Gerçek milli görüşçü Şevki Yılmz'ın bugün zaman gazetesinde yayımlanan röpörtjaı sanırım bir çok soruna yanıt vercektir aziz kardeşim.

Ergin kardeşim ekliyorum. ben de bu yazıyı bugün zamanda okudum, internet sitesinden copy paste yapıyorum.


Şevki Yılmaz: Bildiklerimi anlatırsam birileri sokağa çıkamaz

Kapatılan Refah Partisi Rize eski milletvekili Şevki Yılmaz, pazar günkü seçimler öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.


Eski milletvekili Şevki Yılmaz, Rize'de yayın yapan Çay TV'ye ilginç açıklamalar yaptı.
İlgili Haberler


Yılmaz, başörtülüleri coplattı, şimdi eşarp dağıtıyor

Yılmaz, vatandaşların son döneme kadar sağduyusunu koruduğunu; ancak seçim süreciyle birlikte kavga ve kamplaşmaya sürüklendiğini söyledi. Eski bir siyasetçi ve ilahiyatçı kimliğiyle seçmene bir ölçü vermek istediğini belirten Yılmaz, muhalefet partilerine yüklendi. "Bildiğim çok şey var. Anlatsam birileri sokağa çıkamaz." diyen eski milletvekili, kimsenin "üç paralık dünya koltuğu için yanlış ve yalan bilgilerle insanları birbirine düşürmeye hakkının olmadığını" kaydetti. Bir dönem birlikte çalıştığı siyasilerin söylemini üstü kapalı eleştiren Yılmaz, cumhurbaşkanlığı seçimlerini mahkemelik yaparak bloke eden CHP'ye de göndermede bulundu. Halkın 22 Temmuz'da bu yanlışlığı düzelteceğine inandığını vurgulayan Yılmaz, bu seçimlere sadece 'bir başbakan seçimi' olarak bakmadığını anlattı: "Hükümetin benimle bir hukuku, bağlantısı yok; ama ben pazar günü vatandaş olarak hükümet seçmiyorum. Bu yanlışlığı düzeltecek çoğunluğa destek vermek için sandığa gidiyorum."

Memleketi Rize'de yerel Çay Televizyonu'na konuk olan Şevki Yılmaz, dinî söylemlerle hassas insanların aldatılmaya çalışılmasından şikayetçi. İsim vermeden Saadet Partisi'nin seçim kampanyasında kullandığı konulara değinen Yılmaz, eski arkadaşlarına sert tepki gösterdi: 'Başörtülüler hastanelerde tedavi olamıyor', nerede? Allah'tan korkun ya. '5 yaşındaki çocukları jandarma basmış'. Basmış da, senin Refahyol döneminde imzaladığın, jandarmaya verdiğin yetki ile, kendi imzan ile bu yapılıyor. Bunun hükümetle ne ilgisi var? 3 yıllık yasağı bunlar 1 yıla indirmiş, imamların memuriyeti gitmesin diye paraya çevirmiş. Derneklerin önündeki engelleri kaldırmışlar. 'İsteyen derneği kurar' demiş. Bunun adına 'homoseksüel derneği' demeye hakkınız var mı? 'Domuz eti kesimine izin vermiş', Allah Allah. Canım hem 'Fatih'in torunuyuz' diyeceksin hem buna karşı çıkacaksın. Hıristiyan'a domuz haram mı? Yüz binlerce Hıristiyan var. Fatih Sultan Mehmet'in kararnamelerine bakın bakalım, domuz kesimhanelerine nasıl izin verdiğine, kilise yapmalarına nasıl izin verdiğine. Taksim'de hangi kiliseyi yıkmıştır, Fatih ve diğerleri? İnancımızı istismar etmeye kimsenin hakkı yok. Ve 'millet dinini bilmiyor' diye kimsenin aldatmaya hakkı yok. Yüzlerce azınlık bu ülkede yaşıyorsa, kendine göre helal olan kesimi de bu ülkede yapacaktır. Bunun yasak edilmesi, insan hak ve hürriyetlerine aykırı bir durumdur."

BURAYA DİKKAT, BURAYA DİKKAT, BURAYA DİKKAT, (Şevki Yılmaz en canalıcı cümleleri burada sarfediyor)

Papaz mıyız haham mı; yoksa cennet ve cehennem tapulu malımız mı?

"Değmez, dünyada insanları koltuk için aldatabilirsin; ama bunun hesabı toprak altında verilmeye başlanır. Allah'tan korkmak lazım ya. Geçmiş dönemlere bir bakın bakalım; özgürlükler arasındaki farkı fark edemiyor musunuz? Neden 'başkasına oy verenler cehenneme' diyorsun? Başka partiler yok mu bu ülkede? Cennet, cehennem bizim tapulu malımız mı, biz papaz mıyız, biz haham mıyız? Cennete sokmak, cehenneme sokmak ruhban sınıfının işidir. Allah'ın dilediğinin dışında kimse kimsenin cennete ya da cehenneme gideceğini bilemez. Bu gibi şeyler toplumda kavga meydana getirir. Biz kendi amellerimize bakalım. Refahyol döneminde kendi öğrenci yurtlarımızı kapattık. Ben milletvekiliydim. O zaman Rize'de iki tane öğrenci yurdum kapandı. Kurslar kapatıldı. Biz cennete gireceğiz, bunlar cehenneme girecek. Biz bunu bilerek mi kapattık; yok. O günkü şartlarda, 'efendim köprüyü geçelim, şu, bu' birtakım mülahazalar. Biz yaparsak 'helal', bir başkaları yapmadığı halde cehennemlik."

Mesut Yılmaz, başörtülüleri coplattı, şimdi eşarp dağıtıyor "Ben imam-hatip lisesi ve Kur'an kurslarının 8 yıllık eğitimle kapatılmamasından yana oy kullandım, o kapatılmasından yana kullandı. Ben başörtüsü yüzünden ağlayanların yarasını gönlümde hissedenlerdenim, o başörtüsünü yasak edenlerin yanında olmuştur. O imam-hatiplilere 'yarasalar' diyebilmiştir, ben bunu yanlış görmüşümdür. Nasıl benzerliğimiz olsun ki? Şimdi Rize'de fotoğraf çektirerek ve başörtüsü dağıtarak oy toplamaya çalışıyor. Nasıl oy bir fotoğraf karşılığında verilir ya. O kadar ucuz mu bu vatana vatandaşın seçme hakkı? Yanıma gel, fotoğraf çek oy ver, Allah Allah!.. İktidarında imam-hatiplerin bahçesinde kızları polis copu ile okuldan kovacaksın, şimdi gelip Rize'de başörtüsü dağıtacaksın ve oy alacaksın. Bu millet bunları unutmuş mudur? İmam-hatiplilere 'yarasa' diyeceksin, 'siyasi hayatıma da mal olsa 8 yıllık eğitim geçecek' diyeceksin, şimdi fotoğrafla oy alacaksın. Rizeli çok zeki. Böyle bir fotoğrafla vatandaşlık haklarını Rizeli ve Türkiye'deki vatandaşlar sunacak değildir."

bende bu röportajı arıyordum...
bizlerle paylaştığın için sağol...
+1 beğeni benden helal olsun!!!

sen kim oluyorsunda erbakan hocaya sesleniyorsun erbakan hocaya seslenebilmek için önce onunla eşit seviyeye bir gel sonra seslen

İnsanlar Allah'ın huzurunda eşittir. Ve bundan dolayı hacca gidince ihrama girilir. Herkes dünyadaki herşeyini bırakır ve iki parça kumaşı kuşanır. Sen kendini Erbakan karşısında küçük görebilirsin. Saygı duymak farklıdır, ona hitap için belli bir seviyeye gelmek farklıdır.
Ben İmam Hatipli olduğu için akademik hayatı sekteye uğrayan biriyim. Onun bilinçsizce söylemlerinden ötürü hem kendisi hem de başörtülü eşi üniversitede bedel ödemiş olan birisiyim.
Ya sen kimsin azizim?

birbildiği vardır demek onun birbildiğinin olduğunu göstermez

Ecevitte bırakmamıştı acaba onundamı bir bildiği vardı ?

illa bi yerlere gelebilmek için başkalarını karalamaya veya sui zanda bulunmaya gerek yok.ya şuraya bak daha müslümanlar bir araya gelememişlerki.önce insanlar kendi pisliklerini temizlicek ondan sonra konuşucak.ve ayrıca saadeetli kardeşlerimizin soledikleri artık çok ağır olmaya başladı.düşünüp konuşurlarsa çok daha ii olur.hem tövbe etsinde gelsin o artık kafir damgasını vurmakta ne demek asıl bunu soleyenlerin tövbe etmesi gerekio.

zaten herhangi birisine kafir demek caiz değil kafir olsa bile caiz değil çünkü kafir olan o insan ileride belki müslüman olacak belki çok imanlı olacak bunu bilmek bize düşmez kimin ne olduğunu söylemek çok ayıp ,, ayrıca müslümana kafir demek ise hiç caiz değil ...

böylesi güzel ve yapili elestiri yaptigin icin size tesekkür ediyor, bulunmus oldugunuz konumun aciklamasini anlama konusunda bu yazinizi faydali görüyorum.

ben milli görüscü bir kardesinizim, ve saadet partisi ni destekledim, ve bu secim sonuclari konumumda zerre bir etken oynamadi.

güzel kardesim, siz akp nin basarisi sebebiyle sizleri tebrik ediyor, ve bu sonucun ülke ve dünya müslümanlarin refahi icin hayirlara vesile olmasini diliyorum.

erbakan hocanin sizlerinde bildigi üzre, yapmis oldugu aciklamalar cok kez carptirilmisdir.
dikkatinizi cekerek ifade etmem gerekirki, hocanin yaptigi yapili ülke menfaatlerini gözeten elstirilerine hicbir lider ayni uslupla cevap verme yetenegine sahip degildir.
hocamizin yapmis oldugu 90 dakikalik konusmadan bir satirin manasi carptirilarak aktariliyor olusu kasit tasimaktadir.
sizinde buyurdugu gibi, ben bir chp liden bu sagduyuyu beklemez iken, sizlerin bu olay üzre arastirma yaptiktan sonra haberlere kanmadan bir degerlendirme yapmasini dilerim.


gercekleri 4konferanslik bir calisma ile ilmi izahini yapmis olan hocamiza, cevap verme ve bu aciklamalari degerlendirme durumunu yadirgayan medya, yine yillardir tecrübesini ettigimiz gibi tek bir kelime üzerine haber yapma, ve bu cümleyi hocamizin aktardigi gibi degil, sahsi yorumlar ile sekillendirmektedirler.

38 yil önce anlatilanlar, bugün kapimiz irakta gercek olmakta iken, politikayi bukadar mükemmel bir sekilde okuma yetenegine sahip olan bu liderin yasina ithaen bir degerlendirme yapmak ne kadar bir acziyet vaziyetidirki, haricindeki tek bir ikazina cevap verilememistir.

önyargilar ile yaklasmak kisinin zahmetsiz ikna olusuna sebep olacagi bakimindan, arastirmak ve degerlendirmek gerekmektedir.

amerika, israil gibi ülkelerin ülkemize menfaat sebebi olabileceklerini düsünmek, ne zavalli bir düsüncedirki, bu sekilde ilerleme saglanabilecegine inanmak, kardeslerimizin cesetlerinin üzerinden gecmemeli.
iste erbakanin ifade buyurdugu nice gercekler icerisinden sadece bir söz bu.

daha neleri var sizlere ulasmamis, dileginiz ile sizlerle paylasabilecegim.
rabbim bizi her ayrima düstügümüz konuda, imanimizda bulustursun