02-28-2012, 15:54 | #1 |
Erdoğan Kılıçdaroğlu'nu yerin dibine soktu -Video-
AK Parti gurubunda konuşan Başbakan Erdoğan gündeme ilişkin çarpıcı açaklamalarda bulundu.
Geçmiş olsun mesajları gönderen herkese teşekkür ediyorum.. DİK DURDUK DİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ Ankara Esenboğa Havalimanı'nda beni karşılayan binlerce kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Orada gençler bana 'Dik dur eğilme bu gençlik seninle' diye bağırdı.. Kimsenin şüphesi olmasın. Bu kalp Allah sıhat verdikçe bu kalp aziz milletim için çarpmaya devam edecektir. Bugüne kadar hep dik durduk eğilmedik. Bugüne kadar rüku ve secde dışında eğilmedik. Bundan sonra da eğilmeyeceğiz. Milletin muhabbetinden daha büyük rütbe yoktur. FİTNE FESADI ELİMİZİN TERSİYLE İTTİĞİMİZ SÜRECE.. Biliniz ki biz birlik ve bütünlük içinde olduğumuz süre içinde her türlü fitne fesadı elimizin tersiyle ittiğimiz sürece bu kutlu yürüyüşümüzü kimse bozamaz. Ak Parti hükümeti Türkiye'deki 74 milyonun hükümetidir. Pazar günü kederli bir yıl dönümünü idrak ettik. HOCALI KATLİAMI VE TAKSİM'DEKİ PANKART Hocalı'da toplam 613 masum insan Ermeni saldırganlar tarafından hunharca katledildi. Hocalı'da katledilen kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Pazar günü İstanbul başta olmak üzere bir çok şehrimizde katliam anıldı. İstanbul'daki mitingte marjinal bir kaç pankartın açılması bizim dayanışmamızı gölgelemeye yetmez. Her vatandaşımıza eşit mesafedeyiz. Her vatandaşının hukukunu güvence altına almış durumdayız. Bu ülkenin her bir vatandaşı birinci sınıf vatnadaştır. Şunu herkes bilsin ki Hocalı katliamını unutmayacağız unutturmayacağız. ERBAKAN'IN VEFATINI ANDI Adana'da baraj inşaatında işçilerimiz sele kapıldı. Kaza adli ve idari olarak soruşturuluyor. En kısa zamanda hadise aydınlanmış olacak. Hayatını kaybedenlere allahtan rahmet diliyorum. 27 Şubat'ta vefat eden merhum Başbakan'ımızı rahmetle anıyor ve mekanı cennet olsun diyoruz. Türkiye'nin yakın tarihinde maalesef hatırlamak istemediğimiz bazı karanlık tarihler var. 27 Mayız, 12 Mart, 12 Eylül.. Bugün de bir demokrasi faciasının yıl dönümündeyiz. Evet 28 Şubat demokrasi tarihimize kara leke hafızalara kazınmıştır.. 28 Şubat müdahalesi, 12 Mart'ın 12 Eylül'ün devamı niteliğindedir. Aynı ideolojinin eseridir. 28 Şubat'ta farklı yöntemler izlenmiştir. Ama öncekilerde olduğu gibi bizzat millet hedef alınmıştır. 28 Şubat'ın arkasında çok büyük bir enkaz bıraktığını hatırlatmak isterim. Demokrasi ve ekonomi bu müdahaleden ağır bir yara aldı. Türkiye fakirleşmiş yokluğa ve umutsuzluğa mahkum olmuştur. Yüzlerce insan görüşlerinden ve görünüşlerinden ötürü mağdur edilmiştir. Cadı avı başlamış sürgünler ve fişlemeler gerçekleşmiş, TV ekranlarından inançlı kesimlerin hissiyatı ağır bir saldırıya maruz bırakılmıştır. Belediyelerin hizmet üretmesinin önüne geçilmiştir. 28 Şubat ilk okullarından üniversiteye, kuran kurslarından camilere kadar milletin hissiyatıyla uyuşmayan düzenlemeler yapılmıştır. Nice kız öğrenci kıyafetinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır. HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ... Hastayım.. İki tane kız yanıma geldi. Nedir rahatsızlığınız diye sordu. Nolucak başkanım kafayı üşüttük dediler. Niye dedim; eğitim öğretim hakkımız elimizden alındı dediler. O sadece iki taneydi. O sayılar yüzlerce binlerce kızımız için geçerliydi. Bunların ahı bunların vahı yerde kalır mı? Elhamdulillah iş şimdi yoluna girdi. 27 Mayıs 12 Eylül bu millete ağır faturalar ödetti. Aynı şekilde 28 Şubat da bu ülkenin kalkınmasına ağır bir darbe vurmuştur. Biz bugün 28 Şubat'ın mağdurları olarak buradayız ve ayaktayız. Sizler 28 Şubat'ın mağdurları olarak ayaktasınız ve buradasınız. TBMM 28 Şubat'ın bir mağduru olarak burada. 28 Şubat'ta hakkı yenen nice kardeşimiz artık haklarına kavuştu. İkna odalarında işkenceye maruz bırakılan kız kardeşlerimize geç de olsa hakkı iade ediliyor. Bugün 28 Şubat gerçekleştirenler isimleri bugün toplumun önüne çıkamıyorllar. Kendi şahsi çıkarları için hareket edenleri tarih ve toplum asla affetmeyecektir. Tarih taşeron STK ve medyayı da asla affetmeyecketir. 12 Eylül'ün mimaları yokluğa mahkum edilmişti. Bin yıl sürecek diyenlerin 28 Şubat'ı 10 yıl sürmemiş ve tarihin karanlık sayfalarına atmıştır. Türkiye 12 Eylül halk oylamasıyla 12 Eylülcülerden de hesap sormuştur. Bu millet 28 Şubat'la da yüzleşiyor ve yüzleşmeye devam edecektir. Merhum üstad Necip FAzıl'a ait ifadeler üzerinden günlerdir birileri fırtınalar koparmak istiyor: Ne diyor üstad, Dilinin, Dinin, Irzının, Evinin, Kinin davacısı bir gençlik diyor.. Tabii bu sözün sahibinin Necip Fazıl olduğunu bilemeyen cahiller hemen yoruma başlıyorlar. Bazı Cumhuriyet Halk Partililer nasıl olduysa Yunus Emre'yi hatırladılar bize cevap veriyorlar. Biz kime karşı Yunus'un kime karşı da Köroğlu'nun Dadaloğlu'nun diliyle konuşacağımızı iyi biliriz. Biz yolda kalmışın yanında bizim dilimiz Yunus'un Mevlana'nın dilidir. Ama zalime karşı, diktatörlere karşı onların taşeronlarına karşı dilimizin dili Köroğlu'nun, Dadaloğlu'nun Necip Fazıl'ın dilidir. Merhum Mehmet Akif'i de andılar. diyor ki Geçmişten adam hisse kaparmış.. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye ta'rif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi ? 12 Eylül'den ders çıkartılmadığı için 28 Şubat yaşanmıştır. Ak Parti yaşananlardan ders çıkararak tarihi adımlar atmıştır. Millet iradesine kast eden çetelere karşı Ak Parti mücadele etmiştir. Millet karşıtı hiç bir güce müsamaha göstermiyoruz. Cesayetçi sistemin, vesayetçi siyaset anlayışının bu ülkede millet iradesine musallat olmasına asla izin vermeyeceğiz. Demokrasilerde karar da yetki de milletindir. Demokrasi dışı kurumların demokratik kurumların sınırlarını aşmasına da asla izin vermeyiz. Kendi şahsi hırs ve çıkarlarını ön plana alanlara asla izin vermeyiz. Babalarımız 27 Mayıs vesayetinin gölgesinde yaşadı. Genç nesillerin istikbalinin gölgelenmesine asla seyirci kalmayız. 27 Mayıs müdahalesine çanak tutan CHP olmuştur. 28 Şubat'a tepkisiz kalan yine CHP olmuştur. Bunlar demokrasiyi sadece kurultaylarında hatırlarlar. 28 Şubat'ta 27 Nisan'da Ergenekon'la mücadelede hatırlamayanlar kurultay kürsülerinde demokrasiyi hatırlarlar. Demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat'ta neredeydiniz. 27 Nisan'da niye sesiniz soluğunuz çıkmadı. Hatta o kadar ileri gittiniz Ankara'da savcılar varmış dediniz. Bunların demokrasi aşkı platoniktir. Bunlar demokrasiyi ancak uzaktan severler. CHP'nin jetonu maalesef çok geç düşüyor. CHP'nin Genel Başkanı itiraf etti. Ne dedi o kadar sık meyhaneye gitmeyin dedi. Gidecekseniz de bari hepiniz aynı meyhaneye gitmeyin dedi. Yazar Oğuz Atay'ın güzel bir sözü var: Türk solu geç kalkar çünkü bir gece öncesinde çok içer. Bunlar geç uyanıyorlar. Bunlar 27 Nisan'da iş işten geçtikten sonra uyandılar. Bize de sadece günaydın demek kalacak. Şimdi yeni kurultaylarında kadın ve gençlik kollarını MYK'ya almakla övünüyorlar. Ak Parti'yi izlemelerini temenni ediyorum. Lütfedip bunlar tüzüklerimizi inceleselerdi bu kadar büyük lfa etmezlerdi. Bizde Kadın ve Gençlik kolları başkanlarımız MKYK'nın da MYK'nın da içindedir. Kendi ülkesinin imajı için dışarıya şikayet eden ama Dersim konusundaki sözleri nedeniyle partilisini kovan bir kişiden dik bir duruş beklemiyoruz. Kılıçdaroğlu CHP'nin tek oartili dönemine sahip çıkıyor. Sayın Kılıçdaroğlu Dersim Katliamı'ndan ötürü, İstiklal Mahkemleri'nden ötürü,gurur duyuyor musunuz? Bu millete ödettiğiniz ağır bedellerden ötürü gurur duyuyor musunuz? CHP'den enkaz devralan DP'ye karşı yaptığınız 27 Mayıs darbesinden ötürü gurur duyuyor musunuz. Siz üç Aliler'in isimlerini partklara vermeye devam edin. Biz bu ülkenin şehitleriyle gurur duymaya devam edeceğiz ve onların isimlerini yaşatmaya devam edeceğiz. Başbakan 46 dakika CHP'yi konuşuyor diyor. Aynaya bak aynaya, millet dizi izlemeyi bıraktı sabah akşam seni izliyor. Ben de biraz bakayım dedim Tüzük Kurultayı'na.. Bazı TV yorumcuları parti grubundaki konuşmalarından farklı bir şey duymadık dediler. Biz sayın Kılıçdaroğlu'ndan ziyadesiyle memnunuz. CHP'yle bu haliyle fazlasıyla memnunuz. Günde 10 defa çark eden, hakareti muhalefet sayan bir genel başkandan ziyadesiyle memnunuz. CHP'nin başında böyle bir Genel Başkan olduğu müddetçe Ak Parti gücüne güç katacaktır. Ana muhalefet partisi genel başkanının böyle bir ruh hali içerisinde olmasından rahatsızız. Konuştuğu kürsünün önünde kendi milletvkeili tartaklanıyor neredeyse orada işini bitirecekler.. Oradaki rezalete engel olacak yerde bize hakaret ediyor. Oradaki emniyet mensuplarına diyor ki beni CHP'lilerden korumayın. Sadece bir dosya verecek. Bu kadar mantığın iflas ettiği an.. İstediğiniz kadar hakaret edin onların hepsi bizim kar hanemize yazılıyor. Aynaya baktığınızda biz değil siz mahçup olacaksınız. Dindar bir neslin yetişmesini isteyen aktörler kesintisiz eğitim ile Türkiye'ye büyük zarar verdiler. 28 Şubat sürecinde hedef sadece imam hatipliler olmadı. İmam hatiplilerle birlikte yoksul anadolu çocuklarının elinden fırsat eşitliğini almıştır. Merhum Özal ve Menderes döneminde yoksul çocuklar iyi okullarda okumaya hak kazanırken 28 Şubat'çı zihniyet bu yolu kapatmıştı. Geçmişte zenginlik babadan oğula geçiyordu. Anadolu bu çarkı bozdu. Kapıcıların marangozların çocukları okudu. 28 Şubat Anadolu'daki bu şahlanışı engellemeye yönelik bir darbeydi. Ak Parti zorunmlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran düzenlemeyi meclise sunduk: Bir çok gelişmiş ülke öğrencilerin yaş ve gelişimine göre kademeli eğitim verir. Ak Parti olarak biz bunu savunduk. bu üç kademeli bir eğitim. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en modern bir sistem. Bu sistemle kesintisiz eğitimin verdiği ağüır tahribat ortadan kaldırılacak. Bugün batı toplumunda bile meclek lisesine giden öğrenci sayısı yüzde 65'tir. 4+4+4 sistemine başta CHP ve TÜSİAD'ın verdiği tepki tamamen çağdışı tepkilerdir. Demek ki CHP'nin taraf olduğunu biliyoruz. Demek ki TÜSİAD taraf olabiliyormuş. Bu TÜSİAD 1992 yılında da bir zata bir İmam HAtip raporu hazırlattı. O raporla İmam Hatiplerin orta kısmını kapattılar. Bunların kinin ne olduğu biliriz. Bunu bildiğimiz için bu yanlışı düzeltmek de bizim görevimizdir. Reform karşısında CHP'nin statikoyu savunmasına biz de millet de alışmış durumdayız. TÜSİAD'ın bir kez daha statikoyu savunması ibretliktir. Kusura bakma TÜSİAD senin arzun olmayacak milletin arzusu olacak. Dedim ki siz işinize bakın biz de işimize bakalım. Siz sanayicisiniz. Ne söyleyecekseniz onu söyleyin. Ama bu ülkede eğitimde yolları kapatmaya gelip de bariyer oluşturmayın. Sıkılmadan şunu söylüyorlar: kızların okumasının önü kesilirmiş. 8 yıllık eğitimin en büyük mağduru aslında sanayicilerdir. Kademeli eğitime karşı çıkmak TÜSİAD'ın geçmişte oynadığı eski bir roldür. TÜSİAD 28 Şubat'ta oynadığı rolü sorgulasın. Ekonomiye vurduğu darbenin özelştirisini yapsın. Ben artık TÜSİAD'ın kör ideolijiden kurtulmasını tavsiye ediyorum. Kız ö-ğrenciler niye evde kalsın. 4 okuyacak 4 daha okuyacak ikinci dörtten sonra tercih hakkı olacak. 3. dörde başlarken orada açık liseyi tercih edebilecek. Bunu yaparken bir rahatlama getiriyoruz. ABD evden eğitim sistemini kurmuş eee Türkiye buna niye bu kadar Fransız kalsın. Dert başka. 12 yıllık kesintili eğitimde ikinci dört yılla devam zorunluluğu getiriyoruz ve kız çocukları evde kalacak iddiası yalandır.i
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-29-2012, 01:37 | #2 | |
Alıntı:
|
||
02-29-2012, 01:44 | #3 |
Kemal Kılıçtaroğlu ' da Başbakan Erdoğan'a " Yüreğin yetiyorsa Necip Fazıl 'ın Gençliğe Hitabesinin tamamını okursun " diyor. Aklınca neyi kastetmiş olabilir ? Bir fikri olan var mı ?
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|