![]() |
#1 |
![]() Bir siyaset adamını sevmeyebilirsiniz, fikirlerini beğenmeyebilirsiniz; lâkin ona insafsızca ve haksız şekilde saldırırsanız maşerî vicdanı yaralamış olursunuz.
Sayın Cumhurbaşkanı, son derece isabetli bir karar alarak, Necmettin Erbakan’ın ev hapsi cezasını affetti. Bu kararının, Türkiye’de peşin hükümlü ve kindar olmayan herkes tarafından tasvip edildiğine eminim. Şimdi basında yer alan şu başlıklara bir bakınız: ‘Hocasının şahsında asıl kendini affetti’, ‘Cezası da kayboldu’, ‘2 no’lu sanık 1 no’lu sanığı affetti’... CHP de, kendi yolsuzluğunu unutarak hiç sıkılmadan ‘Gül kendini de affetti’ diyebiliyor... *** Olaya önce Erbakan açısından bakalım. 1997’de, RP’ye yapılan 1 trilyonluk hazine yardımını iade etmeyip sahte belgelerle harcanmış gibi gösterme suçundan, RP eski Genel Başkanı Erbakan 2 yıl 4 aylık hapis cezasına mahkûm edilmişti. Bir defa, Erbakan, Genel Başkan sıfatıyla partisinin muhasebesine tam olarak hâkim bulunamazdı. Hemen her siyasî partide muhasebe kayıtlarının düzenlenmesinde bir takım hatâlar görülmüştür. Özellikle sarf belgelerinin tutulmasında taşranın bilgisizliği yüzünden her zaman aksamaların olması mümkündür. Yargıtay Başsavcılığı’nın ve Anayasa Mahkemesi’nin kayıtları incelenirse, bu mahiyette dosyalar dolusu evraka rastlanacaktır. Kaldı ki bu dâva, başlangıcından itibaren usulsüzlüklerle dolu bir ‘yargı faciası’ idi. Bu dâva ile Anayasa açıkça çiğnenmiştir. Anayasa’nın 69. maddesi ve Siyasî Partiler Kanunu’nun 74., 75. ve 76. maddelerine göre, Erbakan’ın yargılanabilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin konuyu inceleyip karara bağlaması gerekirdi. Nitekim AYM, CHP’nin yolsuzluk olayında, incelemesini yapıp suç duyurusunda bulunmuştur. Halbuki Erbakan dâvasında, Yargıtay Başsavcısı ‘ünlü’ Vural Savaş, konuyu AYM’ye iletmeden doğrudan Ankara Başsavcılığı’na dâva açılması hakkında talimat verdi. Mahkeme ise, dâvayı reddetmesi gerekirken yargılamayı başlattı. Kısaca Erbakan, siyasî görüşleri sebebiyle Vural Savaş tarafından suçsuz olarak mahkûm ettirilmişti. İkinci olarak , Prof. Dr. Necmettin Erbakan, yıllarca Türkiye’de bakanlık ve başbakan yardımcılığı yapmış eski bir Başbakan’dır. İnsafla söyleyiniz, Ecevit ya da Demirel aynı durumda olsaydı, bu af alkışlanmaz mıydı? Üçüncü olarak, Erbakan Hoca 84 yaşında ve ağır hastalıkları olan, hastane tedavisine ihtiyaç duyan bir mahkûmdur. Bu yaştaki bir insanın affedilmesine karşı çıkmak en hafif tâbiriyle vicdansızlık değil de nedir?... *** Hele bu af kararı dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nı suçlayanlara ne demeli? 1. Sabık Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhurbaşkanlığı döneminde çeşitli bahanelerle yüzlerce terör suçlusunu affetmişti. Affettiklerinden bir kısmı yeniden terör eylemleriyle aslan gibi Mehmetçikleri şehit ettiler. Sezer ve hempaları, bu rezalet karşısında suskun kaldılar. Gül’ün döneminde, af talebinde bulunan 4 kişiden 3’ünün talebi kabul edildi (Bunlar, cinayetten hükümlü tamamen felçli bir kişi, sol örgüt mensubu bir şizofreni hastası ve eski bir Başbakan’dı). Veli Göçer’in ortağı bir müteahhitin talebi ise reddedildi. 2. Erbakan’ı af kararıyla Cumhurbaşkanı’nın kendini affettiği şeklindeki bir demagojinin mantık ve hukukla hiçbir ilgisi yoktur. Af kararı, bir aklama ya da suçsuz bulma değildir. Cumhurbaşkanı’nın dokunulmazlığı kalkınca, gerektiğinde hakkında dâva açılabilir. 3. RP hakkındaki dâvada, Başkanlık Divanı üyesi olan 13 kişiden 11’i yargılanmış ve sadece Genel Başkan, Genel Muhasip ve Sayman suçlu bulunmuştur. Başkanlık Divanı üyesi oldukları halde dokunulmazlıkları bulunan Abdullah Gül ve Abdülkadir Aksu hakkında dâva açılmamıştır. 4. Recai Kutan, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal gibi Başkanlık Divanı üyeleri suçlu bulunmayarak beraat etmişlerdir. Aynı statüde olan Abdullah Gül ile Abdülkadir Aksu’nun da beraat edecekleri gün gibi âşikârdır. 5. Dokunulmazlık kapsamında olmayan Hukuk dâvasında ise, sadece Genel Başkan, muhasip ve sayman mahkûm edilmiş; Gül, Aksu ve diğer Başkanlık Divanı üyeleri ise beraat etmişlerdir. *** Gazetecilik adına Devletin başına iftira edenleri ve kendi hâllerine bakmadan Cumhurbaşkanı’na dil uzatan partizanları esefle kınıyoruz. CHP’liler unutmasınlar ki, temenni etmeyiz ama aynı ‘suçtan’ Deniz Baykal’ın da mahkûmiyeti ve af talebiyle Cumhurbaşkanı ’nın önüne gelmesi mümkündür. Bakalım o zaman ne diyecekler?... Hasan Celal Güzel radikal
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|