Bence seçim meçim yapılmasın; çünkü bugüne kadar ezici çoğunlukla iktidar olan tüm partiler kapatıldı ve kapatanlar hep aynı kişilerdi. Bazen iktidara gelen partinin kapatılmasının da ötesine geçilerek, parti başkanı da kapatıldı. O halde Genelkurmay Başkanı, Yargıtay Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı bir araya gelsin, kapatmayacakları bir parti ve başbakan seçsin! Sonuç olarak “Üç oy yeter hükümetin kurulması için.” diyebilirim.

Yukarıda bahsi geçen üç kişinin dışındaki herkes, on yılda bir krize giriyor. Ve krize girenlerin hiç biri bahsedildiği gibi rejimi tehdit etme çabasıyla yaşamıyor. Milletin tek derdi huzur içinde yaşamak. Durup durup huzurumuzu kaçırmayın ya da bir kere kaçırın, olsun bitsin!

Soru-1: Acaba halkın iradesini yok saymak rejimi tehdit eder mi?
Cevap-1: Bu soruya da hiç kimse cevap aramasın; çünkü Yargıtay Başsavcısı ne diyorsa, doğrusu odur.

Soru-2: Türkiye’de demokrasi var mı yok mu?
Cevap-2: Aman kimse cevap vermesin. Anayasa Mahkemesi Başkanı ne diyorsa, doğrusu odur.

Soru-3: İhtilaller her zaman silahla mı yapılır?
Cevap-3: Hele buna kimse sesini çıkartmasın, Genel Kurmay Başkanı ne diyorsa, doğrusu odur.

Kalem Arkası Ayrıntılar: Yukarıdaki yazıyı kaleme alırken, yazar dostum Ali Çifci’yle beraberdik. Acaba bizi de kapatırlar mı korkusuyla(!), yazıyı sürekli silip silip yeniden yazdık. Ve bir ara “Artık kitap yazmasak mı?” diye de düşündük. Hatta kimse kitap yazmasın, Genel Kurmay Başkanı, Yargıtay Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı yazsın tüm kitapları, olsun bitsin!



Erdal Demirkıran

BU CÜMLE HERŞEYİ ANLATIYOR..

PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER.. Ak Kelebek +1

durumu çok güzel özetlemiş :-*
paylaşım için teşekkürler +

dünyanın en akıllı adamı :D güzel yazmış