Çok şükür şu ana kadar analizlerimizde bizi mahcup edecek bir durum gerçekleşmedi.
Son dönemde yazdığımız bazı yazılardan örnekler aktararak bir noktanın altını çizmek istiyorum. Yazıya başlık olan konuda ise, eğer isteyen varsa iddiaya girebilirim.
“Numan Kurtulmuş'u bitirecek siyasi hata” başlıklı 27 Eylül tarihli yazımızda (yani Sayın Kurtulmuş Saadet’ten ayrılmadan önce) şunları yazmışız.
“...Saadet Partisi içinde hangi grup partiyi terk edip yenisini kurarsa, Saadet Partisi’ni geçmesi pek de kolay olmayacaktır. Yeni parti kurulması, 2001’de Fazilet Partisi kapanınca AK Parti'nin kurulmasına benzemez. Şartlar tamamen ayrıdır. Şu anki siyasi iklimde, böyle bir ihtiyaci ortaya koyacak algılama zemini bulunmamaktadır.
Saadet Partisi içinde Numan Bey’e destek veren partililerin en büyük özelliği, kuru kuruya sadakattan öte aklı ve mantığı öne çıkaran, ülkenin ve dünyanın gittiği noktayı analiz etme yeteneğine sahip yeni jenerasyon insan profilini oluşturmasıdır.
Eğer Saadet terk edilir ve yeni bir parti kurulursa, konuya bu tür stratejik yaklaşan ve vizyoner düşünen insanlar, genel seçim sandığı geldiğinde, aynı mülahazalarla oylar zayi olmasın diye büyük ölçüde AK Parti'ye oy verme eğilimi gösterebilirler.
Sayın Kurtulmuş’a destek veren ekip sonuna kadar işi kovalamalıdır. Şu saatten sonra eğer Sayın Kurtulmuş genel başkanlığı yeniden ele alamazsa, kendileri de büyük ölçüde mevcut görevlerini kaybedeceklerdir.
Şu unutulmamalıdır: Topluca AK Parti’ye geçme gibi bir durum asla olamaz. Büyük şehirlerde bu durum kısmen sorunsuz halledilebilse de, AK Parti’nin Anadolu’daki teşkilatlarında karmaşa ve sıkıntı oluşturur. Böyle bir geçişe AK Parti’nin ihtiyacı olduğunu söylemek rasyonel olmaz. Üstelik iki parçalı Saadet siyaseten AK Parti’nin işine gelir.
Önümüzdeki seçimde AK Parti, (eğer olacaksa) Sayın Kurtulmuş’un kurması muhtemel yeni parti dahil hiçbir parti ile ittifak yapmaz. Bu çapta bir parti, seçim sonrası ayrılıp yeniden kendi partisine dönme ihtimali olan hiçbir siyasi oluşumu Meclis’e taşımaz. Küsme ihtimali olanlar için yeni kapılar oluşturmak istemez. Bunun siyaseten mantıklı hiçbir tarafı yoktur.
Sayın Kurtulmuş yakında kararını açıklayacak. Bu karar partiden ayrılma yönünde olursa, kamuoyu önünde en flaş son günlerini geçirdiğini söylemek zor olmaz. Bekleyip göreceğiz.”
40 gün önce bunları yazmışız. Sorum şu: 60’dan fazla ilin kendisini desteklediği açıklanan Sayın Kurtulmuş parti içinde kalıp mücadele etse, yıldızı şimdikinden daha parlak olur muydu, olmaz mıydı?
Madem Saadet’ten ayrıldı, kurduğu parti siyaset sahnesinde kendisini fark ettirebilir mi, oy oranı en azından Saadet’i geçebilir mi?
Şunu not edelim: Seçim yaklaştıkça ve CHP’nin yıldızı şimdiki gibi parlatıldıkça, küçük sağ partiler en güçlü sağ partinin etrafında kümelenecekler. Hatta 2 kutuplu siyaset ortamı MHP’yi de olumsuz etkileyecek. Giderek ulusalcı çizgiye kayan ve ideolojik olarak CHP ile aynı karede algılanmaya başlanan MHP seçmenlerinden bir kısmı CHP’ye, bir kısmı AK Parti’ye bile kayabilir. MHP baraja yakın bir çizgiye gelebilir. 2 kutuplu seçim atmosferine hazır olun. İlginçtir ülkede tüm süreçler AK Parti’ye çalışıyor.
Haber 7’nin etkisi...
Haber 7 oldukça etkili bir platform. Yazılarımızın vermeye çalıştığı mesaja uygun gelişmeleri yakından gözlemleyebiliyoruz. Son dönemden birkaç örnek aktarayım.
Örneğin İlker Paşa’ya ‘neden devlet şeref madalyası’ verilmemesi gerektiğini bir yazımızda ayrıntılı bir şekilde anlattık. Hükümetin bu yönde hazırlık yaptığı bilgisi medyada yer almasına rağmen bundan vazgeçildi.
“Başbakanın çözemediği 2 konu” başlıklı yazımızda, artan et fiyatlarından yola çıkarak, fahiş fiyatlar yüzünden Türk halkı bu yıl kurban kesemez hale gelirse, Başbakan Erdoğan bunu kolaylıkla telafi edemez, karizması çizilir dedik ve ‘uluslararası piyasalardan neden 1 milyon küçükbaş hayvan getirilmiyor?’ diye sorduk. Yolunu da anlattık.
Tarım Bakanı Mehdi Eker geçtiğimiz günlerde, Trakya bölgesine 721 bin küçükbaş hayvan ithalatı için izin verildiğini belirtti. Kurbanlık kayvan sıkıntısı yaşanmayacağını söyledi.
Bir başka yazımızda, sadece savunma güvenliği ile ilgili konuların değil, başta aile olmak üzere sosyal değerlerin korunmasının da Kırmızı Kitap’a girmesinin gerekli olduğunu anlattık. Eğer Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde ‘Topluma yönelik sosyal tehditler’e verilmezse, ülkenin sınırlarını koruyacak güvenlik tedbirleri alınsa da, toplumun içten çökmesinin önü asla kesilememiş olacaktır” tespitini aktardık. Medyaya yansıyan bilgiler doğruysa, sosyal konular da “Çağın tehditleri” başlığı altında Kırmızı Kitap’ta yer almış. Kuşkusuz bu güzel bir gelişme.
“AK Parti için yeni bir tuzak olabilir mi?” başlıklı bir yazıda, başörtüsü düzenlemesi konusunda AK Parti’nin yeni bir oyuna daha getirilmek üzere olduğunun altını çizdik. Yazı yayınlandıktan sonra 3 saat sonra, Yargıtay Başsavcısı, partileri uyardı.
Bizim bu konudaki önerimiz şuydu, şunları yazmıştık: “AK Parti’nin bu konudaki tavrı şöyle olmalıydı: -Özgürlükler konusu yeni anayasada kapsamlı bir şekilde ele alınacak, biraz daha sabır- demeli, hatta yeni Anayasa konusunda toplumsal beklentileri bu yolla biraz daha yükseltmeliydi.”
Nitekim Başbakan Erdoğan geçtiğimiz hafta benzer ifadeleri kullanarak çözüm için seçim sonrasını ve kapsamlı özgürlük içeren yeni Anayasayı adres gösterdi.
Şunu anlatmak istiyorum.
Gazeteciler sadece kişisel görüşlerini değil, ellerindeki kalem vasıtasıyla toplumun hissiyatını da satırlara aksettirirler. Aslında yazdığımız birçok konu aklıselim herkesin paylaştığı düşüncelerden oluşuyordu. Biz sadece satırlara aktardık. Aktarmaya da devam edeceğiz.
Not: Bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda, “Küresel İletişim Sorunları” başlıklı uluslararası bir kongrede bildiri sunmak üzere yurtdışında programda olacağım. Bu vesile ile bir müddet elektronik ekranlardan uzak durarak radyoaktif diyet uygulamayı düşünüyorum. Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu arada ne telefon kullanacağım, ne de bilgisayar. Mail atan okuyucularımız bu nedenle cevaplarını epey gecikmeli alacaklardır. Şu keşmekeşte kısa süreliğine de olsa sükûnetin tadını çıkaracağım. Biraz da kendimi dinleyeceğim, bakalım ne diyor? Programım bayram haftasına da sarkacak. Tüm okuyucularımızın bayramını şimdiden kutluyorum.
Prof. Dr. Osman ÖZSOY – HABER 7
www.osmanozsoy.com.tr - http://twitter.com/ozsoyosman