AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 07-16-2015, 11:39   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart Erdoğan, Davutoğlu Ve Bizim Medya Mahallesinin Çocukları!
Erdoğan, Davutoğlu Ve Bizim Medya Mahallesinin Çocukları!

Ak Parti’nin yeni bir Genel Başkanla yola devam etme tecrübesi en başta da çok kolay başlamadı. Ülkenin siyaset tarihinde örneğine az rastlanır bir yumuşak geçişin ardından bu kez de örneğine rastlanılmamış bir kurumsallaşma hamlesi ile üç dönem kuralının işlemesine sıra gelmişti. Yeni Genel Başkan Davutoğlu, yenilenmiş ve kendi imzasını taşıyan milletvekili aday listeleri ile partiyi seçime götürüyordu. Seçim kampanyası da öncekilerden daha farklı bir dil ve stratejiyle şekillenmişti.

Dışarıdan oldukça rahat geçtiği düşünülen süreç aslında gerilimleri, itirazları, görüş ayrılıklarını ve kırgınlıkları da biriktirmekteydi. Siyaset söz konusu olduğunda bunlar da sürecin doğal bir parçasıydı.

Kırılma noktası seçim gecesi oldu. Kim ne dersin, Ak Parti oylarında bir düşüş hissedilse de tek parti iktidarının yitirilmesine oldukça uzak bir ihtimal olarak bakılıyordu. Seçim gecesi o uzak ihtimal gerçek oldu.

İşte o andan itibaren, bahsettiğim gerilimler zaman zaman gün yüzüne çıkmaya başladı. Ülke ve Ak Parti açısından, bundan sonra daha güçlü bir siyasi irade ve daha güvenli bir siyasi yolculuk için tartışmalara, müzakerelere ve hatta kontrollü ve yapıcı gerilimlere ihtiyaç vardı. Hala da var.

Ama tek parti iktidarı dönemine, Lider’in idaresi altında işleyen bir parti mekanizmasına ve o dönemin kafa konforuna fazlaca kaptırıldığı anlaşıldı. Yapıcı eleştiri, vizyon ve öneri için hala gidilecek mesafemiz olduğu ortaya çıktı.

Son günlerde bizim medya mahallesinde zaman zaman artan tansiyona şahit oluyoruz. Önce ima yollu eleştiriler, seçimdeki oy kaybı için hedef göstermeler ve önerilerle başlayan yazılar ve beyanatlar zaman zaman Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında gerilimi ima eden açıklamalara dönüşüverdi. Sonrasında Davutoğlu’na yönelik bazı itiraz ve eleştirilere klasik ‘fitne çıkarma’ suçlamalarıyla itirazlar gelmeye başladı. Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı’nın seçim sürecinde izlediği yöntemin partiye oy kaybettirdiğini iddia edenlere karşı ‘Erdoğan’ı yalnızlaştırma’ eleştirilerini gördük. Ardından ‘Erdoğan’ı kim yalnızlaştırıyor?’ tartışması alevlendi. Gide gide yazıların sansürlenmesine kadar vardık.

Demiştim ya, bu yeni duruma da ona uygun söylemlere de çok alışık olunmadığı için, tartışmalar “Benim babam senin babanı döver” seviyesinde, mahalle çocuklarının kavgalarına dönüşüverdi. Tabi o aşamada tarafları sakinleştirmeye çalışan ve “Yapmayın, siz kardeşsiniz” diyenler de çıktı.

Özetle, tablo çok iç açıcı değil. Ülke yakın coğrafya ve sınır komşularında aleni operasyonlarla çevrelenirken, dışarıda ekonomik şartlar tehdit oluştururken, içeride yeni bir kalkınma hamlesi ihtiyacı apaçık önümüzde dururken Ak Parti’nin yeni bir heyecanla, toplum desteğini de güçlü şekilde arkasına alarak ilerlemesi çok önemli. Bunun başarılabilmesi için de sağlam ve ilkeli duruşa, stratejik adımlara ve yüksek enerjiye ihtiyaç var.

Erdoğan- Davutoğlu eksenli tartışmaları da bu perspektifle okuyup değerlendirmek gerekir. Bu konuda daha önce birkaç yazımı sizlerle paylaşmıştım. Ama giderek komik bir hal alan tartışmalar karşısında birkaç kelam etmek istedim. Tespit ve önerilerim :

1. Ak Parti hareketinin doğal lideri olan Tayyip Erdoğan, bugün de yarın da hem Ak Parti hem ülke için esas oyun kurucudur. Ulusal ve uluslararası dengeler açısından onun durduğu yer ve aldığı tavır önemlidir.

2. Ak Parti’nin iradesini ortaya koymadığı her senaryo, ülke için kayıp yılların başlangıcı anlamına gelir. Bu nedenle Ak Parti tekrar güçlenmenin ve seçmen desteğini artırmanın yollarını aramak ve bulmakla mükelleftir.

3. Lider’den sonra partiyi yönetmek çok zordur ve o makama kim gelirse gelsin zorlu bir süreçten geçmesi olasıdır. Üstelik görev devir-tesliminden sonra bir yıldan az bir zamanda genel seçime gidilmiş olması da bu süreci zorlaştırmıştır.

4. Ak Parti’nin seçim performansını inceleyen tüm analizler bu şartları ve zorlukları da dikkate almalıdır. Davutoğlu’na yönelik eleştiriler bu şartlar çerçevesinde ve insafla yapılmalıdır.

5. Daha önce de yazmıştım, ister koalisyon ister tekrar seçim olsun, her iki halde de Ak Parti Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığında önemli süreçlerden geçecektir. Bu durumda, Davutoğlu’nun yıpranmaması ve eleştirilerin yapıcı olması önemlidir.

6. Tayyip Erdoğan’ın kimsenin korumasına ve savunmasına ihtiyacı yok. Bu minvalde bazı yazı ve analizlerin de partiye ve davaya zarar verir tarz ve tonda yazıldıkları belli. Bizim medya mahallesinde kraldan çok kralcı tipler kendilerine bir alan buluyorlarsa da bunun sebebi Tayyip Erdoğan’ın şimdilik gelişmeleri takiple yetiniyor olmasından. Bu tiplerin iplerinin çekilmesi çok kolay; hızla ve her an gerçekleşebilir.

7. Eleştirilerin yapıcı olmasının öneminden bahsettim. Ama önemli bir husus, eleştirilenlerin de aynı yapıcılıkla ve adım atma niyetiyle bu eleştirilere kulak vermeleri gereğidir.

8. Davutoğlu’na yönelik artan eleştirilerin temelinde aslında iki unsur var : Güven erozyonu ve eleştiriye kapalılık algısı.

9. Güven erozyonu, Davutoğlu’nun Genel Başkanlık misyonuyla uyumlu hareket etmemeye başlamasıyla ortaya çıktı. “Lider’den sonra Yeni Lider”, ikinci yarı ve yeni parti söylemleri takip edenleri şaşırttı. Ak Parti’de kurumsallaşma adına önemli bir dönemeçte yönetim sorumluluğunu üstlenen Genel Başkanın partide devamlılık ilkesini gözetmesi ve ülkeyi her açıdan (ekonomik, siyasi, hukuki vs) bir üst lige taşıyacak yeni bir hamleye öncülük etmesi beklenmekteydi. Bunu yaparken de Lider’in ve partinin tecrübesinden istifade ederek ve ortak akılla yapması gerekiyordu. Olabildiğince kucaklayıcı ve kapsayıcı, partiye ve halka heyecan verici bir yaklaşımla yola çıkılmalıydı. En önemlisi, Lider ile uyum içerisinde yeni bir döneme yelken açılmalıydı.

10. Davutoğlu bunları yapmadı. İlk günlerden itibaren Yeni Lider algısı üzerine çalışıldı. Sanki yeni bir parti iktidara gelmiş gibi her gün “müjdeli haberler ve müjde paketleri” ilan edilmeye başlandı. Yılsonuna kadar Cumhurbaşkanı sessiz kalmayı ve Başbakan’a manevra alanı açmayı tercih etti. Ancak Davutoğlu’nun giderek iletişimi azaltması ve koordinasyonun zayıflaması üzerine Cumhurbaşkanı devreye gitme ihtiyacı hissetti.

11. İşte tam da o sırada, Davutoğlu’nun kendine aşırı güveni ve geri bildirimlere/eleştirilere kapalı tavrı net görülmeye başlandı. Şeffaflık paketi, Meclis’te Yüce Divan oylaması, Merkez Bankası tartışmaları, Hakan Fidan’ın adaylığı meselesi gibi kritik birçok konuda Davutoğlu ayrılık ve çift başlılık portresi sergiledi. Yaşananlar halkın gözü önünde yaşandı ve sonuçları ağır oldu.

12. Bu güven erozyonunu şiddetlendiren şey ise Davutoğlu’nun eleştiriye kapalı tavrı oldu. Parti içindeki istişare mekanizmaları çalıştırılıyor zannedilse de Davutoğlu ile saatler süren uzun toplantılardan çıkan hemen herkesin değerlendirmesi aynıydı : “Dinliyor görünse de kendi görüşüne çok güveniyor. Etrafındaki dar kadro da onu yanlış yönlendiriyor. Eleştiriye kapalı.”

13. Birkaç aylık sürece on yıla sığacak iletişim ve strateji hatalarını sığdıran Davutoğlu’nun nihai kayıp aşaması ise milletvekili aday listeleri oldu. Bugün bile Ak Parti’de ve halkta hakim görüş, milletvekili listelerinde yapılan muazzam hataların ciddi oy kaybına yol açtığı yönünde. Yine hakim görüş, Davutoğlu’nun eşi dahil yakın çevresinin telkinleriyle listelerde önemli hatalara imza attığı şeklinde.

14. Sonuç olarak, Davutoğlu’nun kendisine açılan krediyi son derece kötü kullandığı ortada. Cumhurbaşkanımız ile koordinasyonun yitirildiği ve güvenin zedelendiği birçok başka örneğe girmek istemiyorum.

Ama yazıp çizenler ve görüş beyan edenler şunu da unutmamalı : Sürecin hassasiyetleri dikkate alınarak atılacak adımlar ve söylemler elbette olacak. Ancak seçim sonrası gelişmeler Davutoğlu ile ilgili güven erozyonunun tamirinin giderek zorlaştığını ortaya koymaktadır!

O yüzden özellikle “siz kardeşsiniz” tadında yazan/açıklamalar yapan bizim medya mahallesinin çocuklarının yukarılardaki algısının da pek hoş olmadığı kanaatindeyim. Bu yazıları çığırından çıkarıp Ali Babacan güzellemesine kadar işi götürenler “bizim mahallenin saf ve algısı düşük çocukları” olarak şimdiden notlarını aldılar. Bu minvalde, içeriği boş ve bol ego kokan yazılar devam ettiği takdirde bu isimler, geçmişleri ve ilişkileri ne olursa olsun, bir süre sonra “bizim mahallenin operasyon çocuklarına” dönüşüverirler. Bazılarının bu noktaya çok yakın olduklarını belirtip geçeyim.

Peki neler yapılmalı:

1. Koalisyon görüşmeleri süreci Davutoğlu’na tekrar güven kazanma ve desteğini artırma açısından altın fırsatlar sunmakta. Bu sürecin iyi ve koordineli yönetilmesi, geçmiş hataların telafisi açısından önemli. Aksi bir tavır ve eski hataların tekrarı, sadece ülkeye ve partiye değil, Davutoğlu’na da kaybettirir.

2. Tekrar seçim en kuvvetli ihtimal olarak önümüzdedir. Kasım ayında yapılacak bir seçime partinin Davutoğlu liderliğinde gideceği düşünüldüğünde eleştirilerin tarzı, tonu ve mecraları konusunda hassasiyet önem arz etmektedir.

3. Davutoğlu’nun yukarıda değindiğim iki hatasını telafi bakımından atabileceği adımlar hala var. Bu adımlar güzel sonuçlar da oluşturabilir. Bu amaçla öncelikle Cumhurbaşkanımızla uyumun net biçimde ortaya konması ve toplum algısının bu yönde güçlendirilmesi en önemli adım olabilir. Akabinde, özellikle parti içinde istişare mekanizmalarının gerçekten çalıştırılması, Davutoğlu’nun daha katılımcı ve eleştirel bir modeli hayata geçirmesi çok faydalı olacaktır.

4. Tekrar seçim durumunda, milletvekili listelerinin hazırlanmasında yerel teşkilatlar başta olmak üzere yüksek katılımla ve çok iyi çalışılmış bir süreçle kararların alınacağı ortaya konmalıdır. Partide adaylığı tepki çekmiş bazı isimlerin -seçilmiş bile olsalar”- tekrar seçimde aday gösterilmemeleri gerekmektedir.

5. Davutoğlu’nun bu konuda samimiyetini net biçimde ortaya koyması önemlidir. Örneğin bir tekrar seçimde, danışman ekibinden bir kaçı, İbrahim Turhan gibi partide tepki çeken ve kendisini yanlış yönlendirdikleri düşünülen isimleri kesinlikle tekrar aday göstermemelidir.

6. Davutoğlu, yakın çevresinde konumlanmış ve Cumhurbaşkanımızı eleştirmeyi kendine iş edinmiş bazı tipleri de mutlaka çevresinden ve partiden uzaklaştırmalıdır.

7. Davutoğlu gereksiz popülist söylemleri ve yanlış algılanan uzlaşmacı tarzını da değiştirmelidir.

En önemlisi, ortak akılla güçlü bir seçim stratejisi oluşturulmalıdır. Kalkınma ve refahı önceleyen, eski dönemin tüm kalıntılarını yok edip halka nefes aldırmayı taahhüt eden ve gerçekten heyecan veren bir kampanya stratejisi oluşturulmalıdır.

Şahsi kanaatimi daha önceki yazılarımda belirtmiştim: Davutoğlu bu şartlarla ve bu yaklaşımla devam ederse Ak Parti Genel Başkanlığı makamında uzun süre kalıcı olamaz. Ümidim, hataların düzeltilmesi ve bir an önce ülkede istikrarın tekrar tesisi.

Bunu sadece bu ülke için değil, bu ümmet ve insanlık için başarmak durumundayız. Tarihi bir dönemeçte, tarihi bir sorumlulukla şimdi yeniden Yeni Türkiye demenin zamanıdır.

Ömer ADIYAMAN – ANALİZ HATTI - 30 HAZİRAN 2015

http://www.analizhatti.com/erdogan-d...nin-cocuklari/

 

Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi