![]() |
#1 |
![]() Basın toplantısında Esad'a desteğinden ötürü teşekkür eden Erdoğan, Özgürlük filosuna düzenlenen saldırının ikili görüşmede ele alındığını söyledi.
Erdoğan "Bütün dünyada büyük infial yaratan bu olayı bir kez daha şiddetle lanetledik. Bu saldırının açık denizlerde, İsrail'den 72 mil uzaklıkta ve silahsız barış gönüllülerine karşı yapılması olayın vehametini daha da artırmaktadır. İsrail kendi karasularında dahi olmayan, İsrail'i ve vatandaşlarını tehdit etmeyen masum sivillere karşı uyguladığı bu barbar ve şiddet olayı uluslararası hukukun ve her türlü insanlık değerinin ağır bir ihlalini teşkil etmektedir" dedi. Akdeniz'deki kanlı saldırı sonrasında akılları bulandırmak için çeşiyli spekülasyonların yapıldığını ifade eden Erdoğan, Netanyahu'nun açıklamalarına işaretle "Türkiye'den tyola çıkan gemiler ve İrlanda'dan yola çıkan Corrie, insanlık için yola çıktı. Birisi nefret birisi ise birisi ise barış gemisiymiş. Bunu diyenler var. Bu, insanı çıldırtan bir yaklaşım tarzı. Eğer nefretten söz edilecekse o nefre İsrail hükümetinin nefretidir. Eğer Akdeniz'de bir terörden söz edilecekse bu İsrail'in uyguladığı devlet terörüdür. 19 yaşındaki silahsız, masum, yardım gönüllüsünü katledenler hiçkimseyi nefretle saldırganlıkla terörle suçlamasınlar gitsinler aynaya baksınlar. Sivillere karşı kuvvet kullanılması hiçbir şekilde mazur görülemez. İsraillilerin açıklamaları kabul edilemez. İsrail'in bu yaptıkları savaş zamanında dahi suç teşkil etmektedir. Bu suçu işleyenler aslında gerçekleri örtmeye çalışıyorlar ve suçluluğun da telaşı içindedir." dedi. Erdoğan, açıklamasına şu ifadelerle devam etti: Bölgedeki barış çabalarına şiddetle karşılık veren Çünkü onlar, kendilerini şımartan imkanlara sahip. Onlar orantısız güç kullanma şımarıklığına da alışıklar. Herhalde kendisini destekleyen güçlerin olduğunu görüyor ya da varsayıyor. Tüm uluslararası toplumdan barış konvoyuna yapılan saldırıyı kınamakla yetinmeyerek BM'nin açıklamasında da belirtildiği üzere bağımsız bir soruşturmanın derhal açılmasını istemesini ve takipçisi olmasını beklemekteyiz. Bu çerçevede BM tarafından görevlendirilecek ekibin objektif şeffaf bir karar almasını ümit ediyoruz. Bu hukuksuz eyleme karşı kararlı tepkiler verilmeli. BM güvenlik konseyi ilk açıklaması önemli bir adım atı. İKÖ'nün de attığı ilk adım da önemliydi. Artık devir uygulama devri. Kararları sadece almakla değil uygulamakla bir yere varacağımıza inanıyorum. Uluslararası camia artık İsrail'in uluslararası hukuka aykırı olan uygılamalara gerekli yanıtı vermesini ümid ediyorum. Zira bugüne kadar BM GK'nin İsrail'le ilgili olarak aldığı 100'ü aşkın karar var. Bunların hemen hemen tamamına yakınını uygulamayan bir İsrail var karşımızda. Dost ve kardeş Suriye'nin bize tam destek vermesi bizi son derece menun etmiştir. Gazze'ye uygulanan ambargonun kaldırılma zamanı gelmiştir. Yapılacak insani yardımın sınırı olamaz. Biz dünyada açık hava hapisaneler' istemiyoruz. Suçsuz insanlar için açık hava hapishanesini kabul edemeyiz. Kabul etmek, insanlık suçudur. Böyle bir şeyi onaylamak bir insanlık suçudur. Şu anda Gazze Filistin bir açık hava hapishanesidir. Bu insanlık dışı toplu cezalandırma sistemini içimize sindirmemiz söz konusu değildir. Gazze'den kan ve göz yaşı aktıkça bizim bu işin bırakmamız söz konusu olmayacaktır. Uluslararasi kurum ve kuruluşlarda bunun takipçisi olacağız. Şunu da açıkça söyleyecem; diplomasiden gelen monşerler bize diplomatik ilişkiler konusunda bize öğretmeye çalışmasınlar. Onlar emekli olana kadar ne yapmışlarsa ortada. Bu ülkeye ve bu millete ne yakışıyorsa onu yapıyoruz. Biz tarihimizden diplomatik adımların dersini aldık." isra haber
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|