|
10-06-2009, 18:31 | #1 |
Erdoğan, IMF zirvesinde konuştu
Erdoğan, ''İstanbul sadece kıtalar arasında değil, medeniyetler arasında, kültürler arasında ekonomiler ve ticaret havzaları arasında da bir köprüdür" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezinde IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları çerçevesinde Üst Düzey Katılımlı Güvernörler Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, konukları saygıyla selamladığını belirterek, ''Dünya Bankası ve IMF Guvernörler Kurulu 2009 yıllık toplantısı nedeniyle Türkiye ve İstanbul'a hoş geldiniz diyorum'' şeklinde konuştu. Türkiye ve İstanbul'un 1955'te yıllık toplantılara ev sahipliği yaptığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin 54 yıl aradan sonra tekrar bu organizasyona ev sahipliği yaptığını dile getirerek, ''Siz değerli misafirleri tekrar ağırlamaktan ötürü duyduğum memnuniyeti gerek şahsım gerek milletim adına özellikle ifade etmek istiyorum'' dedi, Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Küresel ekonomi açısından son derece kritik bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde İstanbul Toplantılarının dünyamız için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Şu anda tarihte dünya üzerinde paranın ilk kez kullanıldığı topraklarda bulunuyorsunuz. Aynı şekilde dünyada toprakları iki kıtaya yayılmış yegane şehrin İstanbul olduğunu da bu vesileyle hatırlatmak isterim. Hemen yanı başımızdaki İstanbul Boğazı Asya kıtasıyla Avrupa'yı birbiriyle buluşturuyor. İstanbul sadece kıtalar arasında değil, medeniyetler arasında, kültürler arasında ekonomiler ve ticaret havzaları arasında da bir köprü konumunda bulunuyor. Bu birleştirici şehrin, zor günlerden geçtiğimiz şu dönemde güçlerimizi, birikimlerimizi, tecrübelerimizi de bu anlamda bir araya getirmek suretiyle dünyamız adına, küresel ekonomi adına iz bırakan bir organizasyona sahip olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Bir kez daha Türkiye'ye ve İstanbul'a hoşgeldiniz diyor, burada bulunduğunuz süre içinde eşsiz İstanbul'un tüm güzelliklerini doya doya yaşamanızı temenni ediyorum.'' timetürk
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-06-2009, 18:39 | #2 |
Imf'denen çok borç alan ülkeler
ilk sıradaki ülke İflas bayrağını çekti .İkinci biziz Bakalım ALLAH Kerim... |
|
10-06-2009, 18:52 | #3 |
|
|
10-06-2009, 18:54 | #4 |
İnşALLAH dediğiniz gibidir...
|
|
10-06-2009, 18:54 | #5 |
Brezilya iflas bayrağı felan çekmedi..
Sadece IMF borcunu sıfırlayıp kökten kapı dışarı etti. Türkiye'nin de 1.5 yıldır kapısındalar. Borç ödeme hususu ise ALLAH'a şükür; AK Parti göreve gelmeden önce MHP, DSP, ANAP iktidarında üçü birden 30 milyar dolar IMF`den borç aldılar. Bize 26.5 milyar dolar borçla bıraktılar. Şimdi IMF`ye Türkiye`nin borcu 8 milyar dolara indi. Brezilya dengesi, burada da geçerli ve o rayda gidiyor yani. |
|
10-06-2009, 18:59 | #6 | |
Alıntı:
|
||
10-06-2009, 18:57 | #7 |
Ekonominin rakamlarla iflas itirafı(Reşat Nuri Erol)
Türkiye'nin "orta vadeli ekonomik programı" açıklandı. Geçen gün (29.09.2009) "Hükümetin programı ve yapılması gerekenler" başlıklı yazımda bu konuyu bazı yönleri ile ele almıştım. Bugün programın başka taraflarını irdelemeye ve ülke ekonomisinin ne durumda olduğunu anlamaya devam edelim... Ekonomiden Sorumlu Sn. Bakan Ali Babacan tarafından açıklanan "orta vadeli ekonomi programı" aynı zamanda hükümetin ekonomiye bakış açısını da yansıtması bakımından önemli. Programda hedefler belirlenmiş ve bunlar rakamlarla ifade edilmiş... Sadece rakamlardan ibaret olan bir program ne kadar anlamlıdır? Bugüne kadar, yani yedi yıldan beri böyle nice rakamlı programlar gördük... Halkımız açısından ise sonuç ortada; ülke ekonomisinin durumu ayan beyan meydanda... Bu arada "halkımızın ana sorunları" çare ve çözüm beklemeye devam ediyor... *** Rakamları konuşturacaksak, birkaç rakam da biz verelim: Ekonomik daralmanın yüzde 6'yı geçeğini bizzat yine Sn. Bakan ifade etti! Bütçe açığı zirve yaptı: -Temmuz ayında bütçe açığı yüzde 100 artmış! -Ağustos ayındaki bütçe açığı daha da yükselerek yüzde 125 artmış! Yaz ayları böyle geçtikten sonra, kış aylarında daha neler olacağını göreceğiz... Bütün bu olumsuz gelişmelerin sonucunda; İŞSİZLİK şaha kalkmış; yeri geldiğinde varlığıyla öğünmekten geri kalmadığımız genç nüfusumuz aş-iş-eş derdiyle müptela, ailelerimiz perişan... DIŞ BORÇLAR faizleriyle birlikte yuvarlanan kar topu misali giderek büyümeye ve dolayısıyla sadece hükümetlerin değil, ülkemizin bekasını tehdit etmeye devam ediyor... Bütçe açığı dedik. Cumhuriyet tarihinde böyle bir bütçe açığı yok. Rakamlara ve gidişata bakılırsa, açık yıl sonunda korkutucu seviyelere ulaşacak ve 50 milyar doları geçecek gibi görünüyor... 2009 yılını ilk sekiz ayında ortaya çıkan ve 31.3 milyar dolar olan açık, yüzde 780 gibi çok yüksek bir artış miktarını ortaya koyuyor... Halbuki geçen yıl, bu yılın bütçesi yapılırken açık sadece 10 milyar dolar olarak hesaplanıyordu... Ne oldu da evdeki hesap, yani hükümetteki planlama, çarşıya uymadı?.. Hani geçen yıla kadar ekonomi iyiye gidiyordu; nerede o iyi ekonomi? Sonunda ne oldu; sadece ve sadece faizciler yani faizli bankalar kazandı! 2009 yılında ekonomi daha da kötüye gidiyor... Böyle giderse 2010 yılı daha kötü olur, daha da kötüye gider... Ama bütün bunlar olurken fahiş faizciler hep daha fazla, daha çok, daha fahiş kazanmaya devam ediyor!.. Birileri (yani faizli bankalar) kazanırken, başka birileri (yani halkımız) hep kaybediyor, kaybediyor, kaybediyor... *** Hükümetin açıkladığı ve 2010-2012 yıllarını kapsayan "orta vadeli ekonomik program", neresinden bakılırsa bakılsın, ayakları yere basmayan, denk bütçe olma özelliğinden fersah fersah uzaklarda ve Türkiye'nin içine düşürüldüğü acınası durumu rakamlarla itiraf edip iflas edildiğinin adeta resmî belgesi. Tek kelimeyle fiyasko! Bir tarafta devletin borçları, diğer tarafta giderek artan özel sektörün borçları... İç pazar ithal mallara teslim, ihracat ise felaket derecede ithal girdilere bağımlı... Bütçe açığı yıl sonuna kadar değil 50 milyar doları, 60 milyar doları bile geçecek!.. Çalışan nüfusumuzun, genç nüfusumuzun neredeyse yarısı işsiz, işsiz, işsiz... İthalatımız azalırken ihracatımız durmadan azalacak, azalacak, azalacak... Devletin ve özel sektörün borçları ise daha da artacak, artacak, artacak... Böyle bir ülke ekonomisi ve böylesi programlarla daha nereye kadar?!. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|