı olduklarını düşüneceklerdir. Seçimi kaybedince de "tüh be" diyeceklerdir, "tam da halkı eğitmeye başlamıştık..." |
|
11-27-2012, 09:49 | #29 |
Birde harf devrimi ile eğitim seviyesi arttı derler.
|
|
11-30-2012, 08:55 | #30 |
Hopursanız da bopursanız da halk devrimi sürecektir
Başbakan, Muhteşem Yüzyıl dizisini beğenmemekle ülkeye "tekçi zihniyeti" dayatıyormuş, bu her alanda tek tipleşmeye giden muhteşem bir tehlikeymiş... Tekçilik yapan adam, okullarda tek tip elbiseyi kaldırdı! İlk... Devamı için tıklayınız |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
engin ardıç, ertuğrul özgül, köşe yazıları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|