Ergenekon davasında FLAŞ gelişme

Yıldırım: Cumhuriyet gazetesine saldırı işini Veli Küçük verdi, Arslan'ın arkasında Veli küçük var.Ergenekon ödavası kapsamında sovunmasını yapan Osman Yıldırım yine şok iddialarda bulundu.

Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine saldırı ile ilgili iddiaları kabul etti ancak Danıştay saldırısı ile ilgisinin bulunmadığını iddia etti. Alparslan Arslan'ı kimin kullandığını ben bilezmiyim. İşi Veli Küçük, bombaları da Muzaffer Tekin verdi. Bu eylemi çıkar amaçlı gerçekleştirdim, her hangi bir siyasi amaç yoktu. Arslan'ı her olaydan sonra Veli Küçük'ün Beşiktaş'taki ofisine götürürdüm"

AYRINTILAR GELİYOR

Cumhuriyet Gazetesi'ne iki kez bomba atılması talimatı verdiğini ancak Alparslan Arslan'ın Danıştay'a saldırı düzenleyeceğinden haberi olmadığını belirten Yıldırım, söz konusu saldırının, ülkeyi kaosa sürüklemek için hazırlanan bir tezgâh olduğunu söyledi. Bu tezgâhta kendisinin kullanıldığını savunan Yıldırım, "Ülkenin birliğine, dirliğine kastedilmiştir. Ve neticede emellerine ulaşamamışlardır. Hâlâ da bu ülke bu tehlikenin eşiğindedir. Ankara'da mahkemede Kur'an ayeti okusam bu ülke kaosa sürüklenmişti." dedi. Tetikçi Alparslan Arslan'ın içeride Allah'a küfrettiğini, buna da jandarmanın şahit olduğunu anlatan Yıldırım'a, duruşma salonunda küfürle karşılık veren Arslan salondan çıkarıldı.

Danıştay davası ile birleştirilen birinci Ergenekon davasının 120. duruşmasına iki tutuklu sanık dışında Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık katıldı. Silivri'deki mahkeme salonunda yapılan duruşmada Ergenekon davası ile Danıştay davasının birleşmesinde önemli ifadeler veren tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın savunmasına geçildi.
Savunması sırasında hakkında yayınlanan 'sosyopat' olduğuna dair haberlere tepki gösterdi. Kişilik bozukluğu şeklinde bir hastalığının bulunmadığını söyledi. "Gayet sağlıklıyım. Kişilik bozukluğum yok. Ama bu durumu kullanıyorlar. Kişiliği bozuk olanlar, güneşi batıdan doğdurmaya çalışanlardır, güneşi arkasına alıp da gölgesiyle kavga edenlerdir." diye konuştu.
Danıştay davası sırasında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığını yapan emekli hâkim Orhan Karadeniz'in Sauna Çetesi lideri Kasım Zengin'le aile dostu olduğunu ileri sürdü. Karadeniz'in Kasım Zengin'in ailesine 'Danıştay davasında üç tahliye ve beraat olacak' dediğini iddia eden ve bunu nezarette Zengin'den duyduğunu söyleyen Yıldırım, "Orhan Karadeniz'e hakaret ettim. Çünkü kamu görevini yapmıyordu. Ben davadan kaç beraat çıkacağını çete liderinden duyuyordum. Bu adalet mi?" diye konuştu.
TÜRBAN KARARINI SALDIRIDAN BİR GÜN ÖNCE ÖĞRENDİM
Osman Yıldırım, 15 Mayıs 2006'da, Danıştay saldırısından iki gün önce Alparslan Arslan'ın kendisini Ankara'ya çağırdığını söyledi: "Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması olayının aslını öğrenmek için ve Ankara'da tanıdıklarım olduğundan, İstanbul'dan ayrılmak istedim. Bu Cumhuriyet işinden dolayı İstanbul'dan uzaklaşmak istedim. Ankara'ya giderken Danıştay üyelerine saldırı yapılacağından haberim yoktu. Arslan'la Ankara'da otelde aynı odada kaldım. Arslan, 16 Mayıs 2006'da akşam geç saatlerde Danıştay 2. Dairesi üyelerinin fotoğrafı olan gazete kupürünü gösterdi. Arslan, Danıştay'a başka insanlarla gitti. Tanık ifadelerinde de bu durum açık. Ankara'daki davada Aysel Sağlam isimli bir kadın tanık olarak ifade verdi. Alparslan'ın saldırıdan bir gün önce Danıştay çevresinde beli silahlı iki kişi ile dolaştığını anlattı. Mahkeme bu kişileri araştırmadı. Danıştay saldırısını Ankara'da kaldığım Selvi Otel'in yanında bir restoranda kahvaltı yaparken öğrendim. Bundan sonra İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu'nu Ankara otogarı AŞTİ'ye götürerek İstanbul'a gönderdim."
BENİ KULLANMIŞLAR, ZORUMA GİDEN BU Ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlerin kendisine yaptırılan eylem üzerinden mağdur pozisyonuna düştüğünü ifade eden Yıldırım, "Benim zoruma giden bu. Beni kullanmışlar, bana kendilerini çimdiklettirmişler. Ankara'da mahkemede Kur'an ayeti okusam bu ülke kaosa sürüklenmişti." diye konuştu. Alparslan Arslan'ın içeride Allah'a küfrettiğini, mahkemede ise Allah'a sığındığını, buna da jandarmanın şahit olduğunu söyledi. Bu durumun kendisini tiksindirdiğini belirtti.

ALPARSLAN ARSLAN SALONDAN ÇIKARILDI
Osman Yıldırım, savunmasını yaptığı sırada Alparslan Arslan ağır küfürler ederek bağırmaya başladı. Yıldırım da aynı ağır küfürlerle cevap verdi ve karşılıklı küfürleşmeler bir dakika kadar sürdü. Bunun üzerine Başkan Şengün, Alparslan Arslan'ın salondan çıkarılmasını istedi. Arslan jandarmalar tarafından salondan çıkarılırken sinkaflı küfürlerini Türkçe ve Kürtçe sürdürdü.
Cumhuriyet'e bombayı para için attım
Osman Yıldırım, tutuklanmadan önce Antalya'da restoran ortaklığı, İstanbul'da da kumarhane işlettiğini ve ayda en az 30-40 bin lira kazandığını beyan etti. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Cumhuriyet Gazetesi işini, 'Cumhuriyet Gazetesi ortakları arasında bir anlaşmazlık vardır' düşüncesiyle çıkara dayalı olarak aldım. Kendi işlerimi yürütürken en son bu gazete işi ortaya çıktı. Kabul etmek zorunda kaldım. Ondan önce bir holdinge yönelik suç işledim, kimse bunu bilmiyor." diye konuştu. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombaları daha önce bir holdingin bahçesine attığını, ancak patlamadığı için geri aldığını belirten Yıldırım, "Tekin'e bombayı verdim, pimini çekmemiş, patlamadı. Daha sonra İsmail'e verdim, o pimi çekmiş ama o da patlamadı. Eylemi gece yaptık, cam çerçeve inecekti, kimse ölmeyecekti. Daha sonra bu bombalar niye patlamadı, bunun cevabını öğrenmeye çalıştım. Gittiğim her yerde, bindiğim takside bu işin provokatörler tarafından yapıldığı ifade ediliyordu. Kafamdaki soru işaretlerinin yüzde 50'si netleşmişti. Bu konuda burnuma pis koku geldi. 'Bunlar kendilerini bana cimdiklettiriyor. Bu şikedir' dedim." ifadelerini kullandı.
GÜNDÜZ ATALIM, BASKIYA YETİŞSİN
Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik üçüncü saldırının yapıldığı 11 Mayıs 2006'da tekrar görüştüğünü ve yapmaması için Alparslan Arslan'ı ikna etmeye çalıştığını anlattı. Yıldırım şunları söyledi: "Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan domuzlu karikatürü bombayı attıktan bir gün sonra gördüm. 11 Mayıs'ta Alparslan bana 'Gel bombayı atalım, parayı alalım.' dedi. Ben de 'Güpegündüz gidilmez, ben bu işte yokum.' dedim. Ben gece atmasını söyleyince o da 'Yok gündüz atalım, baskıya yetişsin' dedi. Burada düşündüklerimde haklı çıktığımı anladım. Benim işlediğim suç, sadece Cumhuriyet Gazetesi'ne ilk iki bomba atılmasına azmettirmekle sınırlı. Çıkara dayalıdır. Bunun kanıtı da Alparslan Arslan'ın ifadesidir."
Alparslan Arslan suçluları koruyor
Osman Yıldırım, tetikçi Alparslan Arslan'ın asıl suçluları koruduğunu anlattı. "Bu suikastı yaptıran alçaktır, kahpedir. İşlediği suçun arkasında durmayan, üstüme yıktıranlar şerefsizdir." diyen Yıldırım, Arslan'ın kendisini ve ailesini kalkan yaptığını belirtti. Danıştay iddianamesinde örgüt lideri olduğu iddia edilen Salih Kurter'i hiç tanımadığını söyledi: "Hayatımda tanımadığım bir adamın üyesi yapılmışım. Alparslan cezaevine giriyor. Ertesi gün savcıya gidip Salih Kurter'in adını veriyor. Talimat üzerine iddianame hazırlandı. Olmayan bir dinci örgütün üyesi yapıldık. Hâkimler türban kararı verdi, işlerini yaptı... "
GÜLALTAY'LA ARSLAN 3 YIL ÇALIŞTI Osman Yıldırım, AŞTİ'deki güvenlik kamerası görüntülerinin NTV'de çarpıtılarak yayınlandığını ifade etti. Yıldırım, "NTV, AŞTİ'de bir arkadaşımla konuşurken Alparslan'ın 'Allah'ın askerleri' dediğini söylediğimi aktarıyor. Ben orada 'Televizyondan duydum, Allah'ın askeriyim diyor.' demiştim. Bu söz bana ait değildi. Sadece televizyondan duyduğumu aktarmıştım." açıklamasında bulundu.

Osman Yıldırım, TİT'in kurucusu olduğu iddia edilen Akın Birdal suikastı hükümlüsü Semih Tufan Gülaltay'ın Ergenekon davasında verdiği ifadede kendisini tanımadığı yönünde verdiği ifadesini yalanladı. Gülaltay'ın Alparslan Arslan'la da ilişkisi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bizim tanışıklığımızı Tokat Cumhuriyet Savcısına sorun. Gülaltay, parti çalışmaları çerçevesinde 3 yıl Alparslan Arslan ile çalışmıştır. Ama bu tanışıklıkları bana söylenmemiştir." dedi.
Bütün bildiklerimi açıklayamıyorum
Osman Yıldırım, savunmasını bitirirken mahkeme başkanı ile arasında ilginç bir diyalog gelişti. Osman Yıldırım, "Bütün gördüklerimi, bildiklerimi burada ifade edemiyorum." demesi üzerine, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Neden ifade edemiyorsun? Burası açık bir duruşma, her şeyi söyle. Burada çelik çomak oynamıyoruz." diyerek tepki gösterdi. Yıldırım'ın cevabı düşündürücüydü: "Yarın ne olacağını kestiremiyorum. Onun için söyleyemiyorum." Osman Yıldırım, iki klasörle savunma yaptı. Bir örgütten iş almış olabileceğini ancak herhangi bir örgüt üyesi olmadığını belirten Yıldırım, 2003-2006 yıllarında bütün selam verdiği, kendisine gelen kişilerin kamera görüntülerinin olduğunu ileri sürdü. Yıldırım, radikal İslamcılıkla suçlandığını, Müslüman olduğunu ancak radikal olmadığını söyledi. Danıştay saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen kişilerin geçmişine bakmaksızın radikal İslamcı ilan edildiğini ifade eden Yıldırım, "Bunlar uzaydan mı geldiler. Çevreleri aileleri belli, nasıl radikal İslamcı olurlar. Bu milletin gözünün içine baka baka alay ediliyor." ifadesini kullandı.

CUMHURİYET GAZETESİ'NE SALDIRIOSMAN YILDIRIM: SALDIRI EMRİNİ VELİ KÜÇÜK VERDİ

10.11.2009 11:01Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım, ''Cumhuriyet gazetesine yapılan eylemlerde işi veren Veli Küçük'tür, bombaları veren Muzaffer Tekin'dir'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasında, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese tarafından Osman Yıldırım'ın daha önce verdiği ifadelerin okunmasına devam edildi.

Bu ifadelerine ilişkin söz verilen Yıldırım, ''İfadelerimdeki doğru olmayan kısım, Cumhuriyet gazetesine yaptırdığım eylemleri inkar etmemdir'' dedi.

Yıldırım, ''Alparslan Arslan'ı kullananlar Veli Küçük'tür, Muzaffer Tekin'dir. Bunları üstü de Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve Fikri Karadağ'dır'' şeklinde konuştu.

Hakim Özese'nin ''Bunu nereden biliyorsun?'' sorusuna Yıldırım, ''Sürekli bana gelen adamı kimin kullandığını bilmeyecek miyim?'' dedi.

Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırı konusunda da ''Cumhuriyet gazetesine yapılan eylemlerde işi veren Veli Küçük'tür. Bombaları veren Muzaffer Tekin'dir'' şeklinde iddialarda bulundu.

AA

CUMHURİYET GAZETESİ'NE SALDIRIOSMAN YILDIRIM: SALDIRI EMRİNİ VELİ KÜÇÜK VERDİ

10.11.2009 11:01Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım, ''Cumhuriyet gazetesine yapılan eylemlerde işi veren Veli Küçük'tür, bombaları veren Muzaffer Tekin'dir'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasında, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese tarafından Osman Yıldırım'ın daha önce verdiği ifadelerin okunmasına devam edildi.

Bu ifadelerine ilişkin söz verilen Yıldırım, ''İfadelerimdeki doğru olmayan kısım, Cumhuriyet gazetesine yaptırdığım eylemleri inkar etmemdir'' dedi.

Yıldırım, ''Alparslan Arslan'ı kullananlar Veli Küçük'tür, Muzaffer Tekin'dir. Bunları üstü de Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve Fikri Karadağ'dır'' şeklinde konuştu.

Hakim Özese'nin ''Bunu nereden biliyorsun?'' sorusuna Yıldırım, ''Sürekli bana gelen adamı kimin kullandığını bilmeyecek miyim?'' dedi.

Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırı konusunda da ''Cumhuriyet gazetesine yapılan eylemlerde işi veren Veli Küçük'tür. Bombaları veren Muzaffer Tekin'dir'' şeklinde iddialarda bulundu.

AA