Erdoğan, Askerdeyken Kendisine Rüşvet Teklif Eden İş Adamını Tekme Tokat Dövdü - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Cihannur** · 01-01-2014, 09:42

Erdoğan o teklife işte böyle cevap verdi!

Askerde kantin sorumlusu olarak görev yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı olay çok konuşulacak. Kendisine 'pay' teklif eden kişiyi tekme tokat döven Erdoğan'a Tümen Komutanı da jest yapmış.

Yeni Akit Gazetesi yazarı Serdar Arseven, Başbakan Erdoğan'ın bir iş adamını kendisine rüşvet teklif etmesinden dolayı tekme tokat dövdüğünü yazdı.

Başbakan Erdoğan'ın vatani görevini yaptığı yıllarda başına ilginç bir olay gelir. Kantin sorumlusu olan Erdoğan'a 'pay' teklif eden iş adamı, baltayı taşa vurur ve beklemediği bir cevapla karşılaşır. Erdoğan, kendisine rüşvet teklif eden o adamı tekme tokat döver. Şikâyet edilen Erdoğan'ı tümgeneral odasına çağırır ve savunmasını ister.

Tümgeneral, Erdoğan'ın "Savunmayı ben yapmayacağım, üzerimdeki şerefli üniforma yapacaktır komutanım" cevabından sonra jest yapar.

Tümgeneral, askere seslenir: "Rizeli var burada!.. Oğlum bize iki demli çay getir!.."

İşte yazar Serdar Arseven'in yazdığı o yazı ve yaşananlar...

İstanbul Kâğıthane'deki Hasdal Kışlası, 3. Kolordu, 6. Piyade Tümeni, 77. Piyade Alayı, Karargâh Servis Bölüğü'nde sıradan günlerden biri... Kantinlerin "yeni" sorumlusu Genç Komutan'a ziyaretçisinin geldiği haber veriliyor.

Genç komutan, sohbet etmekte olduğu astsubaya, "Filanca ziyarete gelmiş, ben tanımıyorum, siz tanıyor musunuz?" diye soruyor.

-Yok, ben de tanımıyorum.

Genç Komutan hattaki askere "Vakti varsa kantinde yirmi, yirmi beş dakika beklesin!" diyor: "O tarafa geleceğim."

Yirmi dakika kadar sonra Genç Komutan, astsubay ile birlikte nizamiye kantininde. Kendisini bekleyen etli butlu bir adam; şık giyinmeye gayret etmiş, ceketinde mendili bile var.

Genç Komutan;

"Hoş geldiniz, sizinle daha önce tanışmamıştık." Karşısında gayet rahat bir adam, biraz da tepeden bakar edâlarda: "Kantinlerin sorumluluğuna getirilmişsin komutan. Hayırlı olsun!" diyor.
"Hayırlı olsun" dileğinin "kantin sorumluluğu" ile beraber zikredilmesi Genç Komutan'ın dikkatini çekiyor. Görüşmeyi kısa kesmek için, "İş güç var, sizi dinliyorum." deyince...

Adam, sebeb-i ziyaretini arz ediyor:

"Bu kantinlere malı hep biz veririz. Senden önceki 'arkadaş' sağolsun çok iyiydi. Senin de 'temiz' bir arkadaş olduğun belli. Biz giden arkadaşla şöyle çalışırdık..."

Adam, gayet rahat, bir önceki "komutan" ile nasıl çalıştıklarını anlatıyor...

Çalışma usulü, "kazandır, kazan!"

Bin liralık mal, 50 liralık istifade (!) gibi.

Satış üzerinden, komutana pay!..

Genç Komutan dik dik bakarken...

Adam gözleri duvarlarda, hâlâ devam:

"Bu dönem de böyle çalışırız. Yine eskisi gibi yüzde (....)"

Genç Komutan'ın sabrı buraya kadar!..

İki eliyle yakasından çekip...

"Seni namussuz herif, bu ne cüret ulan!" dedikten sonra... Bir girişiyor herife... Yer misin yemez misin, yer misin yemez misin!...

Astsubay araya girmeye çalışıyor lakin genç Komutan'ı zapt edebilmek ne mümkün!..

Herifi top gibi dışarı atıyor genç komutan!..

Üst baş, surat, yakadaki mendil, her hattıyla dağılmış haldeki herif.. Biraz kendisine gelince....

"Göreceksin, en yukarılara şikayet edeceğim seni! Askerliğin bitmeyecek!.. Diskoya attıracağım!" filan...

Bir yandan kaçıyor, diğer yandan bağırıyor...

Astsubay tedirgin...

"Komutanım; çok aşırı tepki gösterdiniz herife. Şimdi gider, elinden geleni ardına koymaz. Keşke bu kadar fevri davranmasaydınız!"
Genç komutan; "Bu olmadı işte!" diyor astsubayın gözlerinin içine bakarak:

"Peygamber Ocağı bellediğimiz ordumuzda böyle bir davranışa göz yuman haindir!.. Böyle bir teklifte bulunulduğunda sessiz kalan, şerefsizlerin haddini bildirmeyen şerefsizdir!.. Herkes millet hakkını muhafazada itina göstermelidir ama emaneti üzerine alanlar milyon kat hassas olmalıdır. Ben böyle gördüm ailemden, hocalarımdan!.. Böyle gördüm 'Okul'umdan!"

Olayın bir sonraki aşaması şöyledir...

Ertesi gün...

Astsubay, Genç Komutan'a "Paşa"nın kendisini derhal makamına beklediğini söyler.

Tedirgin bir hali vardır adamın. Genç Komutan'ın aklına haliyle "dünkü" olay ve herifin uzaktan yağdırdığı tehditler gelir...

Koca Tümen Komutanı'nın o rütbedeki bir Asker'i makamına çağırtması sıradan bir durum değildir. Astsubayın bakışlarındaki endişe de artarak devam etmektedir...

Genç komutan pek rahat...

Der ki; "Görelim Mevlam Neyler, Neylerse Güzel Eyler!."

Tümen Komutanı sert ses tonuyla...

"Dün" der, "Filanca falancayı çok fena dövmüşsün. Şikayet geldi. Savunman?!" der.

Genç Komutan gayet rahat: "Savunmayı ben yapmayacağım, üzerimdeki şerefli üniforma yapacaktır komutanım!.."

Tümgeneral "Rahat" der.

Ve askere seslenir: "Rizeli var burada!.. Oğlum bize iki demli çay getir!.."

O KOMUTAN...

O KOMUTAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN!..

O ADAM, RECEP TAYYİP ERDOĞAN!..

Kaynak

Haber 7 31.12.2013

**Cihannur** · 01-01-2014, 09:45

**breakdance** · 01-02-2014, 00:01

başbakanımızada bu yakışır

**Isikveren** · 01-02-2014, 04:05

Ben ve ailem her zaman basbakanimizin yanindayiz

**h4bib** · 01-02-2014, 17:02

Kendisine yakışanı yapmış ve ona olan desteğimizi ne kadar hak ettiğini bizlere göstermiş.

**dershane** · 01-12-2014, 02:58

taksim'den aşağı kasımpaşa. başbakanımız burada kendine yakışanı yapmıştır.

**ismailakparti** · 01-12-2014, 03:55

Okudum ama ben tam anlamadım başbakanımız askerliğini komutan olarakmı yapmış?

Öyleyse nasıl o şekilde yapabilmiş? Değilse hikayedeki astsubay başbakanımızsa hikayede komutan döğdü tepede başbakan döğdü diyor.

**enbuyukakparti** · 01-12-2014, 04:53

bana biraz atmasyon bi hikaye gibi geldi

**abc1980** · 01-12-2014, 17:24

Alıntı:

ismailakparti Nickli Üyeden Alıntı

Okudum ama ben tam anlamadım başbakanımız askerliğini komutan olarakmı yapmış?

Öyleyse nasıl o şekilde yapabilmiş? Değilse hikayedeki astsubay başbakanımızsa hikayede komutan döğdü tepede başbakan döğdü diyor.

Komutan derken, ast teğmen demek istemiş.

01-01-2014, 09:42	#1
Kullanıcı Adı Cihannur	Erdoğan, Askerdeyken Kendisine Rüşvet Teklif Eden İş Adamını Tekme Tokat Dövdü Erdoğan o teklife işte böyle cevap verdi! Askerde kantin sorumlusu olarak görev yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı olay çok konuşulacak. Kendisine 'pay' teklif eden kişiyi tekme tokat döven Erdoğan'a Tümen Komutanı da jest yapmış. Yeni Akit Gazetesi yazarı Serdar Arseven, Başbakan Erdoğan'ın bir iş adamını kendisine rüşvet teklif etmesinden dolayı tekme tokat dövdüğünü yazdı. Başbakan Erdoğan'ın vatani görevini yaptığı yıllarda başına ilginç bir olay gelir. Kantin sorumlusu olan Erdoğan'a 'pay' teklif eden iş adamı, baltayı taşa vurur ve beklemediği bir cevapla karşılaşır. Erdoğan, kendisine rüşvet teklif eden o adamı tekme tokat döver. Şikâyet edilen Erdoğan'ı tümgeneral odasına çağırır ve savunmasını ister. Tümgeneral, Erdoğan'ın "Savunmayı ben yapmayacağım, üzerimdeki şerefli üniforma yapacaktır komutanım" cevabından sonra jest yapar. Tümgeneral, askere seslenir: "Rizeli var burada!.. Oğlum bize iki demli çay getir!.." İşte yazar Serdar Arseven'in yazdığı o yazı ve yaşananlar... İstanbul Kâğıthane'deki Hasdal Kışlası, 3. Kolordu, 6. Piyade Tümeni, 77. Piyade Alayı, Karargâh Servis Bölüğü'nde sıradan günlerden biri... Kantinlerin "yeni" sorumlusu Genç Komutan'a ziyaretçisinin geldiği haber veriliyor. Genç komutan, sohbet etmekte olduğu astsubaya, "Filanca ziyarete gelmiş, ben tanımıyorum, siz tanıyor musunuz?" diye soruyor. -Yok, ben de tanımıyorum. Genç Komutan hattaki askere "Vakti varsa kantinde yirmi, yirmi beş dakika beklesin!" diyor: "O tarafa geleceğim." Yirmi dakika kadar sonra Genç Komutan, astsubay ile birlikte nizamiye kantininde. Kendisini bekleyen etli butlu bir adam; şık giyinmeye gayret etmiş, ceketinde mendili bile var. Genç Komutan; "Hoş geldiniz, sizinle daha önce tanışmamıştık." Karşısında gayet rahat bir adam, biraz da tepeden bakar edâlarda: "Kantinlerin sorumluluğuna getirilmişsin komutan. Hayırlı olsun!" diyor. "Hayırlı olsun" dileğinin "kantin sorumluluğu" ile beraber zikredilmesi Genç Komutan'ın dikkatini çekiyor. Görüşmeyi kısa kesmek için, "İş güç var, sizi dinliyorum." deyince... Adam, sebeb-i ziyaretini arz ediyor: "Bu kantinlere malı hep biz veririz. Senden önceki 'arkadaş' sağolsun çok iyiydi. Senin de 'temiz' bir arkadaş olduğun belli. Biz giden arkadaşla şöyle çalışırdık..." Adam, gayet rahat, bir önceki "komutan" ile nasıl çalıştıklarını anlatıyor... Çalışma usulü, "kazandır, kazan!" Bin liralık mal, 50 liralık istifade (!) gibi. Satış üzerinden, komutana pay!.. Genç Komutan dik dik bakarken... Adam gözleri duvarlarda, hâlâ devam: "Bu dönem de böyle çalışırız. Yine eskisi gibi yüzde (....)" Genç Komutan'ın sabrı buraya kadar!.. İki eliyle yakasından çekip... "Seni namussuz herif, bu ne cüret ulan!" dedikten sonra... Bir girişiyor herife... Yer misin yemez misin, yer misin yemez misin!... Astsubay araya girmeye çalışıyor lakin genç Komutan'ı zapt edebilmek ne mümkün!.. Herifi top gibi dışarı atıyor genç komutan!.. Üst baş, surat, yakadaki mendil, her hattıyla dağılmış haldeki herif.. Biraz kendisine gelince.... "Göreceksin, en yukarılara şikayet edeceğim seni! Askerliğin bitmeyecek!.. Diskoya attıracağım!" filan... Bir yandan kaçıyor, diğer yandan bağırıyor... Astsubay tedirgin... "Komutanım; çok aşırı tepki gösterdiniz herife. Şimdi gider, elinden geleni ardına koymaz. Keşke bu kadar fevri davranmasaydınız!" Genç komutan; "Bu olmadı işte!" diyor astsubayın gözlerinin içine bakarak: "Peygamber Ocağı bellediğimiz ordumuzda böyle bir davranışa göz yuman haindir!.. Böyle bir teklifte bulunulduğunda sessiz kalan, şerefsizlerin haddini bildirmeyen şerefsizdir!.. Herkes millet hakkını muhafazada itina göstermelidir ama emaneti üzerine alanlar milyon kat hassas olmalıdır. Ben böyle gördüm ailemden, hocalarımdan!.. Böyle gördüm 'Okul'umdan!" Olayın bir sonraki aşaması şöyledir... Ertesi gün... Astsubay, Genç Komutan'a "Paşa"nın kendisini derhal makamına beklediğini söyler. Tedirgin bir hali vardır adamın. Genç Komutan'ın aklına haliyle "dünkü" olay ve herifin uzaktan yağdırdığı tehditler gelir... Koca Tümen Komutanı'nın o rütbedeki bir Asker'i makamına çağırtması sıradan bir durum değildir. Astsubayın bakışlarındaki endişe de artarak devam etmektedir... Genç komutan pek rahat... Der ki; "Görelim Mevlam Neyler, Neylerse Güzel Eyler!." Tümen Komutanı sert ses tonuyla... "Dün" der, "Filanca falancayı çok fena dövmüşsün. Şikayet geldi. Savunman?!" der. Genç Komutan gayet rahat: "Savunmayı ben yapmayacağım, üzerimdeki şerefli üniforma yapacaktır komutanım!.." Tümgeneral "Rahat" der. Ve askere seslenir: "Rizeli var burada!.. Oğlum bize iki demli çay getir!.." O KOMUTAN... O KOMUTAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN!.. O ADAM, RECEP TAYYİP ERDOĞAN!.. Kaynak Haber 7 31.12.2013

01-02-2014, 00:01	#3
Kullanıcı Adı breakdance	başbakanımızada bu yakışır

01-02-2014, 04:05	#4
Kullanıcı Adı Isikveren	Ben ve ailem her zaman basbakanimizin yanindayiz

01-02-2014, 17:02	#5
Kullanıcı Adı h4bib	Kendisine yakışanı yapmış ve ona olan desteğimizi ne kadar hak ettiğini bizlere göstermiş.

01-12-2014, 02:58	#6
Kullanıcı Adı dershane	taksim'den aşağı kasımpaşa. başbakanımız burada kendine yakışanı yapmıştır.

01-12-2014, 03:55	#7
Kullanıcı Adı ismailakparti	Okudum ama ben tam anlamadım başbakanımız askerliğini komutan olarakmı yapmış? Öyleyse nasıl o şekilde yapabilmiş? Değilse hikayedeki astsubay başbakanımızsa hikayede komutan döğdü tepede başbakan döğdü diyor.

01-12-2014, 04:53	#8
Kullanıcı Adı enbuyukakparti	bana biraz atmasyon bi hikaye gibi geldi

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)