![]() |
#31 |
![]() AKP de Milli Görüşe olan cevap! mantığı Milli Görüşün yaptıklarını çarpıtmaktan neden geçer acaba? Bence cevap net. Verilecek cevap yoktur da ondan.
Mesela genel başkanları siyonist örgütlerden ödül alırken, bunu normalleştirmek için olmadık kelime oyunları yaparlar. Sözde Refah partisi zamanında direnemişmiş vs. Sonra işi abartırlar, 28 şubat kararlarına imza attığını söylerler, daha doğrusu saçmalarlar. O zaman anti demokratik güçlerine karşı duruş gösterilemediğini savunurlar. Halbuki öylemi? 28 şubatın üzerinden 11 yıl geçti ve resmi belgeler kamuoyu ile paylaşıldı. İmam hatipler ve kuran kurslarının kapatılması isteminin yeraldığı meşhıur Ek-A belgesinin Erbakan tarafından imzalanmadığı neredeyse bütün devlet kademesince itiraf edilmiştir. Aslında bu o günlerde bile ortadaydı. Hatırlayın o günün manşetlerini. "Hoca gerilime neden oluyor, kararlara imza atmıyor" manşetlerini. Fakat halk bu konuda manipüle edilmiş ve 28 şubat rantı Milli Göüşü bölen yeni oluşumculara verilmiştir. O dönem o kararlara imza atılmadığı ve ne kadar güçlü bir duruş sergilendiğini en azından şimdiki AKPnin yöneticilerine sorun. Mesela Bülent Arınca. Bence bu gerçekleri en iyi bilenlerdendir o. Erbakan Hocanın 9 saatlik MGK toplantısında gösterdiği şahsiyetli duruşu ve hiçbir antidemokratik dayatmaya boyun eğmediğini gayet iyi bilir o. Eğer bu gün AKP adına bir "iyi olma imaj" varsa, bu imaj geçmişten gelen "Mlli Görüş bu ülke için gelecektir"tespitine dayanmaktadır. Halkımız bugün AKPyi büyük teveccühle iktidara getirdiyse temelinde Milli Görüşün geçmişteki büyük hizmetlerini bildiği için ve AKPyi de bir Milli Görüş olarak zannettiği içindir. AKP meydanlara indiğinde vatandaşa siyonist örgütlerden aldığı ödüllerden, 1 mart tezkeresi için verdiği mücadeleden, ABD ve İsrail ile olan stratejik ittifakından bahsedemeyeceğine göre halka kendini başka şekilde anlatmak zorunda. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#32 |
![]() Milli Görüşün temel dinamikleri içersinde çeşitlilik vardır. Bütün görüşlerin huzur buulacağı fakat bu huzur bulmanın Hak merkezli bir yapıyla mümkün olacağı kuralı vardır. Milli Görüşü sadece dinsel tabanla alıntılamaya çalışırsak yanlışa düşeriz. Bakın daha net olmak için yabancı birinin objektif bir tespitini ifade edeyim. 90lı yılların sonunda NewYork Timesin Türkiye temsilcisi Stephen Kİnzerin Türkiye üzerine yazmış olduğu kitabın önemli bir kısmında "Refah Gerçeği" geçer. Kinzer Refahla ilgili tespitlerinde halkın neden bu partiye yöneldiğini sorgulamış ve araştırmış. Kinzer bir meyhane sohbetinde içki sofrasındaki birine sorar. Olay 94 seçimleri öncesinde geçiyor. "Oyunu kime vereceksin?" Adam: "Refah Partisine!" Kinzer şaşkınlıkla sorar: Senin bir temel birlikteliğğin olmadığı halde nasıl ona oy vereceksin? Olsun der adam. Refah Partisinin bu ülkeyi hortumlayacağını sanmam. Özü sözü bir adamlar. Onlar görrüşüme karşıda olsa bende onlara karşı olsamda bence en uygunu bu ülke için onlardır.
Bu ifadeler Kinzerin o dönem sonrası yazdığı Hilal ve Yıldız isimli kitapta geçiyor. Demek istediğim, Refah Partisinin, ona zemin olan Milli Görüşün İslami bir söylemi olsada bu ülkenin bütün kesimlerine ulaşması ve onlarında partisi olması çok önemli bir gerçektir. Ve ayrıca Milli Görüşün sadece İslam ülkeleri diye bir orjini yoktur. Milli Görüş, bütün dünyaya orjinlidir. Afrikanın savanalarındaki mazlumlar, Amerikanın arka sokaklarındaki zenciler, Avrupanın burjuvası, Asyanın mazlumları...Kısacası hepsi. Biz bu siyaset tarzını zamanında gösterdik. Fakat tüm dünya için adalet olması için D-8 kesinlikle şarttır. Çünkü dünayda böyle bir kurm olmazsa olmazdır. AKPnin yöntemleri ise uygulamalarında ortada. Sadece batıya endeksli politkanın zararlarını göremiyor malesef. Orta Asya yada İslam ülkelerinden stratejik seviyede tek bir ülke varmı? Hayır. Ama bizim birincil stratejik ortaklarımız, ABD, İsrail ve AB ülkeleri. Sanırım siyasi olarak içinde olduğumuz yanlışı burdan görebiliriz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#33 | |
![]() Alıntı:
İç dinamiklerde sorun aşamamak, ata binen yiğitle alakalıdır. Eğer ata biniş şeklin yanlış ise içerde dinamik falan bırakmaz hepsini dağıtırsın. Eğer amacın Yeniden Büyük Türkiye ise, öncelikle en büyük dinamik millet arkana geçer ve destek olur. Ondan sonra diğer dinamikler isterlerse kendilerini düzeltirler. Düzeltemezlerse bu onların bileceği iştir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#34 |
![]() Keşke bizi diklenme ve kafa tutmayla suçlayacağınıza İslam alemi üzerine diklenenenlere verilmesi gereken tepkiyi söyleseydiniz.
Sizin, bugün yapılan haksızlıklara ulaşmak için "belli güce ulaşmalı" varsayımının yerine şöyle düşünseydiniz keşke. Acaba tarih boyunca haksızlıklara karşılık verirken "bi seviyeye gelelimde öyle cevap veririz"mi denmiştir. Yoksa haksızlığa karşı hangi pozisyonda olunursa olunsun, mücadelemi edilmiştir. Acaba kime iftira atmışız! Bir şeyin iftira olması için, yapılamamış olması gerekmezmi? Oysaki ben burda hiçbir olmamış şey dmedim. Dahası bunları ilgili kişilerin sık sık ifade ettiğini söyledim. Lütgfen bu iftira ettiğim sözünü acilen geri alın! Sizin bu yapılanları uygun görmeniz sizin ferasetinizle ilgili. Buna karışamam. Fakat hiçkimsenin bir başkasından bu yapılanların güzel olduğunu kabullenmesini istemesi doğru değildir. Hele kabullenmeyenleri kötülemek hiç uygun bir davranış biçimi değildir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#35 | |
![]() Alıntı:
arkadasım bir grup nasıl bölünür biliyormusun ![]() ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|