Ergenekon avukatı din dersi verdi - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**ümitli_bekleyis** · 07-12-2008, 17:31

Kendisini Ergenekon Terör Örgütü kapsamında göz altına alınanların avukatı olarak niteleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Trabzon'da yaptığı konuşmada bu sefer 'din dersi' verdi.

İktidarın Türkiye'deki İslamiyeti değiştirmek istediğini ileri süren Baykal, "Bu millete İslamiyet baskısı yapabilecek kim var, hangi babayiğit var? Dünyaya İslamiyet'i taşıyan biziz, bin yıldır Müslüman'ız. Sen kim oluyorsun? Çekil aradan, çık milletin arasından. Millete İslamiyet dersi vermeye kalkma." dedi.

Bazı açılış ve temel atma törenlerini katılmak üzere Trabzon'a gelen Deniz Baykal, sabah partililerle yaptığı toplantının ardından otobüsle şehir turu attı ve vatandaşları selamladı.

Deniz Baykal'ın otobüsle halkı selamladığı sırada başörtülü bazı bayanların tepki gösterdiği görüldü. Daha sonra Trabzon Belediyesi'ni ziyaret eden Baykal'a, Başkan Volkan Canalioğlu kemençe hediye etti.

Ardından Trabzon Belediyesi tarafından yaptırılan Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katılan Baykal, burada yaptığı konuşmada ilginç açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin ekonomik ve siyasi anlamda iyi yönetilemediğini savunan Baykal, "Türkiye'de yeni bir döneme geçmekte olduğumuz görünüyor. Demokrasilerde bu iş böyledir. İktidarlar gelir ve gider. Hiç bir iktidar ebedi değildir. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'de de bir iktidar değişim dönemine gelinmiştir, yaklaşılmıştır." diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE MÜSLÜMANLARDA BASKI YOK"

"Ekonomi kötü, peki siyaset yoluna girdi mi Türkiye'de?" diye soran Baykal, şöyle devam etti: "Türkiye bugün birbirini daha çok seven, kaynaşmış insanların ülkesine mi dönüştü; yoksa Türkiye ayrışmış, birbirine kuşku ile bakan bir topluma doğru dönüştürülmek isteniyor. Devletin zirvesinde uyum ve kardeşlik var mı? İktidar, mahkemeyle, yargı organları ile kavgalı. Yargıtay ile kavgalı, Anayasa Mahkemesi ile kavgalı, Danıştay ile kavgalı, üniversite ile kavgalı. Bu olur mu? Devletin tepesinde sen kavgayı açarsan, toplumu nasıl kucaklayacaksın? Nasıl herkesi bir araya getirip ülkeyi kalkındıracaksın? Durduk yerden yeni yeni kavgalar."

Deniz Baykal, "Geçenlerde Dışişleri Bakanı Avrupa'ya gitti. Avrupa'da buna 'Siz orada Hristiyanlara baskı yapıyorsunuz' diye şikayet ettiler. Bu dedi ki, 'Haklısınız Hıristiyanlara baskı yapıyoruz da, biz çoğunluk Müslümanlara da baskı yapıyoruz' dedi. Diyen kim, Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi savunacak olan insan. Güya onlara yaranacak. Onlar Türkiye'nin aleyhinde bir söylerse, bu 3 söyleyerek onların gözüne girecek. Onların gözüne girince sanki bir şey olacak. Sadece Hristiyanlara değil Müslümanlara da baskı yapıyormuşuz." şeklinde konuştu.

Baykal, "Türkiye'de Müslümanlara baskı yapıyorsak, sen 6 yıldır iktidardasın o baskıya niye son vermedin? Sonra ne demek Müslümanlara baskı yapmak? Türkiye bin yıldır Müslüman, bin yıldır. Dünyaya İslamiyet'i taşıyan ülke Türkiye. Bu millete İslamiyet baskısı yapabilecek kim var, hangi babayiğit var? Dünyaya İslamiyet'i taşıyan biziz, bin yıldır Müslüman'ız. Sen kim oluyorsun? Çekil aradan, çık milletin arasından. Millete İslamiyet dersi vermeye kalkma. İslamiyet'i baskı yapılıyormuş. Burada Trabzon'da İslamiyet'in en inançlı, bilinçli şekilde yaşandığı bir kentteyiz. Allah'ınızı severseniz içinizde 'ben dinimi yaşayamıyorum, dine baskı yapılıyor' diyen kaç kişi var burada? 70 milyonun içerisinde kaç kişi var bunu söyleyebilecek? 70 milyonun tamamına yakını, 'dünyada İslamiyet'in en güzel, en temiz, en sağlıklı şekilde yaşandığı yer Türkiye' diyebiliyor. Hacca giden kardeşlerinize bir sorun bakalım, döndükleri zaman ne söylüyorlar size? 'İftihar ettik' derler. 'İslamiyet'in en güzel temsil edildiği ülke bizim memleketimiz, hepsinin halini gördük' derler. Evet öyle. 70 bin cami günde 5 vakit Ezan-ı Muhammediyi bütün Anadolu'ya yayıyor. Hepimizi iftar ediyoruz bununla. Camiler serbest, ibadet serbest, televizyonlarda dini yayınlar serbest. Dini bayramlar hepimizi bir araya getiren, birlik beraberlik ruhunu geliştiren dayanışma günleri olarak kutlanıyor. Hepimiz bunun heyecanını, sevinci yaşıyoruz. Hacca gitmek serbest. Nereden çıktı Müslümanlara baskı, nereden çıktı?"

"BİZİN ANLAYIŞIMIZA GÖRE BASKI YOK"

Kendi anlayışlarına göre, Türkiye'de Müslümanlara yönelik bir baskının olmadığı iddiasında bulunan Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ı kast ederek, O'nun kafasındaki İslamiyet ile halkın yaşadığı İlamiyet'in farklı olduğunu savundu.

Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz anlayışımıza göre böyle bir baskı yok. Görüyorum Trabzon'da da 'baskı var' diyen kimse yok. Peki niçin Türkiye'nin Dışişleri Bakanı 'Müslümanlara Türkiye'de baskı yapılıyor' diyor. Niçin? Acaba onun kafasındaki İslamiyet ile Anadolu'da sizin yaşadığınız İslamiyet arasında bir fark mı var? Onun kafasında başka bir İslamiyet mi var? Mesele o mu? İşte o çok tehlikeli. O çok tehlikeli."

Türkiye'nin Müslüman bir ülke olarak bütün dünyaya ve İslam dünyasına örnek olduğuna işaret eden Baykal, "Şimdi sen Türkiye'nin İslamiyet'ini değiştirirsen, sen bu defa örnek olmak istediğin o Ortadoğu'daki ülkelere benzemeye başlarsın. Irak'a, Lübnan'a benzemeye, Filistin'e benzemeye başlarsın. Irak'a bir bakın, orada herkes Iraklıyken huzur içerisindeydi. Şimdi huzur falan kalmadı. Şimdi ne var? Şimdi Şii var Sünni var, Türkmen var, Kürt var, Arap var. Sonuç ne? Bir milyon ölü. Bu dönemde bir milyon Iraklı öldü. Niçin? Çünkü onu din dediler böldüler, millet dediler böldüler, parça parça yaptılar. Şimdi bunu gördük. Türkiye'de böyle bir şey olsun istemiyoruz. Biz hepimiz inancımızı, mezhebimizi, etnik kökenimizi, özgürce yaşıyoruz. Kimse bizi birbirimize düşürmeye kalkmasın. Dindar olanlarla olmayanlar, bizden olanlarla olmayanlar, tarikattan olanlar tarikattan olmayanlar. Yok öyle bir şey yok. Hepimiz Allah'ımıza kitabımıza, dinimize, imanımıza sahip çıkan eşsiz Müslümanlarız." diye konuştu.

Deniz Baykal, "Yine aynı şekilde bizi, yok Kürtler, yok Gürcüler, yok Çerkezler, yok Araplar, yok Arnavutlar yok Lazlar şeklinde ayırmaya çalışıyorlar. Yok arkadaş, 70 milyon olarak Türk milletinin eşit vatandaşlarıyız. Bakın ekonomik sıkıntılar var da, asıl sıkıntı bu söylediğim noktalarda. Buralarda Türkiye'yi birbirine düşürecek, bizi büyük sıkıntılara sürükleyecek yanlışlıklar hazırlanıyor. Sakın bunlara fırsat vermeyin. Sevgili Trabzonlular siz bu toplumun en duyarlı, en hassas, tehlikelere karış ilk tedbir alan, olumsuzlukları kavrayan, cesaretle onun karşısına çıkan insanlarsınız. Bu tehlikeleri dikkatinize sunuyorum. Sakın bunlara izin vermeyin. Biz Türkiye'de huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Devletimizin temelini atanlar bunu en iyi şekilde atmışlar. Devletimizin mayası sağlam. O maya da kimse arasında ayrımcılık yok." ifadelerini kullandı.

-ERGENEKON DAVASI-

Ergenekon davasında gözaltına alınanların 'avukat olma' açıklamasını burada da yenileyen Baykal, şunları anlattı: "Geçenlerde Başbakan, bu son günlerde Türkiye'yi çok büyük rahatsız eden bir mücadele açtı. Toplumun en saygıdeğer insanlarına yönelik gözaltılar başladı. Ülkede bir rahatsızlık, bir sıkıntı var. 13 aydır tutuklu insanlar var ama iddianame yok. 13 Eylül döneminde olmadı bu, darbe dönemlerinde, askeri rejim dönemlerinde olmadı. Bu bir zulüm. 13 ay iddianame olmadan insanlar gözaltında tutular mu? Birisini gözaltına aldılar, dediler ki 'bu bu işin finansörü, kasası, para burada'. Adam 11 ayda kaldı, 11 ay sonra cesedi çıktı cezaevinden. Cenazesini evine nakledecek para bulamalar, Edirne Belediyesi araç tahsis etti, evine öyle götürdüler. Kadın perişan, bir kuruş para yok. O finanse edecekmiş bu işi. Bunlar insan haklarına, demokrasiye aykırı. Bunları şikayet ettim, bana dediler ki 'sen bunların avukata mısın' Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım, haksızlığa maruz kalan, her mağduru, her mazlumun, insan hakları ihlal edilen herkesin avukatı olmaktan şeref duyarım. Benim mağdur insanların avukat olamam normal de sen Başbakan sıfatıyla bu davada savcılık mı yapıyorsun dedim. Sen savcı olursan ben hayli hayli avukat olurum dedim."

Bunun üzerine Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'mafyaya karşı, çetelere karşı savaş açtık. Baykal onların avukatlığını yapıyor' dediğini hatırlatan Baykal, "Hayır, ben Türkiye Cumhuriyeti'nin avukatlığını yapıyorum, hukuk devletinin avukatlığını yapıyorum, yasaların avukatlığını yapıyorum, mağdurların, mazlumlarını avukatlığını yapıyorum. Ama sen konuyu çetelere, mafyalara getirmek istiyorsan onu da konuşalım. 'Temiz Eller Operasyonu yapıyoruz' diyor Başbakan. Sen kim, temiz eller operasyonu yapmak kim? Temiz eller operasyonu yapacak adamın önce kendi eli temiz olması lazım. Temiz eller operasyonu ne zaman olur biliyor musun? Dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman olduğu zaman olur. Sen dokunulmazlıkların arkasına saklanacaksın, sonra da 'Temiz Eller Operasyonu yapıyorum, Baykal engelliyor' diyeceksin. Hadi Anayasa'daki dokunulmazlık maddesini değiştirme, hadi bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma, ama çık karşıma Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal'ın dokunulmazlığını kaldıralım da, temiz eller operasyonu başlayıversin." şeklinde konuştu.

Ülkede çiftçinin zor durumda olduğunu öne süren Deniz Baykal, "6 yıl işbaşında kaldılar hala sağlam bir fındık politikası oluştarabilmiş değil. Fındığı kim alacak belli değil. Fiskobirlik çıkıp ' bu sene almayacağım' diye açıklama yapıyor. Sen niçin varsın ya? O senin adındaki 'Fis'in 'Fi'si nereden geliyor Allah aşkına? Fiskobirlik olarak sen niçin varsın, senin amacın ne?" ifadelere ile Fiskobirlik'e yüklendi.

Baykal, Trabzon'un büyükşehir olması gerektiğini, kendi iktidarları döneminde ilin bu sevinci yaşayacağını sözlerine ekledi.

HABER VAKTİM

**Supraliminal** · 07-12-2008, 18:00

Allah'a havale ediyorum bu adamı >

.Bu kadar olmaz ya bu kadar olmaz .bu adam millete psikolojik darbe yapıyor dikkat bu adamı kaala almayın ruhunuz için lütfen !

**lazturk** · 07-12-2008, 18:52

Deniz Baykal Hoca avukatliktan sonrada hocaligadami soyundu :o

07-12-2008, 17:31	#1
Kullanıcı Adı ümitli_bekleyis	Ergenekon avukatı din dersi verdi Kendisini Ergenekon Terör Örgütü kapsamında göz altına alınanların avukatı olarak niteleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Trabzon'da yaptığı konuşmada bu sefer 'din dersi' verdi. İktidarın Türkiye'deki İslamiyeti değiştirmek istediğini ileri süren Baykal, "Bu millete İslamiyet baskısı yapabilecek kim var, hangi babayiğit var? Dünyaya İslamiyet'i taşıyan biziz, bin yıldır Müslüman'ız. Sen kim oluyorsun? Çekil aradan, çık milletin arasından. Millete İslamiyet dersi vermeye kalkma." dedi. Bazı açılış ve temel atma törenlerini katılmak üzere Trabzon'a gelen Deniz Baykal, sabah partililerle yaptığı toplantının ardından otobüsle şehir turu attı ve vatandaşları selamladı. Deniz Baykal'ın otobüsle halkı selamladığı sırada başörtülü bazı bayanların tepki gösterdiği görüldü. Daha sonra Trabzon Belediyesi'ni ziyaret eden Baykal'a, Başkan Volkan Canalioğlu kemençe hediye etti. Ardından Trabzon Belediyesi tarafından yaptırılan Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katılan Baykal, burada yaptığı konuşmada ilginç açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi anlamda iyi yönetilemediğini savunan Baykal, "Türkiye'de yeni bir döneme geçmekte olduğumuz görünüyor. Demokrasilerde bu iş böyledir. İktidarlar gelir ve gider. Hiç bir iktidar ebedi değildir. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'de de bir iktidar değişim dönemine gelinmiştir, yaklaşılmıştır." diye konuştu. "TÜRKİYE'DE MÜSLÜMANLARDA BASKI YOK" "Ekonomi kötü, peki siyaset yoluna girdi mi Türkiye'de?" diye soran Baykal, şöyle devam etti: "Türkiye bugün birbirini daha çok seven, kaynaşmış insanların ülkesine mi dönüştü; yoksa Türkiye ayrışmış, birbirine kuşku ile bakan bir topluma doğru dönüştürülmek isteniyor. Devletin zirvesinde uyum ve kardeşlik var mı? İktidar, mahkemeyle, yargı organları ile kavgalı. Yargıtay ile kavgalı, Anayasa Mahkemesi ile kavgalı, Danıştay ile kavgalı, üniversite ile kavgalı. Bu olur mu? Devletin tepesinde sen kavgayı açarsan, toplumu nasıl kucaklayacaksın? Nasıl herkesi bir araya getirip ülkeyi kalkındıracaksın? Durduk yerden yeni yeni kavgalar." Deniz Baykal, "Geçenlerde Dışişleri Bakanı Avrupa'ya gitti. Avrupa'da buna 'Siz orada Hristiyanlara baskı yapıyorsunuz' diye şikayet ettiler. Bu dedi ki, 'Haklısınız Hıristiyanlara baskı yapıyoruz da, biz çoğunluk Müslümanlara da baskı yapıyoruz' dedi. Diyen kim, Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi savunacak olan insan. Güya onlara yaranacak. Onlar Türkiye'nin aleyhinde bir söylerse, bu 3 söyleyerek onların gözüne girecek. Onların gözüne girince sanki bir şey olacak. Sadece Hristiyanlara değil Müslümanlara da baskı yapıyormuşuz." şeklinde konuştu. Baykal, "Türkiye'de Müslümanlara baskı yapıyorsak, sen 6 yıldır iktidardasın o baskıya niye son vermedin? Sonra ne demek Müslümanlara baskı yapmak? Türkiye bin yıldır Müslüman, bin yıldır. Dünyaya İslamiyet'i taşıyan ülke Türkiye. Bu millete İslamiyet baskısı yapabilecek kim var, hangi babayiğit var? Dünyaya İslamiyet'i taşıyan biziz, bin yıldır Müslüman'ız. Sen kim oluyorsun? Çekil aradan, çık milletin arasından. Millete İslamiyet dersi vermeye kalkma. İslamiyet'i baskı yapılıyormuş. Burada Trabzon'da İslamiyet'in en inançlı, bilinçli şekilde yaşandığı bir kentteyiz. Allah'ınızı severseniz içinizde 'ben dinimi yaşayamıyorum, dine baskı yapılıyor' diyen kaç kişi var burada? 70 milyonun içerisinde kaç kişi var bunu söyleyebilecek? 70 milyonun tamamına yakını, 'dünyada İslamiyet'in en güzel, en temiz, en sağlıklı şekilde yaşandığı yer Türkiye' diyebiliyor. Hacca giden kardeşlerinize bir sorun bakalım, döndükleri zaman ne söylüyorlar size? 'İftihar ettik' derler. 'İslamiyet'in en güzel temsil edildiği ülke bizim memleketimiz, hepsinin halini gördük' derler. Evet öyle. 70 bin cami günde 5 vakit Ezan-ı Muhammediyi bütün Anadolu'ya yayıyor. Hepimizi iftar ediyoruz bununla. Camiler serbest, ibadet serbest, televizyonlarda dini yayınlar serbest. Dini bayramlar hepimizi bir araya getiren, birlik beraberlik ruhunu geliştiren dayanışma günleri olarak kutlanıyor. Hepimiz bunun heyecanını, sevinci yaşıyoruz. Hacca gitmek serbest. Nereden çıktı Müslümanlara baskı, nereden çıktı?" "BİZİN ANLAYIŞIMIZA GÖRE BASKI YOK" Kendi anlayışlarına göre, Türkiye'de Müslümanlara yönelik bir baskının olmadığı iddiasında bulunan Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ı kast ederek, O'nun kafasındaki İslamiyet ile halkın yaşadığı İlamiyet'in farklı olduğunu savundu. Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz anlayışımıza göre böyle bir baskı yok. Görüyorum Trabzon'da da 'baskı var' diyen kimse yok. Peki niçin Türkiye'nin Dışişleri Bakanı 'Müslümanlara Türkiye'de baskı yapılıyor' diyor. Niçin? Acaba onun kafasındaki İslamiyet ile Anadolu'da sizin yaşadığınız İslamiyet arasında bir fark mı var? Onun kafasında başka bir İslamiyet mi var? Mesele o mu? İşte o çok tehlikeli. O çok tehlikeli." Türkiye'nin Müslüman bir ülke olarak bütün dünyaya ve İslam dünyasına örnek olduğuna işaret eden Baykal, "Şimdi sen Türkiye'nin İslamiyet'ini değiştirirsen, sen bu defa örnek olmak istediğin o Ortadoğu'daki ülkelere benzemeye başlarsın. Irak'a, Lübnan'a benzemeye, Filistin'e benzemeye başlarsın. Irak'a bir bakın, orada herkes Iraklıyken huzur içerisindeydi. Şimdi huzur falan kalmadı. Şimdi ne var? Şimdi Şii var Sünni var, Türkmen var, Kürt var, Arap var. Sonuç ne? Bir milyon ölü. Bu dönemde bir milyon Iraklı öldü. Niçin? Çünkü onu din dediler böldüler, millet dediler böldüler, parça parça yaptılar. Şimdi bunu gördük. Türkiye'de böyle bir şey olsun istemiyoruz. Biz hepimiz inancımızı, mezhebimizi, etnik kökenimizi, özgürce yaşıyoruz. Kimse bizi birbirimize düşürmeye kalkmasın. Dindar olanlarla olmayanlar, bizden olanlarla olmayanlar, tarikattan olanlar tarikattan olmayanlar. Yok öyle bir şey yok. Hepimiz Allah'ımıza kitabımıza, dinimize, imanımıza sahip çıkan eşsiz Müslümanlarız." diye konuştu. Deniz Baykal, "Yine aynı şekilde bizi, yok Kürtler, yok Gürcüler, yok Çerkezler, yok Araplar, yok Arnavutlar yok Lazlar şeklinde ayırmaya çalışıyorlar. Yok arkadaş, 70 milyon olarak Türk milletinin eşit vatandaşlarıyız. Bakın ekonomik sıkıntılar var da, asıl sıkıntı bu söylediğim noktalarda. Buralarda Türkiye'yi birbirine düşürecek, bizi büyük sıkıntılara sürükleyecek yanlışlıklar hazırlanıyor. Sakın bunlara fırsat vermeyin. Sevgili Trabzonlular siz bu toplumun en duyarlı, en hassas, tehlikelere karış ilk tedbir alan, olumsuzlukları kavrayan, cesaretle onun karşısına çıkan insanlarsınız. Bu tehlikeleri dikkatinize sunuyorum. Sakın bunlara izin vermeyin. Biz Türkiye'de huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Devletimizin temelini atanlar bunu en iyi şekilde atmışlar. Devletimizin mayası sağlam. O maya da kimse arasında ayrımcılık yok." ifadelerini kullandı. -ERGENEKON DAVASI- Ergenekon davasında gözaltına alınanların 'avukat olma' açıklamasını burada da yenileyen Baykal, şunları anlattı: "Geçenlerde Başbakan, bu son günlerde Türkiye'yi çok büyük rahatsız eden bir mücadele açtı. Toplumun en saygıdeğer insanlarına yönelik gözaltılar başladı. Ülkede bir rahatsızlık, bir sıkıntı var. 13 aydır tutuklu insanlar var ama iddianame yok. 13 Eylül döneminde olmadı bu, darbe dönemlerinde, askeri rejim dönemlerinde olmadı. Bu bir zulüm. 13 ay iddianame olmadan insanlar gözaltında tutular mu? Birisini gözaltına aldılar, dediler ki 'bu bu işin finansörü, kasası, para burada'. Adam 11 ayda kaldı, 11 ay sonra cesedi çıktı cezaevinden. Cenazesini evine nakledecek para bulamalar, Edirne Belediyesi araç tahsis etti, evine öyle götürdüler. Kadın perişan, bir kuruş para yok. O finanse edecekmiş bu işi. Bunlar insan haklarına, demokrasiye aykırı. Bunları şikayet ettim, bana dediler ki 'sen bunların avukata mısın' Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım, haksızlığa maruz kalan, her mağduru, her mazlumun, insan hakları ihlal edilen herkesin avukatı olmaktan şeref duyarım. Benim mağdur insanların avukat olamam normal de sen Başbakan sıfatıyla bu davada savcılık mı yapıyorsun dedim. Sen savcı olursan ben hayli hayli avukat olurum dedim." Bunun üzerine Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'mafyaya karşı, çetelere karşı savaş açtık. Baykal onların avukatlığını yapıyor' dediğini hatırlatan Baykal, "Hayır, ben Türkiye Cumhuriyeti'nin avukatlığını yapıyorum, hukuk devletinin avukatlığını yapıyorum, yasaların avukatlığını yapıyorum, mağdurların, mazlumlarını avukatlığını yapıyorum. Ama sen konuyu çetelere, mafyalara getirmek istiyorsan onu da konuşalım. 'Temiz Eller Operasyonu yapıyoruz' diyor Başbakan. Sen kim, temiz eller operasyonu yapmak kim? Temiz eller operasyonu yapacak adamın önce kendi eli temiz olması lazım. Temiz eller operasyonu ne zaman olur biliyor musun? Dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman olduğu zaman olur. Sen dokunulmazlıkların arkasına saklanacaksın, sonra da 'Temiz Eller Operasyonu yapıyorum, Baykal engelliyor' diyeceksin. Hadi Anayasa'daki dokunulmazlık maddesini değiştirme, hadi bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma, ama çık karşıma Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal'ın dokunulmazlığını kaldıralım da, temiz eller operasyonu başlayıversin." şeklinde konuştu. Ülkede çiftçinin zor durumda olduğunu öne süren Deniz Baykal, "6 yıl işbaşında kaldılar hala sağlam bir fındık politikası oluştarabilmiş değil. Fındığı kim alacak belli değil. Fiskobirlik çıkıp ' bu sene almayacağım' diye açıklama yapıyor. Sen niçin varsın ya? O senin adındaki 'Fis'in 'Fi'si nereden geliyor Allah aşkına? Fiskobirlik olarak sen niçin varsın, senin amacın ne?" ifadelere ile Fiskobirlik'e yüklendi. Baykal, Trabzon'un büyükşehir olması gerektiğini, kendi iktidarları döneminde ilin bu sevinci yaşayacağını sözlerine ekledi. HABER VAKTİM

07-12-2008, 18:00	#2
Kullanıcı Adı Supraliminal	Ergenekon avukatı din dersi verdi Allah'a havale ediyorum bu adamı >.Bu kadar olmaz ya bu kadar olmaz .bu adam millete psikolojik darbe yapıyor dikkat bu adamı kaala almayın ruhunuz için lütfen !

07-12-2008, 18:52	#3
Kullanıcı Adı lazturk	Ergenekon avukatı din dersi verdi Deniz Baykal Hoca avukatliktan sonrada hocaligadami soyundu :o

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)