Erdoğan neyi başardı, Kılıçdaroğlu ne yapıyor? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**onurcan** · 08-21-2012, 15:41

Mustafa KARAALİOĞLU star

Eski Türkiye’nin siyaset, toplum ve buna bağlı olarak bütün alanlardaki “norm”u “laik hayat tarzı” olarak tanımlanabilecek bir değerler bütünüydü. Esasen, bu tanım da her zaman tartışmalı, fazlasıyla esnek ve çoğu kez de siyasal bir enstrümandı. Laik hayat tarzı, en küçük toplumsal hücrelerden siyasetin merkezine kadar bütün alanları aynı doğrultuda tanzim etmekteydi. Devlet kurumlarının ruhu ve sokaktaki her türlü görünürlük, içeriği belirsiz bu zihniyetin baskısı altında şekilleniyordu.

Cumhuriyet’in ilk yıllarının politikası olan ve sonradan takıntı halini alan tek tip insan oluşturma politikası sanılandan daha uzun ömürlü olmayı başardı. Hikaye, yirminci yüzyılın başından yirmibirinci yüzyılın başına kadar bir asır sürdü.

Tek parti yönetiminin bitmesi bile sürecin istikametini değiştirmedi. Menderesli, Özallı dönemler beraberinde direnç ve bir parça değişim de getirmesine rağmen parantezin kapanması için Erdoğanlı yılların ikinci yarısına kadar beklemek gerekti. Laik yaşam tarzı baskısının bitişi 2010; yani ünlü anayasa referandumu ve etrafındaki gelişmelerle mümkün olabildi.

Askeri-bürokratik vesayet geriledi, yargısal kuşatma kalktı, merkez siyasetteki güç dağılımı radikal bir şekilde yapılandı ve toplum üzerindeki baskıyı destekleyecek unsurlar güçlerini kaybetti. Beraberinde Erdoğan, siyaset tarzıyla sahip olduğu siyasal gücün üzerinde benzersiz bir belirleyici oldu...

Bunlar hiç şüphesiz önemli göstergelerdir ve değişim de zaten böyle olur.

Ancak, hepsinden önemli bir başka değişim göstergesi filizlenmektedir. O da CHP’nin son günlerde yeniden depreşen yenilenme ve arayış arzusudur.

CHP, laik hayat tarzının üreticisi, sahiplenicisi ve iktidarı kaybetse bile hükmetmekte zorlanmadığı devlet kurumları eliyle dayatıcısı olmuştu. İlk iki dönem AK Parti iktidarlarında da bu inancından hiç vazgeçmedi. Bu parti, Erdoğan’ın nasıl olsa gideceği ve eski güzel günlere dönüleceği inancını hiç kaybetmedi.

Bugün ise aynı CHP yoktur, hoşlanmasa bile gerçeği kabullenmeye başlamıştır.

Eski Türkiye’nin değişime direnen son kurumu olan parti, bu yolun artık yürünemez olduğunu görmektedir.

CHP, eskiden reddettiği, düşman olduğu, üzerinde baskı kurmak için bütün imkanlarını seferber ettiği bütün siyasal ve toplumsal ünitelerle ilişki kurmak için arayışa geçmiş bulunuyor.

Samimi ya da değil bu başka bir mesele... Samimi olmak yetmez, bunu yapabilecek liderlik gerekir, o da başka bir mesele ama CHP o dilden uzaklaşıyor.

İdeal vatandaş, ideal siyaset için dayatılan “norm”la yollarını ayırıyor. Cumhuriyet mitinglerindeki o ateşli nutukların CHP’si yok şimdi. Üstelik, o mitinglerde neye itiraz edilmişse hepsi şimdi daha fazla iktidardır!

Erdoğan, dayatmacı laikliği Atatürk’ün partisinin bile işine yaramaz hale getirdi. En büyük siyasi rakibine karşı üstünlük sağlamakla kalmadı, onu en temel tezlerinden uzaklaştırmayı da başardı. Şimdiden sonra kimse, laik hayat tarzı politikasıyla oy alamaz, iktidar olamaz. Erdoğan’ın hiç şüphesiz en büyük siyasal başarısı budur.

Böyle olduğu için Kemal Kılıçdaroğlu şimdi, kendine göre bir dil kullanarak temel toplumsal karakter olan muhafazakarlara, mütedeyyinlik kavramıyla ulaşmaya çalışıyor.

Acemilik ve yabancılığını gizleyemiyor ve bunu oy almak için yaptığını da söylüyor. Olsun... Adım adımdır, yetişkin değil bebek adımları olsa da...

Mesele kimin hangi kesimden oy alacağı veya alabileceği değildir. Önemli olan, ülkeyi kuşatan bir yanlış anlayışın artık tarihe gömülmek üzere oluşudur.

Eski ve yanlış Türkiye’nin “norm”u tek tipleştirmek; direneni dışlamak ve yok saymaktı. Yeni Türkiye’nin dayatılan ve insanları zorla bir kalıba sokmaya çalışan norm’u olmayacak.

İdeal norm, her fikrin ve sosyal grubun özgürce kendine yer bulabilmesidir; yani demokrasidir.

Gerçekte sadece anti-demokratik bir perspektifin adı olan laik hayat tarzı gitmekte, yerine herkesin inandığı gibi yaşayabildiği, istediğine kolayca erişebildiği ve bu yüzden dışlanmadığı bir düzen gelmektedir.

08-21-2012, 15:41	#1
Kullanıcı Adı onurcan	Erdoğan neyi başardı, Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Mustafa KARAALİOĞLU star Eski Türkiye’nin siyaset, toplum ve buna bağlı olarak bütün alanlardaki “norm”u “laik hayat tarzı” olarak tanımlanabilecek bir değerler bütünüydü. Esasen, bu tanım da her zaman tartışmalı, fazlasıyla esnek ve çoğu kez de siyasal bir enstrümandı. Laik hayat tarzı, en küçük toplumsal hücrelerden siyasetin merkezine kadar bütün alanları aynı doğrultuda tanzim etmekteydi. Devlet kurumlarının ruhu ve sokaktaki her türlü görünürlük, içeriği belirsiz bu zihniyetin baskısı altında şekilleniyordu. Cumhuriyet’in ilk yıllarının politikası olan ve sonradan takıntı halini alan tek tip insan oluşturma politikası sanılandan daha uzun ömürlü olmayı başardı. Hikaye, yirminci yüzyılın başından yirmibirinci yüzyılın başına kadar bir asır sürdü. Tek parti yönetiminin bitmesi bile sürecin istikametini değiştirmedi. Menderesli, Özallı dönemler beraberinde direnç ve bir parça değişim de getirmesine rağmen parantezin kapanması için Erdoğanlı yılların ikinci yarısına kadar beklemek gerekti. Laik yaşam tarzı baskısının bitişi 2010; yani ünlü anayasa referandumu ve etrafındaki gelişmelerle mümkün olabildi. Askeri-bürokratik vesayet geriledi, yargısal kuşatma kalktı, merkez siyasetteki güç dağılımı radikal bir şekilde yapılandı ve toplum üzerindeki baskıyı destekleyecek unsurlar güçlerini kaybetti. Beraberinde Erdoğan, siyaset tarzıyla sahip olduğu siyasal gücün üzerinde benzersiz bir belirleyici oldu... Bunlar hiç şüphesiz önemli göstergelerdir ve değişim de zaten böyle olur. Ancak, hepsinden önemli bir başka değişim göstergesi filizlenmektedir. O da CHP’nin son günlerde yeniden depreşen yenilenme ve arayış arzusudur. CHP, laik hayat tarzının üreticisi, sahiplenicisi ve iktidarı kaybetse bile hükmetmekte zorlanmadığı devlet kurumları eliyle dayatıcısı olmuştu. İlk iki dönem AK Parti iktidarlarında da bu inancından hiç vazgeçmedi. Bu parti, Erdoğan’ın nasıl olsa gideceği ve eski güzel günlere dönüleceği inancını hiç kaybetmedi. Bugün ise aynı CHP yoktur, hoşlanmasa bile gerçeği kabullenmeye başlamıştır. Eski Türkiye’nin değişime direnen son kurumu olan parti, bu yolun artık yürünemez olduğunu görmektedir. CHP, eskiden reddettiği, düşman olduğu, üzerinde baskı kurmak için bütün imkanlarını seferber ettiği bütün siyasal ve toplumsal ünitelerle ilişki kurmak için arayışa geçmiş bulunuyor. Samimi ya da değil bu başka bir mesele... Samimi olmak yetmez, bunu yapabilecek liderlik gerekir, o da başka bir mesele ama CHP o dilden uzaklaşıyor. İdeal vatandaş, ideal siyaset için dayatılan “norm”la yollarını ayırıyor. Cumhuriyet mitinglerindeki o ateşli nutukların CHP’si yok şimdi. Üstelik, o mitinglerde neye itiraz edilmişse hepsi şimdi daha fazla iktidardır! Erdoğan, dayatmacı laikliği Atatürk’ün partisinin bile işine yaramaz hale getirdi. En büyük siyasi rakibine karşı üstünlük sağlamakla kalmadı, onu en temel tezlerinden uzaklaştırmayı da başardı. Şimdiden sonra kimse, laik hayat tarzı politikasıyla oy alamaz, iktidar olamaz. Erdoğan’ın hiç şüphesiz en büyük siyasal başarısı budur. Böyle olduğu için Kemal Kılıçdaroğlu şimdi, kendine göre bir dil kullanarak temel toplumsal karakter olan muhafazakarlara, mütedeyyinlik kavramıyla ulaşmaya çalışıyor. Acemilik ve yabancılığını gizleyemiyor ve bunu oy almak için yaptığını da söylüyor. Olsun... Adım adımdır, yetişkin değil bebek adımları olsa da... Mesele kimin hangi kesimden oy alacağı veya alabileceği değildir. Önemli olan, ülkeyi kuşatan bir yanlış anlayışın artık tarihe gömülmek üzere oluşudur. Eski ve yanlış Türkiye’nin “norm”u tek tipleştirmek; direneni dışlamak ve yok saymaktı. Yeni Türkiye’nin dayatılan ve insanları zorla bir kalıba sokmaya çalışan norm’u olmayacak. İdeal norm, her fikrin ve sosyal grubun özgürce kendine yer bulabilmesidir; yani demokrasidir. Gerçekte sadece anti-demokratik bir perspektifin adı olan laik hayat tarzı gitmekte, yerine herkesin inandığı gibi yaşayabildiği, istediğine kolayca erişebildiği ve bu yüzden dışlanmadığı bir düzen gelmektedir.

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)