AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Parti'nin Kurucu Genel Başkanı ve T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölümü,resimler bilgiler ve paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-25-2009, 11:52   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Arrow Erdoğan'dan Gazze vurgusu

Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada Ortadoğu'daki barış çalışmalarının önemine vurguda bulundu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na hitap etti.

Türkiye olarak Filistin - İsrail ihtilafı üzerinde hassasiyetle durduklarını belirten Erdoğan, "Filistin - İsrail ihtilafının yan yana, barış ve güvenlik içinde var olacak iki devlet temelinde çözüme kavuşturulmasını bölge ve dünya barışının vazgeçilmez bir şartı olarak görüyoruz." dedi.

Filistin'de ulusal uzlaşının sağlanmasının bağımsız Filistin devletinin kurulması sürecini hızlandıracağını vurgulayan Erdoğan, İsrail'in 2008 yılı sonunda Gazze'ye yönelik saldırısının kısa sürede bir insanlık dramına dönüştüğüne dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, İsrail'i "Fosfor bombalarının atılması neticesinde bin 400'e yakın insan; çocuk, kadın, burada hayatını kaybetti. 5 binin üzerinde insan yaralandı ve Gazze'nin altyapısı yerle bir edildi. BM'nin Gazze'deki binaları dahi bu yıkımdan kurtulamadı." sözleriyle suçladı. Erdoğan, BM'nin Gazze raporunun da bu gerçeği çok net bir şekilde teyit ettiğine dikkat çekti.

Uluslararası toplumun Gazze'nin yeniden imarı için yaptığı taahhütleri hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Üzülerek ifade etmeliyim ki, Gazze'deki insani trajedi halen devam ediyor. İnsanlar çadırlarda yaşıyor. İnsanlar içilecek su bulamıyor. Bu tabloya karşı biz insani görevimizi yapıyor muyuz? Acaba BM ne yapabiliyor? Veya Güvenlik Konseyi ne yapabiliyor. Böyle bir yaptırım gücü var mı yok mu? Gazze için verilen sözler tutulmadı. Gazze saldırı sırasında olduğu gibi, saldırının ve ağır tahribatın ardından da kendi kaderine terk edildi. Şu anda Gazze'ye inşaat malzemelerinin girişine dahi izin verilmiyor. Sadece ilaç, gıda. Gazze halkının acıları ve sıkıntıları devam ediyor."

Hem İsrail'in hem de Filistinlilerin barış ve güvenliği için söz konusu engellerin derhal kaldırılmasını ve Gazze'deki yaşamın normalleşmesini talep ettiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Filistin sorunu sadece bir tarafın talepleri esas alınarak çözülemez. İsrail'in güvenliği kadar Filistinlilerin güvenliği de önemlidir. İsrail'in istikrar talebi kadar Filistin halkının özgürlük ve barış talebi de meşrudur. Bölge ve dünya barışının önündeki en büyük engellerden biri olan Filistin sorununun çözümü ancak herkese adil ve eşit muamele edilmesi halinde mümkün olacaktır."

Gazze'deki insani durumla ilgili vahim tabloya göz yumulamayacağını her vesileyle vurguladıklarını belirten Erdoğan, "Gazze'deki insanlık dramının sona erdirilerek kalıcı huzur ortamının tesisi insani ve vicdani sorumluluğumuzdur. Uluslararası toplumun ilgi ve hassasiyetini kaybetmemesi ve sorunun çözümü yönündeki çabalara yeni bir ivme kazandırması son derece önemlidir." şeklinde konuştu.

'İSRAİL - SURİYE GÖRÜŞMELERİNDE ARABULUCULUĞA HAZIRIZ' MESAJI VERDİ

Erdoğan, Gazze kriziyle sekteye uğramış olan Filistin - İsrail müzakerelerinin yeniden başlatılmasının büyük önem taşıdığına inandıklarını belirtti. Erdoğan, Ortadoğu barış sürecine her türlü katkıyı yapmaya gayret ettiklerini belirterek, İsrail - Suriye dolaylı barış görüşmelerine ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı. Erdoğan, gelecekte de tarafların istemesi durumunda bu konuda aktif bir tutum sergilemeye hazır olduklarını ifade etti.

İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözümlenmesini isteyen Erdoğan, "Türkiye, tüm ülkelerin barışçıl nükleer enerjiden yararlanma hakkına sahip olduğunu savunur. Diğer taraftan nükleer silahların yayılmasının dünya barışını tehdit eden bir gelişme olduğunu hatırlatarak, herkesi sorumlu davranmaya çağırıyoruz." dedi.

Başbakan Erdoğan; Afganistan ve Pakistan halklarının radikal akımlarla mücadelelerini desteklediklerini de sözlerine ekledi.

(CİHAN)


 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-25-2009, 11:54   #2
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 11:59   #3
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
Başbakanımızın uluslararası bir arenada, Filistin halkının sorunlarına, bu denli hassasiyetle vurgu yapması, söylenmesi gerekenleri hakkaniyetle dile getirmesi karşısında, duygulanmamak elde değil..

Yani artık anlaşılmalı ki, olay sadece Davos çıkışıyla sınırlı kalmıyor ve de inşeAllah da sınırlı kalmayacak..
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 12:12   #4
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
Feride Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Başbakanımızın uluslararası bir arenada, Filistin halkının sorunlarına, bu denli hassasiyetle vurgu yapması, söylenmesi gerekenleri hakkaniyetle dile getirmesi karşısında, duygulanmamak elde değil..


Aynen öyle kareşim....



Alıntı:
Feride Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani artık anlaşılmalı ki, olay sadece Davos çıkışıyla sınırlı kalmıyor ve de inşeAllah da sınırlı kalmayacak..
Özellikle bu kısmı bazılarının anlaması lazım her ne kadar istemeselerde bu bir gerçek....
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 12:19   #5
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart BM'de İsrail'e ikinci 'one minute' şoku

İsrail'in Filistin'deki katliamı nedeniyle Davos'ta Şimon Peres'e sert çıkan ve tarihe "One Minute Vakası" olarak geçen restten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda İsrail'in askeri saldırı dahil yaptırım uygulattırmak istediği İran'a sahip çıktı. İsrail'e ikinci 'one minute' şoku olarak değerlendirilen konuşmasında Erdoğan, her ülkenin barışçıl nükleer enerji hakkına sahip olduğunu söyledi. Erdoğan'ın bu sözleri, İran'a yaptırım uygulamak isteyen İsrail ve Batılı ülkelere mesaj olarak nitelendirildi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde nükleer silahlarla ilgili düzenlenen zirve toplantısına katıldı. Toplantıda söz alan Erdoğan, Türkiye'nin nükleer enerji ve nükleer silahlarla ilgili duruşunu aktardı. Nükleer silahlarla ilgili meselelere dair toplantıyı 'yerinde ve zamanlı' olarak nitelendiren Erdoğan, bu konularda insanlığa karşı ortak sorumlulukları olduğunu söyledi. "40 yıl önce nükleer tahribat tehdidi insanlığın ufuklarını bugünküne kıyasla daha fazla karartmakta iken dünya liderleri bir araya gelip 20. yüzyılın tartışmasız en önemli anlaşmalarından biri olan nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasını ortaya çıkarmışlardır." diyen Erdoğan, bu anlaşmanın insanlığın barış ve güvenliğe duyduğu evrensel ve temel arzuyu yansıttığına dikkat çekti.

Geçen süre zarfında bu çerçevede birçok önemli işlerin başarıldığını belirten Erdoğan, "Ne var ki anlaşma rejimini bütünlüğünün ve geçerliliğinin güçlendirilmesi ihtiyacı mevcuttur. Toplantımızın uluslararası toplumu yeniden harekete geçireceğine, ve anlaşmanın gelecek yıl yapılacak gözden geçirme konferansına giden süreçte bu hedefe yönelik yeni girişimler doğuracağına olan inancım tamdır." şeklinde konuştu.

Nükleer silahsızlanma konusunun adım adım ilerleyen ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir yaklaşım gerektirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Nükleer silah sahibi beş devletin ellerindeki nükleer silahları topyekun biçimde imha etme yolunda ortaya koydukların kati taahhüt anlaşmanın en büyük başarılarından biridir." dedi. Erdoğan, stratejik silahların azaltılmasının yerini alacak hukuki bağlayıcılığı haiz yeni bir anlaşma yapılması yolundaki çabaları bu anlayışla memnuniyetle karşıladıklarını ve desteklediklerini söyledi.

BARIŞÇI NÜKLEER ENERJİ HAKKINA VURGU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin de yararlanmak istediği nükleer enerjiyle ilgili haklara da dikkat çekti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun nükleer teknolojinin güvenli ve barışçı kullanımını ilerletme çerçevesindeki rolünün güçlendirilmesine önem verdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye, güvence denetimleri yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmekte olan ülkelerin anlaşmada kayıtlı hakkını kullanmak suretiyle sivil nükleer teknolojilere kısıtlamasız biçimde erişmesi gerektiği düşüncesindedir. Biz, kitle imha silahlarına sahip olmanın bu çağda hiçbir ülkeye ilave güvenlik sağlamadığı görüşündeyiz. Bilakis bu silahlar bölgesel güvenlik ve istikrara zarar veriyor. Bu nedenle Türkiye, özellikle Ortadoğu'da olmak üzere kitle imha silahlarından arındırılmış bölgeler tesisine yönelik bütün ciddi adımlara önem atfetmekte ve desteklemektedir."

Başbakan Erdoğan, nükleer teknolojiye itimadın sağlanması için nükleer emniyet seviyesinin artırılması gerektiğini de belittiği konuşmasında, nükleer terörizm ve nükleer maddelerin yasadışı ticaretini 'küresel bir ortak taahhütle karşı konulması gereken ciddi bir gevenlik tehdidi' olarak değerlendirdi.

Erdoğan, devletlerin nükleer maddelerin yayılmasını suç olarak kabul ettikleri ve bunu önlemek için gerekli önlemleri almayı taahhüt ettikleri 1540 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının etkin biçimde uygulanmasının önemine de dikkat çekti.










(CİHAN)


Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 12:20   #6
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 16:26   #7
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Erdoğan'dan BM'ye: Gazze'ye sırt çevirdiniz

Başbakan Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Gazze için verilen sözler tutulmadı" dedi.

New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na seslenen Başbakan Erdoğan, uluslararası toplumu, 9 ay önce yaşana savaşın ardından Gazze'ye sırt çevrimekle suçladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na hitap etti.

Türkiye olarak Filistin - İsrail ihtilafı üzerinde hassasiyetle durduklarını belirten Erdoğan, "Filistin - İsrail ihtilafının yan yana, barış ve güvenlik içinde var olacak iki devlet temelinde çözüme kavuşturulmasını bölge ve dünya barışının vazgeçilmez bir şartı olarak görüyoruz." dedi.

Filistin'de ulusal uzlaşının sağlanmasının bağımsız Filistin devletinin kurulması sürecini hızlandıracağını vurgulayan Erdoğan, İsrail'in 2008 yılı sonunda Gazze'ye yönelik saldırısının kısa sürede bir insanlık dramına dönüştüğüne dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, İsrail'i "Fosfor bombalarının atılması neticesinde bin 400'e yakın insan; çocuk, kadın, burada hayatını kaybetti. 5 binin üzerinde insan yaralandı ve Gazze'nin altyapısı yerle bir edildi. BM'nin Gazze'deki binaları dahi bu yıkımdan kurtulamadı." sözleriyle suçladı. Erdoğan, BM'nin Gazze raporunun da bu gerçeği çok net bir şekilde teyit ettiğine dikkat çekti.

Uluslararası toplumun Gazze'nin yeniden imarı için yaptığı taahhütleri hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Üzülerek ifade etmeliyim ki, Gazze'deki insani trajedi halen devam ediyor. İnsanlar çadırlarda yaşıyor. İnsanlar içilecek su bulamıyor. Bu tabloya karşı biz insani görevimizi yapıyor muyuz? Acaba BM ne yapabiliyor? Veya Güvenlik Konseyi ne yapabiliyor. Böyle bir yaptırım gücü var mı yok mu? Gazze için verilen sözler tutulmadı. Gazze saldırı sırasında olduğu gibi, saldırının ve ağır tahribatın ardından da kendi kaderine terk edildi. Şu anda Gazze'ye inşaat malzemelerinin girişine dahi izin verilmiyor. Sadece ilaç, gıda. Gazze halkının acıları ve sıkıntıları devam ediyor."

Hem İsrail'in hem de Filistinlilerin barış ve güvenliği için söz konusu engellerin derhal kaldırılmasını ve Gazze'deki yaşamın normalleşmesini talep ettiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Filistin sorunu sadece bir tarafın talepleri esas alınarak çözülemez. İsrail'in güvenliği kadar Filistinlilerin güvenliği de önemlidir. İsrail'in istikrar talebi kadar Filistin halkının özgürlük ve barış talebi de meşrudur. Bölge ve dünya barışının önündeki en büyük engellerden biri olan Filistin sorununun çözümü ancak herkese adil ve eşit muamele edilmesi halinde mümkün olacaktır."

Gazze'deki insani durumla ilgili vahim tabloya göz yumulamayacağını her vesileyle vurguladıklarını belirten Erdoğan, "Gazze'deki insanlık dramının sona erdirilerek kalıcı huzur ortamının tesisi insani ve vicdani sorumluluğumuzdur. Uluslararası toplumun ilgi ve hassasiyetini kaybetmemesi ve sorunun çözümü yönündeki çabalara yeni bir ivme kazandırması son derece önemlidir." şeklinde konuştu.

'İSRAİL - SURİYE GÖRÜŞMELERİNDE ARABULUCULUĞA HAZIRIZ' MESAJI VERDİ

Erdoğan, Gazze kriziyle sekteye uğramış olan Filistin - İsrail müzakerelerinin yeniden başlatılmasının büyük önem taşıdığına inandıklarını belirtti. Erdoğan, Ortadoğu barış sürecine her türlü katkıyı yapmaya gayret ettiklerini belirterek, İsrail - Suriye dolaylı barış görüşmelerine ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı. Erdoğan, gelecekte de tarafların istemesi durumunda bu konuda aktif bir tutum sergilemeye hazır olduklarını ifade etti.

İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözümlenmesini isteyen Erdoğan, "Türkiye, tüm ülkelerin barışçıl nükleer enerjiden yararlanma hakkına sahip olduğunu savunur. Diğer taraftan nükleer silahların yayılmasının dünya barışını tehdit eden bir gelişme olduğunu hatırlatarak, herkesi sorumlu davranmaya çağırıyoruz." dedi.

Kaynak: Ajanslar

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 16:45   #8
Kullanıcı Adı
musab
Standart
başbakanın olmertle görüştükten sonra 1 hafta içinde israilin filistine girmesi hala kafamda şüpheler barındıryor..
musab isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 16:51   #9
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
musab Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
başbakanın olmertle görüştükten sonra 1 hafta içinde israilin filistine girmesi hala kafamda şüpheler barındıryor..
Ne demek oluyor Şimdi bu cümle biraz daha açık konuşun isterseniz....
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-25-2009, 16:53   #10
Kullanıcı Adı
musab
Standart
Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne demek oluyor Şimdi bu cümle biraz daha açık konuşun isterseniz....
haberi varmıydı..destekledimi arkanızdayız girebilirsinizmi dedi..kapalı kapılar ardında neler konşuldu şüphem budur
musab isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi