12-28-2013, 23:51 | #11 | |
Alıntı:
|
||
12-29-2013, 09:30 | #12 | |
Alıntı:
AK Parti, iktidara hangi şartlar altında geldi? 2001 yılında Cumhuriyet Tarihi'nin en büyük ekonomik krizi yaşandı. O kriz öyle ağırdı ki, proteso eylemlerine katılmakta imtina edene esnaf bile, Anasol-M Hükümeti'ne karşı eylemler düzenledi. Anasol-M Hükümeti, AK Parti'ye ağır hasar almış bir ekonomi devretti. AK Parti'ye ne kadar bozuk bir ekonomi devredildiğini, 2002 Genel Seçiminde CHP Milletvekili seçilen Yaşar Nuri Öztürk, partisinin yani ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine şunları söylediğini şöyle anlatıyor: "Dedi ki: 'Bu netameli devrede acele etmeyelim. Allah bizi korudu, iktidar yapmadı. Bunlar yansın, biz biraz keyif yapalım.' Aynen böyle dedi." İşte böyle netameli ve ülkenin ağır ekonomik şartlarında ikidar oldu AK Parti. O dönemdeki durumun vahametini bir de Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'ten dinleyelim. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılında yapmış olduğu bir konuşmada şunları söylüyor: "2002'de Türkiye'de toplanan vergilerin, maalesef % 86'sı faize gidiyordu. Geriye kalan % 14'le ne yapabilirsiniz? Nitekim bir şey yapılamıyordu. Sayın Başbakanım sizlerin hakikaten mali disipline verdiğiniz önem, popülizme geçit verememeniz sayesinde bugün çok şükür artık Türkiye'de toplanan vergi gelirlerinin sadece 16-17 lirası faize gidiyor; geriye kalan 84 lirası ülkemize, milletimize hizmet olarak dönüyor. Tabii ki vergi denetiminin bunda rolü önemli." 2002 yılında vergi gelirlerinin % 86'sı faize giden Türkiye'den, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarı sonunda 2012 yılında vergi gelirlerinin % 16 - % 17'si faize giden bir Türkiye'ye ulaştık Allah'a şükürler olsun. Basitleştirerek şöyle anlatayım: 2002 yılında 100 TL gelirimizin 86 TL'sini faize verirken, 2012 yılında 100 TL gelirimizin sadece 16 ya da 17 TL'sini faize verir duruma ulaştık. Şimdi de sözü, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'a bırakayım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013 yılında yapmış olduğu bir açıklamada şunları söylüyor: ''Net kamu borcunda artıya geçtik. Tarihimizde ilk defa 2012 yılında kamunun net borcu sıfırlandığı gibi artık net varlığı var ve 2012 sonu itibariyle net varlığımız 26 milyar dolar." Gördüğünüz gibi AK Parti iktidarının muhteşem başarısı, Cumhuriyet Tarihimizde daha önce görülmemiş bir başarı. Bakın, yine Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in, bu sefer 2013 yılında söylemiş olduğu şu sözlere kulak verelim: "Biz, dünyadan 44 milyar lira alacaklıyız devlet olarak; yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi dünyadan alacaklı. Böyle bir dönem var mı? Yok. En son ne zaman böyle bir şey olmuş? Böyle bir şey olmamış ki! Türkiye'nin devletinin net dış borcu eksi 44,44 milyar lira." Bunların yanı sıra 11 yıllık AK Parti iktidarında; 2 kat artan bir Türkiye ekonomisi var, neredeyse 3 kat artan bölünmüş yolllar (duble yol) var, yapılmış olan yüz binlerce konut var, yapılmış olan yüz binlerce derslik var, Tarihimiz boyunca kurulmuş olan üniversite toplamından daha fazla kurulmuş sayıda kurulmuş üniversite var, IMF'ye olan 23.5 Milyar dolarlık borcun bitirilmesi var, Merkez Bankası Rezervlerinin 4 kat kadar artırılması var, daha bunlar gibi nice nice başarılar ve nice nice hizmetler var. AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden diğer bazıları hakkında bilgi almak isterseniz, AK Parti Forum'da Ekonomi bölümüne tıklayabilir ve daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Bir de şu var ki, söylemeden geçemeyeceğim. AK Parti, yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini; 2003 Irak Savaşı'nın olumsuz koşullarına, 1929 Dünya Ekonomik Krizi'nden sonra Dünya'nın görmüş olduğu en büyük ekonomik kriz olan 2008 Dünya Ekonomik Krizi'nin olumsuz koşulllarına, 2011 yılında başlamış ve hâlen devam eden Suriye İç Savaşı'nın olumsuz koşullarına rağmen gerçekleştirmiştir. Ayrıca, Suriye İç Savaşı sebebiyle ülkemizde yüz binlerce Suriyeli mülteciyi misafir ettiğimizi ve onların hayatlarını sürdürebilmelerine yardım için milyarlarca dolara varan harcamalarda bulunduğumuzu da hatırlatmak isterim. Haa, şunu da hatırlatayım: Türkiye, AK Parti iktidarında ekonomik olarak böyle çok başarılı bir duruma gelmişken, komşumuz Yunanistan, Avrupa Birliği'nden on milyarlarca dolar yardım aldığı halde ekonomik olarak battı. İspanya, Portekiz, İtalya gibi kimi Avrupa ülkeleri de ağır ekonomik sıkıntılar yaşadılar ve hâlen o ekonomik sıkıntılarını aşmış değiller. Lafın tamamı aptala söylenir diye bir sözümüz var. Mevzuyu açıklığa ve netliğe kavuşturmak için yazdıklarım yeterli olacaktır sanırım. Yukarıda yazmış olduklarımın hepsini bir bütün hâlinde değerlendirdiğinizde ve AK Parti'nin 11 yıllık iktidarındaki olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini genel olarak iyice öğrenip kavradığınızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sembol Lideri ve AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Yetim hakkı yemedik, yedirtmeyiz." sözüyle doğruyu söylediğini ve o sözünde haklı olduğunu, sizin ise Başbakanımız Erdoğan'ın yalan söylediğini söylemenizle ona iftira attığınızı ve bu sözünüzde haksız olduğunuzu kesin olarak anlayacaksınızdır inşaallah. Konu Cihannur tarafından (12-29-2013 Saat 10:12 ) değiştirilmiştir.. |
||
01-06-2014, 22:02 | #13 |
|
|
01-06-2014, 22:12 | #14 |
Devletin okullarının bize yetmeyeceğini belirtmek için, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, başörtüsü yasağı ve katsayı zulmü sebebiyle çocuklarını yurt dışında okutmak zorunda kaldığını misal göstermeye gerek yoktur.
Evet, devletin okulları bize yetmez. Bunun böyle olduğunun nedenlerinden sadece biri şudur ki, bugün iyilerin elinde olan devlet, yarın kötülerin eline geçebilir ve o dönemde devletin okullarında bozuk bir zihniyetin bozuk fikirleri öğrencilere zorla enjekte edilebilir. Konu Cihannur tarafından (01-06-2014 Saat 22:14 ) değiştirilmiştir.. |
|
01-06-2014, 22:12 | #15 |
Devletin okulları nereye yetiyor yahu. Sanki bütün üniversiteler ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi gibi kaliteli eğitim verebiliyor. Ben de devlet üniversitesinden mezun oldum ve şu an Avrupa'da iyi bir üniversitede çok şükür iyi bir eğitim almaktayım. KYK'dan aldığım kredi ile geçiniyorum kimse kalkıp da vay baba parası demesin mezun olunca 40 milyara yakın borcum olacak
Bu şansı tanıyan KYK'ya da sonsuz minnettarım tabii ki.. Başbakan maalesef inat yüzünden böyle anlamsız ifadeler kullanıyor, devlet okulları yeterli seviyede olsa aten dershane kavramı açığa çıkmazdı.. İyi bir anadolu lisesi bitirmiş olmama rağmen şimdi düşünüyorum da dershane olmadan yine kimse o sınav sisteminde birşey yapamazdı.. Önce şu istikrar sağlayamadıkları eğitim sistemini düzeltsinler sonra devlet okullarının yeterliliği tartışılır. Öte yandan tekrar söyliyeyim, çok iki yüzlüsünüz sayın fg taraftarları XD |
|
01-06-2014, 22:20 | #16 | |
Alıntı:
Yoksa diğer sözlerinde haklısın. Konu Cihannur tarafından (01-06-2014 Saat 23:22 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Hakaret. |
||
01-06-2014, 22:24 | #17 |
O kadar içselleştirmişsiniz ki.. Gören de sadece hizmet hareketinin eğitim kurumlarını kapatılıyor sanacak. Emin olun benim de oğlum kızım olsa karşı çıkarım çünkü alacakları eğitim eksik kalır derdim, ama cemaatin dikkate aldığı tek değişken başarılı öğrencilerin mağdur olacak olması değil malumdur ki
Konu Cihannur tarafından (01-06-2014 Saat 23:23 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Alıntının düzeltilmesi. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|